Egitim-Bir-Sen Manisa Subesi'nden 'Teskilat Egitimi'

Egitim-Bir-Sen Manisa Subesi tarafindan ilçe temsilcilikleri, kadinlar komisyonu ve yönetim kurullarini kapsayan teskilat egitimi gerçeklestirildi.

Egitim-Bir-Sen Manisa Subesi'nden 'Teskilat Egitimi'
Bu yil üçüncüsü düzenlenen teskilat egitim programinda, "Temsil ve Iletisim Becerileri", "Teskilat Kültürü", "Sosyal Medya ve Algi Yönetimi" konularinda egitim verildi.

Manisa’da bir otelde gerçeklestirilen egitim programinin açilis konusmasini yapan Memur-Sen Manisa Il Temsilcisi ve Egitim-Bir-Sen Manisa Sube Baskani Mesut Öner, "Teskilat egitimlerimizle, bilgiden hikmete yol alacagiz, fikirden hakikate yönelecegiz, iradeyi eylemle taçlandiracagiz, irfanla, insanca yeni bir yolculuga çagiracagiz. Irfani bir kavrayis ve insani bir yürüyüsle, sendikal bilinçle ve sivil toplum örgütü direnci ile usulden esasa, ahkamdan ahlaka, mevcuttan makbule dogru bir istikamet yürüyüsünde olacagiz. Iste bu yürüyüs, ‘yeni ufuklardan yeni umutlaradir." dedi.

Geçmis yillarda yaptiklari teskilat egitimlerinde amaç olarak iki temel çerçeveyi ortaya koyduklarini dile getiren Öner, “Bunlardan ilki, bulundugumuz yeri ve yürüdügümüz hedefi belirleyen ‘zirveden yeni ufuklara’, ikincisi ise hedefe yürüyüsün yönünü ve yöntemini ortaya koyan içimize, isimize ve disimiza yolculuktu. Çok sükür, ‘zirveden yeni ufuklara’ yolculugumuz da ‘içimize, isimize ve disimiza’ yolculugumuz da istikametini kaybetmeden devam ediyor. Artik yeni bir esikteyiz. Yenilenen fakat yozlasmayan, dönüsen fakat eksenini kaybetmeyen, degisen, gelisen ve bu sayede degerini de yükselten bir sendikal kulvarin kurucusuyuz." seklinde konustu.

Örgütlülügün bizzat bireyin dayanisma ruhunun, dayanisma iradesinin tecessüm etmis hali olduguna dikkat çeken Öner, “Gelenegimizi, kültürümüzü, medeniyetimizi mayalayan anlayis ‘bir’dir, ‘birlik’tir.’ Çünkü biz cümle varligin birligine ve kardesligine inaniriz. Egitim-Bir-Sen olarak, örgütlülügümüzü ideolojik alanin disinda konumlandirmamizin, tekçi anlayislara karsi çikmamizin en büyük sebebi de budur. Biz diyoruz ki, örgütlülük bireyi, ferdi yok etmemelidir. Hele hele egitim gibi tamamen olma ve dönüsme/dönüstürme ilkesine dayanan bir alanda bireyi yok sayacak, bir kaliba sokacak eylemlere karsi çikmamiz bu ilkenin zorunlu sonucudur.” diye konustu.



"Ek zam istiyoruz"

Öner, kurdaki hareketlilik sonucunda gida ve kira fiyatlarinda ciddi bir artisin meydana geldigini kaydederek, "Biz toplu sözlesmeyi bu hareketlilikten önce yaptik. Simdi memurun alim gücü düstü. Simdi biran önce ek protokolle emegimizin ederini, emeklinin memurun yüzünü güldürecek, onlari rahatlatacak, ek zam istiyoruz.’’ dedi.

3600 ek gösterge konusunun yakin zamanda gündeme alinacagini dile getiren Öner, söyle devam etti: “Çalisma ve Sosyal Güvenlik Bakanligi bu konuda zaten bir çalisma yürütüyor. Sonrasinda biz de sürece dâhil olarak komisyonlar bazinda ne yapilabilecegini görüsecegiz. Yillardir dile getirdigimiz, sosyal diyalog mekanizmalarinin tamaminda masaya tasidigimiz ve en son toplu sözlesmede hüküm altina aldigimiz 3600 ek gösterge çalismasini yetkili konfederasyon olarak paydas, katki ve katilim sunarak gerçeklestirecegiz. Düzenlemenin, kamu görevlilerinin tamamini kapsayacak sekilde hayata geçirilmesi için elimizden geleni yapacagiz.”

"Ögretmenlik Meslek Kanunu biran önce meclis gündemine gelmeli"

Öner, egitim çalisanlarinin beklentilerine de deginerek, “Ögretmenlik Meslek Kanunu konusundaki çalismalarimiz ve israrlarimiz sonuç vermistir. Ögretmenlerin özlük haklarini koruyup gelistirecek, çalisma sartlarini iyilestirecek, ögretmenligi kariyer meslegine dönüstürecek içerikte bir Ögretmenlik Meslek Kanunu bir an önce Meclis gündemine tasinmalidir. Egitim kurumu yöneticiliginin ikincil görev olmaktan çikarilarak kariyer ve liyakat ilkesi çerçevesinde yeniden ele alinmasi, kazanilmis haklar korunarak ve mali haklar güçlendirilerek sürdürülebilir bir yapiya kavusturulmasi gerekmektedir. Egitim kurumu yöneticilerinin is sagligi ve güvenligi ile sosyal güvenlik mevzuati çerçevesinde isveren vekili statüsünde olmasindan kaynakli idari para cezalarinin yükümlüsü olmalarinin hakkaniyete ve adalete aykiri oldugunu, söz konusu yükümlülügün kisisel olmaktan çikarilarak, kurumsal hâle getirilmesi gerektigini vurguladi.

Egitim kurumlarinda yasanan sikintilara da deginen Öner, okullarda yardimci hizmetli personel ihtiyacinin bulundugunu belirterek, “Toplum Yararina Program (TYP) kapsaminda yapilan takviye bir miktar nefes aldirdi ama sorunu toptan çözmedi. Okul yöneticileri, okul aile birlikleri ile bagislar üzerinden bütçe olusturmaya, asgari ücretten personel alarak yasadiklari soruna çözüm üretmeye çalismaktadir. Devlette her kurumun bütçesi var. Okullarin hepsinde bütçe yok. Para bulma dâhil her isin üstesinden gelmekle sorumlu okul yöneticileri var. Okul yöneticilerinin, ögretmenlerin ve egitim çalisanlarinin okullarimizi açik tutmak için verdigi çabanin kalici sonuçlar vermesi için yardimci personel ihtiyaci ivedilikle karsilanmali, okul bazli ödenek tahsisi bir an önce hayata geçirilmelidir” seklinde konustu.

Kaynak: İHA