Bakan Gül Ve Bakan Özer 17 Sehirde 18 Adalet Mesleki Egitim Merkezinin Açilisini Yapti
Adalet Bakani Abdülhamit Gül ve Milli Egitim Bakani Mahmut Özer, Izmir’in Foça ilçesinde katildiklari törenle 17 ilde es zamanli olarak ceza infaz kurumlarindaki 18 adalet mesleki egitim merkezinin açilisini gerçeklestirdi.
Adalet Bakani Abdülhamit Gül ile Milli Egitim Bakani Mahmut Özer, Izmir Foça Açik Ceza Infaz Kurumunda katildigi programla 17 ilde 18 adalet mesleki egitim merkezlerinin toplu açilisini gerçeklestirdi. Bakan Gül açilis törenleri öncesi Izmir Cumhuriyet Bassavcisi Mustafa Öztürk ile birlikte Foça Adliyesi’ni ziyaret etti. Foça Cumhuriyet Bassavcisi Mehmet Halis Kara ve adliye personeliyle bir araya gelen Bakan Gül, bir süre istisarelerde bulunduktan sonra buradan ayrilarak AK Parti Foça Ilçe Baskanligini ziyaret etti. AK Parti Foça Ilçe Baskani Kerem Ali Sürekli ile bulusan Bakan Gül, partililerle sohbet ettikten sonra açilisin yapilacagi Izmir Foça Açik Ceza Infaz Kurumuna geçti.
Törenin açilisinda konusan Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürü Yunus Alkaç, “Ceza ve güvenlik tedbirlerin infazi ile amaçlanan ceza infaz kurumlarinda ilk okuldan yüksek ögretime kültürel etkinliklerden is ve meslek kurslarina kadar bir çok alanda iyilestirme çalismalarini titizlikle sürdürerek bu çalismalari arttirmaktayiz. Cezaevine giren her bireyin topluma kazandirilmasi bizim öncelikli hedefimizdir. Bugün itibariyle 18 adet mesleki egitim merkezimizin hazirliklari tamamlandi. 12’sinin de hazirliklari devam etmektedir. 335 hükümlü egitim ve ögretime devam etmektedir. Covid izinli hükümlüler kurumlarina döndüklerinde bu sayi binlerle ifade edilecektir” diye konustu.
Projenin özellikle üretim ve istihdam amaciyla yararli olacagini söyleyen AK Parti Genel Baskan Yardimcisi ve Izmir Milletvekili Hamza Dag, “Mesleki egitim son dönemde hükümetimizin ciddi anlamda üzerinde durdugu hem bugün hem de gelecek açisindan önemli bir alan. Bu alanda bakanligimiz bütün birimleriyle beraber çalismalar ortaya koyuyorlar. Bir tarafta suç islemis kisilerin topluma kazandirilmasi önemli bir çalisma. Ikincisi ülkemizin geldigi alan, korona virüs sonrasi sonra yeni dünya düzeninde herkesin alin terinin ve akil terini ortaya koyabilecegi çalismaya ihtiyaci var. Bu islerin bu çalismalarin bugüne de yarina da çok ciddi faydasi olacaktir. Yatirim, üretim ve istihdam modeline de katki saglayacak bir çalismadir” dedi.
Törende konusan Izmir Valisi Yavuz Selim Kösger ise, cezaevinde hükümlü bulunan vatandaslar için projenin yararli olacagina inandigini söyledi.
“MESLEKI EGITIMDE ATILAN MÜDAHALELER MESLEKI EGITIMIN NE KADAR ÖNEMLI OLDUGUNU ORTAYA KOYDU”
AK Parti hükümetiyle beraber 28 Subat uygulamalarindan kaynakli travmalarin ortadan kalktigini söyleyen Milli Egitim Bakani Mahmut Özer, “Mesleki egitim Türkiye’de hak ettigi gündemi olusturmaya basladi.
