Is Bankasi Genel Müdürü Aran Açiklamasi 'Cari Açik Vermeden Yüzde 5'Lik Büyüme Önemli Bir Motivasyon'
'Dikkatli ve sabirli olmamiz durumunda, önümüzdeki yil ilk defa belki cari açik vermeden yüzde 5’e yakin bir büyümeyi basarabilecek noktada oldugumuza inaniyorum. Bunun, basarilmasi durumunda Cumhuriyetimizin 100. yilina girerken bizlere önemli bir moral ve motivasyon olacagini düsünüyorum'
Is Bankasi Genel Müdürü Hakan Aran, dikkatli ve sabirli olunmasi durumunda, Türkiye'nin gelecek yil ilk defa cari açik vermeden yüzde 5’e yakin bir büyümeyi basarabilecek noktada olduguna inandigini belirterek, "Bunun, basarilmasi durumunda Cumhuriyetimizin 100. yilina girerken bizlere önemli bir moral ve motivasyon olacagini düsünüyorum." ifadelerini kullandi.
Türkiye Sermaye Piyasalari Birligi (TSPB) tarafindan bu yil 5'incisi düzenlenen ve "Yeniden Birlikteyiz" temasiyla gerçeklestirilen Türkiye Sermaye Piyasalari Kongresi, Hazine ve Maliye Bakani Lütfi Elvan'in katilimiyla hibrit olarak basladi.
Is Bankasi'ndan yapilan açiklamada kongrede yaptigi konusmasina yer verilen Aran, sermaye piyasalarina dair bazi bilgiler paylasirken, makroekonomiye iliskin degerlendirmede bulundu.
"Faiz-kur-enflasyon üçlüsüne” dikkati çeken Aran, “Bu üçlünün hangisine el atsak bir digeri kontrol disina çikiyor. Özellikle enflasyonun kontrol altina alinmasi, tek haneli seviyelere indirilmesi mümkün oldugunda yapisal sorunlarimizi çözebiliriz." ifadelerini kullandi.
Enflasyonist ortamda belirsizligin, risklerin ve gelir adaletsizliginin arttigini, öngörülebilirligin bozuldugunu, sabit ücretlilerin gelir dagilimindan aldigi payin ve yatirimci istahinin azaldigini belirten Aran, konusmasini söyle sürdürdü:
"Enflasyonist ortamdan bir an evvel çikmak ve enflasyonu kontrol altina almak bence birinci yapilmasi gereken sey. Faiz ve kur konusunda da eger sonuç almak istiyorsak, enflasyondaki beklentileri iyilestirmemiz ve enflasyondaki beklentilere paralel olarak faiz indirimlerine devam etmemiz gerekiyor. Yüksek faiz, sermaye piyasalarinin gelisiminin önünde de engel teskil ediyor. Reel faizlerdeki artis, issizlikte artis ve istihdamda azalma anlamina geliyor. Ayrica, yatirim istahini da aynen enflasyonda oldugu gibi düsürüyor. Faizler kesinlikle inmelidir, ama mutlaka enflasyon beklentilerine paralel inmelidir. Enflasyonun yüksek oldugu bir yerde faizin tek basina inmesi, bizi arzu ettigimiz noktaya götürmez. Acele etmeden, sabirli bir sekilde, istikrarli bir durus sergileyerek hem enflasyon beklentilerini asagi çekmeli hem de öngörülebilirligi tesis etmeliyiz."
Aran, cari açik vermeyen uzun dönemli sürdürülebilir büyüme modeli için tasarruflarin artirilmasi gerektigini ifade ederek, bu tasarruflarin borsa üzerinden sanayicilere ve üreticilere aktarilmasinin önemini vurguladi.
Sermaye mülkiyetinin tabana yayilmasinin önemine dikkati çeken Aran, üretilenin hem içeride hem disarida satilmasi ve üretim verimliliginin artirilmasi gerektigini kaydetti.
