Başkan Erdoğan'dan önemli açıklamalar!
Başkan Erdoğan Uluslararası Göç Konferansı'nda konuştu.
Başkan Erdoğan, 'Dokuz Eylül Üniversitesi Uluslararası Konferansı Göç: Önümüzdeki Yirmi Yılın Projeksiyonu ve Ötesi' programında önemli açıklamalarda bulunuyor.
Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları:
Her sene milyonlarca insan savaşlar, iç çatışmalar, istikrarsızlık, kıtlık, terör ve yoksulluk gibi sebeplerle evlerini terk ediyor. Dünya genelinde göçmenlerin sayısı 272 milyona, mültecilerin sayısı 26 milyona yaklaşmıştır. Dünya nüfusunun yüzde 3'ü göçmen olarak hayatını sürdürmektedir. Bu insan hareketliliğiyle zaman zaman içimizi acıtan pek çok manzara ile karşılaşıyoruz.
Geride bıraktığımız dönemde kadın ve çocuk olmak üzere 30 bine yakın göçmen Akdeniz'de hayatını kaybetti. Sahra Çölü'nün kızıl kumları milyonlarca göçmene mezar oldu. Aylan bebek başta olmak üzere Ege'de yaşanan insani durumları unutamayız. Azgın dalgalara meydan okuyan bu mazlumların, özellikle botlarının nasıl kasten batırıldığını gayet iyi hatırlıyoruz. İnsanlık Ege ve Meriç'te de sınıfta kalmıştır
YUNANİSTAN'IN ZULMÜNE ORTAK OLDULAR
Türkiye sınırları açma yönünde tavsiye verenler, mültecilere sırtlarını dönmüştür. Utanç verici sahneler yaşandı. Yunanistan mültecilere açıkça zulmetmiştir. Avrupa Birliği Ajansı da Yunanistan'ın zulmüne, ihlallere ortak olmuştur.
İnsan hareketliliğinin merkezinde biz yer alıyoruz. Baskı gören, ayrımcılığa maruz kalan milyonlarca insana biz kapımızı açtık.
10 BİNLERCE MÜLTECİYE BİZ KAPI AÇTIK
Avrupa'ya sığınan 10 binlerce mülteciye biz kapı açtık. Devletimize sığınan mazlumları asla başkasına vermeyiz diyen devlet anlayışına biz hakimiz. Soydaşlarımız başları dara düştüğünde hep bize sığındı.
Başı dara düşen, katliama uğrayan herkese güvenli liman olduk. Sınırlarımıza gelenleri hiçbir zaman çevirmedik.
O dönem Obama şahsen aradı ve Kobani'deki Kürtlerin zor durumda olduğunu söyleyerek kapılarımızı açmamızı istedi.
50 BİN BRİKET KONUT YAPTIK
Mağdur durumdaki bu insanlara kendi vatandaşımıza hangi hizmeti veriyorsak, aynısını veriyoruz. Suriye'deki göç krizini biz engelledik. Bunları inancımızın, imanımızın bir gereği olarak yaptık. Bu süreçte ülkemize verilen sözlerin tutulmadığını gördük. Bu liderler, İdlib'de briket konut yapalım dedik, ne kadar yaparsınız diye sorduğumuzda, sessiz kaldılar. Biz orada 50 bin briket konut yaptık. İstedik ki bu insanları artık çadırlarda yaşatmayalım. bu 50 bin briket konutta insanların yaşamasını istedik.
Avrupa, 4 milyon sığınmacı için elini taşın altına koymadı. 6 milyon euro hala bize ödenmedi.
KÜRT KARDEŞLERİMİZE KAPILARIMIZI AÇTIK
Hem Halepçe katliamı hem de 1. Körfez Savaşı'nda Irak'tan kaçan binlerce Kürt kardeşimize kapılarımızı açtık. Kırım, Ahiska, Bulgaristan'dan göç eden soydaşlarımızı yine biz bağrımıza bastık. Sınırlarımıza gelen hiç kimseyi etnik kimliği, dini, kültürü, meşrep ve mezhebi sebebiyle geri çevirmedik. Suriye'de tarihi sorumluluğumuzu milyonlarca muhacire ev sahipliği yaptık. Suriyeli Türkmenlere sahip çıktığımız gibi Kobanili Kürt kardeşlerimize, özellikle sayın Obama görevde iken bir gece şahsımı aradı ve Kobani'deki Kürtlerin zor durumda olduğunu bu konuda özellikle kapılarımızı açma noktasında destek istedi. Dedim ki, 'şu anda bunlar nasıl'. Bana verdiği cevap 'ölümle karşı karşıya'. Peki ne yapacaksınız? Aldığım cevap şu, 'Biz uçaklarla gerekirse her türlü mühimmatı indireceğiz'. Yapacağınız bu operasyona katılamam. Çünkü o operasyonun ötesini görüyorum. Ciddi bir savaş söz konusuydu. Nitekim öyle oldu. Binlerce, onbinlerce Kürt kardeşimiz o operasyonda öldü. Onbinlerce Kobanili Kürt şu anda hala bizim ülkemizde. Biz onlara kapımızı kapamadık.
