Milli Savunma Bakani Hulusi Akar Açiklamasi '1 Ocak'tan Itibaren 261 Bin 137 Geçis Engellendi'

2022 Merkezi Yönetim Bütçe ve 202 Kesin Hesap Kanun Teklifi görüsmeleri Milli Savunma Bakanligi ve bagli kuruluslarin bütçeleri ile devam etti. Bakan Akar milletvekillerinin sorularini cevapladi. Akar, yaptiklarinin savunma ve güvenligin devlet isi oldugunu, devletin tamamini, vatan topraklarini, deniz, semalari 84 milyon vatandasi görmenin önemine deginerek, “Egemenligimiz için, bagimsizligimiz için 84 milyonunu güvenligi için yapmaya çalisiyoruz. Yogunlasmis olmamiz eksiklik degil, bilakis üstünde durmamiz gereken bir husus. Ötekilestirici dil kötü. Biz 84 milyonunun 780 bin km vatan topraginda bütün halinde güvenle çalisiyoruz. Menfaatlerimiz için bütün halinde çalisiyoruz. Bir takim hedefler, kararlar aliniyor. Bütünüyle bunlar dogrultusunda çalisiyoruz. Eskilerin söyledigi sey var. Bütün görüsler muhterem ama muteber degil. Çalismalarimizi mevzuata uygun sekilde çevreye dünyaya uygun sekilde yapmaya gayret ediyoruz” ifadelerini kullandi.

S400 konusunda ise Akar, “Savunma sistemi oldugu için bunu herhangi bir sekilde tenkit edilmesi uygun degil. 84 milyonun güvenligi için savunacagiz. Biz 90’li yillardan beri ülkemizi ve milletimiz uzun menzille bölge ve hava savunma sistemi tedarik için çalistik. Kriterlerimiz var, ortak üretime kadar sartlar var. Amerika Birlesik Devletleri’ni dolastik, en sonunda sartlari karsilayan S400 oldu. Açik yapildi bu. S400 nerede? Türkiye’ye hava taarruzu oldu da mi kullanmadik. Hava savunma sistemi bu. Güvenlik konusu bu. Her seyi sahne yapacak halimiz yok. Gerekli zamanda ve yerde kullanacagiz. Bazi seylere gizli. Ülkelerin kendi milli sirlari. Amerika Birlesik Devletleri, Rusya ne yapiyor biliyor musunuz? Söyler mi? Araya birtakim sorular, endiseler sokmak son derece yersiz. Devlet son derece duruma hakim. Kurumlar çalismalarini yapiyor” seklinde konustu.



Tank palet fabrikasina iliskin olarak Akar, “Tank aletinin mülkiyeti Hazine’ye ait. Itirazlar oldu. Hukuku taniyalim. Danistay’a üç itiraz oldu. Cumhurbaskani karariyla ilgili ve hepsi bozuldu. Yasal oldugu, normal oldugu karari var. Fabrikamizda bir yil boyunca alti adet firtina obüsü imal edildi. Bunun disinda bakim onarim, imal faaliyeti varsa aynen devam ediyor” diye konustu.



Akar, söyle konustu:

“2020-2024 yillari arasinda 14 milyon ABD dolari yatirim söz konusu, bu yatirimin 3 milyon 240 bin dolari gerçeklestirmis durumda. Bu manada oradaki faaliyetlerin yürütülmesi için Bakanlik devlet savunma sanayi baskanligi olarak tank üretimi yapilabilmesi, motoruyla, transmisyonuyla bunlari imal etmemiz ve tedarik için tüm olasiliklari degerlendirmek suretiyle çalismalarimizi sürdürüyoruz. Firmaya Eylül 2019’dan itibaren alinan mal ve hizmetler karsiligi yaklasik 40 milyon ABD dolari ödeme yapilmistir. Savunma Sanayi Baskanligimiz dünyadaki bütün motor imalatçilari ile temasta. Bilinmesi gereken husus adi konulmamis ambargolarla karsi karsiyayiz. Sadece Savunma Sanayi konularinda degil diger sivil üretim konularinda bile dost bildigimiz müttefiklerimizden dahi istedigimiz cevaplari alamiyoruz. Daha sonra daha sonra sekilde uzatmalarla gidiyor. Bütün bunlarla ragmen bu eksiklerin önlenebilmesi için gayretler gösteriyoruz.”

