Engellerini Asarak Dernegin Gönüllüsü Oldu
Yalova'da dogustan zihinsel engeli, isitme ve bir gözünde görme kaybi da olan 35 yasindaki Remzi Oruç, 17 yil önce gittigi okuldaki ögretmeninin 2016'da kurdugu Türkiye Beyazay Dernegi Yalova Subesi sayesinde büyük ilerleme kaydetti Dernek üyesi Oruç: 'Patronun sag koluyum. Sabah geliyorum, dernegi açiyorum, sonra gelenleri karsiliyorum. Arkadaslarim ve ögretmenlerimden çok memnunum. Yanlarindayken hep mutlu oluyorum. Burada bir aile gibiyiz'
SITKI YILDIZ - Yalova'da engeline ragmen hayattan kopmayan 35 yasindaki Remzi Oruç, 17 yil önce gittigi okulda tanistigi ögretmeninin destegi ve bagli oldugu dernegin katkilariyla kimseye ihtiyaç duymadan yasama tutunarak çevresine örnek teskil ediyor.
Çiftlikköy ilçesinde yasayan ailesinin 4 erkek çocugundan en küçügü olan Remzi Oruç, dogustan zihinsel engeli, isitme ve bir gözündeki görme kaybi nedeniyle zor bir çocukluk dönemi geçirdi.
Gençliginde engelliler için açilan okula annesi Emine Oruç'un elini tutarak gidebilen Oruç'un hayati, 2004'te tanistigi ögretmen Fatih Olgun sayesinde degisti.
Olgun'un yaklasimi ve ailesinin destegiyle daha önce tek basina karsilayamadigi ihtiyaçlarini gidermeye baslayan Oruç, bagini koparmadigi ögretmeninin 2016 yilinda Türkiye Beyazay Dernegi Yalova Subesini kurmasiyla daha genis bir aileye kavustu.
Dernegin Halk Egitimi Merkezi destekli kurslari ve bakanliklarin destekledigi projelerde yer almaya baslayan Oruç, el sanatlari basta olmak üzere birçok alanda kendini gelistirdi.
Bir süre sonra artik tek basina hareket edebilen, ailesinden bagimsiz kendi islerini yapabilen Oruç, dernegin çalismalarinda aktif görevler de aldi.
Remzi Oruç, AA muhabirine, üyesi oldugu dernekte anahtarlik ve takilar ürettiklerini, ahsap boyama yaptiklarini söyledi.
Olgun'a yardimci olmaya çalistigini belirten Oruç, "Patronun sag koluyum. Sabah geliyorum, dernegi açiyorum, sonra gelenleri karsiliyorum. Arkadaslarim ve ögretmenlerimden çok memnunum. Yanlarindayken hep mutlu oluyorum. Burada bir aile gibiyiz. Hocamiz sayesinde ögrendiklerimi arkadaslarima da ögretiyorum." dedi.
- "Benim yerime dernek baskanligini yapiyor diyebilirim"
Dernek Baskani Fatih Olgun ise 2007'de engellilere yönelik basladiklari faaliyetleri 2016'da açtiklari dernek çatisi altinda sürdürdüklerini bildirdi.
Remzi Oruç ile 17 yil önce Hafif Düzey Zihinsel Engelliler Okuluna atandiginda tanistiklarini aktaran Olgun, o dönem içine kapanik, annesinin elinden tutarak okula gelebilen, kendini ifade etmede sorunlari bulunan, sosyal yasamdan uzak bir genç oldugunu belirtti.
