(Özel) İstanbul'da Pandemi Drone'la Anlatıldı

Milyonlarca kişiye ev sahipliği yaparak, 7/24 saat hareketli olan İstanbul’un Korona virüs( Covid-19) salgını nedeniyle sokağa çıkma kısıtlamasında kuş bakışı nasıl gözüktüğünü anlatan “Büyük Boşluk” adlı kısa film şehrin nasıl sessizliğe büründüğünü gözler önüne serdi.

(Özel) İstanbul'da Pandemi Drone'la Anlatıldı
Dünya genelinde Korona virüs (Covid- 19) salgını nedeniyle vakaların hızla artış göstermesi ile birlikte şehirlerde sokağa çıkma yasakları ilan edilmeye başlandı. Türkiye’de vakaların artış göstermesi ile birlikte sokağa çıkma kısıtlamaları ilan edilmeye başlandı. Mimarlik Fotoğrafçısı Emre Dörter ve Drone Pilotu Mustafa Erkatırcı şehrin salgından etkilendiği bu durumu Drone görüntüleyerek belgelemeye başladılar. Yaklaşık 3 ay boyunca şehrin belirlenen yerlerinde 100 saat ham görüntü çekerek arşivlediler. Oluşan bu arşivi herkesin izleyebilmesi için 7,5 dakikaya indirerek “Büyük Boşluk” adlı kısa filmi ortaya çıkarttılar. Film İlk olarak Milano Tasarım Film Haftası’nda yayınlandı daha sonra Dünya Mimarlık Festivalinde İstanbul’u temsil etti ve ona özel bir bölüm açıldı. Kısa film şuanda sadece özel gösterimler ile seyirciyle buluşuyor.

Drone ile İstanbul’da pandemi

İstanbul’da çekilen “Büyük Boşluk” kısa filmin drone ile çekilmiş arşiv görüntüleri sayesinde bir mega kentin kamusal alanlarının daha önce hiç görülmemiş ıssızlığına tanık olunuyor. Bilim kurgu filmlerini aratmayan kısa filmde çekilen sahneler şehrin sessizliğini gözler önüne seriyor. On binlere aracın her gün üzerinden geçtiği otoyollarda sadece birkaç görevli aracı bulunuyor. Atatürk Havalimanı’nda ise uçakların park alanı haline gelirken İstanbul Boğazı gemi trafiğinin neredeyse tamamen durduğu çekilen görüntülere yansıdı.

“Bilim kurgu filmlerinden distopik bir tanımlama oldu”

14 yıldır Mimarlık Fotoğrafçılığı yapan Emre Dörter, “Sokağa çıkma yasağı, kenti tanımlamak ve imgeleştirmek isteyen bir mimarlık fotoğrafçı için bulunmaz bir zaman. İnsansız bir metropolün nasıl olacağına dair bir çalışmaydı. Bu çalışmayı ödüllü bir kısa film projesi olması için yapmadık. Bunu ilk olarak sadece kişisel arşivlerimizde İstanbul’un köprülerini, tarihi meydanlarını ve birçok farklı noktasını boşken nasıl gözükeceğini belgelemek istedik. Elimizdeki malzeme çok kıymetli olduğunu gördüğümüzde arşivimizde durmasındansa bu kıymetli görüntülerin insanlara nasıl ulaştırabileceğimizi düşündük. Sadece tanıtımları internette yer alıyor, çünkü kısa filmimiz yurt dışında festivallerde yarışıyor. İlk olarak Milano Tasarım Film Haftası’nda yayınlandı daha sonra Dünya Mimarlık Festivalinde İstanbul’u temsil etti ve ona özel bir bölüm açıldı. Kısa filmimiz şuanda sadece özel gösterimler ile seyirciyle buluşuyor. Bu filmde gördüğümüz dünya, bilim kurgu filmlerinden distopik bir tanımlama oldu” ifadelerini kullandı.

“İlk çekimlerde biz de gerçekten korktuk”

7 yıldır drone pilotluğu yapan Mustafa Erkatırcı, “Sokağa çıkma yasaklarında gerekli izinlerimizi alarak şehri arşivlemek istedik. Pandemi ile birlikte daha sık görmeye başladığımız yunusları çekmek için 4-5 gün boyunca bekledik. Sahil hattı boyunca günlerce yunus aradık. En son gerçekten pes ediyorduk Kız Kulesi çevresinde gün batımı ile yakaladık. Çektiğimiz tüm görüntüler planlı ve saatlerce uygun ışığı bulmak için bekledik. İlk çekimlerde bizde gerçekten korktuk. İstanbul’da sadece siz varsınız ve başka kimse yok. Evde durmayı istedik ama bir yandan bu yaşananları arşivlemek istiyorduk. Toplamda 100 saatlik ham görüntü içerisinden 7,5 dakikalık kısa filmimizi oluşturduk” dedi.

Kaynak: İHA