Agri'da 1,2 Milyar Dolarlik 20 Ton Altin Rezervi Tespit Edildi
Sanayi ve Teknoloji Bakani Mustafa Varank: '2000'lerin basinda 1 gram dahi altin üretemeyen Türkiye, geçtigimiz yil pandemiye ragmen 18 aktif madende 42 ton altin üretti' 'Yaklasik 160 milyon dolarlik bir yatirimla bu rezervin çevreye duyarli bir sekilde ekonomiye kazandirilmasini TMSF eliyle saglayacagiz' '(Hesaplamalara göre 6 yillik olan bu madenin ömrünün) Yeni rezervlerle 1520 yila ulasmasini bekliyoruz'.
Sanayi ve Teknoloji Bakani Mustafa Varank, "Agri Mollakara bölgesinde gerçeklestirilen uzun arama faaliyetleri neticesinde, bugün, piyasa degeri 1,2 milyar dolar olan 20 ton altin ve 2,8 milyon dolar degerinde 3,5 ton gümüs rezervi bu bölgede tespit edildi." dedi.
Varank, Koza Altin Isletmeleri Agri Mollakara Tesisi Temel Atma Töreni'nde yaptigi konusmada, Agri'nin bulundugu diyarin Türkiye'nin Asya'ya açilan kapisi oldugunu kaydederek, bunun bilinciyle, ülkenin her kösesini oldugu gibi bu kadim topraklari da üretim ve istihdamin dinamosu olacak projelerle bulusturduklarini söyledi.
Bugün temeli atilan tesisin hem Agri hem de ülke ekonomisi için öneminin çok büyük oldugunu dile getiren Varank, tesisin yaklasik 160 milyon dolarlik yatirimla tamamlanacagini, Agri'nin kalkinmasini ve gelismesini hizlandiracagini, altin üretimi konusunda Türkiye'nin gücüne güç katacagini vurguladi.
Varank, AK Parti iktidarindan önce Agri'nin diger bölge illeri gibi yatirimlar bakimindan göz ardi edildigini ve geri plana atildigini belirterek, son 19 yilda egitim, ulastirma, tarim, saglik ve sehircilik konulari basta olmak üzere birçok alanda yaptiklari yatirimlarla bunu tersine çevirdiklerini anlatti.
Yaklasik 20 milyar liralik yatirimla sehre modern hastaneler, egitim kurumlari, yollar, sosyal tesisler ve çok sayida hizmet kazandirdiklarini aktaran Varank, bakanlik olarak Serhat Kalkinma Ajansi ve DAP Bölge Kalkinma Idaresi araciligiyla kentte kamu, özel sektör ve STK'larin 260'a yakin projesine 120 milyon liradan fazla destek sagladiklarini söyledi.
Varank, bakanlik olarak kentte hayata geçirdikleri hizmetlerden bahsederek, yakin zamanda Van ve Sanliurfa'da uygulayip çok basarili sonuçlar elde ettikleri tekstilkent projelerini Agri'da da yayginlastiracaklarinin altini çizdi.
Bakan Varank, "Bu kapsamda Agri'nin Tutak, Eleskirt, Patnos ve Dogubeyazit ilçelerine tekstilkentler kazandiracagiz. Emek yogun sektörleri bölgeye çekerek issizlik sorununu bitirme noktasinda önemli adimlar atacagiz." diye konustu.
Agri'nin gelisimi için destek vermeye devam edeceklerini kaydeden Varank, kaynaklarini bu kent için seferber etmeyi sürdüreceklerini anlatti.
