Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın müjdeyi açıklamasının ardından uzmanlardan ilk değerlendirme!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kamuoyunun günlerdir beklediği müjdeyi açıkladı. Erdoğan ”Türkiye tarihinin en büyük doğal gaz keşfini Karadeniz’de gerçekleştirdi. Fatih sondaj gemimiz Tuna-1 kuyusunda 320 milyar metreküp doğal gaz keşfetti” diyerek bu önemli gelişmeyi tüm Türkiye’ye duyurdu.
Enerji ekonomisi uzmanı Prof. Levent Aydın'ın bu konudaki değerlendirmeleri şöyle:
“Türkiye yılda ortalama 50 milyar metreküp doğal gaz tüketiyor. Dolayısıyla şu an için 16 yıllık tüketime denk bir rezerv keşfedilmiş durumda. Ancak suyun altındaki rezervler genelde bir başlangıç rezervi ile başlar ve keşifler devam eder. Bu konudaki tecrübeler keşfin devamının geleceğine işaret ediyor. Ayrıca Karadeniz bölgesi doğal gaz araması ve keşfi açısından nispeten bakir bir bölge. Bugüne kadar toplam sadece beş kuyu açılmış. Dolayısıyla bundan sonra da diğer rezervlerin bulunması da kuvvetle muhtemel. Bu aşamadan sonra üretim için gerekli çalışmalar ivedilikle ve dikkatle yapılacaktır.”
“BÖLGE TARTIŞMASIZ OLARAK TÜRKİYE HAKİMİYETİNDE”
“Borularla veya gemilerle bu gaz Türkiye'ye kolayca taşınacaktır. Bu bölge tamamıyla Türkiye'nin hakimiyet ve egemenliğinde bir bölge. Uluslararası hukuk açısından da hiçbir tartışma veya ihtilaf yok. Türkiye her işini kolayca yürüterek işlerini kolayca halledecektir. Bundan sonraki aşamalar tamamen teknik aşamalar. Türkiye ilk kez kendi imkanlarıyla bir keşif yapmış oldu. Bundan sonra üretimi de kendisi yapacak. Bu konudaki imkân ve kabiliyetleri bu süreci hızla tamamlayabilecek düzeyde… Zaten çalışmalar devam ettikçe de bu birim artacaktır…”
“500 MİLYAR DOLARLIK GELİR VE TASARRUF”
Yenilebilir Enerji Kaynakları Uzmanı Doçent Dr. Celal Taşdoğan da keşfin ekonomik değerinin altını çizerek şunları söyledi:
“Bu keşif, üretime ve satışa geçildikten sonra Türkiye'ye yaklaşık 500 milyar dolarlık bir gelir ve döviz tasarruf sağlayacaktır. Bu bakımdan ele alındığında çok ciddi, kıymetli ve mühim bir gelişme olduğunu kolaylıkla söyleyebiliriz. Dövizin düşmeye başlayacağını görebiliriz. Bu keşfin ve devamındaki üretimin Türkiye'nin elektrik üretim maliyetlerini kolaylıkla düşüreceğini de söyleyebiliriz. Bu iğneden ipliğe her sektöre maliyet düşüklüğü olarak yansıyacaktır. Çok önemli bir gelişmedir. Bundan sonra Türkiye dikkat ve titizlikle üretim aşamasına geçecektir. Zaten bunlar çoktan planlanmaya başlamıştır. Süreç her yönüyle Türkiye'nin faydasına olacaktır. Şimdiden hayırlı olsun diyelim.”