AK Parti'li Kurtulmus, Van'da Basin Toplantisinda Konustu Açiklamasi (1)

'Türkiye, asla ve asla kendisine talimat veren bir üslupla konusulmasina ne müsaade eder ne de bundan sonra müsaade edecektir. Dolayisiyla herhangi bir dis gücün, ister büyükelçileri, ister disaridaki arastirma merkezleri, ister yayin organlari üzerinden olusturduklari algilarla Türkiye'yi hizaya sokma çabalarini tamamiyla reddediyor ve geri iade ediyoruz' 'Demokrasiye tam anlamiyla inanan insanlariz. Demokrasinin bir tane hakimi ve hakemi vardir o da milletin kendisidir. Demokrasiyle yönetimlerin degistirilecegi yer karanlik odalarda olusturulan algi operasyonlarin sonucu olusan hava degil, milletin seçim meydaninda, sandiklarda oylarla verdigi karardir' 'Türkiye'de 4 milyonu askin kamu görevlisi var. Bunlarin bir kismi AK Parti iktidarlari döneminde bir kismi da daha öncesinde görev almistir. Memurlarimizin tamami Türkiye Cumhuriyeti'nin serefli kamu görevlileridir'

AK Parti Genel Baskanvekili Numan Kurtulmus, 10 büyükelçinin açiklamasina iliskin, "Türkiye, asla ve asla kendisine talimat veren bir üslupla konusulmasina ne müsaade eder ne de bundan sonra müsaade edecektir. Dolayisiyla herhangi bir dis gücün, ister büyükelçileri, ister disaridaki arastirma merkezleri, ister yayin organlari üzerinden olusturduklari algilarla Türkiye'yi hizaya sokma çabalarini tamamiyla reddediyor ve geri iade ediyoruz." dedi.

Partisince düzenlenen "Teskilat Akademisi" programi için Van'a gelen Kurtulmus, Edremit ilçesindeki bir otelde düzenledigi basin toplantisinda, yaptiklari isi daha bilimsel çerçeveye oturtmak ve hazirliklarini tamamlayarak teskilatlarinin daha kuvvetli sekilde yürüyüsünü organize etmek için bu toplantilari organize ettiklerini söyledi.

Van'da 10 yil önce meydana gelen depremlerde hayatini kaybedenlere Allah'tan rahmet dileyen Kurtulmus, depremin ardindan yapilan yatirimlarla, verilen desteklerle adeta yeni bir kentin insa edildigini belirtti.

Kurtulmus, kentteki terör meselesinin de bütünüyle, sinir ötesindeki bölgelerde ülkenin birligine kasteden terör örgütlerinin aldiklari uluslararasi desteklerle Türkiye'ye verdikleri zararin ortadan kaldirilmasiyla Van'in bambaska bir sehir oldugunu vurguladi.

Türkiye'nin gündemi yogun bir haftayi geride biraktigini ancak bu yogun gündemin devam edecegini dile getiren Kurtulmus, söyle konustu:

"Ülkenin ikinci oy alan partisinin genel baskani Sayin Kiliçdaroglu'nun baslattigi bir korku, sindirme ve baski olusturarak siyaseti sekillendirme olarak özetlenecek yeni bir siyaset tarzi var. Bir önceki hafta bütün gündem Sayin Kiliçdaroglu ve arkadaslari tarafindan 'siyasi cinayetler, siyasi suikastlar'la, bu konudaki tehditlerle isgal edildi. Açik söylüyorum, bir korku siyaseti, bir baski unsuru olusturularak Türkiye'nin eski dönemlere dönebilecegi tehdidi üstü kapali olarak Türkiye siyasetinin gündemine gelmis oldu. AK Parti hükümetleri döneminde Türkiye eski Türkiye'nin faili meçhul cinayetler ve siyasi suikastlar dönemini geride birakmis, o defteri kapatarak çöplüge atmistir. Basindan itibaren sunu söyledik, Türkiye'ye eski günlere hatirlatacak ve o eski günler üzerinden baski, korku siyaseti olusturarak halki karamsar noktaya itecek söylemlerin söylenmemesi lazim. Hele bunun Türkiye'nin ikinci partisinin lideri tarafindan söylenmesi basli basina Türkiye siyasetinin kirleten, zehirleyen bir unsur olur. Itirazlarimizi yaptik. Varsa elinizde bilgi belge bunlari savciliklara söyleyin. Bu bir vatandaslik görevidir, birakin siyasi parti genel baskani olmayi bir vatandas olarak da görevinizdir. Ankara'da Cumhuriyet Bassavciliginin açmis oldugu sorusturmada, bu konuda bilgisi, duyumu olanlar giderler ifadelerini verirler. Böylece karanlikta gölge boksu yapmaktansa bir sekilde bu konuda ne kastettiklerini Türkiye kamuoyuyla paylasirlar."

