Sağlık Bakanlığı açıkladı! 20 ilde alarm! Tam açılma ne zaman? Vaka sayısı...

Türkiye, koronavirüs vakalarının yükselmesinin ardından 17 günlük tam kapanma pazartesi günü sona erdi. Başkan Erdoğan Kabine Toplantısı'nın ardından kademeli normalleşmeye geçildiğini duyurdu. 1 Haziran'dan sonra tam açılma konuşulurken Sağlık Bakanlığı'ndan gelen son veriler şoke etti. Bakanlığın verilerine göre 20 ilde tehlike çanları çalıyor. İşte detaylar…

Sağlık Bakanlığı açıkladı! 20 ilde alarm! Tam açılma ne zaman? Vaka sayısı...
Sağlık Bakanlığı açıkladı! 20 ilde alarm! Tam açılma ne zaman? Vaka sayısı...
Türkiye'de 29 Nisan akşamı başlayan tam kapanma dönemi geçen pazartesi itibarıyla sona erdi. Kısıtlamaların bir bölümü hafifletilerek "kademeli normalleşme" adı verilen döneme geçildi.

Sağlık Bakanlığı da önceki gün 8-14 Mayıs haftasına ait 100 bin kişiye düşen haftalık vaka tablosunu yayımladı. İllerdeki tam kapanma öncesi ve kapanma dönemi vaka durumunu gözler önüne seren son veriler dikkat çekiyor.

Verilere göre, 24-30 Nisan haftasında Türkiye'deki 50 ilin haftalık vaka sayısı binin üzerinde seyrederken, 17 günlük kapanma dönemini de içine alan 8-14 Mayıs haftasında sadece 20 ilin haftalık vaka sayısı 1000 bandını aştı.

61 ilde ise haftalık vaka sayısı 1000'in altında gerçekleşti. 24-30 Nisan döneminde İstanbul'da, 100 bin kişiye düşen haftalık vaka sayısı 532.02 kişiye, haftalık vaka sayısı ise 82 bin 263 olarak kayıtlara geçmişti.

Milliyet'te yer alan habere göre, 17 günlük tam kapanmanın ardından haftalık vaka sayısı 28 bin 572'ye düşerken, 100 bin kişiye düşen haftalık vaka sayısı ise 184.78 kişiye geriledi. 24-30 Nisan haftasında İstanbul'un toplam vaka içindeki payı yüzde 32.45 iken bu oran 8-14 Mayıs haftasında 29.74'e geriledi.

ANKARA'DA DÜŞÜŞ
Başkent Ankara'da ise 24-30 haftasında her 100 bin kişide görülen haftalık vaka sayısı 361.52 kişi, haftalık vaka ise 20 bin 474 olarak gerçekleşiyordu. 8-14 Mayıs haftasında her 100 bin kişide görülen haftalık vaka sayısı 152.63'e, haftalık vaka ise 8 bin 644'e düştü.

İzmir ise 24-30 Nisan tarihinde 9815 olan haftalık vaka sayısını 4 bin 125'e, her 100 bin kişide görülen vaka sayısını 223.34'ten 93.86 kişiye çekti. 17 günlük tam kapanma dönemini sahil bandında geçirmek isteyen vatandaşların akın ettiği Antalya'da ise 24-30 Nisan haftasında 5106 olan haftalık vaka sayısı, 8-14 Mayıs tarihleri arasında 1571'e düştü.

Antalya, her 100 bin kişide görülen haftalık vaka sayısını da 200.37'den 61.65'e çekti. 24-30 haftasında her 100 bin kişiden 183.46'sında Kovid-19 görülen ve haftalık bin 836 vakaya sahip Muğla'da ise 8-14 Mayıs haftasında vaka sayısı 726'ya, 100 bin kişide görülen vaka sayısı ise 72.54'e geriledi.


Karadeniz'de ise 24-30 Nisan haftasında, Sinop'ta haftalık vaka sayısı 462, Samsun'da 3628, Ordu'da 2410, Giresun'da 1743, Trabzon'da 1930, Rize'de 1218 ve Artvin'de 329 olmuştu.

Tam kapanmanın ardından açıklanan 8-14 Mayıs haftasını içeren verilere göre ise Sinop'ta haftalık vaka sayısı 210'a, Samsun'da 1296'ya, Ordu'da 1140'a, Giresun'da 605'e, Trabzon'da 1016'ya, Rize'de 576'ya geriledi.

