Hiç Görmeden Aldığı Araziyi Çiftliğe Dönüştürdü
İstanbul'da uzun süre medikal sektöründe çalışan Cemalettin Özorman, Bolu'nun Mudurnu ilçesinde hiç görmeden satın aldığı 17,5 dönümlük araziyi çiftliğe dönüştürerek kendisine yeni bir yaşam alanı oluşturdu Araziye bir ev yaptıktan sonra geri kalan bölümüne ceviz ağaçları diken Özorman, çiftlikteki inek, koyun, keçi, at, köpek, tavuk ve ördek gibi çok sayıda hayvanın bakımını yapıyor Cemalettin Özorman: 'Emekli olduktan sonra kader bizi buraya getirdi; çiftçi yaptı, çoban yaptı'.
İLHAMİ ÇETİN - İstanbul'da uzun yıllar medikal sektöründe çalıştıktan sonra emekli olan Cemalettin Özorman, 6 yıl önce hiç görmeden satın aldığı 17,5 dönümlük araziyi verimli hale getirerek çiftçilik yapmaya başladı.
Memleketi Malatya'dan 30 yıl önce İstanbul'a gelen 52 yaşındaki Cemalettin Özorman, uzun yıllar medikal sektöründe çalıştı.
Özorman, arkadaşlarıyla 6 yıl önce gezmek için geldiği Mudurnu ilçesine bağlı Taşçılar köyünde hiç görmeden 17,5 dönümlük arazi satın aldı.
Emekli olduktan sonra aldığı araziyi merak ederek köye gelen Özorman, arazinin güzelliğinden etkilenerek burada yaşamaya karar verdi.
Özorman, Nallıhan-Mudurnu sınırında yer alan araziyi, adeta çiftliğe dönüştürerek kendisine yeni bir yaşam alanı oluşturdu.
Araziye bir ev yaptıktan sonra geri kalan bölümüne 300 ceviz ağacı diken Özorman, çiftlikteki 5 inek, 20 koyun, 60 keçi, 2 at, 5 köpek ile 200 tavuk ve ördek gibi çok sayıda hayvanın bakımını yapıyor.
Zamanla bölgeye alışan ve vaktinin büyük kısmını toprakla uğraşarak geçiren Özorman, emeklilik hayatını doğayla iç içe geçirmenin mutluluğunu yaşıyor.
- "Hep doğayla iç içe yaşamak istedim"
Cemalettin Özorman, AA muhabirine, hep doğayla iç içe yaşamak istediğini söyledi.
Çalışırken hiç görmeden satın aldığı araziyi emeklilik döneminde değerlendirdiğini dile getiren Özorman, şunları kaydetti:
"6 yıl önce görmeden aldım bu tarlayı. Burada doğayla iç içe yaşıyorum. Bahçe sulaması için 170 tonluk bir havuz yaptım. 2 yarış atımız var. Bunlarla yavru yetiştiriciliği yapacağız. Türkiye Jokey Kulübüne bir katkımız olacak. Bunlar tamamen hobi amaçlı."
Özorman, tarlasının bulunduğu alanda elektrik olmadığını aktararak, "Kurduğum güneş panelleriyle saatte 10 kilovatlık elektrik enerjisi üretiyorum. Bunu kullanım için yapıyoruz. Bölgede elektrik yok." dedi.
- "Burada huzur buldum"
Doğayı ve hayvanları çok sevdiğini belirten Özorman, "Burada huzur buldum. Ne İstanbul'un gürültüsü ne de koronavirüs var. Bu araziyi tesadüfen görmeden aldım. Daha sonra gördüğümde yerleşmeye karar verdim." diye konuştu.
Özorman, çiftlikte inek, koyun, keçi, at, köpek, tavuk ve ördek gibi çok sayıda hayvanın bakımını yaptığını anlatarak, "Vaktimi bunlarla geçiriyorum. Domates, marul, biber, salatalık ve birbirinden farklı ürünler yetiştiriyorum. Tavuklarımızdan her gün organik yumurtalarımızı alıyoruz. Emekli olduktan sonra kader bizi buraya getirdi; çiftçi yaptı, çoban yaptı." ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
Memleketi Malatya'dan 30 yıl önce İstanbul'a gelen 52 yaşındaki Cemalettin Özorman, uzun yıllar medikal sektöründe çalıştı.
Özorman, arkadaşlarıyla 6 yıl önce gezmek için geldiği Mudurnu ilçesine bağlı Taşçılar köyünde hiç görmeden 17,5 dönümlük arazi satın aldı.
Emekli olduktan sonra aldığı araziyi merak ederek köye gelen Özorman, arazinin güzelliğinden etkilenerek burada yaşamaya karar verdi.
Özorman, Nallıhan-Mudurnu sınırında yer alan araziyi, adeta çiftliğe dönüştürerek kendisine yeni bir yaşam alanı oluşturdu.
Araziye bir ev yaptıktan sonra geri kalan bölümüne 300 ceviz ağacı diken Özorman, çiftlikteki 5 inek, 20 koyun, 60 keçi, 2 at, 5 köpek ile 200 tavuk ve ördek gibi çok sayıda hayvanın bakımını yapıyor.
Zamanla bölgeye alışan ve vaktinin büyük kısmını toprakla uğraşarak geçiren Özorman, emeklilik hayatını doğayla iç içe geçirmenin mutluluğunu yaşıyor.
- "Hep doğayla iç içe yaşamak istedim"
Cemalettin Özorman, AA muhabirine, hep doğayla iç içe yaşamak istediğini söyledi.
Çalışırken hiç görmeden satın aldığı araziyi emeklilik döneminde değerlendirdiğini dile getiren Özorman, şunları kaydetti:
"6 yıl önce görmeden aldım bu tarlayı. Burada doğayla iç içe yaşıyorum. Bahçe sulaması için 170 tonluk bir havuz yaptım. 2 yarış atımız var. Bunlarla yavru yetiştiriciliği yapacağız. Türkiye Jokey Kulübüne bir katkımız olacak. Bunlar tamamen hobi amaçlı."
Özorman, tarlasının bulunduğu alanda elektrik olmadığını aktararak, "Kurduğum güneş panelleriyle saatte 10 kilovatlık elektrik enerjisi üretiyorum. Bunu kullanım için yapıyoruz. Bölgede elektrik yok." dedi.
- "Burada huzur buldum"
Doğayı ve hayvanları çok sevdiğini belirten Özorman, "Burada huzur buldum. Ne İstanbul'un gürültüsü ne de koronavirüs var. Bu araziyi tesadüfen görmeden aldım. Daha sonra gördüğümde yerleşmeye karar verdim." diye konuştu.
Özorman, çiftlikte inek, koyun, keçi, at, köpek, tavuk ve ördek gibi çok sayıda hayvanın bakımını yaptığını anlatarak, "Vaktimi bunlarla geçiriyorum. Domates, marul, biber, salatalık ve birbirinden farklı ürünler yetiştiriyorum. Tavuklarımızdan her gün organik yumurtalarımızı alıyoruz. Emekli olduktan sonra kader bizi buraya getirdi; çiftçi yaptı, çoban yaptı." ifadelerini kullandı.