Oruç'la tanisikliginin zamanla yol arkadasligina dönüstügünü vurgulayan Olgun, sunlari kaydetti:
"Her zaman ona 'Benim sag kolumsun' derim. Dernek çalismalarimizda, her yerde dernekle özdeslesmis gençlerden biridir. Dernek onun hayati. Dernek olmasa evde sürekli oturmak, zaman geçirmek zorunda kaliyor. O burada bir misyon üstlendi. Dernegi sahiplendi, binamizin anahtarini istedi. Sabah ilk is dernege geliyor ve ne eksiklik varsa tamamliyor. Alinacaklarin, yapilacaklarin listesini yapip bize gönderiyor. Dernegin kapisini açiyor, temizligini yapiyor, arkadaslarini ve ögretmenlerini karsiliyor. Dernegin islerinde önemli roller üstleniyor. Remzi'yi tanidigim gün ile bugününü kiyaslamak zor açikçasi. Bugün kendi hayatini kontrol edebilen, kendine yetebilen, sosyal bir çevre olusturan, dernekte bizler gibi söz sahibi olan ve karar alip uygulayan bir birey haline geldi. Bu bizi mutlu ediyor ve bizim amacimiz da zaten bu. Remzi'den çok memnunuz. Benim yerime dernek baskanligini yapiyor diyebilirim."
- "Yavrumu böyle gördükçe dünyalar benim oluyor"
Halk Egitimi Merkezi tarafindan dernekte açilan el sanatlari kursunda egitmenlik yapan Nagihan Çakmak da Remzi Oruç'un sorumluluk alan, çok üretken bir kisiliginin bulundugunu anlatti.
Verilen her isi yerine getirdigini hatta engelli arkadaslarini koordine ettigini dile getiren Çakmak, "Remzi bu dernegin eli, kolu, ayagi, her seyi diyebilirim. Tamamen sahiplenme içgüdüsüyle hareket ettigi için kendine verilen her görevi basarili bir sekilde yerine getiriyor. Hem üretim hem arkadaslariyla iliskisinde gayet güzel yol aliyoruz. Arkadaslarini kollayan, gözeten, onlara her türlü yardimda bulunan bir kisilige sahip. Buradaki bütün islerde Remzi'nin parmak izi vardir. O buranin görünmeyen kahramani." degerlendirmesinde bulundu.
Anne Emine Oruç da oglunun yürüme, konusma, tek basina hareket etme, ihtiyaçlarini karsilama gibi birçok noktada eksikliklerini giderdigine dikkati çekti.
Onun beklemedikleri kadar hizli bir ilerleme kaydettigini aktaran Oruç, "Daha önce hiçbir isini yapamayan oglum, simdi her isi yapabiliyor. Bu beni çok ama çok mutlu ediyor. Allah dernekten razi olsun. Kendi basina gidip gelebiliyor, el becerileri çok iyi seviyede. Allah bu dernegi kuranlardan razi olsun. Fatih hocama çok tesekkür ediyorum. Yavrumu böyle gördükçe dünyalar benim oluyor." diye konustu.
Oruç, oglunun dernekte yaptigi el islerini bazen getirip kendisine, yakinlarina hediye ettigini sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
Çiftlikköy ilçesinde yasayan ailesinin 4 erkek çocugundan en küçügü olan Remzi Oruç, dogustan zihinsel engeli, isitme ve bir gözündeki görme kaybi nedeniyle zor bir çocukluk dönemi geçirdi.
Gençliginde engelliler için açilan okula annesi Emine Oruç'un elini tutarak gidebilen Oruç'un hayati, 2004'te tanistigi ögretmen Fatih Olgun sayesinde degisti.
Olgun'un yaklasimi ve ailesinin destegiyle daha önce tek basina karsilayamadigi ihtiyaçlarini gidermeye baslayan Oruç, bagini koparmadigi ögretmeninin 2016 yilinda Türkiye Beyazay Dernegi Yalova Subesini kurmasiyla daha genis bir aileye kavustu.
Dernegin Halk Egitimi Merkezi destekli kurslari ve bakanliklarin destekledigi projelerde yer almaya baslayan Oruç, el sanatlari basta olmak üzere birçok alanda kendini gelistirdi.
Bir süre sonra artik tek basina hareket edebilen, ailesinden bagimsiz kendi islerini yapabilen Oruç, dernegin çalismalarinda aktif görevler de aldi.
Remzi Oruç, AA muhabirine, üyesi oldugu dernekte anahtarlik ve takilar ürettiklerini, ahsap boyama yaptiklarini söyledi.