BU 20 İLDE VAKA SAYISI 1000'İN ÜZERİNDE
İstanbul: 28 bin 572, Ankara: 8644, İzmir: 4125, Bursa: 3423, Kocaeli: 3085, Konya: 2742, Kayseri: 1809, Gaziantep: 1608, Antalya: 1571, Erzurum: 1478, Tekirdağ: 1436, Balıkesir: 1412, Eskişehir: 1300, Samsun: 1296, Ordu: 1140, Sakarya: 1136, Diyarbakır: 1138, Manisa: 1086, Şanlıurfa: 1044, Trabzon: 1016.

EN AZ İKİ AŞI MÜMKÜN OLACAK
Öte yandan Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Selma Metintaş, Türkiye'de devam eden yeni tip koronavirüs (Kovid-19) aşısı geliştirme çalışmalarına ilişkin, yılda bir veya iki kez aşılamanın toplum için gerekeceğini, mutasyonlar da dikkate alındığında, yerli aşının çok daha önemli bir işlev göreceğini söyledi.

Sağlık Bakanlığı açıkladı! 20 ilde alarm! Tam açılma ne zaman? Vaka sayısı...
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metintaş, sağlık çalışanlarının Türkiye'de ilk vakanın görüldüğü Mart 2020'den itibaren büyük fedakarlıklarla süreci yürüttüğünü belirtti.


Metintaş, sağlık camiasının görev şehitleri de vererek hayatları pahasına mücadele ettiğini vurgulayarak, "Sağlık çalışanlarının gerçekten son 50 yılın en önemli mücadelelerinden birini verdiğini açıkça söyleyebiliriz. Bu mücadele takdirin üstündedir." dedi.

17 günlük "tam kapanma" sürecinin ardından vaka sayılarının azalacağını ancak bu durumun kalıcılığından emin olamadığını dile getiren Metintaş aşılamanın sürdüğünü hatırlattı. Metintaş şöyle devam etti:

"Toplumun en az yüzde 50'sinin doğal ya da aşılanma ile immünize olduğunu kriter alırsak bu oran gerçekleşene kadar tedbirlere titizlikle uymak gerekir. Aşılanma mutlaka hızlandırılmalı ve yaygınlaştırılmalıdır. Tedbirler tedricen gevşetilmelidir. Yani daha kalabalık yaşam ve çalışma ortamlarının normalleşmesi daha ileriye bırakılmalıdır."

Maske ve mesafe kuralının mutlaka devam ettirilmesi gerektiğini ifade eden Metintaş toplu etkinliklerden kesinlikle kaçınılması gerektiğini bildirdi. Hasta veya temaslı kişilerin bunu saklamaması, hemen bildirmesi gerektiğini vurgulayan Metintaş şöyle konuştu:

"Vaka sayısı azaldığında filyasyon çalışmaları daha önemli hale geliyor çünkü daha etkili oluyor. Bu nedenle tam kapanma sonrası filyasyon çalışmaları daha bir güçlü hale getirilmelidir."

Koronavirüse karşı iki doz aşının yeterli gelmeyeceğini öngördüklerini belirten Metintaş, "Muhtemelen birkaç yıl boyunca grip aşısı gibi ama ondan çok daha yaygın olarak koronavirüs aşılaması devam ettirilecektir. Yani 2021 yılı sonbaharı ile yılda bir veya iki kez koronavirüs aşılaması toplum için gerekecektir.

Bu durumda mutasyonlar da dikkate alındığında yerli aşı tahmin edildiğinden çok daha önemli bir işlev görecektir. Umarım 2021 sonbaharına yerli aşı yetişir." değerlendirmesinde bulundu.

Metintaş, yerli aşı ve ilaç geliştirme çalıştırmalarına da değinerek, "Önümüzdeki sonbahara kadar Türkiye için en az iki çeşit aşının mümkün olacağını düşünüyorum ve umut ediyorum." ifadesini kullandı.

"Virüsün mutasyona uğramasıyla dünya genelinde pek çok varyant çıktı. Türkiye'ye özgü varyant teorik bakımdan mümkün, pratikte düşük bir ihtimal." diyen Metintaş, çünkü varyant gelişimi için hızlı bulaş, ilaçların düzensiz kullanımı, yarım aşılama, eşlik eden diğer viral enfeksiyonların risk faktörleri olduğunu söyledi.

Bu risk faktörlerinin Türkiye için çok etkili olmadığını düşündüğünü aktaran Prof. Dr. Metintaş, "Şimdiye kadar dünyada bitmemiş pandemi olmamıştır. Bu pandemi de bitecektir, yeter ki biz hep birlikte mücadele etme inancımızı kaybetmeyelim." dedi.