- "Yatirim düsmani muhalefet anlayisiyla karsi karsiyayiz"
Bakan Varank, Agri'daki bu yatirim heyecaninin en basta Istanbul'a örnek olmasini istedigini belirterek, su açiklamalarda bulundu:
"Biz burada bir temel atma töreni yapiyoruz ama bildiginiz gibi yatirim düsmani muhalefet anlayisiyla karsi karsiyayiz. Bu yatirim düsmani muhalefet anlayisi Istanbul'da temel atmama törenleri yapiyorlar. Dünyada herhalde temel atmama töreni yapan baska bir ülke, baska bir yerel yönetici olmamisti. Hatta simdi isi biraz daha ileri tasidilar. Istanbul'daki metro insaatlarinin üstüne de toprak döküp dolduruyorlar. Yatirim yapmamayi birakin mevcut yatirimlari baltalamak için ellerinden gelen gayreti gösteriyorlar. Inanin bunlarin elinde olsa Marmaray'i, Avrasya Tüneli'ni su ile doldurup orayi havuz olarak kullanirlar. Ya da oralari patates deposu olarak kullanirlar."
Varank, Bolu Dagi Tünelinin yillarca, 10 yillarca konusuldugunu, en son gelinen noktada tünelin patates deposu yapilmak istendigini animsatti.
- "Türkiye dünyanin sayili altin üreticileri arasina girdi"
Sanayi ve Teknoloji Bakani Varank, "Türkiye'nin madencilik sektöründe kat ettigi mesafeyi gösteren en önemli hususlardan birisi bugün temelini atacagimiz tesisin faaliyet alani olan altin üretimi. Altin, kültürümüzün ve finansal sistemin vazgeçilmez bir parçasi. Gerek taki olarak gerekse yatirimlarimizda kullandigimiz önemli bir maden. Elbette dünya ekonomisinin de hala en basat aktörü." açiklamasinda bulundu.
Türkiye'nin büyüyen ekonomisinin ihtiyaçlarini karsilamak için madencilik sektörünün gelisimine özel önem verdiklerini dile getiren Varank, bu alanda son dönemde yaptiklari çalismalardan, projelere verdikleri desteklerden, yatirimcilara sunduklari tesviklerden bahsetti.
Varank, sifir üretim kapasitesiyle devraldiklari altin madenciligini verdikleri destek ve tesviklerle 6 milyar dolar yatirim hacmine ulasan, 13 bin kisinin istihdam edildigi devasa bir sektöre dönüstürdüklerini, bugün dünyanin sayili üreticileri arasinda olduklarini söyledi.
Bakan Varank, "2000'lerin basinda 1 gram dahi altin üretemeyen Türkiye, geçtigimiz yil pandemiye ragmen 18 aktif madende 42 ton altin üretti. Bizden önce Türkiye'nin altin ihtiyaci yüzde 100 ithalatla karsilaniyordu. Simdi yaptigimiz üretimle her yil cari açigin azaltilmasina 2,4 milyar dolar katki sagliyoruz. Tüm bu gayretleri de yeterli görmüyoruz. Sektörü daha ileriye götürecek birçok yeni projeyi hayata geçiriyoruz." diye konustu.
Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanligi ile birlikte Munzur Üniversitesi bünyesinde 140 milyon lira bütçeli Nadir Toprak Elementleri Uygulama ve Arastirma Merkezi'ni kuracaklarini, bu merkezde, havacilik, elektronik ve otomotiv basta olmak üzere birçok alanda ileri teknolojili ürünlerin üretiminde ihtiyaç duyulan ham maddelerin Ar-Ge ve üretim faaliyetleri yürütülecegini bildirdi.
- Ilk altin dökümü 2022'nin son çeyreginde
Sanayi ve Teknoloji Bakani Varank, Türkiye'nin maden kaynaklarini aramada, kesfetmede ve isletmede Cumhuriyet tarihi boyunca yeterli özen gösterilmedigini belirterek, su degerlendirmelerde bulundu:
"2000'li yillarin basina kadar altin üretimi yapilmamis. Peki neden yapilmamis? Altin olmadigi için mi? Elbette hayir. Türkiye, kanitlanmis altin rezervleri bakimindan dünyada 12. sirada; potansiyele baktigimizda ise ilk 5 ülke arasinda yer aliyor. Ama dedigim gibi ihmal edilmislik, vizyonsuzluk hatta beceriksizlik yüzünden altin üretiminde ülkemiz geride birakilmis."
