Içisleri Bakani Soylu, Bursa'da Muhtarlarla Bir Araya Geldi Açiklamasi (1)

'Bu yil Cumhuriyet tarihimizin eroin yakalamadaki rekorunu egale ettik. 2019 yilinda 20 tondu. Simdi, bu yil toplam 22 tona çikarttik' '28 Avrupa Birligi ülkesinde yakalanan ectasy tabletin toplamindan yaklasik 2 kat fazlasini yine bu ülkenin güvenlik birimleri yakalamaktadir'

Içisleri Bakani Süleyman Soylu, "Bu yil Cumhuriyet tarihimizin eroin yakalamadaki rekorunu egale ettik. 2019 yilinda 20 tondu. Simdi, bu yil toplam 22 tona çikarttik." dedi.

Bakan Soylu, Bursa'da Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Türkiye Muhtarlarla El Ele" baslikli toplantida yaptigi konusmada, 50 bin 340 muhtarin idari olarak Içisleri Bakanligina bagli oldugunu söyledi.

Muhtar Bilgi Sistemi'nde bugüne kadar sisteme islenen 125 bin talebin 109 binini olumlu sonuçlandirdiklarini ifade eden Soylu, 16 bin talebin de takip edildigini aktardi.

Muhtarlarla ilgili özlük, silah ruhsat harci, SGK primi, izin hakki, Ankara'da muhtar evi yapmaya kadar pek çok adimi içeren yeni bir öneri üzerinde çalistiklarini hatirlatan Soylu, "Biz ne yaptiysak birlikte yaptik. Bu milletin gelecegini düsünerek, bize oy verenlerin, bizi seçenlerin, bize sorumluluk verenlerin ve 'Bizi idare etmeye siz layiksiniz' diyenlerin o güvenlerini temin edebilmek için gayret gösteriyoruz. Biz bu noktaya gelebilmissek, Sayin Cumhurbaskanimizin ortaya koydugu vizyonla, farkliliklarimizi kendimize bir filtre yapmadigimiz için, temel degerler üzerinde tartismadigimiz, birbirimizi dinleyebildigimiz için yapabildik." diye konustu.

Soylu, muhtarlik kurumunda elde edilen basariyi ülkenin diger meselelerine yaymak istediklerinde anlasilmaz bir tutuculukla karsilastiklarini vurguladi.

Bu konuda degerlendirmelerde bulunan Soylu, söyle devam etti:

"Asayisi teminde bile, terörle mücadelede bile, uyusturucuyla mücadelede bile buna gönlü yatmayan, akli yatmayan, siyasi hirslarinin cazibesinden siyrilip bu ülkenin degerleriyle bulusamayan, Bati'yi kendine tapinak belirlemis, Bati'dan gelen her seyi bas göz üstüne kabul etmis, öz güvensiz anlayislarla bizler de sizler de dönem dönem karsi karsiya kaliyoruz. Sizler muhtarsiniz. Hanginiz çarsi ve mahalle bekçilerinden rahatsiz oldunuz? Tam tersi. Türkiye'de adim adim muhtarlar toplantilari yapiyoruz. Istanbul'dan Ankara'ya, Adana'dan Diyarbakir'a kadar... Mahallenin en ufak meselesinden asayis meselesine kadar, elektrik lambasinin yanip yanmamasindan, telefonun çekip çekmemesine kadar, bir saglik ocagindaki eksiklikten veya ihtiyaçtan, bir spor salonundaki ihtiyaca kadar her seyi sayin bakanlarimizla da her birinin huzurunda telefon açip konustugumuz, 'Böyle bir mesele varmis, onu da hep beraber çözebilir miyiz?' dedigimiz, hemen hemen herkese her meseleyi iletmeye çalistigimiz, ardindan da masada birakmadigimiz, takip etmeye çalistigimiz, sonuçlandirmaya çalistigimiz bir süreci ortaya koyuyoruz."

Bakan Soylu, hiçbir muhtarin kendisine "Çarsi ve mahalle bekçisinden rahatsizim" demedigine dikkati çekerek, sunlari anlatti:

"Her gittigim muhtarlar toplantisinda 'Bizim biraz daha çarsi ve mahalle bekçisine ihtiyacimiz var' talebiyle ayriliyoruz. 2017'den bugüne kadar evden hirsizlik olaylarinin günlük ortalamasi yüzde 47 azaldi, 284'den 151'e düstü. Kötü mü oldu? Zararini mi gördük? Hayir. Hep beraber faydasini gördük. Yüzde 30'lardan yüzde 60'lara olaylarin çözülme orani yani aydinlatma orani artti. Neredeyse iki kat artti. Muhtarlarla birlikte narkotik suçlarla, uyusturucuyla, metruk binalarla ugrasiyoruz. Beraber dünyanin en büyük kriziyle karsi karsiya kaldik. Pandemi krizi, salgin... Hepimiz son iki yildir bütün dünyada da bizde daha yogunlukla afetlerle karsi karsiya kaldik. Elazig'dan basladik, Malatya'dan ardindan çig, ardindan Van Baskale, ardindan Erzurum, Bingöl bunlar küçük olmakla beraber yikici afetler oldular, depremler oldular, ardindan Giresun sel afeti, ardindan Izmir depremi, ardindan Artvin, Rize sel afeti, ardindan Manavgat, Mugla, Antalya, Milas yangin afetleri, ardindan da döndük Bozkurt'a geldik, Sinop'a gittik, Ulus'a, Bartin'a gittik. Bütün bunlarda, devletimizin bütün kurumlari, sivil toplum kuruluslarimiz, belediyelerimiz, kamu kurum ve kuruluslarimiz herkes eline tasin altina koydugu gibi muhtarlarimiz da ayni idarenin bütünlügü içinde elini tasin altina koydu."

- Uyusturucu ve terörle mücadele

"Tüm dünyada yakalanan eroinin yüzde 21'ini tek basina, bu ülkenin polisi, askeri, jandarmasi, sahil güvenligi, gümrük muhafaza birimleri yakalamaktadir" diyen Soylu, uyusturucuyla mücadelede gelinen noktaya degindi.

Içisleri Bakani Soylu, sözlerini söyle sürdürdü:

"Bu yil Cumhuriyet tarihimizin eroin yakalamadaki rekorunu egale ettik. 2019 yilinda 20 tondu. Simdi, bu yil toplam 22 tona çikarttik. Bunun 20,5 tonunu güvenlik güçlerimiz, 1,5 tonunu da gümrük muhafaza ekiplerimiz... Toplam 22 ton yakalandi. Bütün bu mücadele hep birlikte sürdürülmektedir. Yaklasik Türkiye'de 2017 yilinda uyusturucuya bagli ölümlerden ölenlerin sayisi Adli Tip rakamlarina göre 941'di. Biz 2020 yilini 314 ile tamamladik. Insallah bu yil daha az bir rakamla bunu bitirecegiz. Bu el birligiyle olmaktadir. Bir taraftan meselenin arza yönelik mücadelesi, bir taraftan talebi düsürmeye yönelik mücadelesi, bir taraftan rehabilitasyonla bu isin hep birlikte içerisindeyiz. 28 Avrupa Birligi ülkesinde yakalanan ectasy tabletin toplamindan yaklasik 2 kat fazlasini yine bu ülkenin güvenlik birimleri yakalamaktadir. Bunu biz mi üretiyoruz? Hayir. Bunlarin hepsi yurt disindan geliyorlar. Amerika, Afganistan'i isgal ettiginde 15 bin dekar ile 20 bin dekardi oradaki üretim, 200 bin dekara çikti. Buradan bir siyaset ürettiler. Sadece insanlarin oradaki hayatini kabusa çevirip, göç etmesini temin etmediler. Ayni zamanda dünyaya uyusturucu ihraç ettiler. Bunu kim yapti? Amerika'nin bizatihi kendisi yapti ve bunu bir politika olarak ortaya koydu. Derdi bu bölgeleri istikrarsizlastirabilmek, bu bölgeleri ufka degil, vizyona degil sadece ayaklarinin ucuna bakabilecek duruma getirmektir. Baska hiçbir tablo degil."

Büyük meselelerin, mahallelerin hayat ve yasam standardini, insanlarin huzurunu etkiledigini belirten Soylu, söyle konustu:

"DEAS, cografyamiz için tehdit miydi? Tehditti. Bunu söylüyorum, söylemeye devam edecegim. Rakka'da yani Suriye'nin Rakka'sinda bir tek mantar tabancasi patlatmadan PYD/PKK terör örgütü, Rakka'dan DEAS'i tasfiye etti, Amerika'nin gücüyle. Peki nasil oldu bu? Peki nereye gitti bu insanlar? Yine onlarin yönlendirmesiyle beraber iki yere gittiler. Biri Sina Çölleri, birisi de Afganistan ile Çin arasindaki vadiye. Peki sonra ne oldu? Sonra Amerika, Afganistan'i terk etti. Peki terk edince ne oldu? Orada Amerika'nin güdümündeki bazi komutanlar, enteresan gelecek size, Rakka'dan getirdikleri DEAS'in içerisinde yöneticilik yapmaya basladilar. Simdi dünya bunu görüyor. Büyük bir oyun, büyük bir tezgah... Bazen demokrasinin içerisine sizdirilmis bir tezgah, bir senaryo... Bazen baris ve kardeslik içerisine istismar eden bir senaryo... Bazen bir seyle mücadele ediyormus gibi gösterilen bir senaryo tablosuyla karsi karsiyayiz. Onun için dünyanin baska bir noktasinda olan bir meselenin Türkiye'nin, sizin muhtari bulundugunuz bir mahalleyi etkilememesi artik mümkün degildir."

(Sürecek)
Kaynak: AA