Dalında Alıcı Bulan 'Can Erik' Fiyatı Ve Kalitesiyle Üreticisini Sevindirdi
Silifke Erik Üreticileri Birliği Başkan Vekili Mustafa Göktaş: 'Dış satımda, Almanya başta olmak üzere Avrupa ülkelerinde can eriğimiz revaçta. Bunun yanı sıra İngiltere, İtalya, Dubai, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Irak, Azerbaycan'a satış var' 'Bizim ilk ve en önemli müşterilerimiz, hamileler. Bizi ocak ayından itibaren erik için aramaya başlıyorlar'
SEZGİN PANCAR - Türkiye'nin önde gelen meyve üretim merkezlerinden İçel'de, açık alanda hasadı süren can erik, 35-50 liralık kilogram fiyatı ve kalitesiyle üreticisinin yüzünü güldürdü.
Çilek, muz, narenciye ve domates üremiyle de öne çıkan Silifke ilçesinde, Göksu Vadisi kenarındaki mahallelerde üretilen erik henüz dalındayken alıcı buluyor.
Örtü altının ardından açık alanda da hasadı yapılan erik, tarım işçilerince toplandıktan sonra makine yardımıyla boylarına göre sandıklara ayrılıyor.
Baharın müjdecisi olarak kabul edilen ve kilogramı 35 ile 50 lira arasında değişen "can erikler", hem yurt dışına hem de iç pazara sunuluyor.
Silifke Erik Üreticileri Birliği Başkan Vekili Mustafa Göktaş, AA muhabirine, kentte ilk eriklerin mikroklima iklimine sahip Sabak Mahallesi'nde hasat edildiğini söyledi.
İlçede, 2006 yılında 8 bin dönüm olan üretim alanının çiftçilere yönelik çalışmalar sayesinde artırıldığını belirten Göktaş, "Birliğimizi kurduktan sonra yaptığımız eğitim seminerleri ve Silifke can eriğinin tanıtım çalışmalarıyla satışlarımız düzeldi. Bununla birlikte açık alandaki ekim alanlarımız çoğaldı. 8 bin dönüm olan erik üretim alanı şu anda 15 bin dönüme ulaştı. Eskiden bazı ağaçların arasında az sayıda yer alan erik ağaçları, şu anda her taraf erik bahçesi haline geldi." dedi.
Göktaş, Göksu Vadisi'nin erik üremini için uygun iklim koşulları oluşturduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"Yeni sezonda, 15 bin dönüm alanda yaklaşık 20 bin tonluk erik rekoltesi bekliyoruz. Bu yıl verimin yüksek olduğunu düşünüyoruz. Girdi maliyetleri yüksek olduğu için tabii ki fiyatların da çok fazla aşağıya inmemesini arzu ediyoruz. Şu ana kadar yapılan satımlarda da fiyatın düşmediğini görüyoruz. Bu da üreticilerimiz adına sevindirici. "
- "Erik, dalında kalmıyor"
Ürünleri pazarlama konusunda hiç sıkıntı yaşamadıklarını ifade eden Göktaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Erik, dalında kalmıyor. Son 10 yılda, özellikle yazılı ve görsel basında yaptığımız çalışmalar neticesinde Silifke can eriğinin tanıtımını büyük ölçüde gerçekleştirdik. Artık insanlar Silifke'nin yeşil erik açısından bir merkez olduğunu öğrendi. Eskiden tanınan, bilinen 20-30 erik tüccarımız vardı. Bunlar genellikle de İstanbul ile ticaret yapanlardı. Şu anda Türkiye'nin her yanına, Edirne'den Van'a, Hakkari'den Tekirdağ'a, İzmir'den Samsun'a kadar ürün gönderiyoruz. Her yerden tüccarlar geliyor. Satışta hiçbir zorluğumuz yok."
Göktaş, ihracatta da eriğe yönelik ilginin arttığını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Bu yıl özellikle ihracatta önemli bir artış var. Fiyatlarımızı ayakta tutan biraz da o oldu. Geçen yıla göre ihracatımızın 3 kat arttığını düşünüyoruz. Dış satımda, Almanya başta olmak üzere Avrupa ülkelerinde can eriğimiz revaçta. Bunun yanı sıra İngiltere, İtalya, Dubai, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Irak, Azerbaycan'a satış var. Diğer taraftan da Rusya öne çıkıyor. Rusya'ya son 3 yıldır çok ciddi şekilde ihracat yapıyoruz. Bu da üreticimizi teşvik ediyor. Üretim alanlarının artmasındaki en önemli etken de bu. Artık Silifke can eriği markalaşma yolunda. Birliğimizin önümüzdeki yıllardaki en önemli hedefi de bu. Markalaşmazsak hiçbir anlamı kalmıyor. Diğer sorunları önemli ölçüde atlattık."
- Erik fiyatı düşüşe geçecek
Göktaş, özellikle hamilelerin sezonun ilk eriğine ilgi gösterdiğini ifade ederek, "Bizim ilk ve en önemli müşterilerimiz, hamileler. Bizi ocak ayından itibaren erik için aramaya başlıyorlar. Bazen kadınlar arıyor, konuşmalarından hamile olduklarını anlıyoruz. Biz onlara gün veriyoruz ve ürün gönderiyoruz. Erikleri gönderdiğimiz hamileler, tekrar bizi arayarak Allah razı olsun diyorlar." şeklinde konuştu.