Bundan mutluluk duyuyoruz. Yillardir Türkiye’de mesleki egitimle ilgili özellikle 1999 yilindaki katsayi uygulamasi, 28 Subat uygulamasinin imam hatip ve mesleki egitime yasattigi travma uzun süre sürdü. 2021 yilinda bu uygulamanin kaldirilmasinin ardindan bakanligimiz mesleki egitimin güçlendirilmesi için çok önemli adimlar atti. Bugün mesleki egitimle ilgili sikayet edilen konularin çogu o dönemin Türkiye’ye mirasidir. Aranan elemani bulamamak, yeterli kapasitede eleman bulamamak o egitim sistemine disaridan yapilan müdahalenin ülkemize, egitim sistemimize, isgücü piyasamiza ödetmis oldugu çok ciddi bir maliyettir. Allah’a sükür Milli Egitim Bakanligi bu travmanin üzerine gitti ve hem imam hatipler toparlandi hem de mesleki egitim gelecegin umudu oldu. Son 2-3 yil içinde mesleki egitimde atilan müdahaleler mesleki egitimin ne kadar önemli oldugunu ortaya koydu. Pandemi döneminde bunu gördük. O günleri bir hatirlayin, ülkelerin maske bulmakta zorluk çektigi bir dönemdeydik. Mesleki egitimlerin üretim kapasitesini devreye sokarak, maskeden dezenfektana, siperlikten solunum cihazlarina, tek kullanimlik tuluma hepsini üreten bir mesleki egitimle yüzlestik. Toplum da mesleki egitimin ne kadar kritik oldugunu gördü. Aslinda bu süreç bize sunu gösterdi; Mesleki egitim sadece isgücünün eleman ihtiyacini karsilamakla kalmiyor ayni zamanda üretim kapasitesini devreye sokarak devletin ve milletinin olaganüstü kosullarinda her daim yaninda yer aliyor” dedi.
“2021 YILININ ILK 10 AYINDA MESLEKI EGITIM ÖGRENCILERINE 42 MILYON TL PAY DAGITTIK”
Mesleki egitimlerin kara gün dostu olduguna isaret eden Bakan Özer, “Bir kara gün dostudur mesleki egitim. Daha sonraki süreçlerde mesleki egitimlerdeki döner sermaye kapasitesinde ciddi artislar saglandi. Yilda bir tane iki tane patent tescili alamayan mesleki egitimler yilda 200’ün üzerinde tescil almaya basladi.
Insallah 2022 yilinda da bu tescili alinan ürünlerle ilgili artik ticaretlesmesiyle ilgili süreç gerçeklesmis olacak. Dün itibariyle Milli Egitim Bakanligi Ders Aletleri Yapim Merkezi ihracat belgesi aldi. Artik mesleki egitim ögrencilerinin ürünlerini dünyanin farkli noktalarina ihracat etmeye baslayacagiz. Cumhurbaskanimiz en son grup konusmasinda mesleki egitim üretim kapasitesini 2022 yili için bir buçuk milyar TL olarak kamuoyuna açikladi.
Su anda biz yaklasik 750-800 milyon TL bandinda üretime geldik. 2018 yilinda 217 milyondu. 217 milyondan 800 milyonluk banda geldik. Insallah 2022 yilinda bir buçuk milyarlik banda gelecegiz. Mesleki egitimdeki ögrencilerimizin üretim kapasitesi varken ögrencilerimiz de üretime yaptiklari katki kadar asgari ücret kadar da para aliyorlar. Su anda 2021 yilinin ilk 10 ayinda mesleki egitim ögrencilerine 42 milyon TL pay dagittik. Ayni zamanda meslek lisesi ögrencilerine de 102 milyonluk bir pay dagittik. 2022 yilinda bu paylar daha da artacak. Bir sonraki sene ise bir buçuk milyari tutturdugumuzda mesleki egitimdeki ögrencilerimiz okurlarken, daha isgücü piyasasina geçmemisken hem egitimlerine devam edecek hem asgari ücret kadar maas alacak hem de ailelerine yardim edebilecekler” diye konustu.
