Bursali Sef Otelin Mutfaginda Zencefilli Kurabiyeden 'Köy' Yapti
Bursa'da sef Süleyman Yalçin'in, mutfakta görevli 12 arkadasiyla hazirladigi ikiser metre yükseklik ve genisliginde, 60 kilogram agirligindaki köy maketi otele gelenlerden ilgi görüyor Sef Yalçin: 'Ütopik veya olmayan bir yer tasarladik. Ejderha, birbirine köprüyle baglanan iki kule, evler, dere, kayik, agaçlar gibi birçok sey var konseptin içinde. Çok güzel ve degisik bir çalisma oldu'
CEM SAN - Bursa'da bir otelin mutfak sefi Süleyman Yalçin, mesai arkadaslariyla zencefilli kurabiyelerden 2 metre yükseklik ve 2 metre genisliginde, yaklasik 60 kilogram agirliga sahip köy maketi insa etti.
Kurabiyelerin yani sira çikolata, pudra sekeri, yumurta aki, ispanak, jöle, seker hamuru gibi malzemelerin kullanildigi, evler, kuleler, dere, kayik, agaçlar hatta ejderha detayinin bulundugu, lobide sergilenen maket, otelin ziyaretçilerinden ilgi görüyor.
Kent merkezindeki Holiday Inn Bursa City Centre'da 5 yildir mutfak sefligini yapan Yalçin, AA muhabirine, meslege 12 sene önce basladigini söyledi.
Yalçin, bazi ülkelerde zencefilli kurabiye evinin (gingerbread house) yilbasi öncesi ve sonrasinda yasatilan bir gelenek oldugunu anlatti.
Bunu gelistirip evden ziyade kurabiyeden köy konsepti yapmayi düsündüklerini ve buna yönelik çalismalara basladiklarini belirten Yalçin, su bilgileri paylasti:
"Fikir üzerinde uzun süre çalistim. Önce kagida çizdim. Daha sonra sablona döktüm. Projelendirme asamasi 20 gün, sablonlarini çikarmam 30 gün sürdü. Sablonlarla kurabiye hamurlarini çizdim. Daha sonra kurabiyeleri pisirdim. Basta kurabiyeden köy yapmayi düsündüm ama is yaptikça fantastik hale dönüstü. Ütopik veya olmayan bir yer tasarladik. Ejderha, birbirine köprüyle baglanan iki kule, evler, dere, kayik, agaçlar gibi birçok sey var konseptin içinde. Çok güzel ve degisik çalisma oldu. Çikis amacimiz zencefilli kurabiye evi yapmakti ama zencefilli kurabiye köyü oldu. Hatta köyü de asti. Ürünün yapimi toplamda 74 gün sürdü. Tabii 74 gün sadece bu isle ilgilenmedik. Rutin islerimize devam ettik, arta kalan zamanlarda bu isle ilgilendim. Pisirme, birlestirme ve yapistirma kismi uzun sürdü. Monte etme kismi daha kolaydi."
- "Agaçlari ispanakli kekten yaptik"
Yalçin, üründe kullanilan malzemelerin hepsinin yenilebilir olduguna dikkati çekti.
Kurabiyeleri çikolatayla yapistirdiklarini aktaran Yalçin, "Kurabiye parçalarini birbirine pudra sekeri ve yumurta akiyla monte ettik. Agaçlari ispanakli kekten yaptik. Selale jöleden, ejderha seker hamurundan yapildi. Ürünü yaparken yaklasik 9 kilogram çikolata, 15 kilograma yakin un, tarçin, pudra sekeri, zencefil, jöle kullanildi. Ürünümüz toplamda yaklasik 60 kilogram agirliginda." dedi.
Süleyman Yalçin, zencefilli kurabiyeden köy maketini mutfakta çalisan 12 arkadasiyla hazirladiklarini ifade etti.