Olgun'a yardimci olmaya çalistigini belirten Oruç, "Patronun sag koluyum. Sabah geliyorum, dernegi açiyorum, sonra gelenleri karsiliyorum. Arkadaslarim ve ögretmenlerimden çok memnunum. Yanlarindayken hep mutlu oluyorum. Burada bir aile gibiyiz. Hocamiz sayesinde ögrendiklerimi arkadaslarima da ögretiyorum." dedi.
- "Benim yerime dernek baskanligini yapiyor diyebilirim"
Dernek Baskani Fatih Olgun ise 2007'de engellilere yönelik basladiklari faaliyetleri 2016'da açtiklari dernek çatisi altinda sürdürdüklerini bildirdi.
Remzi Oruç ile 17 yil önce Hafif Düzey Zihinsel Engelliler Okuluna atandiginda tanistiklarini aktaran Olgun, o dönem içine kapanik, annesinin elinden tutarak okula gelebilen, kendini ifade etmede sorunlari bulunan, sosyal yasamdan uzak bir genç oldugunu belirtti.
Oruç'la tanisikliginin zamanla yol arkadasligina dönüstügünü vurgulayan Olgun, sunlari kaydetti:
"Her zaman ona 'Benim sag kolumsun' derim. Dernek çalismalarimizda, her yerde dernekle özdeslesmis gençlerden biridir. Dernek onun hayati. Dernek olmasa evde sürekli oturmak, zaman geçirmek zorunda kaliyor. O burada bir misyon üstlendi. Dernegi sahiplendi, binamizin anahtarini istedi. Sabah ilk is dernege geliyor ve ne eksiklik varsa tamamliyor. Alinacaklarin, yapilacaklarin listesini yapip bize gönderiyor. Dernegin kapisini açiyor, temizligini yapiyor, arkadaslarini ve ögretmenlerini karsiliyor. Dernegin islerinde önemli roller üstleniyor. Remzi'yi tanidigim gün ile bugününü kiyaslamak zor açikçasi. Bugün kendi hayatini kontrol edebilen, kendine yetebilen, sosyal bir çevre olusturan, dernekte bizler gibi söz sahibi olan ve karar alip uygulayan bir birey haline geldi. Bu bizi mutlu ediyor ve bizim amacimiz da zaten bu. Remzi'den çok memnunuz. Benim yerime dernek baskanligini yapiyor diyebilirim."
- "Yavrumu böyle gördükçe dünyalar benim oluyor"
Halk Egitimi Merkezi tarafindan dernekte açilan el sanatlari kursunda egitmenlik yapan Nagihan Çakmak da Remzi Oruç'un sorumluluk alan, çok üretken bir kisiliginin bulundugunu anlatti.
Verilen her isi yerine getirdigini hatta engelli arkadaslarini koordine ettigini dile getiren Çakmak, "Remzi bu dernegin eli, kolu, ayagi, her seyi diyebilirim. Tamamen sahiplenme içgüdüsüyle hareket ettigi için kendine verilen her görevi basarili bir sekilde yerine getiriyor. Hem üretim hem arkadaslariyla iliskisinde gayet güzel yol aliyoruz. Arkadaslarini kollayan, gözeten, onlara her türlü yardimda bulunan bir kisilige sahip. Buradaki bütün islerde Remzi'nin parmak izi vardir. O buranin görünmeyen kahramani." degerlendirmesinde bulundu.
Anne Emine Oruç da oglunun yürüme, konusma, tek basina hareket etme, ihtiyaçlarini karsilama gibi birçok noktada eksikliklerini giderdigine dikkati çekti.
Onun beklemedikleri kadar hizli bir ilerleme kaydettigini aktaran Oruç, "Daha önce hiçbir isini yapamayan oglum, simdi her isi yapabiliyor. Bu beni çok ama çok mutlu ediyor. Allah dernekten razi olsun. Kendi basina gidip gelebiliyor, el becerileri çok iyi seviyede. Allah bu dernegi kuranlardan razi olsun. Fatih hocama çok tesekkür ediyorum. Yavrumu böyle gördükçe dünyalar benim oluyor." diye konustu.
Oruç, oglunun dernekte yaptigi el islerini bazen getirip kendisine, yakinlarina hediye ettigini sözlerine ekledi.