Makine Kimya Endüstrisi Anonim Sirketine iliskin soruya, Akar, “Personele mevcut maasin en üz yüzde 10 fazlasiyla sözlesme önerildi. Oradaki kardeslerimizle görüsüyoruz. Eksiklige, aksakliga mahal vermemek için bütün tedbirler aliyor. Magduriyet yasanmamasi için çalisiyoruz. 6 bin 614 personelden bin 293 mavi yaka personelin özlük haklari korunarak Milli Savunma Bakanligina ye bagli kuruluslara atamalari yapildi. Bu personelin yerine mavi yaka için ilana çikilmis, 35 bin 521 aday müracaat etmistir. Is deneyimi üç yil ve diploma notu 60’in üzerinde olan adaylar yazili sinava çagirilmistir. Kriterlere uyan adaylardan 11 bin 904 yazili sinava davet edilmis, bunlarin 8 bin 851’de yazili sinava çagirilmistir. Taseron isçilerimizin isten çikarilmasi asla söz konusu degildir. Taseron isçiler görevlerine devam ediyor” ifadelerini kullandi.

Yunanistan ile ilgili olarak Akar, “Askeri yargi ve disiplin konusunda 24 Haziran’da düzenlemeler yapildi. Bunlari takip ediyoruz. Yeni düzenlemelerle ilgi sikintilar oluyor, tekrar düzenliyoruz. Askeri yarginin etkin sekilde çalismasi hayati öneme sahip, yapmaya devam ediyoruz” seklinde konustu.



Kara Harp Okulu ile ilgili bölünme olup olmadigina iliskin Akar, “Akademik dersler için bunlarla alakali kariyer sahibi sivil kesimlerden destek almamiz söz konusu. Önceki uygulamalardan farkli bir sey degil. Askeri derslerin sayisi yüzde 32 oraninda arttirildi” diye konustu.



Kimyasal silah konusunda Akar, “Türk Silahli Kuvvetleri bünyesinde, envanterinde, herhangi bir yerinde kesinlikle asla gaz kimyasal silah yoktur. Ne alinmis, ne alindi, ne satildi, ne gizli. Bunun bu sekilde bilinmesi lazim. Nereden yapilip nereye gidildiginin takibi basit zaten. Türkiye’de böyle bir isin olmadigi açik ve net. Bir sekilde Türkiye Cumhuriyeti Türk Silahli Kuvvetlerinin, Mehmetçigin son derece onurlu terörle mücadelesini lekelemek için bu tür iddialar periyodik bir sekilde tekrarlaniyor, asli yoktur” diye konustu.



Bedelli askerlik konusunda Akar, “Bütün ilgili kurumlarla tartisildi, konusuldu. Üniversitelerle tartisildi, ölçümleri, istatistikleri oldu. En optimal neyse milletimiz halkimiz için simdi hatirlayin. En önemli konu öngörülebilirlik bedelli ne zaman çikacak? 35 yasina kadar teciller var. O yastan sonra ne askerlik olur ne de yarar saglar. Hepsi konusuldu ve para konusu var mesela her seferinde 30-50 bin lira olmasi sabitleyelim dendi. En düsük maas nerde. Astegmen maasinin alti. Otomatik olarak ona baglandi. Astegmen masi artinca o da artiyor. Döviz olunca esit olmasi lazim denildi. Kanunda bir arkadasimiz elestirisini duyduk. Hemen görüstük düzelttik. Kur 1 Ocak itibariyla dediler degistik onu ne zaman para ödeniyorsa konsoloslukta hesabi yapilip, ödeme yapiliyor. Türk Silahli Kuvvetleri ihtiyacini karsiliyor. Ikinci alti ayda bir maas karsiligi yapma meselesi vardi gençlerimiz teveccüh etmeye basladi.

