Dünya Turizminin Kalbi Bodrum'da Atti
Kültür ve Turizm Bakanligi ile Bodrum Belediyesi ev sahipliginde düzenlenen Dünya Turizm Forumu Bodrum Zirvesi’ne yerli ve yabanci önemli isimlerin katilimiyla gerçeklestirildi.
Göktürkbükü’nde hibrit olarak düzenlenen zirve kapsaminda, küresel siyasetin ve turizmin önemli isimleri sektörün son durumunu konusmak için fiziksel ve çevrim içi olarak Bodrum’da bir araya geldi. Zirvenin açilisinda konusan Kültür ve Turizm Bakan Yardimcisi Nadir Alpaslan, Kovid-19 etkilerini azaltmak için bakanlik tarafindan hayata geçirdikleri destek paketleri, Güvenli Turizm Sertifikasyon Programi gibi uygulamalari anlatti. Sertifika programi sayesinde sürecin saglikli bir sekilde ilerlemesini sagladiklarini dile getiren Alpaslan, otellerden havalimanlari ve seyahat acentalarina kadar sertifika programini uyguladiklarini söyledi.
Alpaslan, "Bugün itibariyla 10 binin üzerinde sertifikali turizm paydasi var. 5 binin üzerinde otelimiz sertifika almis durumda. 30 oda üzerindeki tüm otellere bunu zorunlu kildik. Bunu kalici hale getirecegiz. Kovid-19’dan kurtulsak bile dünya eski dünya olmayacak. Turizm, tatil yapma aliskanliklari degisecek" dedi.
Salgin sürecinde insanlarin tatil yapmanin, gezmenin önemini tekrar gördügünü anlatan Alpaslan, "Salginin belirli düzeye inmesiyle turizmde hareketlilik yogun olarak devam edecek. Bu yeni döneme iliskin gerek ülke gerek turizm yatirimcilari olarak önlemlerimizi almaliyiz" diye konustu.
Alpaslan, turizm sektörünün çevre konusunda çok fazla duyarli olmasi gerektigi, yatirimlarina "sürdürülebilirlik ve çevreye duyarlilik" kavramlarini öne çikarmasi gerektigi mesajini verdi.
Turizmde çikis yolu "asilama oraninin artmasina" bagli
Toplantiya video konferans yoluyla katilan Eski Ingiltere Basbakani Tony Blair, Türkiye’nin de yogun bir sekilde yürüttügü asi seferberliginin önemine deginerek pandemiden en çok etkilenen sektörlerin basinda gelen turizmin çikisi olarak asinin yayginlasmasini gösterdi.
Turizmin salgindan en çok etkilenen sektör oldugunu kaydeden Blair, Kovid-19 nedeniyle yasanan trajik can kayiplarindan bahsetti.
Blair, bunun yani sira küresel ticarette ve turizmde büyük kayiplar yasandigini, turizmde çalisanlarin islerinden oldugunu kaydederek, önemli kayiplardan birisinin de "turizmin durmasi nedeniyle ülkeler arasindaki uluslararasi iletisimin kopmasi" oldugunu anlatti.
Turizmdeki kan kaybinin sürmesi sonucu sikintilarin henüz sonlanmadigini vurgulayan Blair, "Turizm ticaretindeki düsüsün bir sonucu olarak dünya çapinda 100 milyon dolayinda kisi çalisan isini kaybetme riski altinda. Sektörün yeniden açilmasi acil bir öncelik." açiklamasinda bulundu.
Blair, turizm sektörü için neler yapilmasi gerektigini ele almanin tam zamani oldugunu belirterek, "Kovid-19 sürecinde tüm dünya gibi turizm sektörünün de en önemli çikis yolu asilanma oranlarinin küresel ölçekte artmasindan geçiyor." ifadesine vurgu yapti.
"Bodrum, yabanci dijital göçebeler için ideal bir yer"
Programin ev sahipligini yapan Bodrum Belediye Baskani Ahmet Aras, Kovid-19 sonrasi turizm endüstrisinde büyük bir degisim ve dönüsüm süreci basladigini, bu süreçlerden en çok göze çarpaninin ise dijital göç oldugunu bildirdi.