Bakan Özer sözlerini söyle sürdürdü: “Çok önemli bir kanun degisikligi 25 Aralik 2021 tarihi itibariyle yasalasti. 3308 Sayili Meslek Egitimi Kanunu. Mesleki egitim merkezine giden ögrenciler haftada bir gün okula gidiyorlar. Diger günle isletmede beceri egitimi aliyorlar. 3’üncü yilin sonunda kalfa, 4’üncü yilin sonunda usta oluyorlar ve meslek lisesi diplomasi hakki daha önceden yoktu ama o hakki verdik simdi o diplomayi da aliyorlar. Ayni zamanda is kazalarina ve meslek hastaliklarina karsi da sigortalaniyorlar. Aslinda hükümetimizin devletimizin destegi olan bir egitim türü. Isgücü piyasasinin da aktif rol aldigi bir egitim türü”
Mesleki egitimlerde yas sinirinin olmadiginin altini çizen Bakan Özer, “En önemli noktalardan birisi mesleki egitim merkezlerinde yas sinirlamasi yok. Yani 30 yasindaki bir vatandasimiz da mesleki egitim merkezinden yararlanabilir, 40 yasindaki vatandasimiz da yararlanabilir. 3308 sayili Mesleki Egitim Kanunu’nda yapilan degisiklikle 2 tane önemli iyilestirme oldu. Birincisi mesleki egitime devam eden ögrencilerin her ay almis oldugu asgari ücretin 3’te 1’ini devlet tamamen üzerine aldi. Artik is verenin hiçbir yükümlülügü yok. Tamamini devlet karsiliyor. Ikinci en kritik nokta ise üçüncü yilin sonunda kalfa olan mesleki egitim merkezi ögrencilerimiz artik asgari ücretin 3’te 1’i kadar degil yarisi kadar ücret alabilecekler. Iste aslinda bizim is gücü piyasamizin en fazla ihtiyaç duydugu sey mesleki egitim merkezlerinin kapasitesinin arttirilmasidir. Insallah bu is gücü piyasasinin aradigi elamanlari yetistirmeyle ilgili hizli bir sekilde kapasiteyi arttirip, gerçekten ‘artik aradigim elemani bulamiyorum’ mazeretinin ortadan kalktigi yeni bir döneme girmis olacagiz. Bugün açilisini yapmis oldugumuz sey bunun en daha dramatik noktasidir. Biz bir taraftan normal hayat içerisindeki mesleki egitim merkezi kapasitesini arttirmaya çalisirken, diger taraftan Adalet Bakanligimiz ile birlikte ceza infaz kurumlarindaki tutuklu ve hükümlülerin cezalarini ifa ederken bir taraftan da mesleki egitim becerilerini gelistirip, hem maddi destek kazanma hem zamani verimli bir sekilde kullanma hem de hükümlügü sona erdikten sonra sosyal yasama entegrasyonda çok kolay bir sekilde is gücü piyasasina geçisiyle ilgili bir mekanizma tesis ettik. Biz Milli Egitim Bakanligi olarak sadece mesleki egitimle degil okul öncesinde, kreste, psikolojik rehberlikte, orta okulda, lisede her seyde Adalet Bakanligimizin talebini karsilamak için büyük bir keyifle destek olmaya devam edecegiz. Insallah bugün 19 tane adalet mesleki egitimin açilisini yapacagiz. Su anda 335 tane tutuklu oralarda mesleki egitim almakta. 3308 Sayili yasadaki degisiklikten de bu süreçte arkadaslarimiz yararlanabilecekler” ifadelerini kullandi.
