'Ticaretin Kadınları' Mobil Uygulaması Tanıtıldı
KAGİDER Başkanı Emine Erdem: “Herkes artık bilgiye, hizmete ve ürüne kolay ve hızlı ulaşmak istiyor. Biz de daha önce hayata geçirdiğimiz 'Ticaretinkadınlari.com' portalının Türkiye’nin her yerinden her kesimin hızlıca ulaşabileceği mobil aplikasyonunu hayata geçirdik. 'Ticaretin Kadınları' uygulamasına Türkiye çapında kadın girişimci derneklerinin üyeleri ve münferit kadın girişimciler kayıt olabiliyor” Bursa İş Kadınları ve Yöneticileri Derneği Başkanı Oya Eroğlu: “Kadınların yeniden toparlanma sürecine yapacağı katkı ve ortaya çıkacak yeni dünyada oynayacakları rol vazgeçilmez bir öneme sahip olacak”
Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) Başkanı Emine Erdem, artık herkesin bilgiye, hizmete, ürüne kolay ve hızlı ulaşmak istediğini ifade ederek, “Biz de daha önce hayata geçirdiğimiz 'Ticaretinkadınlari.com' portalının Türkiye’nin her yerinden her kesimin hızlıca ulaşabileceği mobil aplikasyonunu hayata geçirdik. 'Ticaretin Kadınları' uygulamasına Türkiye çapında kadın girişimci derneklerinin üyeleri ve münferit kadın girişimciler kayıt olabiliyor.” dedi.
KAGİDER, Bursa İş Kadınları ve Yöneticileri Derneği (BUİKAD) ve Kadın İşveren ve Sanayiciler Derneği (KAİSDER) paydaşlığında yürütülen "İş Dünyasında Kadın İletişim Ağı" projesi kapsamında hazırlanan “Ticaretin Kadınları” mobil uygulaması, video konferans yöntemiyle düzenlenen toplantıda tanıtıldı.
Toplantıda konuşan KAGİDER Başkanı Emine Erdem, AB Ortaklıklar ve Ağlar Hibe Programı’nın desteğiyle sürdürdükleri proje kapsamında 3 derneğin çeşitli çalışmalar yürüttüğünü söyledi.
Erdem, projenin ana hedefinin demokratik katılım yoluyla sivil toplumun gelişmesi ve güçlendirilmesi olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Bu proje kapsamında Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek 'Ticaretin Kadınları' mobil uygulamasını yayınladık. Türkiye’de faaliyet gösteren kadın girişimcileri ve Türkiye genelindeki kadın girişimci derneklerini tek platformda buluşturuyoruz. Böylece hem kadın girişimcilerin kendi aralarında ticaret yapmalarını destekliyor hem de kamu ve özel sektörün ürün ve hizmet alımlarını kadın girişimcilerden yapması için bilgiye erişimi kolaylaştırıyoruz.
Salgının hayatımızı etkileyen en önemli sonuçlarından biri sosyal ve iş yaşamlarımızda teknolojik dönüşümün yoğunlaşması oldu. Salgın döneminde sağlık risklerini azaltmak üzere uzaktan çalışma sistemine geçme zorunluluğu şirketlerin dijitalleşme süreçlerini hızlandırdı. Orta ve uzun vadeye yayılan yatırımlar, kısa vadeye çekildi ve dijital altyapılar güçlendi, gelişti.”
Dijitalleşme alanındaki bu hızlı gelişmenin, kadınlar için aslında iyi bir haber olduğunu ifade eden Erdem, “Performansı yükselten teknoloji; iş dünyasındaki cinsiyet eşitsizliğine karşı daha dengeleyici, koşulları eşitleyici bir etken vazifesi görüyor. Kadınların teknolojiyi etkin kullanması ve bu yönde desteklenmesi, cesaretlendirilmesi artık çok daha önemli.” dedi.
- "Kadınların ekonomiye eşit katılımları perspektifini korumak önemli"
Emine Erdem, otomasyon, yapay zeka ve dijital teknolojilerin Türkiye ekonomisini güçlendirme potansiyeli bulunduğunu, bu potansiyeli gerçekleştirmek için iş gücü ile ilgili fırsatların ve zorlukların iyi anlaşılmasının Türkiye’deki iş gücünün yaklaşmakta olan dönüşüme hazırlanması açısından son derecede önemli olduğunu vurguladı.