Bununla tehdit, karamsarlik, insanlari yildirma, Türkiye'nin yanlis tartismalarin içine sokulmak istendigini aktaran Kurtulmus, gerekli cevaplari verdikten sonra ana muhalefet partisi genel baskaninin geri adim attigini gördüklerini, birkaç hafta sonra böyle bir söz söyledigini kendisinin bile hatirlamayacagindan emin oldugunu dile getirdi.

- "Memurlarimizin tamami Türkiye Cumhuriyeti'nin serefli kamu görevlileridir"

Kiliçdaroglu'nun memurlara tehdit anlamina gelen "18 Ekim'den sonra icabiniza bakariz" diyerek, parmak sallayarak memurlari korkutmak üzerinde bir siyaset dili gelistirdigini belirten Kurtulmus, sözlerini söyle sürdürdü:

"Bununla ilgili gerekli cevaplari verdik. 18 Ekim sizin için neyin miladidir. 28 Subat gibi, 27 Nisan, 15 Temmuz gibi bir seyi mi kastediyorsunuz? Böyle deyince yine geri adim atti. 'Isini yapanlari kastetmiyorum' dedi. Hangi memurlar görevini yapmiyor, hangisi yapiyor bunun bilgisi elinizde var midir? Böyle bir bilgiye sahip olduysaniz bu memurlar üzerinden bir fisleme anlami tasir mi tasimaz mi? Varsa elinizde görevini kötüye kullanan, bunlarla ilgili bütün savciliklarin yolu açiktir. Türkiye'de 4 milyonu askin kamu görevlisi var. Bunlarin bir kismi AK Parti iktidarlari döneminde bir kismi da daha öncesinde görev almistir. Memurlarimizin tamami Türkiye Cumhuriyeti'nin serefli kamu görevlileridir. Dolayisiyla memurlari tehdit üzerinden ayni siyaset tarzini devam ettirmenin yanlis oldugu kanaatindeyim."

- "Siyaset insanlarin gönlünü kazanma meselesidir"

Yeni bir algi sürecinin basladigina, halkta bir panik ve korku havasinin olusturulmak istendigine dikkati çeken Kurtulmus, siyasi suikastlar ve memurlara tehdit meselesinin de bunun bir parçasi oldugunu söyledi.

"Vakit tamam, iktidar görevden ayriliyor" diyerek AK Parti'yi ve AK Parti'ye oy verenleri bir sekilde tedirgin etmek, reform ve demokratiklesme noktasinda atacagi adimlari atamaz hale getirmek gibi kamuoyu olusturulmaya çalisildigini belirten Kurtulmus, sunlari kaydetti:

"Demokrasiye tam anlamiyla inanan insanlariz. Demokrasinin bir tane hakimi ve hakemi vardir o da milletin kendisidir. Demokrasiyle yönetimlerin degistirilecegi yer karanlik odalarda olusturulan algi operasyonlarin sonucu olusan hava degil, milletin seçim meydaninda, sandiklarda oylarla verdigi karardir. Sandikta milletimiz ne karar veriyorsa çikan sonuca sonuna kadar saygiliyiz. Ne korku senaryolariyla, ne algi operasyonlariyla ne siyasetin dilini kirleterek, ne baski kurarak vatandaslarimizin hür iradeleri üzerinde bir tehdit ve baski olusturarak kanaatleri degistirmek gibi bir operasyonun içine girmeyiz. Siyaset bu anlamda insanlarin gönlünü kazanma meselesidir. AK Parti üzerinden söylersek, 19 yildir gönlünü kazandigi milletin gönlünden düsmemektir. Bizim yolumuz budur, algilarla, gerçek disi operasyonlarla, birtakim sözlerle siyaset alanini kirletmek degil vatandaslarimizin içinde olarak, gönlüne girdigimiz vatandaslarimizin gönlünden düsmemeyi basarmaktir."