“BIZIM TEMEL YAKLASIMIMIZ INFAZ ADALETINI SAGLAMAKTIR”
Mesleki egitime önem verdiklerini söyleyen Adalet Bakani Abdülhamit Gül, “Özellikle cezaevinde bulunan kisilerin de topluma entegrasyonu anlaminda çok önemli bir çalisma için bir aradayiz. Bugün Sincan Adalet Egitim Merkezinden sonra 18 egitim merkezini açiyoruz. Yani toplam 19 egitim merkezini Milli Egitim Bakanligi ile birlikte bu konuda ülkemizin hizmetine sunmus olacagiz. Özellikle Milli Egitim Bakanligimiz ile çok önemli protokollerimiz var. Bu konuda nerede olursa olsun egitim konusunda her türlü destekleri verdikleri için bundan sonra yapacagimiz tüm çalismalarda bu anlayisi sürdürecegiz. Gerçekten insana temas eden her insan hikayesine temas eden bir realiteyi hep birlikte görüyoruz. Bizim de ilk ilahi emir ‘oku’ olarak karsimiza çikiyor. Okumak egitimin hayatin neresinde olursa olsun en temel düsturu oldugu da bir gerçektir. Bu çerçevede bizim temel yaklasimimiz infaz adaletini saglamaktir. Özellikle ceza infaz kurumlarinda okur yazarlik seferberligine çok önemli destek veriyoruz. Burada yine Milli Egitim Bakanligi ile ceza infaz kurumlarinda özveriyle çalisan çok degerli personelimiz bu konuda büyük bir gayret gösteriyor” dedi.
“INFAZIN ASIL AMACI DA BU SUÇUN TEKRAR ISLENMEMESI VE O KISILERIN TOPLUMA FAYDALI BIREYLER OLMASIDIR”
Bakan Gül, “Infaz sonrasinda da egitimli ve topluma katki saglayacak bireylerin topluma kazandirilmasi temel amacimiz. Hangi cezayi verirseniz verin bu ceza bir gün infaz edilir o kisi ceza infaz kurumundan çikacak ve topluma karisacaktir. Aileye, topluma ve sosyal hayata karisacaktir. Istiyoruz ki bir daha o suçu tekrar etmeyerek toplum için bir tehdit olusturmayarak bilakis topluma faydali yararli bireyler olarak basta kendi ailesine faydali bireyler olmasi. Infazin asil amaci da bu suçun tekrar islenmemesi ve o kisilerin topluma faydali bireyler olmasidir. Bu kisi toplumla bütünlesecek mi tüm çalismalarimizi bu çerçevede ortaya koyuyoruz. Ceza infaz kurumunun kapisindan çikti, ne halin varsa gör anlayisinin ülkemize ve toplumumuza hiçbir katkisi olmamaktadir. Özellikle bu çabalarimizin da çok önemli meyvelerini almaya basladik. Bugün hükümlü ceza infaz kurumumuzdan çikarken bir altin bilezik koluna takarak çikmakta. Bugün Foça açik cezaevinde onlarca meslek sahibi olabilme imkani vardir. Geçtigimiz yil 10 bin zeytin agaci bu açik ceza infaz kurumumuzda dikilmis durumda. 28 bin zeytin agacimiz var. Buradan zeytin toplaniyor. Yine et ve süt ürünleri burada üretiliyor. Hem meslek sahibi oluyorlar. Hem bir kazanç elde ediyor. Ceza infaz kurumundan çiktiktan sonra da topluma faydali bir birey olma imkanina kavusmus oluyor. Bu ceza infaz kurumumuzda yine 100 bin zeytin agaci dikme hedefimiz vardi. Bunu da en kisa sürede basaracaklar. Bu çerçevede topluma faydali bir çalismayi hep birlikte burada icra ediyoruz” diye konustu.
“HÜKÜMLÜLER HANGI MESLEGI ISTIYORLARSA O EGITIMLER VERILECEK VE ISTIHDAM IMKANINA KAVUSMUS OLACAK”
Hükümlülerin istedikleri meslegi seçebileceklerini söyleyen Bakan Gül, “Siniflarimizin okul siralarindan tutun süt ürünlerine, mobilyaya varincaya kadar, sanayi ürünlerine varincaya kadar hangi alanda meslek sahibi olmak isteniyorsa burada kalfalik, çiraklik, ustalik belgesi Milli Egitim Bakanligimizin da vermis oldugu belgeyle ceza infaz kurumundan çiktigi anda çoluk çocuguna evine ekmek götürecek bir meslek sahibi olabilmektedir. Bu çalismalarimizi da ayrica sürdürmeyi hedefliyoruz. Yine is ve mesleki egitime tabi tutulan bu kisilerin de mesleki yeterlilik sinavlari yapilmaktadir. Böylece tahliye sonrasi yasamlarinda da istihdamda çok önemli katkida bulunuyoruz. Tüm bunlarla ilgili bizim amacimiz suçun bir daha islenmemesi ve kisi ceza infaz kurumundan çiktiktan sonra evinde çoluguna çocuguna ekmek getiren bir meslek sahibi haline gelmesi. Is yurtlari çalismalari ve bunlarin yine zirveye çikarak çalismalar adalet mesleki egitim merkezlerimizdir. Burada da meslek sahibi olacak hükümlüler hangi meslegi istiyorlarsa o egitimler verilecek ve bu egitimlerle birlikte meslek sahibi olarak istihdam imkanina kavusmus olacak” dedi.
