TÜGİAD'dan İlave Paket Önerisi
Türkiye Genç İşadamları Derneğince (TÜGİAD), tüm dünya ekonomilerini etkileyen korona virüs salgını sürecinde, devletin aldığı ’Ekonomik İstikrar Kalkanı’ tedbirlerinin sanayi ve ticaret dünyasına büyük destek sağlarken, ilave bazı destek paketlerine ihtiyaç olduğu bildirildi.
TÜGİAD Genel Merkezince açıklanan ilave paket önerisini yaptığı yazılı açıklama ile duyuran TÜGİAD Çukurova Şube 5. Dönem Başkanı Gül Akyürek Balta, "Türkiye olarak ortak akıl ve birbirimizi dinleyerek daha hızlı ve etkili çözümler bulabileceğimize ve tedbirler alabileceğimize inanıyoruz. Devletimize, bu süreçte almış olduğu tedbirler ve göstermiş olduğu hızlı reaksiyon için teşekkür ediyoruz. Reel sektörün fikirlerinin ve önerilerinin de değerlendirileceğini umuyor, bu süreci el birliği ile en az hasarla atlatabileceğimizi ümit ediyoruz. Çalışanların işini kaybetmemesi, işletmelerin kapanmaması, her ölçekte işletmenin ayakta kalabilmesi, üretim ve ihracatın kaldığı yerden devam edebilmesi ve oluşabilecek durgunluk piyasasına bugünden tedbirler alınabilmesi en büyük temennilerimizdir" dedi.
Balta, bu bağlamda genel merkezi İstanbul’da bulunan, Ankara, Bursa, Ege ve Çukurova şubeleri ile 60’ın üzerinde sektörü temsil eden TÜGİAD’ın, hükümetin açıkladığı paketler ve desteklerle ilgili bazı ilave önerileri olduğunu belirterek, bu önerileri şöyle sıraladı:
"İçinde bulunduğumuz bu süreçte kamu bankalarımızın üzerine büyük bir yük binmiştir, açıklanan teşvikler ve destekler neticesinde kamu bankalarına çok yoğun başvuru olmaktadır. Öncesinden kamu bankaları ile herhangi çalışması olmayan firmaların açıklanan imkanlardan, bankaların tahsis departmanlarının, mevcut şartlardaki tedbirlerden dolayı yaşadığı kadro eksikliği, başvuru yoğunluğu gibi sebepler nedeniyle çalışamaz hale gelmesi sonucunda faydalanamamalarına neden olmakta ve bu firmalar için mağduriyet oluşturmaktadır. Yeni yönetmeliklerle kamu bankaları ile açıklanan destekler öncesinde faaliyeti olmayan firmaların da bu imkanlardan hızlı bir şekilde faydalanabilmelerinin önü açılmalıdır. Özellikle katılım bankacılığında yapılandırma süreçleri, ilave maliyetler sebebiyle çok masraflı olmaktadır. Yapılandırılması istenen kredilerin kapatılması ve açılması ile ilgili ciddi masraflar oluşmaktadır. Bu süreçlerin daha masrafsız bir hale getirilmesi beklentiler arasındadır."
Özel bankalara çağrı
Özel bankaların bu süreçte kamu bankalarının göstermiş olduğu katkıyı ve hızlı refleksi gösteremediğini savunan Balta, bu konudaki önerileri şöyle ifade etti:
"Özel bankaların da bu sürece kamu bankalarına yakın bir seviyede katılabilmesi için, açıklanan paketler ile ilgili uygulama yönetmeliklerinin hızlı bir şekilde uygulama birimlerine iletilmesinde büyük fayda bulunmaktadır. Firmaların bu süreçte gelir elde edemedikleri için kamu bankaları öncelikli olmak üzere tüm bankalardan beklentileri, ertelenen kredilerine faiz tahakkuk ettirilmemesidir. Reel sektörün bu hususta büyük beklentisi mevcuttur. Bankaların finansman sağlamak için talep ettikleri ipotek işlemlerinin tapu dairelerine gidilmeden online olarak yapılabilmesinin önünün açılmasında büyük fayda bulunmaktadır."
Benzer şekilde açıklanmış olan gayrimenkul satış teşviklerinin sonuç verebilmesi için bu kapsamdaki gayrimenkullerin online olarak satış işlemlerinin sonuçlanabilmesinin de beklentiler arasında bulunduğunu kaydeden Balta, şöyle devam etti:
"Tüm destek ve ertelemeler temel olarak mücbir sebep kapsamındaki firmaları kapsamaktadır. Fakat imalat sanayi içerinde bulunan firmaların üretimleri tüm sektörlere hitap ettiği için, tüm imalat sanayinin ve hizmet sektörlerinin de bu erteleme ve desteklerden faydalanmaları beklentiler arasındadır. Özellikle inşaat ve gıda tarım sanayilerinde çalışmalar devam etmekte ve bu sektörlerdeki işgücü ve firmalar için çeşitli riskler doğurmaktadır. Müteahhitlik hizmetleri ve müşavirlik sektöründe faaliyet gösteren firmaların, yurt dışında görevli personelini yurt içine getiremedikleri için personellerinin iş akitlerini fesih edememeleri, yurt içi çalışan statüsüne getirememeleri, mücbir sebep kapsamında yurtdışında tatil edilen projeleri için SGK ve diğer tahakkukların devam ettiği ve proje tamamlanmış veya durdurulmuş olsa dahi SGK ödemelerinin yurtdışı işçisi olarak ödemeye devam etme zorunluluğunun kaldırılması beklentiler arasındadır. Otomotiv ve tekstil sektörlerinin beklentileri arasında, birikmiş KDV alacaklarının, doğalgaz, elektrik gibi kamusal alacaklarla mahsup edilmesi gelmektedir. İşe devam kredisinin kullanım koşullarının ve cezai şartlarının en hızlı şekilde belirlenmesinde büyük fayda bulunmaktadır. Tarımsal faaliyetlerde bulunan firmaların, gıda dışı tarım ürünlerinin mevcut satış ve nakliye kanallarının kapalı olması nedeniyle, desteklenebilmesi önem arz etmektedir. Gıda kapsamındaki tarım ürünlerinde, ihraç edilemeyecek ürünlerin, iç piyasaya devlet sübvansiyonları ile sunulabilmesi hem üreticiyi koruyacaktır hem de şu sürede halkımızın ucuz ve taze ürüne ulaşımına büyük katkı sağlayacaktır."