- "Aliskanliklari degistirerek hedeflerimize ulasabiliriz"
Hakan Aran, üretilmeden ve kredi kullanarak tüketilen bir büyüme modelinin daha fazla cari açik anlamina geldigini belirterek, "Bugüne kadarki aliskanliklari degistirerek hedeflerimize ulasabiliriz. Tüm bunlari degistirme konusunda önemli bir asamaya geldik. Dikkatli ve sabirli olmamiz durumunda, önümüzdeki yil ilk defa belki cari açik vermeden yüzde 5’e yakin bir büyümeyi basarabilecek noktada oldugumuza inaniyorum. Bunun, basarilmasi durumunda Cumhuriyetimizin 100. yilina girerken bizlere önemli bir moral ve motivasyon olacagini düsünüyorum. Ülke olarak, ülke insanlari olarak bunu hak ettigimize inaniyorum. Tek yapmamiz gereken sabirla, istikrarla dogru olan seyleri israrla yapmaya devam etmek.” ifadelerini kullandi.
Sermaye piyasalarinin gelisimin önemine deginen Aran, uzun yillardir 1 milyon esigini geçemeyen yatirimci sayisinin Ekim 2021 itibariyla 2,5 milyon seviyesine yaklastigini belirtti.
Salgin döneminde piyasalardaki belirsizlik ve oynakliga karsin, yükselen endeks seviyeleriyle yurt içinde gerçeklesen sirket halka arz sayilarinda ciddi artislar yasandigini hatirlatan Aran, Borsa Istanbul’un istenilen derinlige ulasmasi için halka arzlarin sayisinin ve sirketlerin halka açiklik oraninin artmasi gerektigini ifade etti.
Bu yilki halka arzlara bakildiginda yilin toplaminda büyüklügü 19,5 milyar TL olan 46 halka arz gerçeklestirildigini belirten Aran, ulasilan halka arz sayisinin bugüne kadar yillik bazda ulasilan en yüksek seviye oldugunu söyledi.
Aran, “Bu gelisme, sirketlerin özkaynaklarini güçlendirmeleri adina oldukça kiymetli. Ancak küresel ölçekte degerlendirildiginde, bu alanda kat edilecek, gidilecek çok daha fazla mesafe oldugunu görüyoruz. Sermaye piyasalarimiz henüz arzu edilen derinlige ve büyüklüge sahip degil. Nitekim ülkemizin 500 sanayi kurulusunun sadece 67’si borsada islem görüyor. Sürdürülebilir büyüme için ekonomiye kaynak saglayan sermaye piyasalarinin da büyümesi ve derinlesmesi gerekiyor” diye konustu.
- "Borsadaki fiyat oynakliginin öngörülebilir olmasiyla birlikte yatirimci sayisi artacaktir"
Is Bankasi Genel Müdürü Aran, ülkemizde yatirimcilarin tasarruflarinin yaklasik yüzde 78’inin ortalama vadesi 40 günü asmayan mevduatta olustugunu, hisse senetlerinin payinin ise yüzde 10’un altinda oldugunu kaydetti.
Borsadaki fiyat oynakliginin yüksek ve kalici olmasinin, özellikle riskten kaçinan yatirimcilarin hisse senetlerinden uzak durmasina neden olduguna dikkati çeken Aran, 2,5 milyona yaklasan yatirimci sayisinin bunun artik kirildiginin bir göstergesi oldugunu ifade etti. Aran, fiyat oynakliginin öngörülebilir seviyeye inmesiyle birlikte yatirimci sayisinin ve niteliginin daha da artabilecegine isaret etti.
Hakan Aran, konusmasinda yapay zekanin hayatin içine girdigini, algoritmalarin sermaye piyasalarinda alim-satim yaptigi, robofonlarin birikimleri yönlendirdigi, akilli finansal sözlesmelerin imzalandigi ve dijital paralarin alinip satildigi bir ortamda teknolojinin hizina yetisme zorunlulugu bulundugunu vurguladi.
Aran, is gücünün teknolojiyle uyumunun saglanmasi, is gücü ile is ihtiyaci arasindaki egitim seviyesi açiginin kapatilmasi, finansal ve teknoloji okuryazarliginin artirilmasinin sermaye piyasalari için de son derece yararli olacagini söyledi.
