Çin'in Tibet Özerk Bölgesi'nde Yüz Binlerce Kişinin Mesleki Eğitime Zorlandığı İddia Edildi
Çin'in, Tibet Özerk Bölgesi'nde yüz binlerce kişiyi mesleki eğitim merkezlerine gitmeye zorladığı öne sürüldü.
BBC'nin haberine göre, söz konusu iddiaya, merkezi Washington'da bulunan Jamestown Vakfının resmi basında yer alan haberlere, siyasi belgelere ve uydu görüntülerine dayandırdığı raporunda yer verildi.
Bağımsız Tibet ve Sincan araştırmacısı Adrian Zenz tarafından kaleme alınan raporda, Tibet Özerk Bölgesi'nde 2020'nin ilk 7 ayında çoğu çiftçi ve çoban 500 bin kişinin bu merkezlerde eğitildiği, bu kişilerin Tibet içinde ve Çin'in diğer bölgelerinde kitlesel nakline kotalar getirdiği ileri sürüldü.
Raporda değinilen Çin hükümetinin planlarına göre merkezlerdeki eğitim, "iş disiplini, Çince ve iş ahlakının" geliştirilmesini amaçlıyor.
Aynı zamanda merkezlerdeki eğitimlerde işe karşı "yapamam, yapmak istemiyorum ve yapmayı gözüm kesmiyor" yaklaşımlarının değiştirilmesinin hedeflendiği ifade edilirken, "tembel kişilerin etkili biçimde bertaraf edilmesi için açıkça belirtilmemiş önlemler" çağrısı yapılıyor.
Eğitim programlarına eklenen etüt eğitiminin, çoğu işçinin, tekstil üretimi, inşaat ve tarım sektörlerinde düşük maaşlı işler bulmasıyla sonuçlandığı ifade ediliyor.
Programın, Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde inşa ettiği kamplarla benzerlik taşıdığına işaret edilen raporda, "Pekin'in artan biçimde asimile edici azınlık politikası bağlamında, bu politikaların uzun dönemde dil, kültür ve manevi miras kaybına katkıda bulunması olasıdır. Hem Sincan hem de Tibet'te devletin mandasındaki yoksulluğun hafifletilmesi, hükümetin aile birimlerine kadar sosyal kontrolüne uzanan yukarıdan aşağıya bir planı içeriyor." ifadesi kullanıldı.
Raporda, öte yandan Tibet'teki eğitimin Sincan-Uygur Özerk Bölgesi'ndekinden "potansiyel olarak az zorlayıcı" olduğu vurgulandı.
Çinli yetkililer ise Vakfın raporuna ilişkin henüz açıklama yapmadı.
Çin'de son yıllardaki Uygur Türklerinin kimlik ve kültürlerine yönelik ihlaller uluslararası kamuoyu tarafından eleştiriliyor.
Pekin'in "mesleki eğitim merkezleri" olarak adlandırdığı ancak uluslararası kamuoyunun "yeniden eğitim kampları" şeklinde tanımladığı yerlerde Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre en az 1 milyon Uygur Türkü kendi rızası dışında tutuluyor.
Pekin yönetimi, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde kaç kamp bulunduğuna, buralarda kaç kişinin olduğuna ve söz konusu kişilerden ne kadarının sosyal hayata döndüğüne ilişkin bilgi vermiyor.
Çin'in, bölgede yaşayan Müslüman Uygurlara, Çince dil eğitimi ile mesleki ve kültürel kurslar verdiğini öne sürdüğü kampların durumu hakkında net verileri paylaşmaması, uluslararası kamuoyunda derin kaygılara yol açıyor.
Kaynak: AA
Bağımsız Tibet ve Sincan araştırmacısı Adrian Zenz tarafından kaleme alınan raporda, Tibet Özerk Bölgesi'nde 2020'nin ilk 7 ayında çoğu çiftçi ve çoban 500 bin kişinin bu merkezlerde eğitildiği, bu kişilerin Tibet içinde ve Çin'in diğer bölgelerinde kitlesel nakline kotalar getirdiği ileri sürüldü.
Raporda değinilen Çin hükümetinin planlarına göre merkezlerdeki eğitim, "iş disiplini, Çince ve iş ahlakının" geliştirilmesini amaçlıyor.
Aynı zamanda merkezlerdeki eğitimlerde işe karşı "yapamam, yapmak istemiyorum ve yapmayı gözüm kesmiyor" yaklaşımlarının değiştirilmesinin hedeflendiği ifade edilirken, "tembel kişilerin etkili biçimde bertaraf edilmesi için açıkça belirtilmemiş önlemler" çağrısı yapılıyor.
Eğitim programlarına eklenen etüt eğitiminin, çoğu işçinin, tekstil üretimi, inşaat ve tarım sektörlerinde düşük maaşlı işler bulmasıyla sonuçlandığı ifade ediliyor.
Programın, Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde inşa ettiği kamplarla benzerlik taşıdığına işaret edilen raporda, "Pekin'in artan biçimde asimile edici azınlık politikası bağlamında, bu politikaların uzun dönemde dil, kültür ve manevi miras kaybına katkıda bulunması olasıdır. Hem Sincan hem de Tibet'te devletin mandasındaki yoksulluğun hafifletilmesi, hükümetin aile birimlerine kadar sosyal kontrolüne uzanan yukarıdan aşağıya bir planı içeriyor." ifadesi kullanıldı.
Raporda, öte yandan Tibet'teki eğitimin Sincan-Uygur Özerk Bölgesi'ndekinden "potansiyel olarak az zorlayıcı" olduğu vurgulandı.
Çinli yetkililer ise Vakfın raporuna ilişkin henüz açıklama yapmadı.
Çin'de son yıllardaki Uygur Türklerinin kimlik ve kültürlerine yönelik ihlaller uluslararası kamuoyu tarafından eleştiriliyor.
Pekin'in "mesleki eğitim merkezleri" olarak adlandırdığı ancak uluslararası kamuoyunun "yeniden eğitim kampları" şeklinde tanımladığı yerlerde Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre en az 1 milyon Uygur Türkü kendi rızası dışında tutuluyor.
Pekin yönetimi, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde kaç kamp bulunduğuna, buralarda kaç kişinin olduğuna ve söz konusu kişilerden ne kadarının sosyal hayata döndüğüne ilişkin bilgi vermiyor.
Çin'in, bölgede yaşayan Müslüman Uygurlara, Çince dil eğitimi ile mesleki ve kültürel kurslar verdiğini öne sürdüğü kampların durumu hakkında net verileri paylaşmaması, uluslararası kamuoyunda derin kaygılara yol açıyor.