Varank, daha 1933 yilinda Altin Arama ve Isletme Idaresi kurma vizyonuna sahip Türkiye'nin hedeflerini, kendilerine "Atatürk'ün partisiyiz" diyenlerin degil AK Parti'nin hayata geçirdigini kaydederek, dogal gaz ve petrol aramalarinda oldugu gibi altin madeni konusunda da geçmisin tüm ihmal edilmisliklerini telafi etmek için büyük bir gayret gösterdiklerini anlatti.
Bugün temelini atacaklari tesisin de büyüyüp gelisen altin üretimi sektörünün önemli bir mihenk tasi olacagini dile getiren Varank, su bilgileri verdi:
"Agri Mollakara bölgesinde gerçeklestirilen uzun arama faaliyetleri neticesinde, bugün, piyasa degeri 1,2 milyar dolar olan 20 ton altin ve 2,8 milyon dolar degerinde 3,5 ton gümüs rezervi bu bölgede tespit edildi. Ülkemiz, bölgemiz ve dünya açisindan önemli bir gelisme. Bulunan rezerv 0,92'lik tenör degeriyle ülkemizdeki benzer madenlere kiyasla çok daha zengin bir içerige sahip. Simdi yaklasik 160 milyon dolarlik bir yatirimla bu rezervin çevreye duyarli bir sekilde ekonomiye kazandirilmasini TMSF eliyle saglayacagiz."
Varank, tesisin, isletme döneminde dogrudan 500, dolayli olarak ise 2 bin vatandasa ekmek kapisi olacagini bildirdi.
Tesisteki ilk altin döküm isleminin 2022'nin son çeyreginde gerçeklesmesini beklediklerini aktaran Varank, ilk altin dökümüne Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan'in da katilmasini beklediklerini söyledi.
- "Rezerv olarak daha büyük potansiyel söz konusu"
Bakan Varank, hesaplamalara göre ilk etapta 6 yillik ömrü olan bu madende bir yandan da arama çalismalarinin devam ettigini belirterek, rezerv olarak daha büyük bir potansiyelin söz konusu oldugunu, bulunacak yeni rezervlerle isletme ömrünün 15-20 yila ulasmasini beklediklerini vurguladi.
Madenlerle ekonomik deger saglarken çevresel hassasiyetleri de en ön planda tuttuklarini kaydeden Varank, su ifadeleri kullandi:
"Hem bu projede, hem de faaliyette olan bütün madenlerde sürdürülebilirligin temeli çevreye saygidan geçiyor. Proje çerçevesinde kurulacak ileri teknolojili sensörler vasitasiyla, toz, gürültü, patlatma ve havada gaz ölçümleri düzenli olarak yapilacak. Bu tesiste altin üretimi konusunda kullanilacak en modern yöntemler sayesinde hem rezervleri verimli sekilde degerlendirilecegiz hem de çevresel etkileri minimuma indirecegiz. Tesisin ekonomik ömrünü tamamlamasindan sonra, arazinin dogaya yeniden kazandirilmasi için gerekli rehabilitasyon çalismalari yürütülecek. Emin olun burada yapilacak ileri teknolojili bu tesis, ülkemize katma deger kazandirirken çevre hassasiyetleri bakimindan da örnek bir yer olacak."
Varank, Koza Altin'in terör odaklarinin elinden alinip TMSF'ye devredilmesinden sonraki basarili performansini memnuniyetle takip ettiklerini söyledi.
- "Uzun vadeli katkilari nedeniyle bir bölgesel kalkinma projesi"
Sanayi ve Teknoloji Bakani Varank, Agri'nin terör nedeniyle uzun yillar büyük bedeller ödedigini kaydederek, artik sinir içerisinde ve sinir ötesinde teröre göz açtirmadiklarini, bölgenin terörle anilma döneminin artik bittigini söyledi.
