Bakan Koca'dan kritik açıklamalar!
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca kritik açıklamalarda bulundu.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca başkanlığında toplanan Bilim Kurulu'nun toplantısı sona erdi. Toplantının ardından Bakan Koca, kameraların önüne geçerek çok önemli açıklamalarda bulunudu.
İşte o açıklamadan satır başları;
Koronavirüs salgını sürecinde her ülke elindeki imkanlar çerçevesinde tedbirler aldı. Biz de öyle yaptık ve salgınla iyi bir şekilde mücadele ettik. Bu sağlık çalışanlarının yanı sıra tüm vatandaşlarımızın özverisiyle oldu. Can yakan kayıplarımız var. Kayıplarımıza bir kez daha Allah'tan rahmet diliyorum.
AŞIYA TALEP ARTIYOR
Aşıyı hazır temin eden ülkeler içinde en hızlı ve en çok aşılamayı başarmış durumundayız. Aşı temininde yeterince yüksek hızda ve sistemik olarak aşı programını uygulamış olsak da nüfusa oranla daha katetmemiz gereken çok yol var. Aşıya talep artıyor. Deyim yerinde ise aşı kıtlığı yaşanan bir dönemdeyiz.
TEDARİK VE PLANLAMA SORUNU YOK
Zaman zaman aşılama sayısında artış ya da azalma olması lojistik gerekçelerdendir. Aşı tedariğinde her an aksaklık yaşanabilir. Bunun yaşamamamızın tek yolu kendi aşımızı üretmemizdir. Aşıda bir tedarik ve planlama sorunumuz yok. Daha güvenli olanı kendi aşımıza sahip olmamızdır.
Aşı ile ilgili bir hakikati daha hatırlatmak isterim. Aşı olduğumuz gün koruma başlamıyor. İkinci dozun üzerinden 14 gün sonra koruma oluyor. Nüfusun yüzde 60'ını aşılamadan güvence altında olmuyoruz. İlk dozu olmamız bizi rehavete kaptırmasın. Vaka sayılarındaki artış, bazı illerimizin diğerlerine göre daha geç normalleşme sürecine geçmesine neden olacak. Tedbir hala en güçlü silahımız.
Vaka sayıları ile birlikte pozitif test oranları, yoğun bakım doluluk oranları entübeler de illerimizin risk düzeyine etki etmektedir.
Yerinde karar dönemi ile birlikte güvenlik kuvvetlerimizin denetimleri artıracak. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da kararlılıklarını iletti. Bir anca önce normale dönmek için çalışmaya devam ediyoruz.
KEMAL KILIÇDAROĞLU'NUN İDDİALARINA YANIT
Sayın Kılıçdaroğlu'nun ücretsiz aşıya para verildi iddiası olmuştu. Özellikle bu dönemde, dünyada aşı savaşının yapıldığı bir dönemi yaşıyoruz. Ülkeler arasında bunun ilişkileri etkileyebileceği, ücret ve benzeri noktalarda bunun ticari bir sır olarak kalmasını, bir fiyat özellikle söylenmemiştir. Şunu söylemiştim; biz aşıdaki dünyadaki bütün ülkelerden daha ucuza aldık. Bu iddiamın arkasındayım. Bu ticari olarak saklanması gereken bir sırdı. Ama bu aşı sadece Türkiye'ye satılmıyor birçok devlete satılıyor. En ucuza alan Türkiye. Bu dönemde, bu aşıyı teminat olmadan almayacağımızı ifade etmiştim.
Faz-3 çalışması uygun olmasaydı, devamında Türkiye kendi yapması gereken tetkiklerden olumlu sonuç almamış olsaydı aşıyı almayacaktık. Teminatları garantiye aldık.
İddia şu: Üretici firma 1 milyon doz aşı üretti. Bu 1 milyon doz aşıyı aslında Türkiye'ye bedel almadan bağışladı.
Aşı savaşının olduğu bir dünyada üretici firma aşıyı bedavaya bağışlar mı? Bunun üzerine biz firmaya, sözleşmemiş gereği size vermemiz gereken bir bedel var. Bunu size ödüyoruz? Böyle bir iddia var. Bu nedir?
