Her Yıl Denizlere 8 Milyon Tondan Fazla Plastik Atılıyor
Deniz Temiz Derneği (TURMEPA) Başkanı Şadan Kaptanoğlu, her yıl denizlere 8 milyon tondan fazla plastik atıldığını söyledi.
TURMEPA Başkan Şadan Kaptanoğlu, Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin yayın hayatına soktuğu Türkiye’nin ilk video ve ses içerikli interaktif e-dergisine önemli açıklamalarda bulundu. Deniz ve okyanuslardaki atıklardan bahseden TURMEPA Başkanı Şadan Kaptanoğlu, denizlerin ve okyanusların yüzde 80 oranında insan eliyle kirletildiğini söyleyerek, “Okyanuslardaki çöplerin toplamı Türkiye’nin yüzölçümünden daha büyük. Her yıl denizlere 8 milyon tondan fazla plastik atılıyor. Virüsün yayılmasını önlemek için hijyen açısından tek kullanımlık ürünlere yöneldik ama bu da daha fazla atık oluşturdu. Daha fazla atık da ne yazık ki yeni dünyanın kirli arka yüzü olan ‘Yedinci Kıta’yı büyütüyor” dedi.
“Her yıl denizlere 8 milyon tondan fazla plastik atılıyor”
Şadan Kaptanoğlu şöyle devam etti: “Yaşam alanlarımız olan evimiz, ofisimiz, hastaneler, fabrikalar, tarlalar, bahçeler ve sokaklara attığımız her şey sonunda kıyılara ve denizlere ulaşıyor. Ne yazık ki okyanuslardaki çöplerin toplamı Türkiye’nin yüzölçümünden daha büyük. Her yıl denizlere 8 milyon tondan fazla plastik atılıyor. Plastiklerden kaynaklı kirlilik öyle bir boyuta ulaşmış durumda ki, her hafta neredeyse bir kredi kartı büyüklüğünde plastiği farkında olmadan tüketiyoruz. Sizin de söylediğiniz gibi yaşam kaynağımız olan denizler ve okyanuslarda oluşan dev plastik adalarını biz oluşturduk ama bu gidişatı tersine çevirmek de yine bizim elimizde.”
“Dünyadaki toplam plastik miktarı 5 milyar tona ulaştı”
Herkese, özellikle de çocuklara denizleri kirletmemeyi okul çağında öğretmek gerektiğini dile getiren TURMEPA Başkanı Şadan Kaptanoğlu, “Bunun içinde en başta üret-kullan-at düzenine son vermeliyiz. Hepimizin hayatında büyük bir yer kaplayan plastiğin kullanımını azaltmak ve mümkün olduğunca alternatif maddelere yönelmek, ülkemizin ‘sıfır atık’ hedefine ulaşmasında atılacak olan en büyük bir adım olacaktır. Dünyadaki toplam plastik miktarının 5 milyar tona ulaştığı tahmin ediliyor. Araştırmacılar, bu atıkların dünyayı sarmaya yetecek miktarda olduğunu söylüyor. Kovid-19 salgını nedeniyle evlerimize kapanırken doğa da kısa bir nefes aldı. Ancak büyük resim bu kadar umutlu değil. Çünkü bir taraftan kendi içimize çekilerek fayda sağlarken, diğer taraftan daha fazla atık çıkartarak zarar verir olduk” diyerek şunları ifade etti:
“Virüsün yayılmasını önlemek için hijyen açısından tek kullanımlık ürünlere yöneldik ama bu da daha fazla atık oluşturdu. Daha fazla atık da ne yazık ki yeni dünyanın kirli arka yüzü olan ‘Yedinci Kıta’yı büyütüyor. Doğamıza, denizlerimize ve oksijenimize her zamankinden fazla ihtiyacımız var. Tüm dünya zor günlerden geçerken artık hem kendimize hem de çevremize bir kez daha bakmamız gerekiyor. Ve aslında kişisel olarak alacağımız birkaç küçük önlemle buna dur dememiz mümkün. İsraf etmek yerine elimizdeki kaynakları kullanmalıyız. Tek kullanımlık plastik şişe veya kağıt bardak yerine mataran ve termos, naylon poşet yerine bez çanta kullanmak hem basit hem de temel adımlar. Evdeki çöpleri aynı yere atmak yerine, onları ayrıştırarak geri dönüşüme kazandırabiliriz. Pipet kullanmayı bırakmamız bile yüzbinlerce canlının yaşamında fark oluşturacak bir gelişme olacaktır.”