(Aykut Yeniçag - Sinan Yeniçeri /IHA)
Kaynak: İHA
Törenin açilisinda konusan Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürü Yunus Alkaç, “Ceza ve güvenlik tedbirlerin infazi ile amaçlanan ceza infaz kurumlarinda ilk okuldan yüksek ögretime kültürel etkinliklerden is ve meslek kurslarina kadar bir çok alanda iyilestirme çalismalarini titizlikle sürdürerek bu çalismalari arttirmaktayiz. Cezaevine giren her bireyin topluma kazandirilmasi bizim öncelikli hedefimizdir. Bugün itibariyle 18 adet mesleki egitim merkezimizin hazirliklari tamamlandi. 12’sinin de hazirliklari devam etmektedir. 335 hükümlü egitim ve ögretime devam etmektedir. Covid izinli hükümlüler kurumlarina döndüklerinde bu sayi binlerle ifade edilecektir” diye konustu.
Projenin özellikle üretim ve istihdam amaciyla yararli olacagini söyleyen AK Parti Genel Baskan Yardimcisi ve Izmir Milletvekili Hamza Dag, “Mesleki egitim son dönemde hükümetimizin ciddi anlamda üzerinde durdugu hem bugün hem de gelecek açisindan önemli bir alan. Bu alanda bakanligimiz bütün birimleriyle beraber çalismalar ortaya koyuyorlar. Bir tarafta suç islemis kisilerin topluma kazandirilmasi önemli bir çalisma. Ikincisi ülkemizin geldigi alan, korona virüs sonrasi sonra yeni dünya düzeninde herkesin alin terinin ve akil terini ortaya koyabilecegi çalismaya ihtiyaci var. Bu islerin bu çalismalarin bugüne de yarina da çok ciddi faydasi olacaktir. Yatirim, üretim ve istihdam modeline de katki saglayacak bir çalismadir” dedi.
Törende konusan Izmir Valisi Yavuz Selim Kösger ise, cezaevinde hükümlü bulunan vatandaslar için projenin yararli olacagina inandigini söyledi.
“MESLEKI EGITIMDE ATILAN MÜDAHALELER MESLEKI EGITIMIN NE KADAR ÖNEMLI OLDUGUNU ORTAYA KOYDU”
AK Parti hükümetiyle beraber 28 Subat uygulamalarindan kaynakli travmalarin ortadan kalktigini söyleyen Milli Egitim Bakani Mahmut Özer, “Mesleki egitim Türkiye’de hak ettigi gündemi olusturmaya basladi.
