Çin'den Sincan Uygur Özerk Bölgesindeki Zorla Çalıştırma İddialarına Yalanlama
Çin, ABD Temsilciler Meclisinde Sincan Uygur Özerk Bölgesinde zorla çalıştırma ile üretilen ürünlerin ABD'ye ithalatının yasaklanmasını ve işçi kaçakçılığına karışan kişilere yaptırım uygulanmasını öngören yasa tasarının geçmesinin ardından bu iddiaları "yalan" olarak nitelendirdi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Vang Vınbin, başkent Pekin'de düzenlediği basın toplantısında Temsilciler Meclisi Genel Kurulundan geçen yasa tasarısına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Vang, zorla çalıştırma meselesinin ABD ve bazı örgütlerler tarafından "uydurulmuş bir yalan" olduğunu savundu.
Sincan'daki insan hakları durumuna "kötü niyetle iftira atıldığını" ileri süren Vang, bu iddiaları bölgedeki kalkınma ve ilerlemeyi engellemeye çalışma girişimleri olarak değerlendirdi.
Vang, söz konusu adımın etnik grupları kışkırtma ve Çin'in iç işlerine karışma girişimleri olduğunu öne sürdü.
ABD Temsilciler Meclisi, pazartesi günü, Sincan Uygur bölgesinde "zorla çalıştırma" ile üretilen ürünlerin ABD'ye ithalatının yasaklanmasını ve işçi kaçakçılığına karışan bireylere yaptırım uygulanmasını öngören bir tasarı kabul etmişti.
Oylanmak üzere Senatoya gönderilecek söz konusu tasarının, buradan da geçmesi halinde imzalanmak üzere ABD Başkanı Donald Trump'ın masasına gitmesi bekleniyor.
Medyada yer alan birçok raporda, Çin'in, Uygur bölgesinde inşa ettiği kamplarda Uygurlu Türklerini zorla çalıştırdığı iddiaları yer alıyor.
Çin, söz konusu kamplarda "mesleki eğitim verilen kişilerin hepsinin mezun olduğunu ve mutlu bir yaşam sürdürdüklerini" savunsa da kamplardan ayrılan birçok kişinin ciddi kısıtlamaların olduğu fabrikalarda zorla çalıştırılmaya başlandığı biliniyor.
- Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki tartışmalı kamplar
Çin'de son yıllardaki Uygur Türklerinin kimlik ve kültürlerine yönelik ihlaller uluslararası kamuoyu tarafından eleştiriliyor. Pekin'in "mesleki eğitim merkezleri" olarak adlandırdığı ancak uluslararası kamuoyunun "yeniden eğitim kampları" şeklinde tanımladığı yerlerde Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre en az 1 milyon Uygur Türkü kendi rızası dışında tutuluyor.
Pekin yönetimi, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde kaç kamp bulunduğuna, buralarda kaç kişinin olduğuna ve söz konusu kişilerden ne kadarının sosyal hayata döndüğüne ilişkin bilgi vermiyor.
Çin'in, bölgede yaşayan Müslüman Uygurlara, Çince dil eğitimi ile mesleki ve kültürel kurslar verdiğini öne sürdüğü kampların durumu hakkında net verileri paylaşmaması, uluslararası kamuoyunda derin kaygılara yol açıyor.
BM İnsan Hakları Konseyine üye 22 ülke, Temmuz 2019'da, Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki Uygur Türkleri ve diğer azınlıklara yönelik muamelesini eleştiren ve kitlesel gözaltıların durdurulması çağrısında bulunan mektubu imzalamıştı.
BM ve diğer uluslararası örgütler, kampların incelemeye açılması çağrılarını yinelerken, Çin şimdiye kadar kendi belirlediği birkaç kampın az sayıda yabancı diplomat ve basın mensubu tarafından kısmen görülmesine izin verdi.
Çin makamları, BM yetkililerinin doğrudan bilgi almak amacıyla bölgede serbestçe inceleme yapma talebini ise geri çeviriyor.
Kaynak: AA
Vang, zorla çalıştırma meselesinin ABD ve bazı örgütlerler tarafından "uydurulmuş bir yalan" olduğunu savundu.
Sincan'daki insan hakları durumuna "kötü niyetle iftira atıldığını" ileri süren Vang, bu iddiaları bölgedeki kalkınma ve ilerlemeyi engellemeye çalışma girişimleri olarak değerlendirdi.
Vang, söz konusu adımın etnik grupları kışkırtma ve Çin'in iç işlerine karışma girişimleri olduğunu öne sürdü.
ABD Temsilciler Meclisi, pazartesi günü, Sincan Uygur bölgesinde "zorla çalıştırma" ile üretilen ürünlerin ABD'ye ithalatının yasaklanmasını ve işçi kaçakçılığına karışan bireylere yaptırım uygulanmasını öngören bir tasarı kabul etmişti.
Oylanmak üzere Senatoya gönderilecek söz konusu tasarının, buradan da geçmesi halinde imzalanmak üzere ABD Başkanı Donald Trump'ın masasına gitmesi bekleniyor.
Medyada yer alan birçok raporda, Çin'in, Uygur bölgesinde inşa ettiği kamplarda Uygurlu Türklerini zorla çalıştırdığı iddiaları yer alıyor.
Çin, söz konusu kamplarda "mesleki eğitim verilen kişilerin hepsinin mezun olduğunu ve mutlu bir yaşam sürdürdüklerini" savunsa da kamplardan ayrılan birçok kişinin ciddi kısıtlamaların olduğu fabrikalarda zorla çalıştırılmaya başlandığı biliniyor.
- Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki tartışmalı kamplar
Çin'de son yıllardaki Uygur Türklerinin kimlik ve kültürlerine yönelik ihlaller uluslararası kamuoyu tarafından eleştiriliyor. Pekin'in "mesleki eğitim merkezleri" olarak adlandırdığı ancak uluslararası kamuoyunun "yeniden eğitim kampları" şeklinde tanımladığı yerlerde Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre en az 1 milyon Uygur Türkü kendi rızası dışında tutuluyor.
Pekin yönetimi, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde kaç kamp bulunduğuna, buralarda kaç kişinin olduğuna ve söz konusu kişilerden ne kadarının sosyal hayata döndüğüne ilişkin bilgi vermiyor.
Çin'in, bölgede yaşayan Müslüman Uygurlara, Çince dil eğitimi ile mesleki ve kültürel kurslar verdiğini öne sürdüğü kampların durumu hakkında net verileri paylaşmaması, uluslararası kamuoyunda derin kaygılara yol açıyor.
BM İnsan Hakları Konseyine üye 22 ülke, Temmuz 2019'da, Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki Uygur Türkleri ve diğer azınlıklara yönelik muamelesini eleştiren ve kitlesel gözaltıların durdurulması çağrısında bulunan mektubu imzalamıştı.
BM ve diğer uluslararası örgütler, kampların incelemeye açılması çağrılarını yinelerken, Çin şimdiye kadar kendi belirlediği birkaç kampın az sayıda yabancı diplomat ve basın mensubu tarafından kısmen görülmesine izin verdi.
Çin makamları, BM yetkililerinin doğrudan bilgi almak amacıyla bölgede serbestçe inceleme yapma talebini ise geri çeviriyor.