Aras, artik insanlarin bulunduklari bölgenin disina çikarak is ve sosyal hayatini buradan dijital kolayliklarla sürdürdügünü kaydederek, dünya genelindeki 17 milyon dijital göçebenin Singapur, Bali, Budapeste ve Prag gibi sehirlerde kaldigini söyledi.
Bodrum nüfusunun da salgin döneminde 3’e katlandigini animsatan Aras, "Bodrum olarak hedefimizde yabanci dijital göçebeler de var. Güvenli tatilin merkezi Bodrum, bu göçebeleri agirlamak için hazir." dedi.
Ahmet Aras, hava ve deniz ambulansi, tam teçhizatli hastaneleri, yeterli yatak kapasitesi, gelismis altyapisi ve seyahat güvencesi sayesinde imkanlarini gelistiren Bodrum’un yilin her vaktinde turizme ev sahipligi yapma potansiyelini zirveye çikardigini söyledi.
Gastronomisi, tarim turizmi, biyoçesitliligi, kültürel ve tarihi güzellikleri, uluslararasi uçuslari, denizi, kumu, günesi, sahili, spor turizmi, kültürel mirasi ve evrensel degerlere bagliligi sayesinde Bodrum’un turizmde dünyanin incisi oldugunu dile getiren Aras, "Bu özelliklerimizle Bodrum’da turizmi 12 aya yaymayi, bu sayede 2,5 milyon turiste ve 5 milyar dolar gelire ulasmayi hedefliyoruz. Bu amaç için çalisiyoruz" diye konustu.
Aras, Bodrum’un kendine özgü kültürü, tarihi yapisi, kimligi ve dokusu oldugunu kaydederek, buradaki herkesin istedigi sekilde hayatini sürdürebildigini, Bodrum’da tarihe, anilara ve demokrasiye saygi oldugunu anlatti.
"Bodrum’u dünyanin mavi Davos’u haline getirmek istiyoruz"
Bodrum’un Avrupa ve dünya turizm liginde tüm degerleriyle daha fazla saygi duyulmayi hak ettigini vurgulayan Aras, su açiklamalarda bulundu:
"Bu nedenle biz Bodrum’u örnek bir marka sehir haline getirmek istiyoruz. Küresel yerellesme dedigimiz glokalizasyonun merkezlerinden biri haline getirmek istiyoruz. Gastronomisi, mutfagi, biyolojik çesitliligi, tarimsal turizmi, kendine özgü kültürel ve tarihsel mirasi, evrensel degerlere saygi duyan insaniyla bunu yapmak istiyoruz. Bodrum’u bütünüyle çekim merkezi haline getirmek istiyoruz. Bodrum dünyanin ilgisini çekiyor ve her geçen gün bu ilgi artiyor. Uluslararasi ekonomi ve turizm forumlarina ev sahipligi yapiyor. Belli basli kongre ve liman organizasyonlari burada gerçeklesiyor. Bu potansiyeli sayesinde ciddi döviz geliri saglaniyor. Uluslararasi boyutuyla Bodrum’u genisletmek ve kentteki çekim unsurlarini çesitlendirmek istiyoruz. Yerli ve yabanci yatirimcilari ve turistleri buraya çekmek istiyoruz."
Ismail Gülle: "Bodrum yerli ve yabanci turistlerce yogun sekilde ziyaret ediliyor"
Türkiye Ihracatçilar Meclisi (TIM) Baskani Ismail Gülle, Bodrum’un hem yerli hem de yabanci ziyaretçiler tarafinda yogun bir sekilde ziyaret edildigini belirterek, kentte böyle uluslararasi bir organizasyon yapilmasinin çok önemli oldugunu söyledi.
Bodrum’un turizmde Türkiye’nin gözbebegi oldugunu vurgulayan Gülle, kentin dünyaca bilinen önemli turizm destinasyonlarindan oldugunu bildirdi.
Gülle, Kovid-19 nedeniyle turizmde yasanan kayiplardan bahsederek, hem turizmde hem de hizmet ihracatinda yasanan kayiplarin asida yasanan ilerleme ve sektördeki iyilesmeyle gelecek dönemde telafi edilecegine inandiklarini anlatti.