Bundan mutluluk duyuyoruz. Yillardir Türkiye’de mesleki egitimle ilgili özellikle 1999 yilindaki katsayi uygulamasi, 28 Subat uygulamasinin imam hatip ve mesleki egitime yasattigi travma uzun süre sürdü. 2021 yilinda bu uygulamanin kaldirilmasinin ardindan bakanligimiz mesleki egitimin güçlendirilmesi için çok önemli adimlar atti. Bugün mesleki egitimle ilgili sikayet edilen konularin çogu o dönemin Türkiye’ye mirasidir. Aranan elemani bulamamak, yeterli kapasitede eleman bulamamak o egitim sistemine disaridan yapilan müdahalenin ülkemize, egitim sistemimize, isgücü piyasamiza ödetmis oldugu çok ciddi bir maliyettir. Allah’a sükür Milli Egitim Bakanligi bu travmanin üzerine gitti ve hem imam hatipler toparlandi hem de mesleki egitim gelecegin umudu oldu. Son 2-3 yil içinde mesleki egitimde atilan müdahaleler mesleki egitimin ne kadar önemli oldugunu ortaya koydu. Pandemi döneminde bunu gördük. O günleri bir hatirlayin, ülkelerin maske bulmakta zorluk çektigi bir dönemdeydik. Mesleki egitimlerin üretim kapasitesini devreye sokarak, maskeden dezenfektana, siperlikten solunum cihazlarina, tek kullanimlik tuluma hepsini üreten bir mesleki egitimle yüzlestik. Toplum da mesleki egitimin ne kadar kritik oldugunu gördü. Aslinda bu süreç bize sunu gösterdi; Mesleki egitim sadece isgücünün eleman ihtiyacini karsilamakla kalmiyor ayni zamanda üretim kapasitesini devreye sokarak devletin ve milletinin olaganüstü kosullarinda her daim yaninda yer aliyor” dedi.
“2021 YILININ ILK 10 AYINDA MESLEKI EGITIM ÖGRENCILERINE 42 MILYON TL PAY DAGITTIK”
Mesleki egitimlerin kara gün dostu olduguna isaret eden Bakan Özer, “Bir kara gün dostudur mesleki egitim. Daha sonraki süreçlerde mesleki egitimlerdeki döner sermaye kapasitesinde ciddi artislar saglandi. Yilda bir tane iki tane patent tescili alamayan mesleki egitimler yilda 200’ün üzerinde tescil almaya basladi.
Insallah 2022 yilinda da bu tescili alinan ürünlerle ilgili artik ticaretlesmesiyle ilgili süreç gerçeklesmis olacak. Dün itibariyle Milli Egitim Bakanligi Ders Aletleri Yapim Merkezi ihracat belgesi aldi. Artik mesleki egitim ögrencilerinin ürünlerini dünyanin farkli noktalarina ihracat etmeye baslayacagiz. Cumhurbaskanimiz en son grup konusmasinda mesleki egitim üretim kapasitesini 2022 yili için bir buçuk milyar TL olarak kamuoyuna açikladi.
Su anda biz yaklasik 750-800 milyon TL bandinda üretime geldik. 2018 yilinda 217 milyondu. 217 milyondan 800 milyonluk banda geldik. Insallah 2022 yilinda bir buçuk milyarlik banda gelecegiz. Mesleki egitimdeki ögrencilerimizin üretim kapasitesi varken ögrencilerimiz de üretime yaptiklari katki kadar asgari ücret kadar da para aliyorlar. Su anda 2021 yilinin ilk 10 ayinda mesleki egitim ögrencilerine 42 milyon TL pay dagittik. Ayni zamanda meslek lisesi ögrencilerine de 102 milyonluk bir pay dagittik. 2022 yilinda bu paylar daha da artacak. Bir sonraki sene ise bir buçuk milyari tutturdugumuzda mesleki egitimdeki ögrencilerimiz okurlarken, daha isgücü piyasasina geçmemisken hem egitimlerine devam edecek hem asgari ücret kadar maas alacak hem de ailelerine yardim edebilecekler” diye konustu.
