ASO Başkanı Özdebir Oda Meclisi Toplantısında Konuştu Açıklaması
'Kovid19 sürecinin ortaya çıkardığı belirsizlikler devam ettiğinden firmalarımızın kamuya yönelik yükümlülüklerini yerine getirmesi zorlaştı' 'Ödeme süreçlerinin ertelenmesi ya da ödeme kolaylığı sağlanması, firmalarımız için önem arz ediyor'.
Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, yeni tip koronovirüs (Kovid-19) sürecinin ortaya çıkardığı belirsizliklerin devam etmesi nedeniyle firmaların kamuya yönelik yükümlülüklerini yerine getirmesinin zorlaştığını belirterek, "Ödeme süreçlerinin ertelenmesi ya da ödeme kolaylığı sağlanması, firmalarımız için önem arz ediyor." ifadelerini kullandı.
ASO'dan yapılan açıklamaya göre, odanın temmuz ayı meclis toplantısı, video konferans yöntemiyleyapıldı.
Özdebir, buradaki konuşmasında, Kovid-19'un milyonlarca insanı yoksulluğa iterek insani krize yol açtığını bildirdi.
Salgınla küreselleşmenin tersine bir sürecin ortaya çıktığına işaret eden Özdebir, krizin temel ekseninin belirsizlik olduğunu kaydetti.
Özdebir, hazirandan itibaren izolasyon tedbirlerinin birçok ülkede gevşetildiğini ve ekonomik faaliyetlerin kademe kademe başlatıldığını anımsatarak, hükümetlerin salgının etkilerini sınırlamak için uygulayacakları politikalar hakkında hala çok fazla belirsizlik bulunduğunu vurguladı.
Kovid-19'un, dünya genelinde ulusal ve korumacı politikaların önemini de artırdığının altını çizen Özdebir, şöyle devam etti:
"Pandemi sürecinde küresel tedarik zinciri kesintilerine karşı ulusal bağımsızlığı korumaya yardımcı olan stratejik sektörlerin tanımlanmasının ve bu sektörlere yatırım yapılmasının gerekliliği anlaşılmış, aynı zamanda uzun vadeli sanayileşme fırsatlarının desteklenmesi yönündeki ulusal politik tercihler de güç kazanmıştır. Birçok devlet, firmaların küreselleşme stratejileri ve tedarik zincirlerinin dünyaya yayılması karşısında ülkenin ulusal çıkarlarını yeniden konumlandırma arayışındadır."
Özdebir, kaynak yetersizliği nedeniyle krizin sarstığı toplumun bütün kesimlerinin ve ekonomik sektörlerin aynı anda desteklenmesinin mümkün olmadığına işaret ederek, talebi en fazla uyaracak ve krizden en ağır darbeyi alan kesimleri desteklemeyi hedefleyen politikaların uygulanması gerektiğini bildirdi.
- "Yüksek enflasyon sürdürülebilir büyümeyi zorlaştırır"
Türkiye ekonomisinin en önemli iki yapısal probleminin, yetersiz ve bağımlı üretimle buna bağlı olarak yeterli düzeyde istihdam yaratılamaması nedeniyle artan işsizlik olduğunu belirten Özdebir, şu değerlendirmede bulundu:
"Üretime ilişkin kronik problemler, üretimin ithal girdilere yüksek ölçüde bağımlı oluşu ve küresel tedarik zincirlerinde genellikle katma değeri yüksek aşamalarda yer alınmayışıdır. İmalat sanayisinin geliştirilmesi, ekonominin genelinde verimliliği artırmakta ve uzun vadeli reel büyümeyle artan refah beklentileri için hayati önem taşımaktadır. İmalat sanayisinin gelişmesi, istikrarlı ve geniş ölçekli istihdam olanaklarını tarıma ve hizmetler sektörüne göre daha fazla artırmakta. Ekonomide daha geniş faaliyet alanlarına dinamizm sağlaması, işsizliği azaltması, ihracat gelirlerinin daha yüksek ve istikrarlı olması ve katma değer üretiminin daha yüksek olması nedeniyle sanayi sektörünün ilerleyen dönemlerde büyümenin temel kaynağı haline getirilmesi, ülkemiz için elzem bir durumdur."