ABD'YE YPG/PKK TEPKİSİ
Halep'teki Arap kardeşlerimize biz sahip çıktık. Müslümanlar yanında Hristiyanlara, Ezidilere, Süryanilere kapılarımızı sonuna kadar açtık. Şu anda yeni gelişmeler. Suriye'nin kuzeyinde bakıyorsunuz Amerikalı general, çok ilginç, diyor ki, 'biz şu anda PKK/YPG/PYD ile beraberiz'. Bu nasıl NATO'da ittifak? Bunların mültecilere sahip çıkmak gibi dertleri yok. Hala bunlar terörle beraberler, teröristlerle beraberler. Biz de terörle ve teröristlerle mücadelemizi her yerde sürdürüyoruz, bundan sonra da sürdüreceğiz. Dostlar, dostluğunu icra ettiği müddetçe biz de gönlümüzü açarız. Ama etmezlerse bugüne kadar ne yaptıysak bundan sonra da onu yaparız.
OBAMA ŞAHSIMI ARADI VE...
2. Dünya Savaşı sırasında Avrupa'daki Türk diplomatlar, Türk pasaportuyla yüzlerce mazlumu soykırımdan kurtardı. Zulme ve katliama uğrayan herkese güvenli bir liman şevkatli bir yuva olduk. Maddi imkanları bizden kat ve kat fazla olan ülkeler mültecileri toplama kampına mahkum ederken, biz bu insanlarla ekmeğimizi paylaştık. Obama görevdeyken şahsımı aradı ve Kobani'deki Kürtlerin zor durumda olduğunu ve bu konuda özellikle kapılarımızı açmamız için destek istedi.
AVRUPA'YA MÜLTECİ TEPKİSİ
Avrupa, 4 milyon sığınmacı için elini taşın altına koymadı. 6 milyon Euro hala bize ödenmedi. Suriyeli mültecilere sahip çıkan tek devlet Türkiye'dir. Bizim askerimiz olmasa ne olacağı belli değil. Biz paylaşmanın bereketine, dayanışmanın gücüne inanan bir milletiz.
TERÖRİSTLERİN HUZUR VE GÜVEN ORTAMINI BOZMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ
Terörden temizlediğimiz bölgelere sadece 420 bin sığınmacı geri döndü. Geri dönüşler daha da artacaktır. Suriye'deki istikrarsızlıktan beslenene bölücü terör örgütününü güvenli bölgelere saldırılarını artırdığını görüyoruz. Teröristlerin saldırısında son bir ayda onlarca sivil yaşamını yitirdi. Teröristlerin güven ve huzur ortamını bozmasına izin vermeyeceğiz.
Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları:
Her sene milyonlarca insan savaşlar, iç çatışmalar, istikrarsızlık, kıtlık, terör ve yoksulluk gibi sebeplerle evlerini terk ediyor. Dünya genelinde göçmenlerin sayısı 272 milyona, mültecilerin sayısı 26 milyona yaklaşmıştır. Dünya nüfusunun yüzde 3'ü göçmen olarak hayatını sürdürmektedir. Bu insan hareketliliğiyle zaman zaman içimizi acıtan pek çok manzara ile karşılaşıyoruz.
Geride bıraktığımız dönemde kadın ve çocuk olmak üzere 30 bine yakın göçmen Akdeniz'de hayatını kaybetti. Sahra Çölü'nün kızıl kumları milyonlarca göçmene mezar oldu. Aylan bebek başta olmak üzere Ege'de yaşanan insani durumları unutamayız. Azgın dalgalara meydan okuyan bu mazlumların, özellikle botlarının nasıl kasten batırıldığını gayet iyi hatırlıyoruz. İnsanlık Ege ve Meriç'te de sınıfta kalmıştır
YUNANİSTAN'IN ZULMÜNE ORTAK OLDULAR
Türkiye sınırları açma yönünde tavsiye verenler, mültecilere sırtlarını dönmüştür. Utanç verici sahneler yaşandı. Yunanistan mültecilere açıkça zulmetmiştir. Avrupa Birliği Ajansı da Yunanistan'ın zulmüne, ihlallere ortak olmuştur.
İnsan hareketliliğinin merkezinde biz yer alıyoruz. Baskı gören, ayrımcılığa maruz kalan milyonlarca insana biz kapımızı açtık.
10 BİNLERCE MÜLTECİYE BİZ KAPI AÇTIK
Avrupa'ya sığınan 10 binlerce mülteciye biz kapı açtık. Devletimize sığınan mazlumları asla başkasına vermeyiz diyen devlet anlayışına biz hakimiz. Soydaşlarımız başları dara düştüğünde hep bize sığındı.
Başı dara düşen, katliama uğrayan herkese güvenli liman olduk. Sınırlarımıza gelenleri hiçbir zaman çevirmedik.
O dönem Obama şahsen aradı ve Kobani'deki Kürtlerin zor durumda olduğunu söyleyerek kapılarımızı açmamızı istedi.
