Selçuk Üniversitesi'nin SARS-COV-2 Mrna Aşı Çalışmaları, DSÖ'nün İzlem Listesine Alındı
Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Genetik Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Tülin Çora: 'Dünya Sağlık Örgütü, bu aşı projelerinden 165 tanesini izlem listesine dahil etmiştir. Selçuk Üniversitesi'nden de iki aşı projesi bu listeye dahil oldu'
Selçuk Üniversitesi (SÜ) Tıp Fakültesi'nin SARS-COV-2 mRNA aşı çalışmaları, Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) izlem listesine alındı.
Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Genetik Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Tülin Çora, yaptığı yazılı açıklamada, aşı çalışmasının, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) bünyesinde olan 8 aşı çalışmasından biri olduğunu belirtti.
Dünya üzerinde yaklaşık 2 bin aşı projesi yürütüldüğünü anımsatan Çora, "Dünya Sağlık Örgütü, bu aşı projelerinden 165 tanesini izlem listesine dahil etmiştir. Selçuk Üniversitesinden de iki aşı projesi bu listeye dahil oldu. Çalışmakta olduğumuz aşı projemiz Dünya Sağlık Örgütü'nün izlem listesindedir. Üniversitemizde ayrıca Prof. Dr. Osman Erganiş tarafından yürütülen Kovid-19'a karşı inaktive aşı projesi de bu listede yer almaktadır." ifadelerini kullandı.
Kovid-19 mRNA Aşı Proje Yürütücüsü Doç. Dr. Nadir Koçak ise Dünya Sağlık Örgütü'nün izlem listesinde 14 RNA teknolojisinin kullanıldığı aşının yer aldığını, kendi projelerinin de bunlardan birisi olduğunu aktardı.
Kovid-19 pandemisi öncesinde, kansere yönelik bu mRNA aşı teknolojileriyle ilgilendiklerini vurgulayan Koçak, şunları kaydetti:
"Daha önce moleküler konularda çeşitli çalışmalar yaptığımız ve mRNA teknolojisinde kullanılan temel tekniklere yatkın, ülkemizin değişik üniversitelerinden hocalarımızla Kovid-19'a karşı mRNA tabanlı bir proje hazırlama sürecine girdik. Projemiz, çok kısa bir süre içerisinde TÜBİTAK 1004 Mükemmeliyet Merkezleri Projesi kapsamında kabul edilerek, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından oluşturulan Türkiye Kovid-19 Platformuna dahil edildi.
Oluşturduğumuz tasarım ve modifikasyonlar üzerinden kendi plazmidlerimizi dizayn ettik ve klonladık. Tek bir aşı modeli üzerinden değil hem doğal hem de modifiye tip dizaynlarla çoklu tasarımlar şeklinde ilerlemeye çalıştık. Gerçekleştirdiğimiz prototip aşılardan birisi, prefüzyon stabilize trimer aşı niteliği taşıyacaktır. Hayvan deneylerinde etkinliği gösterilmesi ile kısa sürede preklinik çalışmaları tamamlamayı hedeflemekteyiz. Yakın zamanda bir ilk örnek aşımızı oluşturmuş olacağız. Aşımızı oluşturduktan sonra hayvan deneylerine geçmeyi düşünüyoruz. Hayvan deneylerinden sonra artık faz çalışmalarına başlayabileceğimizi ümit ediyoruz."
- "Yakın zamanda halkımıza güzel haberler vermeyi ümit ediyoruz"
Dicle Üniversitesi Öğretim Üyesi Proje Laboratuvar Koordinatörü Doç. Dr. İbrahim Yıldırım da gerçekleştirilen bu aşı çalışmasının, ülkemizdeki ilk mRNA aşı projesi niteliği taşıdığını belirtti.
Çalışma kapsamında hücre kültüründe denemeler yaptıklarını ve testlerin devam ettiğini kaydeden Yıldırım şu ifadeleri kullandı:
"Projemiz Dicle Üniversitesi, Karatay Üniversitesi, İnönü Üniversitesi, İstinye Üniversitesi, Etlik Zübeyde Hanım Kadın Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi ve Uşak Üniversitesinden hocalarımızın katkılarıyla devam etmektedir. Ekibimiz, dünyada aşı çalışmalarının öncüsü konumundaki ekiplerin standartlarında, immünite gelişimine neden olan bir aşı oluşturma çabasındadır. Oluşturduğumuz aşının hayvan ve insan deneylerinde spesifik immün yanıtı oluşturmasını beklemekteyiz.
Yakın zamanda dünyada bu işin öncüsü ekipler ölçeğinde, immünite gelişimine neden olan bir mRNA prototip aşısı geliştirmiş olacağımızı ümit ediyoruz. Bu ilk aşı denememizde elde edeceğimiz başarı bizi bu çalışmalara daha çok motive edecektir. Bir daha böyle bir salgın olmasını istemememize rağmen, olası bir salgın durumunda böylelikle daha deneyimli bir zemin oluşturabilmemiz mümkün olacaktır. Halkımıza yakın zamanda güzel haberler vermeyi ümit ediyoruz."