Özdebir, yüksek enflasyonun sürdürülebilir büyümeyi zorlaştırdığına dikkati çekerek, iç talebi canlandırmaya yönelik politika tercihleri karşısında arz tarafında yeterli artış gerçekleşmezse enflasyonist baskının artmaya devam edeceğini kaydetti.
Makro ekonomik sorunların çözülebilmesi için enflasyonun düşürülmesi gerektiğini vurgulayan Özdebir, "Enflasyon, piyasaların sığlaşmasına, dış finansman kalitesinin düşmesine ve kurda oynaklığa neden olarak faiz oranlarının yükselmesine yol açıyor. Faiz artışının uzun vadeli yatırımları azaltarak, sağlıklı büyümeyi olumsuz yönde etkileyeceği unutulmamalı." ifadelerini kullandı.
- Ertelenen vergilere ödeme kolaylığı talebi
Özdebir, Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2019 Araştırması'nda ASO üyesi 36 sanayi kuruluşun yer almasının gurur verici olduğunu belirterek, listede yer alan firmaları kutladı.
Hükümetin salgın sürecinde, özellikle kredi kanallarının açılmasıyla finansmana erişimin kolaylaştırılması ve vergi yükümlülüklerinin ertelenmesi gibi önemli adımlar attığını anımsatan Özdebir, şunları kaydetti:
"Ertelenen vergi yükümlülüklerinin ödeme zamanı yaklaşmakta. Kovid-19 sürecinin ortaya çıkardığı belirsizlikler devam ettiğinden firmalarımızın kamuya yönelik yükümlülüklerini yerine getirmesi zorlaştı. Bu açıdan ödeme süreçlerinin ertelenmesi ya da ödeme kolaylığı sağlanması, firmalarımız için büyük önem arz ediyor. Pandemi sürecinde çalışanlarımıza önemli destekler sağlayan kısa çalışma uygulamasının bu belirsizlikler sonuçlanıncaya kadar devam ettirilmesi de yerinde olacak. Belirsizliğin azalmasıyla öngörülebilirliğin artması büyüme açısından olumlu bir sinyal teşkil edecek. Türkiye ekonomisi üretim odaklı bir yaklaşımla, yüksek katma değer yaratan ve ithalata bağımlı olmayan bir üretim modeli ortaya koymasıyla sağlıklı bir büyüme modeline kavuşacak."
Kaynak: AA
ASO'dan yapılan açıklamaya göre, odanın temmuz ayı meclis toplantısı, video konferans yöntemiyleyapıldı.
Özdebir, buradaki konuşmasında, Kovid-19'un milyonlarca insanı yoksulluğa iterek insani krize yol açtığını bildirdi.
Salgınla küreselleşmenin tersine bir sürecin ortaya çıktığına işaret eden Özdebir, krizin temel ekseninin belirsizlik olduğunu kaydetti.
Özdebir, hazirandan itibaren izolasyon tedbirlerinin birçok ülkede gevşetildiğini ve ekonomik faaliyetlerin kademe kademe başlatıldığını anımsatarak, hükümetlerin salgının etkilerini sınırlamak için uygulayacakları politikalar hakkında hala çok fazla belirsizlik bulunduğunu vurguladı.
Kovid-19'un, dünya genelinde ulusal ve korumacı politikaların önemini de artırdığının altını çizen Özdebir, şöyle devam etti:
"Pandemi sürecinde küresel tedarik zinciri kesintilerine karşı ulusal bağımsızlığı korumaya yardımcı olan stratejik sektörlerin tanımlanmasının ve bu sektörlere yatırım yapılmasının gerekliliği anlaşılmış, aynı zamanda uzun vadeli sanayileşme fırsatlarının desteklenmesi yönündeki ulusal politik tercihler de güç kazanmıştır. Birçok devlet, firmaların küreselleşme stratejileri ve tedarik zincirlerinin dünyaya yayılması karşısında ülkenin ulusal çıkarlarını yeniden konumlandırma arayışındadır."
