İKV Başkanı Zeytinoğlu Açıklaması 'AB İle Mülteci Konusundaki Yakınlaşma İlişkilerin Diğer Yönlerine Yansımadı'
'Türkiye dünyada en fazla sayıda sığınmacıya ev sahipliği yapan bir ülke oldu. 4 milyonu aşkın mülteci ve sığınmacıya ev sahipliği yapıyor. Türkiye AB’den üzerinden çok büyük bir yük almış oldu'
İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, Türkiye'nin 4 milyonu aşkın mülteci ve sığınmacıya ev sahipliği yapmak suretiyle Avrupa Birliği (AB) üzerinden çok büyük bir yük almış olduğunu belirterek, "Ancak mülteci konusundaki bu yakınlaşma ilişkilerin diğer yönlerine yansımadı." dedi.
İKV ve İltica ve Göç Araştırmaları Merkezi (İGAM) iş birliği ile düzenlenen 5. Yılında Türkiye-AB Mutabakatı: Deneyimler&Öngörüler başlıklı webinarda konuşan Zeytinoğlu, bundan 5 yıl önce 18 Mart 2016'da Türkiye ve AB ortak bir bildiriyi kabul ettiğini, bu bildirinin büyük ölçüde Suriyeli mültecilerin AB'ye geçişlerini kontrol etmeye yönelik olduğunu, ancak sadece bu konu ile sınırlı olmadığını söyledi.
Zeytinoğlu, şunları kaydetti:
"9 maddeden oluşan ve kısaca Türkiye-Avrupa Birliği (AB) mutabakatı olarak adlandırılan bildiride mülteci iş birliğinin yanında, üyelik müzakerelerinin canlandırılması, Gümrük Birliği'nin güncellenmesi, Türk vatandaşları için vize serbestliği, mültecilerin AB ülkelerince gönüllü kabulü ve Suriye’de insani durumun iyileştirilmesine yönelik maddeler bulunuyordu. Ancak daha sonraki süreçte mülteci iş birliği dışında kalan maddelerde ilerleme sağlanamadı. Üyelik müzakerelerinde son fasıl, 30 Haziran 2016'da açılan Mali ve Bütçesel Hükümler oldu. O günden bugüne yeni fasıl açılamadı. 26 Haziran 2018 tarihindeki AB Konsey sonuçlarında Türkiye'nin AB’den uzaklaşmakta olduğu ve yeni fasılların açılmasının düşünülmediği, Gümrük Birliği'nin modernizasyonuna yönelik çalışmalara başlanmasının da düşünülmediği ifade edildi. Mayıs 2016 itibarıyla Türkiye'nin 72 vize kriterinin 65'ini yerine getirdiği tespit edildi. Ancak o günden bugüne 66 kriter yerine getirilse de bu süreç tamamlanamadı. Türk vatandaşları tarafından Schengen vizesi için yapılan başvurularda harcanan miktar son 10 yılda 500 milyon avroyu geçti. İlişkiler daha da kötüye doğru gitti. Siyasi sorunlara rağmen, ilişkilerin en etkili işleyen yönlerinden birini mülteci iş birliği konusu oluşturdu. Bu kapsamda 3+3 milyar avro tahsis edildi."
Bugüne kadar söz konusu tutarın 4 milyar avrodan fazlasının kullanıldığı ve tüm meblağın sözleşmelere bağlandığının açıklandığını kaydeden Zeytinoğlu, 41 kadar projenin desteklendiğini dile getirdi. Zeytinoğlu, şöyle devam etti: "
"Türkiye dünyada en fazla sayıda sığınmacıya ev sahipliği yapan bir ülke oldu. 4 milyonu aşkın mülteci ve sığınmacıya ev sahipliği yapıyor. İşçiler Suriyeliler ile ekmeklerini paylaştı. Türkiye AB’den üzerinden çok büyük bir yük almış oldu. Ancak mülteci konusundaki bu yakınlaşma ilişkilerin diğer yönlerine yansımadı. Türkiye ve AB ilişkileri değerlerden öte çıkarları temel alan, al-vere dayalı bir rotaya girdi. Şimdi Türkiye ve AB mülteci iş birliğinin geleceğini ele alırken, Türkiye-AB ilişkileri geniş çerçevesi içinde almak büyük önem taşıyor."