Firmanın bize cevabı: Bu aşıyla ilgili buradaki amaç, siz bizden teminat istediğiniz için biz teminatı sağlayamamıştık, nakit akış yönetimini sağlamak için bizi temsil eden Sinovac firmasına bedelsiz olarak verdik. Ama biz sizden ücretini olduğu gibi aldık.
Vergi ile ilgili de hiçbir sorun yok. Bizim verdiğimiz parayı firma 'Ben aldım' diyor.
'ARACI FİRMAYA BİR KURUŞ ÖDENMEDİ'
Bir diğer konu Aracı firma var mıydı? iddiası... Biz devlet olarak Sinovac ile göreüşmeleri yaptık. Bu firmanın 10 yıldır tek bir distribütörü var. Bu distribütör ayrıca firmanın Türkiye'deki tek yetkilisi. Biz pazarlığı bütün görüşmeyi Sinovac firması ile yaptık. Aracı firmaya zerre kadar tek bir kuruş verilmedi.
Biz ekstra bir ücret vermedik, pazarlığı Sinovac ile yaptık. Vatandaşımızın zihni neden bulanıklaştırılmak isteniyor. Biz salgına odaklanmak istiyoruz. Buna rağmen vatandaşımızın aklını karıştırmak istiyorlar. Ticari, sır olarak kalması gereken bilgiler ifşa edildi.
Biz AstraZeneca, Sputnik, BioNTech ile de görüşüyoruz. Bu noktada kimseye ayrıcalık tanımıyoruz. Biz daha erken Faz-3 çalışmasına başladığımız, sonuçlarını bildiğimiz aşıyla ilgili anlaşmalarımızı, sözleşmelerimizi yaptık.
Muhalefet lideri arayıp telefonla sorabilirdi. Devlet sırlarını ifşa etmenin anlamı ne? Vatandaşlarımıza verilmeyecek hesabımız yoktur. Özellikle 83 milyon vatandaşımıza eşit fedakarlık yaparak, bu dönemde birlikte durarak salgınla mücadele etmeliyiz. Özellikle devletler düzeyinde korunması gereken ve devamında aşı sürecinin gelişini etkileyebilecek herkesin sorumluluk taşıması gerektiği bir dönemde, ülkeler arası hassas noktaları gündeme getirerek aşının gelişinde etkili olmayalım.
SORULAR VE YANITLAR
TÜRKİYE'YE ÖZGÜ BİR MUTANT YOK
'Özellikle bugün Bilim Kurulumuzun gündeminde daha çok bölgelerin sayın Cumhurbaşkanımızın söylediği şekliyle, yani düşük, orta, yüksek ve çok yüksek olarak ayrımının nasıl olması gerektiği, hangi kriterlerin esas alınması gerektiği, illerde nasıl bir kısıtlama veya açılım olabileceğini tartışmış olduk. Şu an tam kapanma gibi bir durumu düşünmüyoruz. Ama her geçen gün vaka sayılarının giderek arttığını görüyoruz. Mutasyonun da özellikle Doğu Karadeniz bölgesinde Samsun, Ordu gibi artışını görüyoruz. Ağırlıklı olarak daha çok İngiltere mutantı dediğimiz, virülans üzerine etkisinin olmadı ama bulaşıcılığı artan bir mutasyon yaygın. Güney Afrika ile ilgili 49 gibi bir mutantın görüldüğünü söyleyebilirim. Türkiye'ye özgü, bir ara Ankara'da 5 vakamız olmuştu. Bize özgü mutant olabilir mi şüphesi içindeydik. Bize özgü mutant olmadığını çok rahatlıkla söyleyebiliriz. Ama ağırlıklı İngiltere mutantı olmak üzere toplumda bulaşıcılığın çok arttığını söyleyebiliriz. Bu dönemde tedbirler daha da önemli olmaya başladı.