Beklenen dönüşümün boyutlarının çok kapsamlı olduğuna işaret eden Erdem, “İş hayatında toplumsal cinsiyet eşitsizliğini pekiştirici bir etki yaratacak hiçbir gelişimi kabul etmiyoruz. Salgından çıkış, ekonomik toparlanma ve teknolojik dönüşüm süreçlerini birlikte yürüyecek şekilde altyapı kurmak durumundayız. Kamunun, özel sektörün ve ilgili STK’ların bu süreçlerin yönetiminde kadınların ekonomiye eşit katılımları perspektifini korumaları çok önemli.” şeklinde konuştu.
Erdem, kadınların teknoloji alanında güçlenmesine katkıda bulunmanın ve onların teknolojiden daha fazla yararlanmasını sağlamanın stratejilerinin önemli bir ayağını oluşturduğunu vurguladı.
- “Hedefimiz, kadın girişimcilerin ürün ve hizmetlerinin ulaşılır olmasını sağlamak”
KAGİDER Başkanı Erdem, Türkiye’de mobil abone sayısının neredeyse nüfusun yüzde 100’üne ve akıllı telefon kullanıcısı sayısının da 45 milyon seviyesine ulaşmış durumda olduğunu belirterek, “Herkes artık bilgiye, hizmete ve ürüne kolay ve hızlı ulaşmak istiyor. Biz de daha önce hayata geçirdiğimiz 'Ticaretinkadınlari.com' portalının Türkiye’nin her yerinden her kesimin hızlıca ulaşabileceği 'Ticaretin Kadınları' mobil aplikasyonunu hayata geçirdik. Uygulamaya Türkiye çapında kadın girişimci derneklerinin üyeleri ve münferit kadın girişimciler kayıt olabiliyor.” diye konuştu.
Kadın girişimcilerin uygulama sayesinde hem işlerini hem de pazarlarını geliştirebileceğini ifade eden Erdem, “Uygulama; faydalı bilgiler, kadın girişimciler için destekler, etkinlikler, rol model hikayeleri ve kamu ihalelerinin linkleri ile aslında kadın girişimcilerin tüm bilgiye tek noktadan erişmesini sağlayacak.” dedi.
Erdem, şehir, sektör, ürün, firma bazlı arama yapılarak kadın girişimcilerin ürün ve hizmetlerine hızlıca ulaşılabileceğini aktararak, “Biz 'Kadından almalı, memleket kazanmalı' diyerek kamu ve özel sektöre satın alımlarında daha fazla kadın tedarikçi ile çalışmaları için çağrıda bulunuyoruz. Tüm bu kadın tedarikçilere bu uygulama sayesinde kolayca ulaşılabilecek.” şeklinde konuştu.
Sürdürülebilir kalkınma ve ekonomik büyümenin ancak ve ancak kadınların ekonomide güçlenmesi ile sağlanabileceğini vurgulayan Erdem, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Dünyada kamu ihalelerinin sadece yüzde 1’inden kadın tedarikçiler pay alıyor, ülkemizde işverenlerin sadece yüzde 13’ü kadın, ihracatçıların da sadece yüzde 7’si kadın işletme sahipleri. Hedefimiz, hayat geçirdiğimiz mobil uygulama ile kadın girişimcilerin ürün ve hizmetlerinin ulaşılır olması ve kadınların işlerini büyütmelerini sağlamak. Daha fazla kadın girişimciye ulaşmak çok önemli.”
Erdem, 10 gün önce hayata geçirilen, Türkiye genelinde toplam 224 dernek ve 1.200 kadın girişimcinin kayıtlı olduğu "Ticaretin Kadınları" mobil uygulamasına 40 bin kadın girişimcinin kayıt yaptırmasını hedeflediklerini bildirdi.
- “Üretimin kaldığı yerden devam etmesi için kadınların ekonomide yer alması şart”
BUİKAD Başkanı Oya Eroğlu da “Emeğin cinsiyeti olmaz” düşüncesi ile Türkiye'nin kalkınması noktasında potansiyel kadın iş gücünün büyük rol oynadığını belirterek, kadının iş hayatında daha çok yer alması için gerçekleştirilen bu projenin paydaşı olmaktan mutluluk duyduklarını ifade etti.