Kaynak: AA
İKV ve İltica ve Göç Araştırmaları Merkezi (İGAM) iş birliği ile düzenlenen 5. Yılında Türkiye-AB Mutabakatı: Deneyimler&Öngörüler başlıklı webinarda konuşan Zeytinoğlu, bundan 5 yıl önce 18 Mart 2016'da Türkiye ve AB ortak bir bildiriyi kabul ettiğini, bu bildirinin büyük ölçüde Suriyeli mültecilerin AB'ye geçişlerini kontrol etmeye yönelik olduğunu, ancak sadece bu konu ile sınırlı olmadığını söyledi.
Zeytinoğlu, şunları kaydetti:
"9 maddeden oluşan ve kısaca Türkiye-Avrupa Birliği (AB) mutabakatı olarak adlandırılan bildiride mülteci iş birliğinin yanında, üyelik müzakerelerinin canlandırılması, Gümrük Birliği'nin güncellenmesi, Türk vatandaşları için vize serbestliği, mültecilerin AB ülkelerince gönüllü kabulü ve Suriye’de insani durumun iyileştirilmesine yönelik maddeler bulunuyordu. Ancak daha sonraki süreçte mülteci iş birliği dışında kalan maddelerde ilerleme sağlanamadı. Üyelik müzakerelerinde son fasıl, 30 Haziran 2016'da açılan Mali ve Bütçesel Hükümler oldu. O günden bugüne yeni fasıl açılamadı. 26 Haziran 2018 tarihindeki AB Konsey sonuçlarında Türkiye'nin AB’den uzaklaşmakta olduğu ve yeni fasılların açılmasının düşünülmediği, Gümrük Birliği'nin modernizasyonuna yönelik çalışmalara başlanmasının da düşünülmediği ifade edildi. Mayıs 2016 itibarıyla Türkiye'nin 72 vize kriterinin 65'ini yerine getirdiği tespit edildi. Ancak o günden bugüne 66 kriter yerine getirilse de bu süreç tamamlanamadı. Türk vatandaşları tarafından Schengen vizesi için yapılan başvurularda harcanan miktar son 10 yılda 500 milyon avroyu geçti. İlişkiler daha da kötüye doğru gitti. Siyasi sorunlara rağmen, ilişkilerin en etkili işleyen yönlerinden birini mülteci iş birliği konusu oluşturdu. Bu kapsamda 3+3 milyar avro tahsis edildi."
Bugüne kadar söz konusu tutarın 4 milyar avrodan fazlasının kullanıldığı ve tüm meblağın sözleşmelere bağlandığının açıklandığını kaydeden Zeytinoğlu, 41 kadar projenin desteklendiğini dile getirdi. Zeytinoğlu, şöyle devam etti: "
"Türkiye dünyada en fazla sayıda sığınmacıya ev sahipliği yapan bir ülke oldu. 4 milyonu aşkın mülteci ve sığınmacıya ev sahipliği yapıyor. İşçiler Suriyeliler ile ekmeklerini paylaştı. Türkiye AB’den üzerinden çok büyük bir yük almış oldu. Ancak mülteci konusundaki bu yakınlaşma ilişkilerin diğer yönlerine yansımadı. Türkiye ve AB ilişkileri değerlerden öte çıkarları temel alan, al-vere dayalı bir rotaya girdi. Şimdi Türkiye ve AB mülteci iş birliğinin geleceğini ele alırken, Türkiye-AB ilişkileri geniş çerçevesi içinde almak büyük önem taşıyor."