"Tüm Türkiye'de oldugu gibi, Agri'nin da bölgenin de gündemi artik yatirimdir, istihdamdir, üretimdir, ihracattir." diyen Varank, temelini attiklari bu projenin, huzur ortami tesis edildiginde bölgede refahin artacaginin en somut örnegi oldugunu bildirdi.
Varank, bu güven ortamini tesis ettikten sonra bölgenin eski karanlik günlerine dönmesine asla müsaade etmeyeceklerine vurgu yaparak, buradaki altin isleme tesisinin salt bir madencilik yatirimi olmadigini, uzun vadede sunacagi katkilarla bir bölgesel kalkinma projesi oldugunu sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
Varank, Koza Altin Isletmeleri Agri Mollakara Tesisi Temel Atma Töreni'nde yaptigi konusmada, Agri'nin bulundugu diyarin Türkiye'nin Asya'ya açilan kapisi oldugunu kaydederek, bunun bilinciyle, ülkenin her kösesini oldugu gibi bu kadim topraklari da üretim ve istihdamin dinamosu olacak projelerle bulusturduklarini söyledi.
Bugün temeli atilan tesisin hem Agri hem de ülke ekonomisi için öneminin çok büyük oldugunu dile getiren Varank, tesisin yaklasik 160 milyon dolarlik yatirimla tamamlanacagini, Agri'nin kalkinmasini ve gelismesini hizlandiracagini, altin üretimi konusunda Türkiye'nin gücüne güç katacagini vurguladi.
Varank, AK Parti iktidarindan önce Agri'nin diger bölge illeri gibi yatirimlar bakimindan göz ardi edildigini ve geri plana atildigini belirterek, son 19 yilda egitim, ulastirma, tarim, saglik ve sehircilik konulari basta olmak üzere birçok alanda yaptiklari yatirimlarla bunu tersine çevirdiklerini anlatti.
Yaklasik 20 milyar liralik yatirimla sehre modern hastaneler, egitim kurumlari, yollar, sosyal tesisler ve çok sayida hizmet kazandirdiklarini aktaran Varank, bakanlik olarak Serhat Kalkinma Ajansi ve DAP Bölge Kalkinma Idaresi araciligiyla kentte kamu, özel sektör ve STK'larin 260'a yakin projesine 120 milyon liradan fazla destek sagladiklarini söyledi.
Varank, bakanlik olarak kentte hayata geçirdikleri hizmetlerden bahsederek, yakin zamanda Van ve Sanliurfa'da uygulayip çok basarili sonuçlar elde ettikleri tekstilkent projelerini Agri'da da yayginlastiracaklarinin altini çizdi.
Bakan Varank, "Bu kapsamda Agri'nin Tutak, Eleskirt, Patnos ve Dogubeyazit ilçelerine tekstilkentler kazandiracagiz. Emek yogun sektörleri bölgeye çekerek issizlik sorununu bitirme noktasinda önemli adimlar atacagiz." diye konustu.
Agri'nin gelisimi için destek vermeye devam edeceklerini kaydeden Varank, kaynaklarini bu kent için seferber etmeyi sürdüreceklerini anlatti.
- "Yatirim düsmani muhalefet anlayisiyla karsi karsiyayiz"
Bakan Varank, Agri'daki bu yatirim heyecaninin en basta Istanbul'a örnek olmasini istedigini belirterek, su açiklamalarda bulundu:
"Biz burada bir temel atma töreni yapiyoruz ama bildiginiz gibi yatirim düsmani muhalefet anlayisiyla karsi karsiyayiz. Bu yatirim düsmani muhalefet anlayisi Istanbul'da temel atmama törenleri yapiyorlar. Dünyada herhalde temel atmama töreni yapan baska bir ülke, baska bir yerel yönetici olmamisti. Hatta simdi isi biraz daha ileri tasidilar. Istanbul'daki metro insaatlarinin üstüne de toprak döküp dolduruyorlar. Yatirim yapmamayi birakin mevcut yatirimlari baltalamak için ellerinden gelen gayreti gösteriyorlar. Inanin bunlarin elinde olsa Marmaray'i, Avrasya Tüneli'ni su ile doldurup orayi havuz olarak kullanirlar. Ya da oralari patates deposu olarak kullanirlar."