50 BİN BRİKET KONUT YAPTIK
Mağdur durumdaki bu insanlara kendi vatandaşımıza hangi hizmeti veriyorsak, aynısını veriyoruz. Suriye'deki göç krizini biz engelledik. Bunları inancımızın, imanımızın bir gereği olarak yaptık. Bu süreçte ülkemize verilen sözlerin tutulmadığını gördük. Bu liderler, İdlib'de briket konut yapalım dedik, ne kadar yaparsınız diye sorduğumuzda, sessiz kaldılar. Biz orada 50 bin briket konut yaptık. İstedik ki bu insanları artık çadırlarda yaşatmayalım. bu 50 bin briket konutta insanların yaşamasını istedik.
Avrupa, 4 milyon sığınmacı için elini taşın altına koymadı. 6 milyon euro hala bize ödenmedi.
KÜRT KARDEŞLERİMİZE KAPILARIMIZI AÇTIK
Hem Halepçe katliamı hem de 1. Körfez Savaşı'nda Irak'tan kaçan binlerce Kürt kardeşimize kapılarımızı açtık. Kırım, Ahiska, Bulgaristan'dan göç eden soydaşlarımızı yine biz bağrımıza bastık. Sınırlarımıza gelen hiç kimseyi etnik kimliği, dini, kültürü, meşrep ve mezhebi sebebiyle geri çevirmedik. Suriye'de tarihi sorumluluğumuzu milyonlarca muhacire ev sahipliği yaptık. Suriyeli Türkmenlere sahip çıktığımız gibi Kobanili Kürt kardeşlerimize, özellikle sayın Obama görevde iken bir gece şahsımı aradı ve Kobani'deki Kürtlerin zor durumda olduğunu bu konuda özellikle kapılarımızı açma noktasında destek istedi. Dedim ki, 'şu anda bunlar nasıl'. Bana verdiği cevap 'ölümle karşı karşıya'. Peki ne yapacaksınız? Aldığım cevap şu, 'Biz uçaklarla gerekirse her türlü mühimmatı indireceğiz'. Yapacağınız bu operasyona katılamam. Çünkü o operasyonun ötesini görüyorum. Ciddi bir savaş söz konusuydu. Nitekim öyle oldu. Binlerce, onbinlerce Kürt kardeşimiz o operasyonda öldü. Onbinlerce Kobanili Kürt şu anda hala bizim ülkemizde. Biz onlara kapımızı kapamadık.
ABD'YE YPG/PKK TEPKİSİ
Halep'teki Arap kardeşlerimize biz sahip çıktık. Müslümanlar yanında Hristiyanlara, Ezidilere, Süryanilere kapılarımızı sonuna kadar açtık. Şu anda yeni gelişmeler. Suriye'nin kuzeyinde bakıyorsunuz Amerikalı general, çok ilginç, diyor ki, 'biz şu anda PKK/YPG/PYD ile beraberiz'. Bu nasıl NATO'da ittifak? Bunların mültecilere sahip çıkmak gibi dertleri yok. Hala bunlar terörle beraberler, teröristlerle beraberler. Biz de terörle ve teröristlerle mücadelemizi her yerde sürdürüyoruz, bundan sonra da sürdüreceğiz. Dostlar, dostluğunu icra ettiği müddetçe biz de gönlümüzü açarız. Ama etmezlerse bugüne kadar ne yaptıysak bundan sonra da onu yaparız.
OBAMA ŞAHSIMI ARADI VE...
2. Dünya Savaşı sırasında Avrupa'daki Türk diplomatlar, Türk pasaportuyla yüzlerce mazlumu soykırımdan kurtardı. Zulme ve katliama uğrayan herkese güvenli bir liman şevkatli bir yuva olduk. Maddi imkanları bizden kat ve kat fazla olan ülkeler mültecileri toplama kampına mahkum ederken, biz bu insanlarla ekmeğimizi paylaştık. Obama görevdeyken şahsımı aradı ve Kobani'deki Kürtlerin zor durumda olduğunu ve bu konuda özellikle kapılarımızı açmamız için destek istedi.
AVRUPA'YA MÜLTECİ TEPKİSİ
Avrupa, 4 milyon sığınmacı için elini taşın altına koymadı. 6 milyon Euro hala bize ödenmedi. Suriyeli mültecilere sahip çıkan tek devlet Türkiye'dir. Bizim askerimiz olmasa ne olacağı belli değil. Biz paylaşmanın bereketine, dayanışmanın gücüne inanan bir milletiz.
TERÖRİSTLERİN HUZUR VE GÜVEN ORTAMINI BOZMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ
Terörden temizlediğimiz bölgelere sadece 420 bin sığınmacı geri döndü. Geri dönüşler daha da artacaktır. Suriye'deki istikrarsızlıktan beslenene bölücü terör örgütününü güvenli bölgelere saldırılarını artırdığını görüyoruz. Teröristlerin saldırısında son bir ayda onlarca sivil yaşamını yitirdi. Teröristlerin güven ve huzur ortamını bozmasına izin vermeyeceğiz.