Iki yillik okuyanlarin farki yoktu liseyle. Meslek okullarinin görünürlügü bakimindan yedek astsubaylik getirdik. Sistem bütünlük içinde çalisiyor bu sistemi bozdurmamamiz lazim. Parayi süreyi degistirelim gibi seylerle sistemi bozmayalim. 2022 yilinda 51 bin 603 vatandasimiz bedelli için basvurdu islemleri devam ediyor. Toplam hükümlü sayisi 1 Ocak 2020-31 Aralik 2021 kadar 112 bin 661 bedelli askerlik için gelen olmus. Bunlardan 4 milyar tahsilat yapilmis” seklinde konustu.



Akar sunlari kaydetti:

“Burada biz teröristle oradaki insanlari ince bir sekilde ayiriyoruz. DEAS ile mücadele eden koalisyon güçlerinin kendi web sayfalarinda her gün ne kadar sivilini ölümüne sebep olduklari yaziyor. Kastimiz olmadan DEAS ile mücadele sirasinda öldürüldü seklinde yaziyor. Bizde çok sükür böyle bir sey yok.”

Akar, Yunan tarafi ile görüsmelerinin olumlu etkiler yaptigina isaret ederek, “Çipras ve partisinin mensuplari açik sekilde bizim söylediklerimizden hareketle mevcut yunan hükümetinin saldirgan hareketleri, eylemleri Yunan halkinda endiseye sevk ediyor. Biz bir sey yaparken, sizin de hakkinizi savunuyoruz. Yunanistan ile sorunlarimizi barisçil yönden çözmek için her türlü gayreti gösteriyoruz. Brüksel’de yaptigimiz olumlu görüsmede daha önce baslattigimiz güven artirici önlemler çerçevesinde dördüncü toplantimizi Ankara’da yapacagiz, gelmelerini bekliyoruz” ifadelerini kullandi.

Libya ile ilgili olarak Akar, “Libya’daki kardeslerimizle is birligi yapmasaydik, Hafter güçlerinin Trablus’a bes kilometre kalmisti. Su anda Trablus olmazdi seçimler olmazdi, Hafter girmek üzereydi. Sizin tezkeresiyle yapilan müracaat, Ulusal Mutabakat Hükümeti basindaki Saraç sahsi mektuba istinaden biz gittik. Yayilmacilik, saldirganlik yok, vefa, ihtiyaç var. 500 yillik dostluk, kardeslik var” diye konustu.



Suriye konusunda Akar, “Agzimizin içinde. Biz nasil oraya kayitsiz kaliriz? Bekleyelim mi onlari? Terör koridoru adi konundu bunun. Seyir mi etseydik? Tamamen uluslar arasi hukuk, Birlesmis Milletler kararina uygun sekilde insan haklarina saygili, oradaki dini tarihi sanat eserlerine azami dikkat etmek suretiyle bu operasyonlar yapildi. Yurtdisindaki mücadeleyi isgalci görmek emperyal dili kullanmak demek. Emperyaller bizim gibi ülkelerin olmasini istemezler. Tezgah kurmuslar, devam etsin istiyorlar” seklinde konustu.



Hudutlarla ilgili konuya Akar, “Burada gerçekten bu duvarlar, hendekler kuleler, kameralar pusu kesif devriye yollari dahil Iran hududu çok açik. Orada herhangi bir sey görünce mobil kuvvetlerimiz, timlerimiz var, yönlendirilmiyor. Herhangi biri yurdumuza girmeden durduruluyor. 1 Ocak’tan itibaren 261 bin 137 geçis engellendi. Geldikleri görülüyor, tedbir aliniyor, bizimkiler yollari kapatiyorlar, geri ittiriliyorlar. Bunun disinda geçtikten sonra yakalanan 98 bin 763 kisi var. Bunlarin ilave 406 PKK, YPG, FETÖ terörist var. Bunlar dahil tamami kolluk kuvvetlerine teslim edildi” dedi.