Kadinlarin is gücüne katiliminin artirilmasinin önemine isaret eden Aran, “Kadinlarin is gücüne katilimini, girisimciligi ve girisimleri desteklemek de öngörülebilirligi tesis etmek kadar kiymetli. Bunlari basardigimizda sermaye piyasalarimizin sanayicilerimiz ve yatirimcilarimiz için büyük firsatlar barindirdigini söyleyebilirim." dedi.
Kaynak: AA
Türkiye Sermaye Piyasalari Birligi (TSPB) tarafindan bu yil 5'incisi düzenlenen ve "Yeniden Birlikteyiz" temasiyla gerçeklestirilen Türkiye Sermaye Piyasalari Kongresi, Hazine ve Maliye Bakani Lütfi Elvan'in katilimiyla hibrit olarak basladi.
Is Bankasi'ndan yapilan açiklamada kongrede yaptigi konusmasina yer verilen Aran, sermaye piyasalarina dair bazi bilgiler paylasirken, makroekonomiye iliskin degerlendirmede bulundu.
"Faiz-kur-enflasyon üçlüsüne” dikkati çeken Aran, “Bu üçlünün hangisine el atsak bir digeri kontrol disina çikiyor. Özellikle enflasyonun kontrol altina alinmasi, tek haneli seviyelere indirilmesi mümkün oldugunda yapisal sorunlarimizi çözebiliriz." ifadelerini kullandi.
Enflasyonist ortamda belirsizligin, risklerin ve gelir adaletsizliginin arttigini, öngörülebilirligin bozuldugunu, sabit ücretlilerin gelir dagilimindan aldigi payin ve yatirimci istahinin azaldigini belirten Aran, konusmasini söyle sürdürdü:
"Enflasyonist ortamdan bir an evvel çikmak ve enflasyonu kontrol altina almak bence birinci yapilmasi gereken sey. Faiz ve kur konusunda da eger sonuç almak istiyorsak, enflasyondaki beklentileri iyilestirmemiz ve enflasyondaki beklentilere paralel olarak faiz indirimlerine devam etmemiz gerekiyor. Yüksek faiz, sermaye piyasalarinin gelisiminin önünde de engel teskil ediyor. Reel faizlerdeki artis, issizlikte artis ve istihdamda azalma anlamina geliyor. Ayrica, yatirim istahini da aynen enflasyonda oldugu gibi düsürüyor. Faizler kesinlikle inmelidir, ama mutlaka enflasyon beklentilerine paralel inmelidir. Enflasyonun yüksek oldugu bir yerde faizin tek basina inmesi, bizi arzu ettigimiz noktaya götürmez. Acele etmeden, sabirli bir sekilde, istikrarli bir durus sergileyerek hem enflasyon beklentilerini asagi çekmeli hem de öngörülebilirligi tesis etmeliyiz."
Aran, cari açik vermeyen uzun dönemli sürdürülebilir büyüme modeli için tasarruflarin artirilmasi gerektigini ifade ederek, bu tasarruflarin borsa üzerinden sanayicilere ve üreticilere aktarilmasinin önemini vurguladi.
Sermaye mülkiyetinin tabana yayilmasinin önemine dikkati çeken Aran, üretilenin hem içeride hem disarida satilmasi ve üretim verimliliginin artirilmasi gerektigini kaydetti.
- "Aliskanliklari degistirerek hedeflerimize ulasabiliriz"
Hakan Aran, üretilmeden ve kredi kullanarak tüketilen bir büyüme modelinin daha fazla cari açik anlamina geldigini belirterek, "Bugüne kadarki aliskanliklari degistirerek hedeflerimize ulasabiliriz. Tüm bunlari degistirme konusunda önemli bir asamaya geldik. Dikkatli ve sabirli olmamiz durumunda, önümüzdeki yil ilk defa belki cari açik vermeden yüzde 5’e yakin bir büyümeyi basarabilecek noktada oldugumuza inaniyorum. Bunun, basarilmasi durumunda Cumhuriyetimizin 100. yilina girerken bizlere önemli bir moral ve motivasyon olacagini düsünüyorum. Ülke olarak, ülke insanlari olarak bunu hak ettigimize inaniyorum. Tek yapmamiz gereken sabirla, istikrarla dogru olan seyleri israrla yapmaya devam etmek.” ifadelerini kullandi.
