'HDP Kapatılsın' kampanyası başlatıldı
TBMM E. Başkanvekili, Türk Parlamenter Birliği Başkanı Hasan Korkmazcan'ın çağrısıyla Türkiye'nin 47 isim 'HDP Kapatılsın' çağrısı yaptı.
Bildiriye çok sayıda politikacı, emekli subay, akademisyen, sivil toplum örgütü ve aydın da destek verdi. Diyarbakır Anneleri de HDP KAPATILSIN' bildirisinin altına imzalarını attı.
Yargıtay, Hükümet ve TBMM’ye çağrı
Bildiriye imza atan isimler şu çağrıyı yaptı:
“Biz aşağıda imzası bulunanlar olarak ilan ediyoruz: HDP kapatılmalıdır. HDP bölücülerin, terörist ve terör destekçilerinin ve Anayasaya aykırı faaliyetlerin odağı haline gelmiştir. Anayasa, böyle bir yapının demokratik hukuk devleti kurumları içinde siyasi parti olarak serbestçe faaliyette bulunmasına cevaz vermemektedir. Anayasa ve Siyasi Partiler Kanununda öngörülen yaptırımların uygulanmasında ihmal göstermek ve bu durumun sürüp gitmesine göz yummak, Millet ve tarih önünde ağır bir sorumluluktur.
HDP’nin kapatılması için yasaların kendilerine sorumluluk yüklediği Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nı, Hükümeti ve TBMM’de grubu bulunan partileri sorumluluklarının gereğini yerine getirmeye davet ediyoruz.”
HDP kapatılsın bildirisi
Anayasamızın 68. maddesine göre siyasi partiler, “Demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsurlarıdır(…) önceden izin alınmaksızın kurulur ve faaliyette bulunurlar”.
Anayasamızın 68/4. fıkrası bu anayasal özgürlüğün sınırlarını belirlemiştir. ”Siyasal Partilerin tüzük ve programları ile eylemleri, Devletin bağımsızlığına, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne (…) aykırı olamaz”
Siyasi Partiler Kanununun 80. Maddesi, siyasi partilerin, devletin tekliği ilkesini değiştirmek amacını güdemeyeceğini ve bu amaca yönelik faaliyette bulunamayacağını vurgular.
Anayasamızın 69. maddesi ise bir siyasi partinin, 68/4. fıkrada tarif edilen eylemlerin odağı olması halinde Anayasa Mahkemesi kararıyla temelli kapatılacağını öngörür.
Bir siyasi parti hakkında hangi hallerde kapatma kararı verileceği Siyasi Partiler Kanununun 101. maddesinde daha ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.
Bu mevzuata göre HDP; Anayasamızın 68/4. fıkrasına ve Siyasi Partiler Kanununun 101. maddesine aykırı eylemlerin odağı haline gelmiş bir siyasi partidir.
Milletvekili listeleri ve belediye başkan adayları Kandil’de üslenen PKK’lı teröristlerce saptanmaktadır.
HDP, 2015 yılında Diyarbakır’da yaptığı kurultayda 14 maddelik özerklik bildirisini kabul etmiştir. PKK’nın sokaklara inin çağrılarını MYK kararı haline getirmiş, kentlerde ayaklanmalar örgütlemiştir.
Gençlik kurultaylarında “Kürdistan’ı kurmak” için mücadele edildiği ilan edilmiştir.
Eşbaşkanlarından bir milletvekili PKK-PYD terör örgütüne sırtlarını dayamakla övünmüştür.
Bir başka Eşbaşkanları ise “Başkan Apo’nun heykelini dikeceğiz” densizliğini dile getirmekten çekinmemiştir.
TBMM gruplarında PKK’nın sözde marşını okumuşlar ve PKK’nın sözde lideri lehine slogan atmışlardır.
Diyarbakır anaları, HDP’nin küçük yaştaki çocuklarını kandırıp PKK’ya militan olarak dağa kaçırdığını ve ABD’ye asker yaptığını bizzat HDP’lilerin yüzlerine haykırmaktadır.
Başta eşbaşkanları olmak üzere binlerce HDP’li merkez yöneticisi, milletvekilleri, il, ilçe ve diğer organ yöneticileri bölücü terör örgütü PKK’nin propagandasını yapmak, üye olmak, ya da terör faaliyetlerini övmekten, terör örgütü militanlarının cenazelerine katılmaktan dolayı hüküm giymiş ve bu hükümler kesinleşmiştir.
HDP’li onlarca belediye başkanı hakkında PKK örgütüne lojistik destek sağladıkları ve terör örgütüne üye oldukları iddiasıyla soruşturmalar ve davalar açılmış, belediyelerin birçoğuna kayyım atanmıştır.
Hangi gerekçeyle olursa olsun hiçbir siyasi parti Anayasayı ve yasaları açıkça çiğneme özgürlüğüne sahip değildir. Ülkemizin bütün imkânlarıyla bölücü terörle mücadele ettiği koşullarda, terör örgütünün kurduğu ve yönettiği bir partiye yasal zemin sağlamak, sürecin ruhuna uygun değildir.
Biz aşağıda imzası bulunanlar olarak ilan ediyoruz: HDP kapatılmalıdır. HDP bölücülerin, terörist ve terör destekçilerinin ve Anayasaya aykırı faaliyetlerin odağı haline gelmiştir. Anayasa, böyle bir yapının demokratik hukuk devleti kurumları içinde siyasi parti olarak serbestçe faaliyette bulunmasına cevaz vermemektedir. Anayasa ve Siyasi Partiler Kanununda öngörülen yaptırımların uygulanmasında ihmal göstermek ve bu durumun sürüp gitmesine göz yummak, Millet ve tarih önünde ağır bir sorumluluktur.
HDP’nin kapatılması için yasaların kendilerine sorumluluk yüklediği Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığını, Hükümeti ve TBMM’de grubu bulunan partileri sorumluluklarının gereğini yerine getirmeye davet ediyoruz.
Saygılarımızla.