Bakan Özer sözlerini söyle sürdürdü: “Çok önemli bir kanun degisikligi 25 Aralik 2021 tarihi itibariyle yasalasti. 3308 Sayili Meslek Egitimi Kanunu. Mesleki egitim merkezine giden ögrenciler haftada bir gün okula gidiyorlar. Diger günle isletmede beceri egitimi aliyorlar. 3’üncü yilin sonunda kalfa, 4’üncü yilin sonunda usta oluyorlar ve meslek lisesi diplomasi hakki daha önceden yoktu ama o hakki verdik simdi o diplomayi da aliyorlar. Ayni zamanda is kazalarina ve meslek hastaliklarina karsi da sigortalaniyorlar. Aslinda hükümetimizin devletimizin destegi olan bir egitim türü. Isgücü piyasasinin da aktif rol aldigi bir egitim türü”
Mesleki egitimlerde yas sinirinin olmadiginin altini çizen Bakan Özer, “En önemli noktalardan birisi mesleki egitim merkezlerinde yas sinirlamasi yok. Yani 30 yasindaki bir vatandasimiz da mesleki egitim merkezinden yararlanabilir, 40 yasindaki vatandasimiz da yararlanabilir. 3308 sayili Mesleki Egitim Kanunu’nda yapilan degisiklikle 2 tane önemli iyilestirme oldu. Birincisi mesleki egitime devam eden ögrencilerin her ay almis oldugu asgari ücretin 3’te 1’ini devlet tamamen üzerine aldi. Artik is verenin hiçbir yükümlülügü yok. Tamamini devlet karsiliyor. Ikinci en kritik nokta ise üçüncü yilin sonunda kalfa olan mesleki egitim merkezi ögrencilerimiz artik asgari ücretin 3’te 1’i kadar degil yarisi kadar ücret alabilecekler. Iste aslinda bizim is gücü piyasamizin en fazla ihtiyaç duydugu sey mesleki egitim merkezlerinin kapasitesinin arttirilmasidir. Insallah bu is gücü piyasasinin aradigi elamanlari yetistirmeyle ilgili hizli bir sekilde kapasiteyi arttirip, gerçekten ‘artik aradigim elemani bulamiyorum’ mazeretinin ortadan kalktigi yeni bir döneme girmis olacagiz. Bugün açilisini yapmis oldugumuz sey bunun en daha dramatik noktasidir. Biz bir taraftan normal hayat içerisindeki mesleki egitim merkezi kapasitesini arttirmaya çalisirken, diger taraftan Adalet Bakanligimiz ile birlikte ceza infaz kurumlarindaki tutuklu ve hükümlülerin cezalarini ifa ederken bir taraftan da mesleki egitim becerilerini gelistirip, hem maddi destek kazanma hem zamani verimli bir sekilde kullanma hem de hükümlügü sona erdikten sonra sosyal yasama entegrasyonda çok kolay bir sekilde is gücü piyasasina geçisiyle ilgili bir mekanizma tesis ettik. Biz Milli Egitim Bakanligi olarak sadece mesleki egitimle degil okul öncesinde, kreste, psikolojik rehberlikte, orta okulda, lisede her seyde Adalet Bakanligimizin talebini karsilamak için büyük bir keyifle destek olmaya devam edecegiz. Insallah bugün 19 tane adalet mesleki egitimin açilisini yapacagiz. Su anda 335 tane tutuklu oralarda mesleki egitim almakta. 3308 Sayili yasadaki degisiklikten de bu süreçte arkadaslarimiz yararlanabilecekler” ifadelerini kullandi.
“BIZIM TEMEL YAKLASIMIMIZ INFAZ ADALETINI SAGLAMAKTIR”
Mesleki egitime önem verdiklerini söyleyen Adalet Bakani Abdülhamit Gül, “Özellikle cezaevinde bulunan kisilerin de topluma entegrasyonu anlaminda çok önemli bir çalisma için bir aradayiz. Bugün Sincan Adalet Egitim Merkezinden sonra 18 egitim merkezini açiyoruz. Yani toplam 19 egitim merkezini Milli Egitim Bakanligi ile birlikte bu konuda ülkemizin hizmetine sunmus olacagiz. Özellikle Milli Egitim Bakanligimiz ile çok önemli protokollerimiz var. Bu konuda nerede olursa olsun egitim konusunda her türlü destekleri verdikleri için bundan sonra yapacagimiz tüm çalismalarda bu anlayisi sürdürecegiz. Gerçekten insana temas eden her insan hikayesine temas eden bir realiteyi hep birlikte görüyoruz. Bizim de ilk ilahi emir ‘oku’ olarak karsimiza çikiyor. Okumak egitimin hayatin neresinde olursa olsun en temel düsturu oldugu da bir gerçektir. Bu çerçevede bizim temel yaklasimimiz infaz adaletini saglamaktir. Özellikle ceza infaz kurumlarinda okur yazarlik seferberligine çok önemli destek veriyoruz. Burada yine Milli Egitim Bakanligi ile ceza infaz kurumlarinda özveriyle çalisan çok degerli personelimiz bu konuda büyük bir gayret gösteriyor” dedi.
