TİP Genel Başkanı Baş'tan 'Yeni Anayasa' Açıklaması Açıklaması
'Yurttaşlığa inanmayan birisinin ve onun iki dudağı arasından çıkan her sözü emir kabul edenlerin yürüteceği bir anayasa tartışmasını, Türkiye'nin demokrasi, aydın birikimine, Türkiye halklarına bir hakaret olarak kabul ediyoruz'.
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Erkan Baş, "yeni anayasa" tartışmalarına ilişkin, "Yurttaşlığa inanmayan birisinin ve onun iki dudağı arasından çıkan her sözü emir kabul edenlerin yürüteceği bir anayasa tartışmasını, Türkiye'nin demokrasi, aydın birikimine, Türkiye halklarına bir hakaret olarak kabul ediyoruz." dedi.
Baş, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Boğaziçi Üniversitesine rektör atamasıyla başlayan olaylara değinerek büyük çoğunluğu üniversite öğrencisi olan 500'e yakın kişinin gözaltına alındığını ve 10 kişinin tutuklandığını söyledi.
Yaşanan süreçte hukukun, adalet duygusunun iktidarın ayaklarının altında çiğnendiğini savunan Baş, "Saray rejimi, gençlere karşı topyekun bir savaş başlatmış durumdadır. O yüzden tüm siyasetçilere, bu memleketin geleceğine dair sorumluluk hisseden tüm yurttaşlarımıza açık bir çağrı yapmak istiyorum. Bu genç kardeşlerimizin, arkadaşlarımızın yanındayız. Ne diyorlarsa, nerede durmamızı istiyorlarsa, bize ne görev verirlerse bunu yerine getireceğimizi açıkça ifade ediyoruz." diye konuştu.
Öğrencilerin bir bildiri yazdığını ve bu bildiriyle gurur duyduğunu ifade eden Baş, şöyle devam etti:
"Altına hepimizin imzasını atması gereken bir bildiri olduğunu düşünüyorum. Binlerce demokratik kitle örgütü, siyasi parti ve kişi bu bildirinin altına aynı benim duygularımla imza atmak istiyor. İktidar ne yapıyor? Bu bildiriyi yazanı, yayımlayanı güya bulduğu iddiasıyla komplolarla gencecik bir üniversite öğrencisi kardeşimizi tutukluyor. Fikirle mücadele etmekten korkan bir iktidarla karşı karşıyayız. Ortada bir bildiri var. Üniversite öğrencileri bir bildiri yazmış bunun karşısına bir mafya babasının mektubuyla çıkıyorlar. Dünya tarihinde böyle utanmazlık var mı? Ne zamandır mafya liderleri, memleketin akademik, siyasi tartışmalarına ayar vermeye başladılar?"
Yeni anayasa tartışmalarına değinen Baş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz, bu tartışmayı yapmayacağız, bu tartışmanın yapılmasına da izin vermeyeceğiz. Yurttaşlığa bile inanmayan birisinin bir yurttaşlık sözleşmesi olan anayasayı tartışmasını nasıl ciddiye alabiliriz? Yurttaşlığa inanmayan birisinin ve onun iki dudağı arasından çıkan her sözü emir kabul edenlerin yürüteceği bir anayasa tartışmasını, Türkiye'nin demokrasi, aydın birikimine, Türkiye halklarına bir hakaret olarak kabul ediyoruz. Biz, yurttaşlar olarak, insanlık değerlerini kaybetmemiş, özgür yurttaşlar olarak kendimize yeni bir sözleşmeyi mutlaka yapacağız. Hiç kimse merak etmesin ve o sözleşmenin daha ilk maddesinde bu ülkedeki tüm yurttaşların benimseyeceği insanca değerler yer alacak."
İktidarın neye niyetlendiğini anlayacak kadar tecrübe sahibi olduklarını ifade eden Baş, "Anayasa Mahkemesinin, AİHM’in, bu ülkenin demokrasi birikiminin ayağına dolanmasını istemiyor. Kurduğu saray rejiminin, orman kanunlarının yazılı hale getirilmesi için bir çaba içerisinde. Siyasi Partiler Kanunu'nda, Seçim Kanunu'nda yapmak istedikleri değişikliklerin de azınlıkta kalsalar bile iktidarlarını sürdürebilmek için geliştirdikleri arayışlar olduğunu görüyoruz ve başka kapıya diyoruz. Siz önce çiğnediğiniz anayasa hükümlerinin, attığınız yasa dışı adımların hesabını vereceksiniz." dedi.