Artan hasta sayısı ile ekonomiler üzerindeki baskının devam ederken küresel çalışmaların baskının yarattığı sosyoekonomik sonuçların kadınlara erkeklerden daha çok zarar verdiğini ortaya koyduğunu aktaran Eroğlu, “Kısıtlamalarla artan ev içindeki iş yükü, iş ve gelir kayıpları zaten toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin kuvvetli olduğu ülkemizde kadınların işini daha da zorlaştırıyor.” dedi.
Üretimin kaldığı yerden devam etmesi için kadınların ekonomide yer almasının şart olduğunu vurgulayan Eroğlu, şunları kaydetti:
“Kadınların yeniden toparlanma sürecine yapacağı katkı ve ortaya çıkacak yeni dünyada oynayacakları rol vazgeçilmez bir öneme sahip olacak. Kadınların ekonomideki varlığını ve gücünü artırabildiğimiz ölçüde gelecekteki benzer krizlere karşı ekonominin direnci de güçlenecektir. Sadece Türkiye'nin değil, bütün ülkelerin Kovid-19 krizini atlatmaları ve yeniden kalkınma yoluna girmeleri, bu sürece herkesi eşit şekilde dahil etmekle mümkün olacak. O yüzden de kadınların ekonomideki varlığını ve gücünü artırabildiğimiz ölçüde gerek ekonomik gerekse de kültürel, sosyal gelişmişlik düzeyini yakalayabiliriz. Zira iş hayatında eşitlik sağlanamazsa 2030 yılında küresel ekonomik kaybın 1 trilyon doları bulması öngörülürken, eşitlik sağlanması halinde kazancın 13 trilyon dolar olacağı belirtiliyor.”
- “Projemiz, hedefine ulaşmaya devam etmekte”
KAİSDER Başkanı Göknur Atalay ise "iş birliğinin güç birliğini doğuracağı" inancıyla bu projede de 3 sivil toplum örgütü olarak el ele verdiklerini, projenin "Türkiye’yi kapsayan bir bütün oluşturmak" hedefini taşıdığını söyledi.
Proje kapsamında uygulamaya geçen “Ticaretin Kadınları” portalında Türkiye’nin değişik sektörlerinden kadınları bir araya getirerek bir ticaret ağı kurulmasının planlandığını aktaran Atalay, “Bu amaçla hazırlanan bu portala geçen hafta kayıt olan reklam ajansı sahibi bir KAİSDER üyemiz, kayıt olduktan 2 gün sonra farklı bir ilimizden aranarak iş bağlantısı yapmıştır. Bu güzel örneklerden yola çıkarak projemiz hedefine ulaşmaya devam etmektedir.” değerlendirmesinde bulundu.
Atalay, kadınların iş hayatında daha etkin rol alması, kadın girişimciler arasında bağlar oluşturulması, kamu ve belediye ihalelerinde kadın tedarikçi tercihinin oluşturulması ve bunların sağlayıcısı olarak gerekli yasal düzenlemelerin yapılmasını hedefleyen “İş Kadınlarının İletişim Ağı” projesinin, aynı zamanda iş hayatındaki kadınlar için bir "umut projesi" olacağını ifade etti.
Kaynak: AA
KAGİDER, Bursa İş Kadınları ve Yöneticileri Derneği (BUİKAD) ve Kadın İşveren ve Sanayiciler Derneği (KAİSDER) paydaşlığında yürütülen "İş Dünyasında Kadın İletişim Ağı" projesi kapsamında hazırlanan “Ticaretin Kadınları” mobil uygulaması, video konferans yöntemiyle düzenlenen toplantıda tanıtıldı.
Toplantıda konuşan KAGİDER Başkanı Emine Erdem, AB Ortaklıklar ve Ağlar Hibe Programı’nın desteğiyle sürdürdükleri proje kapsamında 3 derneğin çeşitli çalışmalar yürüttüğünü söyledi.
Erdem, projenin ana hedefinin demokratik katılım yoluyla sivil toplumun gelişmesi ve güçlendirilmesi olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Bu proje kapsamında Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek 'Ticaretin Kadınları' mobil uygulamasını yayınladık. Türkiye’de faaliyet gösteren kadın girişimcileri ve Türkiye genelindeki kadın girişimci derneklerini tek platformda buluşturuyoruz. Böylece hem kadın girişimcilerin kendi aralarında ticaret yapmalarını destekliyor hem de kamu ve özel sektörün ürün ve hizmet alımlarını kadın girişimcilerden yapması için bilgiye erişimi kolaylaştırıyoruz.