Varank, Bolu Dagi Tünelinin yillarca, 10 yillarca konusuldugunu, en son gelinen noktada tünelin patates deposu yapilmak istendigini animsatti.
- "Türkiye dünyanin sayili altin üreticileri arasina girdi"
Sanayi ve Teknoloji Bakani Varank, "Türkiye'nin madencilik sektöründe kat ettigi mesafeyi gösteren en önemli hususlardan birisi bugün temelini atacagimiz tesisin faaliyet alani olan altin üretimi. Altin, kültürümüzün ve finansal sistemin vazgeçilmez bir parçasi. Gerek taki olarak gerekse yatirimlarimizda kullandigimiz önemli bir maden. Elbette dünya ekonomisinin de hala en basat aktörü." açiklamasinda bulundu.
Türkiye'nin büyüyen ekonomisinin ihtiyaçlarini karsilamak için madencilik sektörünün gelisimine özel önem verdiklerini dile getiren Varank, bu alanda son dönemde yaptiklari çalismalardan, projelere verdikleri desteklerden, yatirimcilara sunduklari tesviklerden bahsetti.
Varank, sifir üretim kapasitesiyle devraldiklari altin madenciligini verdikleri destek ve tesviklerle 6 milyar dolar yatirim hacmine ulasan, 13 bin kisinin istihdam edildigi devasa bir sektöre dönüstürdüklerini, bugün dünyanin sayili üreticileri arasinda olduklarini söyledi.
Bakan Varank, "2000'lerin basinda 1 gram dahi altin üretemeyen Türkiye, geçtigimiz yil pandemiye ragmen 18 aktif madende 42 ton altin üretti. Bizden önce Türkiye'nin altin ihtiyaci yüzde 100 ithalatla karsilaniyordu. Simdi yaptigimiz üretimle her yil cari açigin azaltilmasina 2,4 milyar dolar katki sagliyoruz. Tüm bu gayretleri de yeterli görmüyoruz. Sektörü daha ileriye götürecek birçok yeni projeyi hayata geçiriyoruz." diye konustu.
Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanligi ile birlikte Munzur Üniversitesi bünyesinde 140 milyon lira bütçeli Nadir Toprak Elementleri Uygulama ve Arastirma Merkezi'ni kuracaklarini, bu merkezde, havacilik, elektronik ve otomotiv basta olmak üzere birçok alanda ileri teknolojili ürünlerin üretiminde ihtiyaç duyulan ham maddelerin Ar-Ge ve üretim faaliyetleri yürütülecegini bildirdi.
- Ilk altin dökümü 2022'nin son çeyreginde
Sanayi ve Teknoloji Bakani Varank, Türkiye'nin maden kaynaklarini aramada, kesfetmede ve isletmede Cumhuriyet tarihi boyunca yeterli özen gösterilmedigini belirterek, su degerlendirmelerde bulundu:
"2000'li yillarin basina kadar altin üretimi yapilmamis. Peki neden yapilmamis? Altin olmadigi için mi? Elbette hayir. Türkiye, kanitlanmis altin rezervleri bakimindan dünyada 12. sirada; potansiyele baktigimizda ise ilk 5 ülke arasinda yer aliyor. Ama dedigim gibi ihmal edilmislik, vizyonsuzluk hatta beceriksizlik yüzünden altin üretiminde ülkemiz geride birakilmis."
Varank, daha 1933 yilinda Altin Arama ve Isletme Idaresi kurma vizyonuna sahip Türkiye'nin hedeflerini, kendilerine "Atatürk'ün partisiyiz" diyenlerin degil AK Parti'nin hayata geçirdigini kaydederek, dogal gaz ve petrol aramalarinda oldugu gibi altin madeni konusunda da geçmisin tüm ihmal edilmisliklerini telafi etmek için büyük bir gayret gösterdiklerini anlatti.
