Makine Ihracati Ilk 5 Ayda 9,2 Milyar Dolar Oldu
Makine Ihracatçilari Birligi Baskani Kutlu Karavelioglu: '2019'a göre 1 milyar dolar fazla ihracat yaparak geçen yilin bütününde ugradigimiz kaybi ilk 5 ayda yerine koyduk ve pandeminin makine ihracatina etkilerini tamamen bertaraf etmis olduk' 'Son 12 aylik sürede 19,5 milyar dolara ulasan ihracatimiz, sene sonu hedefimizi 21 milyar dolarin üzerine revize etmemiz için bize cesaret veriyor' 'Ticaret savaslarindaki keskinlesme, son 12 ayda 31,5 milyar dolara ulasan makine ithalatimizda lehimize sonuçlar doguracaktir. Türk imalatçilar ile Avrupali ortaklarinin olusmakta olan yeni zemini en iyi sekilde degerlendirecegine inaniyoruz'
Ihracatini yilin ilk 5 ayinda 2019'a göre yüzde 12, 2020'ye göre ise yüzde 37 artiran makine sektörünün serbest bölgeler dahil toplam dis satimi 9,2 milyar dolar oldu.
Makine Ihracatçilari Birliginden (MAIB) yapilan açiklamaya göre, sektörün en fazla ihracat gerçeklestirdigi ve aralarinda Almanya, Birlesik Krallik, Italya, Fransa ve Polonya gibi Avrupa ülkelerinin de bulundugu 10 pazarda 2019'a kiyasla ortalama yüzde 18 artis saglandi.
Açiklamada görüslerine yer verilen Makine Ihracatçilari Birligi Baskani Kutlu Karavelioglu, sadece pandemi sürecini degil, Avro Bölgesi'nin son 21 yilin en yüksek PMI seviyesine ulastigi bu hizli normallesme dönemini de en iyi degerlendiren ülke sektörü olduklarini belirterek, sunlari kaydetti:
"Ilk çeyrekte yüzde 18'e yakin artan dünya mal ticareti, son iki çeyrekte birden 5 trilyon dolarin üzerine çikti. Küresel ihracatin uzun zamandir yilda 18,5 trilyon dolari asamadigi düsünülürse bu beklenmedik hizdaki iyilesmenin artçi etkileri olmasi kaçinilmaz. Mal ticaretindeki deger artisinin temel sebebi olarak, endiseyle verilen yüksek siparislerin kapasiteleri zorlamasi gösteriliyor ama küresel enflasyonun, lojistikte yasanan sorunlarin ve karaborsaya düsen ya da ihracatina sinirlar getirilen bazi ham maddelerin de fiyat artisini körükledigi bir gerçek. Arz yetmeyecek kaygisi, süratle makine teçhizat yatirimlarina yansiyor."
Sürekli yeni makine siparisi aldiklarini vurgulayan Karavelioglu, "2019'a göre 1 milyar dolar fazla ihracat yaparak geçen yilin bütününde ugradigimiz kaybi ilk 5 ayda yerine koyduk ve pandeminin makine ihracatina etkilerini tamamen bertaraf etmis olduk. Son 12 aylik sürede 19,5 milyar dolara ulasan ihracatimiz, sene sonu hedefimizi 21 milyar dolarin üzerine revize etmemiz için bize cesaret veriyor. Öte yandan, ticaretinin yüzde 70'ini kendi aralarinda yapan Avrupa ülkelerinin ihracatimizin yüzde 59,7'sini çekiyor olmasi çok anlamli bir göstergedir. Makinelerimizin gördügü ragbet, üretim ve teknoloji alanlarindaki ortakliklarimizi kolay artirabilecegimizin de ifadesidir." degerlendirmesinde bulundu.
- "Ticaret savaslarindaki keskinlesme lehimize sonuçlar doguracaktir"
Makine ihracatinin alt dallara ve küresel pazarlara dagilimina dair verilerin, Türkiye'nin ürün çesitliligi, kalite ve rekabet gücü açisindan hiçbir eksigi olmadigini ispat ettigini aktaran Karavelioglu, sunlari kaydetti:
"AB makine ve tesis mühendisligi pandemi sürecinde önemli bir resesyona ugradi ve makine üretimi dünyada yüzde 6 düserken, AB'de yüzde 14 daraldi. Sektörel STK'larin son raporlari, yüzde 98'i KOBI ölçeginde olan AB'li makine imalatçilarina verilmekte olan istihdam desteklerinin sürmesi gerektigini yaziyor. Yüzde 9,7 gerileyen ihracatin ve yüzde 70'lere düsen kapasite kullanim oranlarinin normallesmesi AB için zaman alacaktir. Zaafa düsen Avrupali KOBI'ler için önemli bir çözüm ortagi ise makine sektöründe geçen yili yüzde 9, bu yilin ilk çeyregini ise yüzde 28,5 üretim artisi ile kapatan Türkiye olacaktir.