Kaynak: AA
Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Genetik Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Tülin Çora, yaptığı yazılı açıklamada, aşı çalışmasının, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) bünyesinde olan 8 aşı çalışmasından biri olduğunu belirtti.
Dünya üzerinde yaklaşık 2 bin aşı projesi yürütüldüğünü anımsatan Çora, "Dünya Sağlık Örgütü, bu aşı projelerinden 165 tanesini izlem listesine dahil etmiştir. Selçuk Üniversitesinden de iki aşı projesi bu listeye dahil oldu. Çalışmakta olduğumuz aşı projemiz Dünya Sağlık Örgütü'nün izlem listesindedir. Üniversitemizde ayrıca Prof. Dr. Osman Erganiş tarafından yürütülen Kovid-19'a karşı inaktive aşı projesi de bu listede yer almaktadır." ifadelerini kullandı.
Kovid-19 mRNA Aşı Proje Yürütücüsü Doç. Dr. Nadir Koçak ise Dünya Sağlık Örgütü'nün izlem listesinde 14 RNA teknolojisinin kullanıldığı aşının yer aldığını, kendi projelerinin de bunlardan birisi olduğunu aktardı.
Kovid-19 pandemisi öncesinde, kansere yönelik bu mRNA aşı teknolojileriyle ilgilendiklerini vurgulayan Koçak, şunları kaydetti:
"Daha önce moleküler konularda çeşitli çalışmalar yaptığımız ve mRNA teknolojisinde kullanılan temel tekniklere yatkın, ülkemizin değişik üniversitelerinden hocalarımızla Kovid-19'a karşı mRNA tabanlı bir proje hazırlama sürecine girdik. Projemiz, çok kısa bir süre içerisinde TÜBİTAK 1004 Mükemmeliyet Merkezleri Projesi kapsamında kabul edilerek, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından oluşturulan Türkiye Kovid-19 Platformuna dahil edildi.
Oluşturduğumuz tasarım ve modifikasyonlar üzerinden kendi plazmidlerimizi dizayn ettik ve klonladık. Tek bir aşı modeli üzerinden değil hem doğal hem de modifiye tip dizaynlarla çoklu tasarımlar şeklinde ilerlemeye çalıştık. Gerçekleştirdiğimiz prototip aşılardan birisi, prefüzyon stabilize trimer aşı niteliği taşıyacaktır. Hayvan deneylerinde etkinliği gösterilmesi ile kısa sürede preklinik çalışmaları tamamlamayı hedeflemekteyiz. Yakın zamanda bir ilk örnek aşımızı oluşturmuş olacağız. Aşımızı oluşturduktan sonra hayvan deneylerine geçmeyi düşünüyoruz. Hayvan deneylerinden sonra artık faz çalışmalarına başlayabileceğimizi ümit ediyoruz."
- "Yakın zamanda halkımıza güzel haberler vermeyi ümit ediyoruz"
Dicle Üniversitesi Öğretim Üyesi Proje Laboratuvar Koordinatörü Doç. Dr. İbrahim Yıldırım da gerçekleştirilen bu aşı çalışmasının, ülkemizdeki ilk mRNA aşı projesi niteliği taşıdığını belirtti.
Çalışma kapsamında hücre kültüründe denemeler yaptıklarını ve testlerin devam ettiğini kaydeden Yıldırım şu ifadeleri kullandı:
"Projemiz Dicle Üniversitesi, Karatay Üniversitesi, İnönü Üniversitesi, İstinye Üniversitesi, Etlik Zübeyde Hanım Kadın Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi ve Uşak Üniversitesinden hocalarımızın katkılarıyla devam etmektedir. Ekibimiz, dünyada aşı çalışmalarının öncüsü konumundaki ekiplerin standartlarında, immünite gelişimine neden olan bir aşı oluşturma çabasındadır. Oluşturduğumuz aşının hayvan ve insan deneylerinde spesifik immün yanıtı oluşturmasını beklemekteyiz.
Yakın zamanda dünyada bu işin öncüsü ekipler ölçeğinde, immünite gelişimine neden olan bir mRNA prototip aşısı geliştirmiş olacağımızı ümit ediyoruz. Bu ilk aşı denememizde elde edeceğimiz başarı bizi bu çalışmalara daha çok motive edecektir. Bir daha böyle bir salgın olmasını istemememize rağmen, olası bir salgın durumunda böylelikle daha deneyimli bir zemin oluşturabilmemiz mümkün olacaktır. Halkımıza yakın zamanda güzel haberler vermeyi ümit ediyoruz."