Dis Tedavisinde Basariyi Yüzde 100'E Yaklastiran Uygulama
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Agiz ve Dis Sagligi Uygulama ve Arastirma Merkezinde uygulanan kist operasyonu ve kök ucu rezeksiyonu islemi ile dislerini kaybetmek üzere olan hastanin disleri kurtarildi, klasik tedavideki basari orani yüzde 60’lardan yüzde 98-100’lere çikarildi.
Klasik tedavideki kök ucu rezeksiyonu yerine modern yöntemlerle gerçeklestirilen tedavi ile basari orani yüzde 60’lardan yüzde 98-100 seviyelerine çikti. DEÜ Agiz ve Dis Sagligi Uygulama ve Arastirma Merkezi Bashekimi Doç. Dr. Süleyman Bozkaya, uyguladiklari tedavi yöntemiyle hastanin dogal dislerini kurtardiklarini ve yüzde 100’e yakin bir basari elde ettiklerini ifade etti.
“Basari orani çok yüksek”
DEÜ Agiz ve Dis Sagligi Uygulama ve Arastirma Merkezi Bashekimi ve Agiz Dis ve Çene Cerrahisi A.D. Ögretim Üyesi Doç. Dr. Süleyman Bozkaya, Merkez Müdür Yardimcisi ve Endodonti A.D. Baskani Doç. Dr. Hakan Göktürk ile gerçeklestirdikleri operasyondan bahsederek, “Hastamiz, 8 yasindayken arkadasiyla oynarken disini kirmis, sonraki dönemde korktugu için tedavisini bu yasina kadar yaptirmamis. Hastamizin üst çene ön bölgesinde yaklasik 4 disini içine alan kistik bir durumu olusmus. Yaptigimiz islemle hem bu kisti çikardik hem de üst çene ön bölgedeki 4 disin kök uçlarinin sadece 3’te 1’lik kismini keserek kök ucu rezeksiyonu denilen islemi uyguladik. Disin kök ucunun kesilmesini takiben ultrasonik aletler yardimi ile kök ucunda retrograd olarak hazirlanan 2-3 mm’lik boslugu biyouyumlu materyal ile doldurarak basari orani yüzde 100’e yaklasan bir tedavi islemi gerçeklestirdik. Eger klasik tedavi uygulasaydik ve kök ucunu herhangi bir materyal ile doldurmasaydik ya da eskiden oldugu gibi amalgam denilen dolgu malzemesi ile doldursaydik en iyi ihtimalle yüzde 60’lik bir basari elde edecektik. Modern teknolojinin gerektirdigi her türlü imkani kullanarak basari oranimizi yükseltiyoruz” dedi.
“Hastanin disleri kurtuldu”
Uygulanan tedavinin klasik tedavi yöntemlerinden farkini anlatan Doç. Dr. Süleyman Bozkaya, “Gerçeklestirdigimiz tedavi konseptinde kökün ucunu keserek disin iyilestikten sonraki dönemde ömrünü daha uzun süre devam ettirmesini amaçliyoruz. Kökün ucunu doldururken eski yöntemlerin yerine MTA denilen biyouyumlu malzemeleri kullaniyoruz. Sayet bu operasyonu basarili bir sekilde gerçeklestirmeseydik hastamiz söz konusu dislerini uzun dönemde kaybedecekti. Disler çekilip yerine implant yerlestirilebilir, ancak bunun sonucunda dis kaybiyla birlikte bu bölgedeki kemik de büyük oranda kaybedilmis olacakti. Kemik kaybinin olmasi saglik ve estetik sorunlari dogurabilirdi. Biz bu tedaviyle hastanin dogal dislerini kurtarmis olduk” diye konustu.
Teorik bilgilerin pratikte uygulanmasi noktasinda DEÜ Agiz ve Dis Sagligi Uygulama ve Arastirma Merkezi’nin önemli noktada oldugunu ifade eden Bozkaya, “DEÜ Agiz ve Dis Sagligi Uygulama ve Arastirma Merkezimiz güncel bilimsel verilerin isiginda, pratik uygulamalarla gerekli operasyonlarin yapilmasi konusunda her türlü çabayi gösteriyor. Bu tarz uygulamalarin da üniversitemizde yapiliyor olmasinin hem Izmir’imiz hem de bölgemiz için çok önemli oldugunu düsünüyoruz” açiklamasinda bulundu.
DEÜ Agiz ve Dis Sagligi Uygulama ve Arastirma Merkezi’nin kisa süre önce kurulmasina ragmen DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar ve Rektörlük üst yönetiminin destekleriyle dis hekimligi alanindaki birçok uygulamayi basariyla gerçeklestirdigini ifade eden Doç. Dr. Bozkaya, engelli bireylere yönelik de hizmet verdiklerini belirtti.