BİONTECH'TEN İLK ETAPTA 800 BİN AŞI GELECEK
BionTech'le ilgili ilk etapta gelebilecek aşı miktarı 800 bin olacak. 4,5-5 milyona tamamlanması için çaba sarfedilecek. Mart ayı sonuna kadar. İlk 800 bin aşı muhtemelen 10 gün içinde gelmiş olacak.
65 YAŞ ÜZERİNE İLLERDE ESNETME OLABİLİR
İkinci aşıdan iki hafta sonra koruyuculuğu başlıyor. 65 yaş üzerinde olup 2 haftasının daha tamamlanmadığını biliyoruz. Ama süreçte 65 yaş üzerinde aşılama oranının yükselmesine bağlı olarak illerde bu konuda bir esnetme yapılabilir. Aşılama oranı da parametrelerin arasında yer alacak.
TEDBİRLER NASIL KALKACAK?
Bilim Kurulumuz bu konuyu tartışı. Bu konudaki öneriyi pazartesi Kabine'ye sunacağım. Kabine'de bu öneri tartışılacak ve devamında sayın Cumhurbaşkanımızın tensipleriyle gerektiğinde açıklama yapılmış olur alınan Kabine kararıyla. Esas önemli olan, illerin bundan sonraki dönemde vaka sayıları, vaka-test oranını, yoğun bakım doluluk oranı gibi parametrelerle bu kademelendirmenin nasıl yapılacağı tartışıldı. İki haftada bir uygulamayla hangi ilin hangi kararı alması gerektiği belli olacak. Eğitim dahil olmak üzere bütün detaylar pazartesi Kabine'de gündeme alınacak.
PAZARTESİ EĞİTİMCİLERİN AŞILAMASI BİTER Mİ?
Bitmiş olmayacak, aşılama başlamış oldu. Köy okullarından başladık. Bu başlangıçla birlikte önümüzdeki haftalar giderek yoğunlaşacak. Aşının tedarikiyle de ilgili bir durum bu. Özellikle ayın 15'inden sonra aşı daha yoğun gelecek.
YERLİ AŞI ÇALIŞMALARI
Faz-2 aşamasında olan aşı toplam 200 kişide düşünülüyor. Bu 200 kişinin 84 kişiye aşıları yapıldı. 28 gün sonra 2. doz aşısı yapılacak. Nisan ayında faz-2'nin biteceği ve nisan sonuna doğru da faz-3 çalışmasına geçebileceğimizi düşünüyorum.
İşte o açıklamadan satır başları;
AŞIYA TALEP ARTIYOR
Aşıyı hazır temin eden ülkeler içinde en hızlı ve en çok aşılamayı başarmış durumundayız. Aşı temininde yeterince yüksek hızda ve sistemik olarak aşı programını uygulamış olsak da nüfusa oranla daha katetmemiz gereken çok yol var. Aşıya talep artıyor. Deyim yerinde ise aşı kıtlığı yaşanan bir dönemdeyiz.
TEDARİK VE PLANLAMA SORUNU YOK
Zaman zaman aşılama sayısında artış ya da azalma olması lojistik gerekçelerdendir. Aşı tedariğinde her an aksaklık yaşanabilir. Bunun yaşamamamızın tek yolu kendi aşımızı üretmemizdir. Aşıda bir tedarik ve planlama sorunumuz yok. Daha güvenli olanı kendi aşımıza sahip olmamızdır.
Aşı ile ilgili bir hakikati daha hatırlatmak isterim. Aşı olduğumuz gün koruma başlamıyor. İkinci dozun üzerinden 14 gün sonra koruma oluyor. Nüfusun yüzde 60'ını aşılamadan güvence altında olmuyoruz. İlk dozu olmamız bizi rehavete kaptırmasın. Vaka sayılarındaki artış, bazı illerimizin diğerlerine göre daha geç normalleşme sürecine geçmesine neden olacak. Tedbir hala en güçlü silahımız.
Vaka sayıları ile birlikte pozitif test oranları, yoğun bakım doluluk oranları entübeler de illerimizin risk düzeyine etki etmektedir.