Bugün temelini atacaklari tesisin de büyüyüp gelisen altin üretimi sektörünün önemli bir mihenk tasi olacagini dile getiren Varank, su bilgileri verdi:
"Agri Mollakara bölgesinde gerçeklestirilen uzun arama faaliyetleri neticesinde, bugün, piyasa degeri 1,2 milyar dolar olan 20 ton altin ve 2,8 milyon dolar degerinde 3,5 ton gümüs rezervi bu bölgede tespit edildi. Ülkemiz, bölgemiz ve dünya açisindan önemli bir gelisme. Bulunan rezerv 0,92'lik tenör degeriyle ülkemizdeki benzer madenlere kiyasla çok daha zengin bir içerige sahip. Simdi yaklasik 160 milyon dolarlik bir yatirimla bu rezervin çevreye duyarli bir sekilde ekonomiye kazandirilmasini TMSF eliyle saglayacagiz."
Varank, tesisin, isletme döneminde dogrudan 500, dolayli olarak ise 2 bin vatandasa ekmek kapisi olacagini bildirdi.
Tesisteki ilk altin döküm isleminin 2022'nin son çeyreginde gerçeklesmesini beklediklerini aktaran Varank, ilk altin dökümüne Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan'in da katilmasini beklediklerini söyledi.
- "Rezerv olarak daha büyük potansiyel söz konusu"
Bakan Varank, hesaplamalara göre ilk etapta 6 yillik ömrü olan bu madende bir yandan da arama çalismalarinin devam ettigini belirterek, rezerv olarak daha büyük bir potansiyelin söz konusu oldugunu, bulunacak yeni rezervlerle isletme ömrünün 15-20 yila ulasmasini beklediklerini vurguladi.
Madenlerle ekonomik deger saglarken çevresel hassasiyetleri de en ön planda tuttuklarini kaydeden Varank, su ifadeleri kullandi:
"Hem bu projede, hem de faaliyette olan bütün madenlerde sürdürülebilirligin temeli çevreye saygidan geçiyor. Proje çerçevesinde kurulacak ileri teknolojili sensörler vasitasiyla, toz, gürültü, patlatma ve havada gaz ölçümleri düzenli olarak yapilacak. Bu tesiste altin üretimi konusunda kullanilacak en modern yöntemler sayesinde hem rezervleri verimli sekilde degerlendirilecegiz hem de çevresel etkileri minimuma indirecegiz. Tesisin ekonomik ömrünü tamamlamasindan sonra, arazinin dogaya yeniden kazandirilmasi için gerekli rehabilitasyon çalismalari yürütülecek. Emin olun burada yapilacak ileri teknolojili bu tesis, ülkemize katma deger kazandirirken çevre hassasiyetleri bakimindan da örnek bir yer olacak."
Varank, Koza Altin'in terör odaklarinin elinden alinip TMSF'ye devredilmesinden sonraki basarili performansini memnuniyetle takip ettiklerini söyledi.
- "Uzun vadeli katkilari nedeniyle bir bölgesel kalkinma projesi"
Sanayi ve Teknoloji Bakani Varank, Agri'nin terör nedeniyle uzun yillar büyük bedeller ödedigini kaydederek, artik sinir içerisinde ve sinir ötesinde teröre göz açtirmadiklarini, bölgenin terörle anilma döneminin artik bittigini söyledi.
"Tüm Türkiye'de oldugu gibi, Agri'nin da bölgenin de gündemi artik yatirimdir, istihdamdir, üretimdir, ihracattir." diyen Varank, temelini attiklari bu projenin, huzur ortami tesis edildiginde bölgede refahin artacaginin en somut örnegi oldugunu bildirdi.
Varank, bu güven ortamini tesis ettikten sonra bölgenin eski karanlik günlerine dönmesine asla müsaade etmeyeceklerine vurgu yaparak, buradaki altin isleme tesisinin salt bir madencilik yatirimi olmadigini, uzun vadede sunacagi katkilarla bir bölgesel kalkinma projesi oldugunu sözlerine ekledi.