Salgının hayatımızı etkileyen en önemli sonuçlarından biri sosyal ve iş yaşamlarımızda teknolojik dönüşümün yoğunlaşması oldu. Salgın döneminde sağlık risklerini azaltmak üzere uzaktan çalışma sistemine geçme zorunluluğu şirketlerin dijitalleşme süreçlerini hızlandırdı. Orta ve uzun vadeye yayılan yatırımlar, kısa vadeye çekildi ve dijital altyapılar güçlendi, gelişti.”
Dijitalleşme alanındaki bu hızlı gelişmenin, kadınlar için aslında iyi bir haber olduğunu ifade eden Erdem, “Performansı yükselten teknoloji; iş dünyasındaki cinsiyet eşitsizliğine karşı daha dengeleyici, koşulları eşitleyici bir etken vazifesi görüyor. Kadınların teknolojiyi etkin kullanması ve bu yönde desteklenmesi, cesaretlendirilmesi artık çok daha önemli.” dedi.
- "Kadınların ekonomiye eşit katılımları perspektifini korumak önemli"
Emine Erdem, otomasyon, yapay zeka ve dijital teknolojilerin Türkiye ekonomisini güçlendirme potansiyeli bulunduğunu, bu potansiyeli gerçekleştirmek için iş gücü ile ilgili fırsatların ve zorlukların iyi anlaşılmasının Türkiye’deki iş gücünün yaklaşmakta olan dönüşüme hazırlanması açısından son derecede önemli olduğunu vurguladı.
Beklenen dönüşümün boyutlarının çok kapsamlı olduğuna işaret eden Erdem, “İş hayatında toplumsal cinsiyet eşitsizliğini pekiştirici bir etki yaratacak hiçbir gelişimi kabul etmiyoruz. Salgından çıkış, ekonomik toparlanma ve teknolojik dönüşüm süreçlerini birlikte yürüyecek şekilde altyapı kurmak durumundayız. Kamunun, özel sektörün ve ilgili STK’ların bu süreçlerin yönetiminde kadınların ekonomiye eşit katılımları perspektifini korumaları çok önemli.” şeklinde konuştu.
Erdem, kadınların teknoloji alanında güçlenmesine katkıda bulunmanın ve onların teknolojiden daha fazla yararlanmasını sağlamanın stratejilerinin önemli bir ayağını oluşturduğunu vurguladı.
- “Hedefimiz, kadın girişimcilerin ürün ve hizmetlerinin ulaşılır olmasını sağlamak”
KAGİDER Başkanı Erdem, Türkiye’de mobil abone sayısının neredeyse nüfusun yüzde 100’üne ve akıllı telefon kullanıcısı sayısının da 45 milyon seviyesine ulaşmış durumda olduğunu belirterek, “Herkes artık bilgiye, hizmete ve ürüne kolay ve hızlı ulaşmak istiyor. Biz de daha önce hayata geçirdiğimiz 'Ticaretinkadınlari.com' portalının Türkiye’nin her yerinden her kesimin hızlıca ulaşabileceği 'Ticaretin Kadınları' mobil aplikasyonunu hayata geçirdik. Uygulamaya Türkiye çapında kadın girişimci derneklerinin üyeleri ve münferit kadın girişimciler kayıt olabiliyor.” diye konuştu.
Kadın girişimcilerin uygulama sayesinde hem işlerini hem de pazarlarını geliştirebileceğini ifade eden Erdem, “Uygulama; faydalı bilgiler, kadın girişimciler için destekler, etkinlikler, rol model hikayeleri ve kamu ihalelerinin linkleri ile aslında kadın girişimcilerin tüm bilgiye tek noktadan erişmesini sağlayacak.” dedi.
Erdem, şehir, sektör, ürün, firma bazlı arama yapılarak kadın girişimcilerin ürün ve hizmetlerine hızlıca ulaşılabileceğini aktararak, “Biz 'Kadından almalı, memleket kazanmalı' diyerek kamu ve özel sektöre satın alımlarında daha fazla kadın tedarikçi ile çalışmaları için çağrıda bulunuyoruz. Tüm bu kadın tedarikçilere bu uygulama sayesinde kolayca ulaşılabilecek.” şeklinde konuştu.
