Kılıçdaroğlu'ndan devasa vaatler!

10 seçim kaybetmesine rağmen iktidar olmak için vitesi artıran CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Eğer köşeyi dönme tanımı yapacaksak 83 milyon köşeyi dönecek. Herkes varlıklı olacak, herkesin imkanları olacak. Vatandaş fakir, siyasetçiler köşeyi dönecek; böyle bir anlayışı kabul etmiyoruz." dedi. Türkiye'de yaşayan, önyargılı olmayan herkesin kendisinin dostu olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, Herkese Türkiye Cumhuriyeti devletinin sıcak yüzünü göstereceğim ve hep beraber kucaklayacağız güzel Türkiye'yi" sözlerini kullandı.

Kılıçdaroğlu'ndan devasa vaatler!
Kılıçdaroğlu'ndan devasa vaatler!
Kılıçdaroğlu, Zübeyde Ana Çocuk Akademisi'nde düzenlenen Mudanya Belediyesi Toplu Açılış Töreni'nde yaptığı konuşmada, çok güzel bir tesiste, pırıl pırıl çocukların eğitim alacağını, geleceğe hazırlanacağını söyledi.

Yerel yönetimlerde büyük başarılar elde ettiklerini belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Bursa ile ilgili umudum, hep yarım kaldı. Mustafa Bozbey'i Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğuna oturtamadık. Bursa'nın tarihten kaynaklanan bir özelliği var.

Osmanlı'ya başkentlik yapmış, görkemli bir tarihi, olağanüstü güzel bir coğrafyası var. Çok güzel bir kent, insanları da çok güzel ama biz CHP olarak, bunu beceremedik. Önümüzdeki seçimlerde bunu başaracağız, başarmaya mahkumuz. Mustafa Bozbey'i Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğuna oturtacağız. Nilüfer'i biliyoruz. Bursa'nın her tarafı neden Nilüfer gibi olmasın? Neden her tarafında parklar, yeşillikler, her mahallesinde böyle güzel kreşler, huzurevleri, engelliler için bir yer olmasın? Bir kentte yaşıyorsak o kentte yaşayanların hakları vardır. Engellinin, kadınların, erkeklerin, çocukların, okula gidenlerin de hakkı vardır. Yeşil, güzel bir doğayı görmeye, pencereyi açtığımızda temiz hava almaya ihtiyacımız vardır. Bunu yapacak olan, belediye başkanlarıdır. Kenti güzelleştirecek, yaşanılabilir kılacaklar. Engelli biri, evde kalmaya, bütün yaşamını evde geçirmeye mahkum mu? Onun da kente çıkmaya, kentte gezmeye hakkı var."

Belediye başkanlarının bütün engellere, baskılara rağmen çalıştığını dile getiren Kılıçdaroğlu, "Belediye başkanı arkadaşlarıma şunu söyledim, 'Hangi engeli çıkarırsa çıkarsınlar asla şikayet etmeyeceksiniz. Göreviniz, engeli aşmak ve görevinizi yerine getirmek, şikayet etmek değil.' Yaptığınız eserlerle gurur duyacaksınız ki bizler de gurur duyalım. Ben Ankara'dayım ve bütün belediye başkanlarımla gurur duyuyorum." diye konuştu.

"AYDINLIK, GÜZEL TÜRKİYE'Yİ HEP BİRLİKTE İNŞA EDECEĞİZ"

Kılıçdaroğlu, hükümetin tüm bütçe imkanlarında yararlandığını vurgulayarak şunları söyledi:

"Onlar, 2 bin 800 küsur lira asgari ücret belirledi. Bizim en küçük belediyemizden en büyüğüne kadar asgari ücret 3 bin 100 lira. Demek ki biz, kaynağı çok daha iyi kullanıyoruz, alın terine daha fazla değer veriyoruz, insanımızı seviyoruz, herkesin hakkını teslim etmeye çalışıyoruz. Onlar kesiyorlar, hakları vermiyorlar. İnsanlar geçinemiyor. Ülkede 10 milyonun üstünde işsiz var. 19 yıl iktidarsınız, 19 yıldır hükümeti, iktidarı, devleti, Türkiye'yi yönetiyorsunuz ve 10 milyonu aşkın işsiz yaratıyorsunuz. 1 milyondan fazla işsiz üniversite mezunu var. Bu çemberi kırmak zorundayız. Beraber, dostlarımızla birlikte kıracağız bu çemberi. Çemberin dışına hep beraber çıkacağız. Aydınlık, güzel Türkiye'yi hep birlikte inşa edeceğiz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, çağdaş uygarlığı aşmayı hedef gösterdi bize. Çağdaş uygarlık, hizmetle, eğitimle, aydınlık bir dünya inşa etmekle, insanı sevmekle, herkesin hakkını teslim etmekle aşılır. Biz, bunu yapacağız. Gücümüz, sizlersiniz."

Türkiye'de yaşayan, önyargılı olmayan herkesin kendisinin dostu olduğunu aktaran Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu ülkenin işçisi, memuru, sanayicisi, apartman görevlisi, sıradan çalışanı, çiftçisi, emeklisi, herkes, benim dostumdur. Herkes için hizmet yapacağım. Herkese Türkiye Cumhuriyeti devletinin sıcak yüzünü göstereceğim ve hep beraber kucaklayacağız güzel Türkiye'yi. Ayrımcılık yapmayacağız. Bizim inancımızda, kimliğimizde ve siyaset tarzımızda, insanlar arasında ayrımcılık olmaz. İnsanın kimliğine, yaşam tarzına ve insanın inancına saygı göstereceksiniz. O insan, evine huzur içinde gidecek, evinde huzur içinde yaşayacak. O zaman siyaset kurumu olarak görevimizi yapmış olacağız. Ayrımcılık, kavga değil, bu memlekette huzur, beraber, kavgasız yaşamak istiyoruz."

Kılıçdaroğlu, iktidara gelmeleri halinde parlamentoda milletin vekillerinin olacağına dikkati çekerek şunları kaydetti:

"El kaldırıp indirmeyle değil vicdani kanaatine göre el kaldırıp indirecek milletvekilleri. Orada 600 kişi görev yapıyor ama hiçbir zaman demokrasilerde vesayeti kabul etmiyoruz.

Siyasetin de parlamentonun da üstünde, vesayeti kabul etmiyoruz. Çok zengin, güzel bir ülkemiz, çok güzel insanlarımız var ama siyaset grubu, bizim arzu ettiğimiz kadar temiz değil. Siyasette de temizliği getireceğiz. Siyasi ahlak kanunu çıkaracağız. Siyaset, köşeyi dönme aracı olmayacak. Vatandaşın cebine el atan bir siyaset olmayacak. Vatandaşın cebi dolacak, vatandaş rahat edecek, siyasetçi değil. Eğer köşeyi dönme tanımı yapacaksak 83 milyon köşeyi dönecek. Herkes varlıklı olacak, herkesin imkanları olacak. Vatandaş fakir, siyasetçiler köşeyi dönecek; böyle bir anlayışı kabul etmiyoruz. İşin özeti, güzel şeyler yapıyoruz, bütün engellere rağmen yapmaya da devam edeceğiz."