Yerinde karar dönemi ile birlikte güvenlik kuvvetlerimizin denetimleri artıracak. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da kararlılıklarını iletti. Bir anca önce normale dönmek için çalışmaya devam ediyoruz.
KEMAL KILIÇDAROĞLU'NUN İDDİALARINA YANIT
Sayın Kılıçdaroğlu'nun ücretsiz aşıya para verildi iddiası olmuştu. Özellikle bu dönemde, dünyada aşı savaşının yapıldığı bir dönemi yaşıyoruz. Ülkeler arasında bunun ilişkileri etkileyebileceği, ücret ve benzeri noktalarda bunun ticari bir sır olarak kalmasını, bir fiyat özellikle söylenmemiştir. Şunu söylemiştim; biz aşıdaki dünyadaki bütün ülkelerden daha ucuza aldık. Bu iddiamın arkasındayım. Bu ticari olarak saklanması gereken bir sırdı. Ama bu aşı sadece Türkiye'ye satılmıyor birçok devlete satılıyor. En ucuza alan Türkiye. Bu dönemde, bu aşıyı teminat olmadan almayacağımızı ifade etmiştim.
Faz-3 çalışması uygun olmasaydı, devamında Türkiye kendi yapması gereken tetkiklerden olumlu sonuç almamış olsaydı aşıyı almayacaktık. Teminatları garantiye aldık.
İddia şu: Üretici firma 1 milyon doz aşı üretti. Bu 1 milyon doz aşıyı aslında Türkiye'ye bedel almadan bağışladı.
Aşı savaşının olduğu bir dünyada üretici firma aşıyı bedavaya bağışlar mı? Bunun üzerine biz firmaya, sözleşmemiş gereği size vermemiz gereken bir bedel var. Bunu size ödüyoruz? Böyle bir iddia var. Bu nedir?
Firmanın bize cevabı: Bu aşıyla ilgili buradaki amaç, siz bizden teminat istediğiniz için biz teminatı sağlayamamıştık, nakit akış yönetimini sağlamak için bizi temsil eden Sinovac firmasına bedelsiz olarak verdik. Ama biz sizden ücretini olduğu gibi aldık.
Vergi ile ilgili de hiçbir sorun yok. Bizim verdiğimiz parayı firma 'Ben aldım' diyor.
'ARACI FİRMAYA BİR KURUŞ ÖDENMEDİ'
Bir diğer konu Aracı firma var mıydı? iddiası... Biz devlet olarak Sinovac ile göreüşmeleri yaptık. Bu firmanın 10 yıldır tek bir distribütörü var. Bu distribütör ayrıca firmanın Türkiye'deki tek yetkilisi. Biz pazarlığı bütün görüşmeyi Sinovac firması ile yaptık. Aracı firmaya zerre kadar tek bir kuruş verilmedi.
Biz ekstra bir ücret vermedik, pazarlığı Sinovac ile yaptık. Vatandaşımızın zihni neden bulanıklaştırılmak isteniyor. Biz salgına odaklanmak istiyoruz. Buna rağmen vatandaşımızın aklını karıştırmak istiyorlar. Ticari, sır olarak kalması gereken bilgiler ifşa edildi.
Biz AstraZeneca, Sputnik, BioNTech ile de görüşüyoruz. Bu noktada kimseye ayrıcalık tanımıyoruz. Biz daha erken Faz-3 çalışmasına başladığımız, sonuçlarını bildiğimiz aşıyla ilgili anlaşmalarımızı, sözleşmelerimizi yaptık.
Muhalefet lideri arayıp telefonla sorabilirdi. Devlet sırlarını ifşa etmenin anlamı ne? Vatandaşlarımıza verilmeyecek hesabımız yoktur. Özellikle 83 milyon vatandaşımıza eşit fedakarlık yaparak, bu dönemde birlikte durarak salgınla mücadele etmeliyiz. Özellikle devletler düzeyinde korunması gereken ve devamında aşı sürecinin gelişini etkileyebilecek herkesin sorumluluk taşıması gerektiği bir dönemde, ülkeler arası hassas noktaları gündeme getirerek aşının gelişinde etkili olmayalım.