Sermaye piyasalarinin gelisimin önemine deginen Aran, uzun yillardir 1 milyon esigini geçemeyen yatirimci sayisinin Ekim 2021 itibariyla 2,5 milyon seviyesine yaklastigini belirtti.
Salgin döneminde piyasalardaki belirsizlik ve oynakliga karsin, yükselen endeks seviyeleriyle yurt içinde gerçeklesen sirket halka arz sayilarinda ciddi artislar yasandigini hatirlatan Aran, Borsa Istanbul’un istenilen derinlige ulasmasi için halka arzlarin sayisinin ve sirketlerin halka açiklik oraninin artmasi gerektigini ifade etti.
Bu yilki halka arzlara bakildiginda yilin toplaminda büyüklügü 19,5 milyar TL olan 46 halka arz gerçeklestirildigini belirten Aran, ulasilan halka arz sayisinin bugüne kadar yillik bazda ulasilan en yüksek seviye oldugunu söyledi.
Aran, “Bu gelisme, sirketlerin özkaynaklarini güçlendirmeleri adina oldukça kiymetli. Ancak küresel ölçekte degerlendirildiginde, bu alanda kat edilecek, gidilecek çok daha fazla mesafe oldugunu görüyoruz. Sermaye piyasalarimiz henüz arzu edilen derinlige ve büyüklüge sahip degil. Nitekim ülkemizin 500 sanayi kurulusunun sadece 67’si borsada islem görüyor. Sürdürülebilir büyüme için ekonomiye kaynak saglayan sermaye piyasalarinin da büyümesi ve derinlesmesi gerekiyor” diye konustu.
- "Borsadaki fiyat oynakliginin öngörülebilir olmasiyla birlikte yatirimci sayisi artacaktir"
Is Bankasi Genel Müdürü Aran, ülkemizde yatirimcilarin tasarruflarinin yaklasik yüzde 78’inin ortalama vadesi 40 günü asmayan mevduatta olustugunu, hisse senetlerinin payinin ise yüzde 10’un altinda oldugunu kaydetti.
Borsadaki fiyat oynakliginin yüksek ve kalici olmasinin, özellikle riskten kaçinan yatirimcilarin hisse senetlerinden uzak durmasina neden olduguna dikkati çeken Aran, 2,5 milyona yaklasan yatirimci sayisinin bunun artik kirildiginin bir göstergesi oldugunu ifade etti. Aran, fiyat oynakliginin öngörülebilir seviyeye inmesiyle birlikte yatirimci sayisinin ve niteliginin daha da artabilecegine isaret etti.
Hakan Aran, konusmasinda yapay zekanin hayatin içine girdigini, algoritmalarin sermaye piyasalarinda alim-satim yaptigi, robofonlarin birikimleri yönlendirdigi, akilli finansal sözlesmelerin imzalandigi ve dijital paralarin alinip satildigi bir ortamda teknolojinin hizina yetisme zorunlulugu bulundugunu vurguladi.
Aran, is gücünün teknolojiyle uyumunun saglanmasi, is gücü ile is ihtiyaci arasindaki egitim seviyesi açiginin kapatilmasi, finansal ve teknoloji okuryazarliginin artirilmasinin sermaye piyasalari için de son derece yararli olacagini söyledi.
Kadinlarin is gücüne katiliminin artirilmasinin önemine isaret eden Aran, “Kadinlarin is gücüne katilimini, girisimciligi ve girisimleri desteklemek de öngörülebilirligi tesis etmek kadar kiymetli. Bunlari basardigimizda sermaye piyasalarimizin sanayicilerimiz ve yatirimcilarimiz için büyük firsatlar barindirdigini söyleyebilirim." dedi.