“26 balık çeşidinin nesli tükendi”
TÜİK verilerine göre Karadeniz’de 50 yıl önce 52 olan balık çeşidinin azaldığına dikkat çeken Şadan Kaptanoğlu, “26 balık çeşidinin nesli tükendi. Geriye kalanların da büyük kısmı avlanabilecek miktarın altında. Dünyada ne yazık ki her yıl 100 binden fazla deniz memelisi ve kaplumbağası atıklar sebebiyle ölüyor ve hemen harekete geçilmezse 2050 yılında denizlerde balıktan daha çok plastik olacağı öngörülüyor. Buna şu örneği vermek istiyorum. Mesela bir yetişkin bana soruyor; ‘Deniz kirlensin ne olur, balık mı yiyemeyiz?’ Evet, balık yiyemeyiz ama daha da önemlisi nefes alamayız. Deniz bir zincirin halkası ve tüm ekosistemi etkilemekte. Temiz denizler olmasa sadece balıkların soyu tükenmeyecek, nefesimiz de kesilecek. Nasıl ağaçlar dünyanın akciğerleriyse denizlerimiz de mavi kalbidir. Denizlerimizi yitirirsek balıklarımızı yitirdiğimiz gibi soluk bile alamayacağımızı ne yazık ki birçok kişi bilmiyor. Aldığımız iki nefesten birini denizlerimiz sağlıyor. Bütün bunları bizlerin çeşitli projelerle insanlara anlatmamız, hatırlatmamız gerekiyor” şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
“Her yıl denizlere 8 milyon tondan fazla plastik atılıyor”
Şadan Kaptanoğlu şöyle devam etti: “Yaşam alanlarımız olan evimiz, ofisimiz, hastaneler, fabrikalar, tarlalar, bahçeler ve sokaklara attığımız her şey sonunda kıyılara ve denizlere ulaşıyor. Ne yazık ki okyanuslardaki çöplerin toplamı Türkiye’nin yüzölçümünden daha büyük. Her yıl denizlere 8 milyon tondan fazla plastik atılıyor. Plastiklerden kaynaklı kirlilik öyle bir boyuta ulaşmış durumda ki, her hafta neredeyse bir kredi kartı büyüklüğünde plastiği farkında olmadan tüketiyoruz. Sizin de söylediğiniz gibi yaşam kaynağımız olan denizler ve okyanuslarda oluşan dev plastik adalarını biz oluşturduk ama bu gidişatı tersine çevirmek de yine bizim elimizde.”
“Dünyadaki toplam plastik miktarı 5 milyar tona ulaştı”
Herkese, özellikle de çocuklara denizleri kirletmemeyi okul çağında öğretmek gerektiğini dile getiren TURMEPA Başkanı Şadan Kaptanoğlu, “Bunun içinde en başta üret-kullan-at düzenine son vermeliyiz. Hepimizin hayatında büyük bir yer kaplayan plastiğin kullanımını azaltmak ve mümkün olduğunca alternatif maddelere yönelmek, ülkemizin ‘sıfır atık’ hedefine ulaşmasında atılacak olan en büyük bir adım olacaktır. Dünyadaki toplam plastik miktarının 5 milyar tona ulaştığı tahmin ediliyor. Araştırmacılar, bu atıkların dünyayı sarmaya yetecek miktarda olduğunu söylüyor. Kovid-19 salgını nedeniyle evlerimize kapanırken doğa da kısa bir nefes aldı. Ancak büyük resim bu kadar umutlu değil. Çünkü bir taraftan kendi içimize çekilerek fayda sağlarken, diğer taraftan daha fazla atık çıkartarak zarar verir olduk” diyerek şunları ifade etti:
“Virüsün yayılmasını önlemek için hijyen açısından tek kullanımlık ürünlere yöneldik ama bu da daha fazla atık oluşturdu. Daha fazla atık da ne yazık ki yeni dünyanın kirli arka yüzü olan ‘Yedinci Kıta’yı büyütüyor. Doğamıza, denizlerimize ve oksijenimize her zamankinden fazla ihtiyacımız var. Tüm dünya zor günlerden geçerken artık hem kendimize hem de çevremize bir kez daha bakmamız gerekiyor. Ve aslında kişisel olarak alacağımız birkaç küçük önlemle buna dur dememiz mümkün. İsraf etmek yerine elimizdeki kaynakları kullanmalıyız. Tek kullanımlık plastik şişe veya kağıt bardak yerine mataran ve termos, naylon poşet yerine bez çanta kullanmak hem basit hem de temel adımlar. Evdeki çöpleri aynı yere atmak yerine, onları ayrıştırarak geri dönüşüme kazandırabiliriz. Pipet kullanmayı bırakmamız bile yüzbinlerce canlının yaşamında fark oluşturacak bir gelişme olacaktır.”
“26 balık çeşidinin nesli tükendi”
TÜİK verilerine göre Karadeniz’de 50 yıl önce 52 olan balık çeşidinin azaldığına dikkat çeken Şadan Kaptanoğlu, “26 balık çeşidinin nesli tükendi. Geriye kalanların da büyük kısmı avlanabilecek miktarın altında. Dünyada ne yazık ki her yıl 100 binden fazla deniz memelisi ve kaplumbağası atıklar sebebiyle ölüyor ve hemen harekete geçilmezse 2050 yılında denizlerde balıktan daha çok plastik olacağı öngörülüyor. Buna şu örneği vermek istiyorum. Mesela bir yetişkin bana soruyor; ‘Deniz kirlensin ne olur, balık mı yiyemeyiz?’ Evet, balık yiyemeyiz ama daha da önemlisi nefes alamayız. Deniz bir zincirin halkası ve tüm ekosistemi etkilemekte. Temiz denizler olmasa sadece balıkların soyu tükenmeyecek, nefesimiz de kesilecek. Nasıl ağaçlar dünyanın akciğerleriyse denizlerimiz de mavi kalbidir. Denizlerimizi yitirirsek balıklarımızı yitirdiğimiz gibi soluk bile alamayacağımızı ne yazık ki birçok kişi bilmiyor. Aldığımız iki nefesten birini denizlerimiz sağlıyor. Bütün bunları bizlerin çeşitli projelerle insanlara anlatmamız, hatırlatmamız gerekiyor” şeklinde konuştu.