Arkadaslarinin, tasarim asamasindan son ana kadar yardim ettigini dile getiren Yalçin, "Otele gelenler konuklarimiz bu konsepti gördüklerinde çok sasiriyor. Herkes köyün fotografini çekip sosyal medyada paylasiyor. Ürünü görenler önce 'Hepsi yenilebilir mi?' diye soruyor. Biz de yenilebildigini söylüyoruz. Otelde çogunlugu Arap turist olmak üzere yabanci misafirlerimiz de kaliyor. Onlar da ürünü paylasiyor, kendi ülkelerindeki insanlar veya takipçileri görüyor." diye konustu.
Kaynak: AA
Kurabiyelerin yani sira çikolata, pudra sekeri, yumurta aki, ispanak, jöle, seker hamuru gibi malzemelerin kullanildigi, evler, kuleler, dere, kayik, agaçlar hatta ejderha detayinin bulundugu, lobide sergilenen maket, otelin ziyaretçilerinden ilgi görüyor.
Kent merkezindeki Holiday Inn Bursa City Centre'da 5 yildir mutfak sefligini yapan Yalçin, AA muhabirine, meslege 12 sene önce basladigini söyledi.
Yalçin, bazi ülkelerde zencefilli kurabiye evinin (gingerbread house) yilbasi öncesi ve sonrasinda yasatilan bir gelenek oldugunu anlatti.
Bunu gelistirip evden ziyade kurabiyeden köy konsepti yapmayi düsündüklerini ve buna yönelik çalismalara basladiklarini belirten Yalçin, su bilgileri paylasti:
"Fikir üzerinde uzun süre çalistim. Önce kagida çizdim. Daha sonra sablona döktüm. Projelendirme asamasi 20 gün, sablonlarini çikarmam 30 gün sürdü. Sablonlarla kurabiye hamurlarini çizdim. Daha sonra kurabiyeleri pisirdim. Basta kurabiyeden köy yapmayi düsündüm ama is yaptikça fantastik hale dönüstü. Ütopik veya olmayan bir yer tasarladik. Ejderha, birbirine köprüyle baglanan iki kule, evler, dere, kayik, agaçlar gibi birçok sey var konseptin içinde. Çok güzel ve degisik çalisma oldu. Çikis amacimiz zencefilli kurabiye evi yapmakti ama zencefilli kurabiye köyü oldu. Hatta köyü de asti. Ürünün yapimi toplamda 74 gün sürdü. Tabii 74 gün sadece bu isle ilgilenmedik. Rutin islerimize devam ettik, arta kalan zamanlarda bu isle ilgilendim. Pisirme, birlestirme ve yapistirma kismi uzun sürdü. Monte etme kismi daha kolaydi."
- "Agaçlari ispanakli kekten yaptik"
Yalçin, üründe kullanilan malzemelerin hepsinin yenilebilir olduguna dikkati çekti.
Kurabiyeleri çikolatayla yapistirdiklarini aktaran Yalçin, "Kurabiye parçalarini birbirine pudra sekeri ve yumurta akiyla monte ettik. Agaçlari ispanakli kekten yaptik. Selale jöleden, ejderha seker hamurundan yapildi. Ürünü yaparken yaklasik 9 kilogram çikolata, 15 kilograma yakin un, tarçin, pudra sekeri, zencefil, jöle kullanildi. Ürünümüz toplamda yaklasik 60 kilogram agirliginda." dedi.
Süleyman Yalçin, zencefilli kurabiyeden köy maketini mutfakta çalisan 12 arkadasiyla hazirladiklarini ifade etti.
Arkadaslarinin, tasarim asamasindan son ana kadar yardim ettigini dile getiren Yalçin, "Otele gelenler konuklarimiz bu konsepti gördüklerinde çok sasiriyor. Herkes köyün fotografini çekip sosyal medyada paylasiyor. Ürünü görenler önce 'Hepsi yenilebilir mi?' diye soruyor. Biz de yenilebildigini söylüyoruz. Otelde çogunlugu Arap turist olmak üzere yabanci misafirlerimiz de kaliyor. Onlar da ürünü paylasiyor, kendi ülkelerindeki insanlar veya takipçileri görüyor." diye konustu.