Sürdürülebilir kalkınma ve ekonomik büyümenin ancak ve ancak kadınların ekonomide güçlenmesi ile sağlanabileceğini vurgulayan Erdem, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Dünyada kamu ihalelerinin sadece yüzde 1’inden kadın tedarikçiler pay alıyor, ülkemizde işverenlerin sadece yüzde 13’ü kadın, ihracatçıların da sadece yüzde 7’si kadın işletme sahipleri. Hedefimiz, hayat geçirdiğimiz mobil uygulama ile kadın girişimcilerin ürün ve hizmetlerinin ulaşılır olması ve kadınların işlerini büyütmelerini sağlamak. Daha fazla kadın girişimciye ulaşmak çok önemli.”
Erdem, 10 gün önce hayata geçirilen, Türkiye genelinde toplam 224 dernek ve 1.200 kadın girişimcinin kayıtlı olduğu "Ticaretin Kadınları" mobil uygulamasına 40 bin kadın girişimcinin kayıt yaptırmasını hedeflediklerini bildirdi.
- “Üretimin kaldığı yerden devam etmesi için kadınların ekonomide yer alması şart”
BUİKAD Başkanı Oya Eroğlu da “Emeğin cinsiyeti olmaz” düşüncesi ile Türkiye'nin kalkınması noktasında potansiyel kadın iş gücünün büyük rol oynadığını belirterek, kadının iş hayatında daha çok yer alması için gerçekleştirilen bu projenin paydaşı olmaktan mutluluk duyduklarını ifade etti.
Artan hasta sayısı ile ekonomiler üzerindeki baskının devam ederken küresel çalışmaların baskının yarattığı sosyoekonomik sonuçların kadınlara erkeklerden daha çok zarar verdiğini ortaya koyduğunu aktaran Eroğlu, “Kısıtlamalarla artan ev içindeki iş yükü, iş ve gelir kayıpları zaten toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin kuvvetli olduğu ülkemizde kadınların işini daha da zorlaştırıyor.” dedi.
Üretimin kaldığı yerden devam etmesi için kadınların ekonomide yer almasının şart olduğunu vurgulayan Eroğlu, şunları kaydetti:
“Kadınların yeniden toparlanma sürecine yapacağı katkı ve ortaya çıkacak yeni dünyada oynayacakları rol vazgeçilmez bir öneme sahip olacak. Kadınların ekonomideki varlığını ve gücünü artırabildiğimiz ölçüde gelecekteki benzer krizlere karşı ekonominin direnci de güçlenecektir. Sadece Türkiye'nin değil, bütün ülkelerin Kovid-19 krizini atlatmaları ve yeniden kalkınma yoluna girmeleri, bu sürece herkesi eşit şekilde dahil etmekle mümkün olacak. O yüzden de kadınların ekonomideki varlığını ve gücünü artırabildiğimiz ölçüde gerek ekonomik gerekse de kültürel, sosyal gelişmişlik düzeyini yakalayabiliriz. Zira iş hayatında eşitlik sağlanamazsa 2030 yılında küresel ekonomik kaybın 1 trilyon doları bulması öngörülürken, eşitlik sağlanması halinde kazancın 13 trilyon dolar olacağı belirtiliyor.”
- “Projemiz, hedefine ulaşmaya devam etmekte”
KAİSDER Başkanı Göknur Atalay ise "iş birliğinin güç birliğini doğuracağı" inancıyla bu projede de 3 sivil toplum örgütü olarak el ele verdiklerini, projenin "Türkiye’yi kapsayan bir bütün oluşturmak" hedefini taşıdığını söyledi.
Proje kapsamında uygulamaya geçen “Ticaretin Kadınları” portalında Türkiye’nin değişik sektörlerinden kadınları bir araya getirerek bir ticaret ağı kurulmasının planlandığını aktaran Atalay, “Bu amaçla hazırlanan bu portala geçen hafta kayıt olan reklam ajansı sahibi bir KAİSDER üyemiz, kayıt olduktan 2 gün sonra farklı bir ilimizden aranarak iş bağlantısı yapmıştır. Bu güzel örneklerden yola çıkarak projemiz hedefine ulaşmaya devam etmektedir.” değerlendirmesinde bulundu.
Atalay, kadınların iş hayatında daha etkin rol alması, kadın girişimciler arasında bağlar oluşturulması, kamu ve belediye ihalelerinde kadın tedarikçi tercihinin oluşturulması ve bunların sağlayıcısı olarak gerekli yasal düzenlemelerin yapılmasını hedefleyen “İş Kadınlarının İletişim Ağı” projesinin, aynı zamanda iş hayatındaki kadınlar için bir "umut projesi" olacağını ifade etti.