Kaynak: AA
Baş, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Boğaziçi Üniversitesine rektör atamasıyla başlayan olaylara değinerek büyük çoğunluğu üniversite öğrencisi olan 500'e yakın kişinin gözaltına alındığını ve 10 kişinin tutuklandığını söyledi.
Yaşanan süreçte hukukun, adalet duygusunun iktidarın ayaklarının altında çiğnendiğini savunan Baş, "Saray rejimi, gençlere karşı topyekun bir savaş başlatmış durumdadır. O yüzden tüm siyasetçilere, bu memleketin geleceğine dair sorumluluk hisseden tüm yurttaşlarımıza açık bir çağrı yapmak istiyorum. Bu genç kardeşlerimizin, arkadaşlarımızın yanındayız. Ne diyorlarsa, nerede durmamızı istiyorlarsa, bize ne görev verirlerse bunu yerine getireceğimizi açıkça ifade ediyoruz." diye konuştu.
Öğrencilerin bir bildiri yazdığını ve bu bildiriyle gurur duyduğunu ifade eden Baş, şöyle devam etti:
"Altına hepimizin imzasını atması gereken bir bildiri olduğunu düşünüyorum. Binlerce demokratik kitle örgütü, siyasi parti ve kişi bu bildirinin altına aynı benim duygularımla imza atmak istiyor. İktidar ne yapıyor? Bu bildiriyi yazanı, yayımlayanı güya bulduğu iddiasıyla komplolarla gencecik bir üniversite öğrencisi kardeşimizi tutukluyor. Fikirle mücadele etmekten korkan bir iktidarla karşı karşıyayız. Ortada bir bildiri var. Üniversite öğrencileri bir bildiri yazmış bunun karşısına bir mafya babasının mektubuyla çıkıyorlar. Dünya tarihinde böyle utanmazlık var mı? Ne zamandır mafya liderleri, memleketin akademik, siyasi tartışmalarına ayar vermeye başladılar?"
Yeni anayasa tartışmalarına değinen Baş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz, bu tartışmayı yapmayacağız, bu tartışmanın yapılmasına da izin vermeyeceğiz. Yurttaşlığa bile inanmayan birisinin bir yurttaşlık sözleşmesi olan anayasayı tartışmasını nasıl ciddiye alabiliriz? Yurttaşlığa inanmayan birisinin ve onun iki dudağı arasından çıkan her sözü emir kabul edenlerin yürüteceği bir anayasa tartışmasını, Türkiye'nin demokrasi, aydın birikimine, Türkiye halklarına bir hakaret olarak kabul ediyoruz. Biz, yurttaşlar olarak, insanlık değerlerini kaybetmemiş, özgür yurttaşlar olarak kendimize yeni bir sözleşmeyi mutlaka yapacağız. Hiç kimse merak etmesin ve o sözleşmenin daha ilk maddesinde bu ülkedeki tüm yurttaşların benimseyeceği insanca değerler yer alacak."
İktidarın neye niyetlendiğini anlayacak kadar tecrübe sahibi olduklarını ifade eden Baş, "Anayasa Mahkemesinin, AİHM’in, bu ülkenin demokrasi birikiminin ayağına dolanmasını istemiyor. Kurduğu saray rejiminin, orman kanunlarının yazılı hale getirilmesi için bir çaba içerisinde. Siyasi Partiler Kanunu'nda, Seçim Kanunu'nda yapmak istedikleri değişikliklerin de azınlıkta kalsalar bile iktidarlarını sürdürebilmek için geliştirdikleri arayışlar olduğunu görüyoruz ve başka kapıya diyoruz. Siz önce çiğnediğiniz anayasa hükümlerinin, attığınız yasa dışı adımların hesabını vereceksiniz." dedi.