(Özel) Ayasofya'dan 100 Yıl Eski İmrahor Camii İçler Acısı Halde
Ayasofya Camii’nden yaklaşık 100 yıl daha önce yapılan, İstanbul’un ayakta kalan en eski dini yapılarından İmrahor Camii içler acısı halde. Tarihi cami için tarihçi Mehmet Dilbaz, “Acilen restore edilip cami olarak ibadete açılması lazım” dedi.
Doğu Roma döneminde yapılmış İstanbul’da ayakta kalan en eski dinî yapı olan İmrahor Camii çatısı ve duvarlarının büyük bir kısmı yıkık bir şekilde zamana meydan okuyor. Milattan sonra 454 yılında inşa edilen yapı, 15 asırlık mazisi ile İstanbul’un en eski binalarından birisi olma özelliğini taşıyor. Ancak günümüze gelindiğinde durumu içler acısı halde. Duvarların ve minaresi büyük kısmı çöken, çatısı tamimiyle ortadan kalkan caminin iç kısımdaki duvarlar yıkılmaması için desteklerle ayakta duruyor.
“Restore edilip cami olarak ibadete açılması lazım”
İstanbul’da bulunan en eski dini yapının bir restore edilmesi gerektiğini ifade eden tarihçi Mehmet Dilbaz, “Osmanlı dönemindeki ismi ile İmrahor Camii, Bizans İmparatorluğu dönemindeki ismi ile Vaftizci Yahya kilisesi olan yapı İstanbul’da Bizans Döneminden günümüze gelmiş ve ayakta kalmış en eski yapıdır. MS 454 senesinde yani Ayasofya’dan yaklaşık 100 sene önce inşa edilen bu yapı Stoudios Manastırı’nın günümüze gelen bir kısmıdır. Vaftizci Yahya kilisesi olan yapı en büyük zararı Latin işgali zamanında görüyor. 1261 yıllarında Hristiyan’ın Hristiyan’a yaptığı zulüm olarak bildiğimiz haçlı seferleri sırasında en büyük zararı alıyor. İstanbul’un fethinden sonra İkinci Bayezid döneminde ise arkamızdaki kilise camiye çevriliyor. Daha sonra çeşitli deprem ve yangınlarda hasar gören yapı en son 1894 büyük İstanbul depreminden sonra bir daha kendini toparlayamaz hale geliyor. 1910 yılında ise çatısı çökerek kullanılamaz hale geliyor. Şu an acil bir an önce onarıma alınması lazım. Restore edilip cami olarak ibadete açılması lazım” ifadelerini kullandı.
Kiliseden camiye çevrildi
Doğu Konsülü Stoudios tarafından bugünkü Yedikule’de tahmini olarak 5. yüzyılın ortalarında kurulan Stoudios Manastırı’nın bir parçası olan Ayios İoannes Prodromos (en tou Stoudiou) (Vaftizci Yahya) kilisesi olarak biliniyor. Taş tuğla almaşık teknikte inşa edilmiştir. Latin istilası sırasında harap olan manastır ve kilise 1293’te tamir edilmiştir. Osmanlı padişahı II. Bayezid döneminde İmrahor İlyas Bey tarafından, yapıda birtakım değişikliklerle birlikte camiye çevrilmiştir. Osmanlı döneminde şehrin en büyük camilerinden biri olarak hizmet vermiştir. Günümüzde yapının yalnızca bazı kısımları ayaktadır.
Kaynak: İHA
“Restore edilip cami olarak ibadete açılması lazım”
İstanbul’da bulunan en eski dini yapının bir restore edilmesi gerektiğini ifade eden tarihçi Mehmet Dilbaz, “Osmanlı dönemindeki ismi ile İmrahor Camii, Bizans İmparatorluğu dönemindeki ismi ile Vaftizci Yahya kilisesi olan yapı İstanbul’da Bizans Döneminden günümüze gelmiş ve ayakta kalmış en eski yapıdır. MS 454 senesinde yani Ayasofya’dan yaklaşık 100 sene önce inşa edilen bu yapı Stoudios Manastırı’nın günümüze gelen bir kısmıdır. Vaftizci Yahya kilisesi olan yapı en büyük zararı Latin işgali zamanında görüyor. 1261 yıllarında Hristiyan’ın Hristiyan’a yaptığı zulüm olarak bildiğimiz haçlı seferleri sırasında en büyük zararı alıyor. İstanbul’un fethinden sonra İkinci Bayezid döneminde ise arkamızdaki kilise camiye çevriliyor. Daha sonra çeşitli deprem ve yangınlarda hasar gören yapı en son 1894 büyük İstanbul depreminden sonra bir daha kendini toparlayamaz hale geliyor. 1910 yılında ise çatısı çökerek kullanılamaz hale geliyor. Şu an acil bir an önce onarıma alınması lazım. Restore edilip cami olarak ibadete açılması lazım” ifadelerini kullandı.
Kiliseden camiye çevrildi
Doğu Konsülü Stoudios tarafından bugünkü Yedikule’de tahmini olarak 5. yüzyılın ortalarında kurulan Stoudios Manastırı’nın bir parçası olan Ayios İoannes Prodromos (en tou Stoudiou) (Vaftizci Yahya) kilisesi olarak biliniyor. Taş tuğla almaşık teknikte inşa edilmiştir. Latin istilası sırasında harap olan manastır ve kilise 1293’te tamir edilmiştir. Osmanlı padişahı II. Bayezid döneminde İmrahor İlyas Bey tarafından, yapıda birtakım değişikliklerle birlikte camiye çevrilmiştir. Osmanlı döneminde şehrin en büyük camilerinden biri olarak hizmet vermiştir. Günümüzde yapının yalnızca bazı kısımları ayaktadır.