Ürünlerin, hasat arttıkça daha kolay ulaşılabilir hale geleceğini kaydeden Göktaş, "Eriklerin, yaklaşık 10 gün sonra Türkiye'deki her ailenin yiyebileceği uygun fiyatlara düşeceğine inanıyoruz. Hasadımız devam ediyor. Bizim sezonumuz aslında çok kısa. Biz bunu örtü altı üretimle katma değer olarak ikiye katladık. Martın 10'undan mayısın 10'una kadar bir döneme uzattık. Böylelikle hem üreticilere hem ekonomiye katkı sunmuş oluyoruz." ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
Çilek, muz, narenciye ve domates üremiyle de öne çıkan Silifke ilçesinde, Göksu Vadisi kenarındaki mahallelerde üretilen erik henüz dalındayken alıcı buluyor.
Örtü altının ardından açık alanda da hasadı yapılan erik, tarım işçilerince toplandıktan sonra makine yardımıyla boylarına göre sandıklara ayrılıyor.
Baharın müjdecisi olarak kabul edilen ve kilogramı 35 ile 50 lira arasında değişen "can erikler", hem yurt dışına hem de iç pazara sunuluyor.
Silifke Erik Üreticileri Birliği Başkan Vekili Mustafa Göktaş, AA muhabirine, kentte ilk eriklerin mikroklima iklimine sahip Sabak Mahallesi'nde hasat edildiğini söyledi.
İlçede, 2006 yılında 8 bin dönüm olan üretim alanının çiftçilere yönelik çalışmalar sayesinde artırıldığını belirten Göktaş, "Birliğimizi kurduktan sonra yaptığımız eğitim seminerleri ve Silifke can eriğinin tanıtım çalışmalarıyla satışlarımız düzeldi. Bununla birlikte açık alandaki ekim alanlarımız çoğaldı. 8 bin dönüm olan erik üretim alanı şu anda 15 bin dönüme ulaştı. Eskiden bazı ağaçların arasında az sayıda yer alan erik ağaçları, şu anda her taraf erik bahçesi haline geldi." dedi.
Göktaş, Göksu Vadisi'nin erik üremini için uygun iklim koşulları oluşturduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"Yeni sezonda, 15 bin dönüm alanda yaklaşık 20 bin tonluk erik rekoltesi bekliyoruz. Bu yıl verimin yüksek olduğunu düşünüyoruz. Girdi maliyetleri yüksek olduğu için tabii ki fiyatların da çok fazla aşağıya inmemesini arzu ediyoruz. Şu ana kadar yapılan satımlarda da fiyatın düşmediğini görüyoruz. Bu da üreticilerimiz adına sevindirici. "
- "Erik, dalında kalmıyor"
Ürünleri pazarlama konusunda hiç sıkıntı yaşamadıklarını ifade eden Göktaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Erik, dalında kalmıyor. Son 10 yılda, özellikle yazılı ve görsel basında yaptığımız çalışmalar neticesinde Silifke can eriğinin tanıtımını büyük ölçüde gerçekleştirdik. Artık insanlar Silifke'nin yeşil erik açısından bir merkez olduğunu öğrendi. Eskiden tanınan, bilinen 20-30 erik tüccarımız vardı. Bunlar genellikle de İstanbul ile ticaret yapanlardı. Şu anda Türkiye'nin her yanına, Edirne'den Van'a, Hakkari'den Tekirdağ'a, İzmir'den Samsun'a kadar ürün gönderiyoruz. Her yerden tüccarlar geliyor. Satışta hiçbir zorluğumuz yok."
Göktaş, ihracatta da eriğe yönelik ilginin arttığını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Bu yıl özellikle ihracatta önemli bir artış var. Fiyatlarımızı ayakta tutan biraz da o oldu. Geçen yıla göre ihracatımızın 3 kat arttığını düşünüyoruz. Dış satımda, Almanya başta olmak üzere Avrupa ülkelerinde can eriğimiz revaçta. Bunun yanı sıra İngiltere, İtalya, Dubai, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Irak, Azerbaycan'a satış var. Diğer taraftan da Rusya öne çıkıyor. Rusya'ya son 3 yıldır çok ciddi şekilde ihracat yapıyoruz. Bu da üreticimizi teşvik ediyor. Üretim alanlarının artmasındaki en önemli etken de bu. Artık Silifke can eriği markalaşma yolunda. Birliğimizin önümüzdeki yıllardaki en önemli hedefi de bu. Markalaşmazsak hiçbir anlamı kalmıyor. Diğer sorunları önemli ölçüde atlattık."
- Erik fiyatı düşüşe geçecek
Göktaş, özellikle hamilelerin sezonun ilk eriğine ilgi gösterdiğini ifade ederek, "Bizim ilk ve en önemli müşterilerimiz, hamileler. Bizi ocak ayından itibaren erik için aramaya başlıyorlar. Bazen kadınlar arıyor, konuşmalarından hamile olduklarını anlıyoruz. Biz onlara gün veriyoruz ve ürün gönderiyoruz. Erikleri gönderdiğimiz hamileler, tekrar bizi arayarak Allah razı olsun diyorlar." şeklinde konuştu.
Ürünlerin, hasat arttıkça daha kolay ulaşılabilir hale geleceğini kaydeden Göktaş, "Eriklerin, yaklaşık 10 gün sonra Türkiye'deki her ailenin yiyebileceği uygun fiyatlara düşeceğine inanıyoruz. Hasadımız devam ediyor. Bizim sezonumuz aslında çok kısa. Biz bunu örtü altı üretimle katma değer olarak ikiye katladık. Martın 10'undan mayısın 10'una kadar bir döneme uzattık. Böylelikle hem üreticilere hem ekonomiye katkı sunmuş oluyoruz." ifadelerini kullandı.