Ihracatimizin büyük kismi yaninda makine ithalatimizin da yüzde 55'ini AB'den yapmak, bizi birçok Avrupalidan daha Avrupali yapiyor ama biz bu pastadan çok daha kalin bir dilim kesmenin pesindeyiz. AB ve Çin arasindaki ticari kapismanin artacagina dair isaretler Avrupa Komisyonu'nun güncellenen sanayi stratejisinde yer buldu. Ticaret savaslarindaki keskinlesme, son 12 ayda 31,5 milyar dolara ulasan makine ithalatimizda lehimize sonuçlar doguracaktir. Türk imalatçilar ile Avrupali ortaklarinin olusmakta olan yeni zemini en iyi sekilde degerlendirecegine inaniyoruz."
- "Bu sektör artik yesil ve dijital es zamanli dönüsümlerin karargahi konumunda"
Kutlu Karavelioglu, AB'de yaratilan katma degerin yüzde 12'sinin makine ve tesis mühendisligi sektöründen geldigine dikkati çekerek, "Bu sektör, artik ikiz dönüsüm olarak da anilmaya baslanan yesil ve dijital es zamanli dönüsümlerin karargahi konumunda. Bu olguyu bütün dünyaya kabul ettiren AB ile güçlü is birligimizi makine imalatinin bütün alt dallarina yaymak için isletmelerimizin sadece dönüsümünü degil, teknoloji ve verimlilik yükseltme gayretlerini de mutlaka tesvik etmeliyiz." ifadelerini kullandi.
AB makine sektörünün katma deger katsayisinin ortalama yüzde 34 iken, Türkiye'nin en katma degerli sanayi dali olan makine imalatinda bu katsayinin yüzde 25'te kaldigini aktaran Karavelioglu, sunlari kaydetti:
"Ihracatta yaratilan yerli katma deger oraninda OECD 5'incisi Almanya ile ayni seviyede olup da katma deger katsayisinda düsük kalmak, firmalarimizin iç talepten daha fazla pay alma ve markalasarak fiyat rekabetinden kurtulma ihtiyacinin net bir ifadesi. Diger taraftan, çalisan basina 150 bin avro ihracat yapan AB'ye verimlilikte yaklasabilmek için ise mevcut istihdamimizla iki misli üretim yapmamiz gerekiyor. Emekteki fazlalik, nis alanlarda siparis üzerine özel maksatli makineler gelistirmek konusunda israrli oldugumuzu da gösteriyor. Bu yapilanma kriz zamanlarinda bir avantaj olmakla birlikte krizde kazanilan mevzilerin korunmasi için ölçeklerimizin büyümesi, ülkemizdeki islerin disariya degil, kendi imalatçimiza verilmesi ve tesvik sisteminin ithalatta haksiz rekabet unsuruna dönüsen mevcut yapisindan kurtulmasi zorunlu hale geliyor."
Kaynak: AA
Makine Ihracatçilari Birliginden (MAIB) yapilan açiklamaya göre, sektörün en fazla ihracat gerçeklestirdigi ve aralarinda Almanya, Birlesik Krallik, Italya, Fransa ve Polonya gibi Avrupa ülkelerinin de bulundugu 10 pazarda 2019'a kiyasla ortalama yüzde 18 artis saglandi.
Açiklamada görüslerine yer verilen Makine Ihracatçilari Birligi Baskani Kutlu Karavelioglu, sadece pandemi sürecini degil, Avro Bölgesi'nin son 21 yilin en yüksek PMI seviyesine ulastigi bu hizli normallesme dönemini de en iyi degerlendiren ülke sektörü olduklarini belirterek, sunlari kaydetti:
"Ilk çeyrekte yüzde 18'e yakin artan dünya mal ticareti, son iki çeyrekte birden 5 trilyon dolarin üzerine çikti. Küresel ihracatin uzun zamandir yilda 18,5 trilyon dolari asamadigi düsünülürse bu beklenmedik hizdaki iyilesmenin artçi etkileri olmasi kaçinilmaz. Mal ticaretindeki deger artisinin temel sebebi olarak, endiseyle verilen yüksek siparislerin kapasiteleri zorlamasi gösteriliyor ama küresel enflasyonun, lojistikte yasanan sorunlarin ve karaborsaya düsen ya da ihracatina sinirlar getirilen bazi ham maddelerin de fiyat artisini körükledigi bir gerçek. Arz yetmeyecek kaygisi, süratle makine teçhizat yatirimlarina yansiyor."