Özdebir, kaynak yetersizliği nedeniyle krizin sarstığı toplumun bütün kesimlerinin ve ekonomik sektörlerin aynı anda desteklenmesinin mümkün olmadığına işaret ederek, talebi en fazla uyaracak ve krizden en ağır darbeyi alan kesimleri desteklemeyi hedefleyen politikaların uygulanması gerektiğini bildirdi.
- "Yüksek enflasyon sürdürülebilir büyümeyi zorlaştırır"
Türkiye ekonomisinin en önemli iki yapısal probleminin, yetersiz ve bağımlı üretimle buna bağlı olarak yeterli düzeyde istihdam yaratılamaması nedeniyle artan işsizlik olduğunu belirten Özdebir, şu değerlendirmede bulundu:
"Üretime ilişkin kronik problemler, üretimin ithal girdilere yüksek ölçüde bağımlı oluşu ve küresel tedarik zincirlerinde genellikle katma değeri yüksek aşamalarda yer alınmayışıdır. İmalat sanayisinin geliştirilmesi, ekonominin genelinde verimliliği artırmakta ve uzun vadeli reel büyümeyle artan refah beklentileri için hayati önem taşımaktadır. İmalat sanayisinin gelişmesi, istikrarlı ve geniş ölçekli istihdam olanaklarını tarıma ve hizmetler sektörüne göre daha fazla artırmakta. Ekonomide daha geniş faaliyet alanlarına dinamizm sağlaması, işsizliği azaltması, ihracat gelirlerinin daha yüksek ve istikrarlı olması ve katma değer üretiminin daha yüksek olması nedeniyle sanayi sektörünün ilerleyen dönemlerde büyümenin temel kaynağı haline getirilmesi, ülkemiz için elzem bir durumdur."
Özdebir, yüksek enflasyonun sürdürülebilir büyümeyi zorlaştırdığına dikkati çekerek, iç talebi canlandırmaya yönelik politika tercihleri karşısında arz tarafında yeterli artış gerçekleşmezse enflasyonist baskının artmaya devam edeceğini kaydetti.
Makro ekonomik sorunların çözülebilmesi için enflasyonun düşürülmesi gerektiğini vurgulayan Özdebir, "Enflasyon, piyasaların sığlaşmasına, dış finansman kalitesinin düşmesine ve kurda oynaklığa neden olarak faiz oranlarının yükselmesine yol açıyor. Faiz artışının uzun vadeli yatırımları azaltarak, sağlıklı büyümeyi olumsuz yönde etkileyeceği unutulmamalı." ifadelerini kullandı.
- Ertelenen vergilere ödeme kolaylığı talebi
Özdebir, Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2019 Araştırması'nda ASO üyesi 36 sanayi kuruluşun yer almasının gurur verici olduğunu belirterek, listede yer alan firmaları kutladı.
Hükümetin salgın sürecinde, özellikle kredi kanallarının açılmasıyla finansmana erişimin kolaylaştırılması ve vergi yükümlülüklerinin ertelenmesi gibi önemli adımlar attığını anımsatan Özdebir, şunları kaydetti:
"Ertelenen vergi yükümlülüklerinin ödeme zamanı yaklaşmakta. Kovid-19 sürecinin ortaya çıkardığı belirsizlikler devam ettiğinden firmalarımızın kamuya yönelik yükümlülüklerini yerine getirmesi zorlaştı. Bu açıdan ödeme süreçlerinin ertelenmesi ya da ödeme kolaylığı sağlanması, firmalarımız için büyük önem arz ediyor. Pandemi sürecinde çalışanlarımıza önemli destekler sağlayan kısa çalışma uygulamasının bu belirsizlikler sonuçlanıncaya kadar devam ettirilmesi de yerinde olacak. Belirsizliğin azalmasıyla öngörülebilirliğin artması büyüme açısından olumlu bir sinyal teşkil edecek. Türkiye ekonomisi üretim odaklı bir yaklaşımla, yüksek katma değer yaratan ve ithalata bağımlı olmayan bir üretim modeli ortaya koymasıyla sağlıklı bir büyüme modeline kavuşacak."