SORULAR VE YANITLAR
TÜRKİYE'YE ÖZGÜ BİR MUTANT YOK
'Özellikle bugün Bilim Kurulumuzun gündeminde daha çok bölgelerin sayın Cumhurbaşkanımızın söylediği şekliyle, yani düşük, orta, yüksek ve çok yüksek olarak ayrımının nasıl olması gerektiği, hangi kriterlerin esas alınması gerektiği, illerde nasıl bir kısıtlama veya açılım olabileceğini tartışmış olduk. Şu an tam kapanma gibi bir durumu düşünmüyoruz. Ama her geçen gün vaka sayılarının giderek arttığını görüyoruz. Mutasyonun da özellikle Doğu Karadeniz bölgesinde Samsun, Ordu gibi artışını görüyoruz. Ağırlıklı olarak daha çok İngiltere mutantı dediğimiz, virülans üzerine etkisinin olmadı ama bulaşıcılığı artan bir mutasyon yaygın. Güney Afrika ile ilgili 49 gibi bir mutantın görüldüğünü söyleyebilirim. Türkiye'ye özgü, bir ara Ankara'da 5 vakamız olmuştu. Bize özgü mutant olabilir mi şüphesi içindeydik. Bize özgü mutant olmadığını çok rahatlıkla söyleyebiliriz. Ama ağırlıklı İngiltere mutantı olmak üzere toplumda bulaşıcılığın çok arttığını söyleyebiliriz. Bu dönemde tedbirler daha da önemli olmaya başladı.
BİONTECH'TEN İLK ETAPTA 800 BİN AŞI GELECEK
BionTech'le ilgili ilk etapta gelebilecek aşı miktarı 800 bin olacak. 4,5-5 milyona tamamlanması için çaba sarfedilecek. Mart ayı sonuna kadar. İlk 800 bin aşı muhtemelen 10 gün içinde gelmiş olacak.
65 YAŞ ÜZERİNE İLLERDE ESNETME OLABİLİR
İkinci aşıdan iki hafta sonra koruyuculuğu başlıyor. 65 yaş üzerinde olup 2 haftasının daha tamamlanmadığını biliyoruz. Ama süreçte 65 yaş üzerinde aşılama oranının yükselmesine bağlı olarak illerde bu konuda bir esnetme yapılabilir. Aşılama oranı da parametrelerin arasında yer alacak.
TEDBİRLER NASIL KALKACAK?
Bilim Kurulumuz bu konuyu tartışı. Bu konudaki öneriyi pazartesi Kabine'ye sunacağım. Kabine'de bu öneri tartışılacak ve devamında sayın Cumhurbaşkanımızın tensipleriyle gerektiğinde açıklama yapılmış olur alınan Kabine kararıyla. Esas önemli olan, illerin bundan sonraki dönemde vaka sayıları, vaka-test oranını, yoğun bakım doluluk oranı gibi parametrelerle bu kademelendirmenin nasıl yapılacağı tartışıldı. İki haftada bir uygulamayla hangi ilin hangi kararı alması gerektiği belli olacak. Eğitim dahil olmak üzere bütün detaylar pazartesi Kabine'de gündeme alınacak.
PAZARTESİ EĞİTİMCİLERİN AŞILAMASI BİTER Mİ?
Bitmiş olmayacak, aşılama başlamış oldu. Köy okullarından başladık. Bu başlangıçla birlikte önümüzdeki haftalar giderek yoğunlaşacak. Aşının tedarikiyle de ilgili bir durum bu. Özellikle ayın 15'inden sonra aşı daha yoğun gelecek.
YERLİ AŞI ÇALIŞMALARI
Faz-2 aşamasında olan aşı toplam 200 kişide düşünülüyor. Bu 200 kişinin 84 kişiye aşıları yapıldı. 28 gün sonra 2. doz aşısı yapılacak. Nisan ayında faz-2'nin biteceği ve nisan sonuna doğru da faz-3 çalışmasına geçebileceğimizi düşünüyorum.