Medya üzerinden ülkede kamu yararina, milletin çocuklarina egitim alaninda destek olmak için faaliyet gösteren birtakim vakif ve derneklerin mesnetsiz bir karalama kampanyasina tabi tutuldugunu ifade eden Kurtulmus, çocuklarin imkanlarinin artirilmasi, ihtiyaçlarini karsilayacak zeminlerin hazirlanmasi için gönüllülük esasiyla mücadele eden sivil toplum kuruluslarina, derneklere ve vakiflara haksiz sekilde, delil olmadan saldirilarak karalanmasini saglayarak, vatandaslarin yardimlarini olumsuz etkileyecek bir algi operasyonunun es zamanli olarak yürütüldügü kanaatinde olduklarini belirtti.

Bazi dernek ve vakiflar için baslatilan, ayni odaklardan dügmeye basildigi anlasilan haksiz algi operasyonlarin yanlis oldugunu dile getiren Kurtulmus, "Gönüllü olarak milletin çocuklarina yardim eden vakiflara birakin islerini yapsinlar. Yanlis yapan varsa onlari bulup birtakim algilarla degil somut, hukuki gerekçelerle, kamuoyunu kirleterek mahkemelere müracaat ederek sikayet edebilirsiniz. Avrupalilar bizim milletimize 'vakif millet' derler. Bu milletin asirlardir Anadolu topraklarinda tutunmasinin en önemli özelligi neredeyse her alanda vakiflar kurmus olmasidir. Aslinda vakif milleti olarak tanimlanan bir milletin vakiflar üzerinden duygularinin zedelenmesini saglamak kimseye yarar saglamaz." seklinde konustu.

- "Türkiye, AB ile bütün meselelerini masada dostça konusur"

Türkiye'nin öyle eline ev ödevleri verilerek bir köseye sikistirilan, bir ögretmen tavriyla hizaya sokulmaya çalisan bir ülke olmadigini vurgulayan Kurtulmus, sunlari kaydetti:

"Türkiye birtakim ambargolarla korkutulacak, birtakim siyasi mekanizmalarda olusturulacak Türkiye karsiti fikir ve eylemlerle köseye sikistirilacak bir ülke degildir. Türkiye tam bagimsizlik istikametinde dünyanin bütün ülkeleriyle, Amerika'siyla, Rusya'siyla, Çin'iyle de, Avrupa Birligi'yle (AB) de bölgemizdeki, çevremizdeki komsu ülkelerde esit ve egemen bir ülke olarak her konuyu müzakere etmeye hazirdir. Türkiye, asla ve asla kendisine talimat veren bir üslupla konusulmasina ne müsaade eder ne de bundan sonra müsaade edecektir. Dolayisiyla herhangi bir dis gücün, ister büyükelçileri, ister disaridaki arastirma merkezleri, ister yayin organlari üzerinden olusturduklari algilarla Türkiye'yi hizaya sokma çabalarini tamamiyla reddediyor ve geri iade ediyoruz. Türkiye, AB ile bütün meselelerini masada dostça konusur ama hiç kimsenin parmak sallayarak konusmasina müsaade etmez. Esit ve egemen ülkeler olarak her konuyu konusuruz. Bu anlamda Türkiye'nin iç islerini ilgilendiren bir konu. Yargiyi ilgilendiren bir konu ise dis siyasetçilerin görevi olmadigi gibi içeride siyaset yapanlarin da görevi degil. Biz agzimizi açip Türkiye'deki yargi konusunda bir sey söylemiyoruz. Isin daha vahim tarafi, büyükelçiler kendi temsil ettikleri ülkelerle görev yaptiklari ülkeler arasindaki köprüleri kurmak, ülkeler arasindaki iliskileri sicak hale getirmek ve ülkeler arasinda varsa sorunlar ortadan kaldirmasi için mücadele etmekle yükümlü olan dis politika uzmanlaridir. Ne yazik ki, Türkiye içinde görev yaptiklari ülkeye ültimatom manasini tasiyacak bir bildiri yayinlayacaksiniz ve esas vazifeniz olan Türkiye ile ülkelerinizin arasini bozacak, böyle bir yanlisligin içine düseceksiniz."

???????(Sürecek)
Kaynak: AA