“INFAZIN ASIL AMACI DA BU SUÇUN TEKRAR ISLENMEMESI VE O KISILERIN TOPLUMA FAYDALI BIREYLER OLMASIDIR”
Bakan Gül, “Infaz sonrasinda da egitimli ve topluma katki saglayacak bireylerin topluma kazandirilmasi temel amacimiz. Hangi cezayi verirseniz verin bu ceza bir gün infaz edilir o kisi ceza infaz kurumundan çikacak ve topluma karisacaktir. Aileye, topluma ve sosyal hayata karisacaktir. Istiyoruz ki bir daha o suçu tekrar etmeyerek toplum için bir tehdit olusturmayarak bilakis topluma faydali yararli bireyler olarak basta kendi ailesine faydali bireyler olmasi. Infazin asil amaci da bu suçun tekrar islenmemesi ve o kisilerin topluma faydali bireyler olmasidir. Bu kisi toplumla bütünlesecek mi tüm çalismalarimizi bu çerçevede ortaya koyuyoruz. Ceza infaz kurumunun kapisindan çikti, ne halin varsa gör anlayisinin ülkemize ve toplumumuza hiçbir katkisi olmamaktadir. Özellikle bu çabalarimizin da çok önemli meyvelerini almaya basladik. Bugün hükümlü ceza infaz kurumumuzdan çikarken bir altin bilezik koluna takarak çikmakta. Bugün Foça açik cezaevinde onlarca meslek sahibi olabilme imkani vardir. Geçtigimiz yil 10 bin zeytin agaci bu açik ceza infaz kurumumuzda dikilmis durumda. 28 bin zeytin agacimiz var. Buradan zeytin toplaniyor. Yine et ve süt ürünleri burada üretiliyor. Hem meslek sahibi oluyorlar. Hem bir kazanç elde ediyor. Ceza infaz kurumundan çiktiktan sonra da topluma faydali bir birey olma imkanina kavusmus oluyor. Bu ceza infaz kurumumuzda yine 100 bin zeytin agaci dikme hedefimiz vardi. Bunu da en kisa sürede basaracaklar. Bu çerçevede topluma faydali bir çalismayi hep birlikte burada icra ediyoruz” diye konustu.
“HÜKÜMLÜLER HANGI MESLEGI ISTIYORLARSA O EGITIMLER VERILECEK VE ISTIHDAM IMKANINA KAVUSMUS OLACAK”
Hükümlülerin istedikleri meslegi seçebileceklerini söyleyen Bakan Gül, “Siniflarimizin okul siralarindan tutun süt ürünlerine, mobilyaya varincaya kadar, sanayi ürünlerine varincaya kadar hangi alanda meslek sahibi olmak isteniyorsa burada kalfalik, çiraklik, ustalik belgesi Milli Egitim Bakanligimizin da vermis oldugu belgeyle ceza infaz kurumundan çiktigi anda çoluk çocuguna evine ekmek götürecek bir meslek sahibi olabilmektedir. Bu çalismalarimizi da ayrica sürdürmeyi hedefliyoruz. Yine is ve mesleki egitime tabi tutulan bu kisilerin de mesleki yeterlilik sinavlari yapilmaktadir. Böylece tahliye sonrasi yasamlarinda da istihdamda çok önemli katkida bulunuyoruz. Tüm bunlarla ilgili bizim amacimiz suçun bir daha islenmemesi ve kisi ceza infaz kurumundan çiktiktan sonra evinde çoluguna çocuguna ekmek getiren bir meslek sahibi haline gelmesi. Is yurtlari çalismalari ve bunlarin yine zirveye çikarak çalismalar adalet mesleki egitim merkezlerimizdir. Burada da meslek sahibi olacak hükümlüler hangi meslegi istiyorlarsa o egitimler verilecek ve bu egitimlerle birlikte meslek sahibi olarak istihdam imkanina kavusmus olacak” dedi.
(Aykut Yeniçag - Sinan Yeniçeri /IHA)