Sürekli yeni makine siparisi aldiklarini vurgulayan Karavelioglu, "2019'a göre 1 milyar dolar fazla ihracat yaparak geçen yilin bütününde ugradigimiz kaybi ilk 5 ayda yerine koyduk ve pandeminin makine ihracatina etkilerini tamamen bertaraf etmis olduk. Son 12 aylik sürede 19,5 milyar dolara ulasan ihracatimiz, sene sonu hedefimizi 21 milyar dolarin üzerine revize etmemiz için bize cesaret veriyor. Öte yandan, ticaretinin yüzde 70'ini kendi aralarinda yapan Avrupa ülkelerinin ihracatimizin yüzde 59,7'sini çekiyor olmasi çok anlamli bir göstergedir. Makinelerimizin gördügü ragbet, üretim ve teknoloji alanlarindaki ortakliklarimizi kolay artirabilecegimizin de ifadesidir." degerlendirmesinde bulundu.
- "Ticaret savaslarindaki keskinlesme lehimize sonuçlar doguracaktir"
Makine ihracatinin alt dallara ve küresel pazarlara dagilimina dair verilerin, Türkiye'nin ürün çesitliligi, kalite ve rekabet gücü açisindan hiçbir eksigi olmadigini ispat ettigini aktaran Karavelioglu, sunlari kaydetti:
"AB makine ve tesis mühendisligi pandemi sürecinde önemli bir resesyona ugradi ve makine üretimi dünyada yüzde 6 düserken, AB'de yüzde 14 daraldi. Sektörel STK'larin son raporlari, yüzde 98'i KOBI ölçeginde olan AB'li makine imalatçilarina verilmekte olan istihdam desteklerinin sürmesi gerektigini yaziyor. Yüzde 9,7 gerileyen ihracatin ve yüzde 70'lere düsen kapasite kullanim oranlarinin normallesmesi AB için zaman alacaktir. Zaafa düsen Avrupali KOBI'ler için önemli bir çözüm ortagi ise makine sektöründe geçen yili yüzde 9, bu yilin ilk çeyregini ise yüzde 28,5 üretim artisi ile kapatan Türkiye olacaktir.
Ihracatimizin büyük kismi yaninda makine ithalatimizin da yüzde 55'ini AB'den yapmak, bizi birçok Avrupalidan daha Avrupali yapiyor ama biz bu pastadan çok daha kalin bir dilim kesmenin pesindeyiz. AB ve Çin arasindaki ticari kapismanin artacagina dair isaretler Avrupa Komisyonu'nun güncellenen sanayi stratejisinde yer buldu. Ticaret savaslarindaki keskinlesme, son 12 ayda 31,5 milyar dolara ulasan makine ithalatimizda lehimize sonuçlar doguracaktir. Türk imalatçilar ile Avrupali ortaklarinin olusmakta olan yeni zemini en iyi sekilde degerlendirecegine inaniyoruz."
- "Bu sektör artik yesil ve dijital es zamanli dönüsümlerin karargahi konumunda"
Kutlu Karavelioglu, AB'de yaratilan katma degerin yüzde 12'sinin makine ve tesis mühendisligi sektöründen geldigine dikkati çekerek, "Bu sektör, artik ikiz dönüsüm olarak da anilmaya baslanan yesil ve dijital es zamanli dönüsümlerin karargahi konumunda. Bu olguyu bütün dünyaya kabul ettiren AB ile güçlü is birligimizi makine imalatinin bütün alt dallarina yaymak için isletmelerimizin sadece dönüsümünü degil, teknoloji ve verimlilik yükseltme gayretlerini de mutlaka tesvik etmeliyiz." ifadelerini kullandi.
AB makine sektörünün katma deger katsayisinin ortalama yüzde 34 iken, Türkiye'nin en katma degerli sanayi dali olan makine imalatinda bu katsayinin yüzde 25'te kaldigini aktaran Karavelioglu, sunlari kaydetti:
"Ihracatta yaratilan yerli katma deger oraninda OECD 5'incisi Almanya ile ayni seviyede olup da katma deger katsayisinda düsük kalmak, firmalarimizin iç talepten daha fazla pay alma ve markalasarak fiyat rekabetinden kurtulma ihtiyacinin net bir ifadesi. Diger taraftan, çalisan basina 150 bin avro ihracat yapan AB'ye verimlilikte yaklasabilmek için ise mevcut istihdamimizla iki misli üretim yapmamiz gerekiyor. Emekteki fazlalik, nis alanlarda siparis üzerine özel maksatli makineler gelistirmek konusunda israrli oldugumuzu da gösteriyor. Bu yapilanma kriz zamanlarinda bir avantaj olmakla birlikte krizde kazanilan mevzilerin korunmasi için ölçeklerimizin büyümesi, ülkemizdeki islerin disariya degil, kendi imalatçimiza verilmesi ve tesvik sisteminin ithalatta haksiz rekabet unsuruna dönüsen mevcut yapisindan kurtulmasi zorunlu hale geliyor."