Tüm sektörlere hassasiyet
Turizm sektörünün de henüz sezon açıp açamayacağının belirsiz olduğu için özel olarak destek bekleyen sektörler arasında olduğunu dile getiren Balta, bu konudaki önerileri de şöyle sıraladı:
"Kongre ve toplantı sektörünün önümüzdeki 5 ay boyunca faaliyete girebileceği öngörülmemektedir. Bu sektördeki yetişmiş iş gücünün işsiz kalmaması, tüm sektörlerin beklentileri arasında olan SGK ve diğer kamusal giderlerin bu süreçte tahakkuk ettirilmemesi, bu sektörün de beklentileri arasındadır. Sivil toplum kuruluşları da Türkiye’de bu süreçte ciddi mağduriyetler yaşamaktadırlar. Faaliyetlerini tamamen üyelerinin katkıları ile sürdüren STK’lar da mücbir sebep içinde bulunan kuruluşlardan sayılmalı ve finansman imkanları ile de desteklenmelidirler. Genel olarak tüm sektörlerin ortak beklentileri, ertelenen SGK, muhtasar gibi kamusal ödemelerin bu süreçte çalışılamadığı ve ertelenen ödemelerin ilerleyen süreçte ödeme sorunlarına yol açacağı için tahakkuk ettirilmemesi ve KÇÖ (Kısa Çalışma Ödeneği) başvurularının çok hızlı bir şekilde neticelendirilmesidir."
Kaynak: İHA
Balta, bu bağlamda genel merkezi İstanbul’da bulunan, Ankara, Bursa, Ege ve Çukurova şubeleri ile 60’ın üzerinde sektörü temsil eden TÜGİAD’ın, hükümetin açıkladığı paketler ve desteklerle ilgili bazı ilave önerileri olduğunu belirterek, bu önerileri şöyle sıraladı:
"İçinde bulunduğumuz bu süreçte kamu bankalarımızın üzerine büyük bir yük binmiştir, açıklanan teşvikler ve destekler neticesinde kamu bankalarına çok yoğun başvuru olmaktadır. Öncesinden kamu bankaları ile herhangi çalışması olmayan firmaların açıklanan imkanlardan, bankaların tahsis departmanlarının, mevcut şartlardaki tedbirlerden dolayı yaşadığı kadro eksikliği, başvuru yoğunluğu gibi sebepler nedeniyle çalışamaz hale gelmesi sonucunda faydalanamamalarına neden olmakta ve bu firmalar için mağduriyet oluşturmaktadır. Yeni yönetmeliklerle kamu bankaları ile açıklanan destekler öncesinde faaliyeti olmayan firmaların da bu imkanlardan hızlı bir şekilde faydalanabilmelerinin önü açılmalıdır. Özellikle katılım bankacılığında yapılandırma süreçleri, ilave maliyetler sebebiyle çok masraflı olmaktadır. Yapılandırılması istenen kredilerin kapatılması ve açılması ile ilgili ciddi masraflar oluşmaktadır. Bu süreçlerin daha masrafsız bir hale getirilmesi beklentiler arasındadır."
Özel bankalara çağrı
Özel bankaların bu süreçte kamu bankalarının göstermiş olduğu katkıyı ve hızlı refleksi gösteremediğini savunan Balta, bu konudaki önerileri şöyle ifade etti:
"Özel bankaların da bu sürece kamu bankalarına yakın bir seviyede katılabilmesi için, açıklanan paketler ile ilgili uygulama yönetmeliklerinin hızlı bir şekilde uygulama birimlerine iletilmesinde büyük fayda bulunmaktadır. Firmaların bu süreçte gelir elde edemedikleri için kamu bankaları öncelikli olmak üzere tüm bankalardan beklentileri, ertelenen kredilerine faiz tahakkuk ettirilmemesidir. Reel sektörün bu hususta büyük beklentisi mevcuttur. Bankaların finansman sağlamak için talep ettikleri ipotek işlemlerinin tapu dairelerine gidilmeden online olarak yapılabilmesinin önünün açılmasında büyük fayda bulunmaktadır."
Benzer şekilde açıklanmış olan gayrimenkul satış teşviklerinin sonuç verebilmesi için bu kapsamdaki gayrimenkullerin online olarak satış işlemlerinin sonuçlanabilmesinin de beklentiler arasında bulunduğunu kaydeden Balta, şöyle devam etti:
"Tüm destek ve ertelemeler temel olarak mücbir sebep kapsamındaki firmaları kapsamaktadır. Fakat imalat sanayi içerinde bulunan firmaların üretimleri tüm sektörlere hitap ettiği için, tüm imalat sanayinin ve hizmet sektörlerinin de bu erteleme ve desteklerden faydalanmaları beklentiler arasındadır. Özellikle inşaat ve gıda tarım sanayilerinde çalışmalar devam etmekte ve bu sektörlerdeki işgücü ve firmalar için çeşitli riskler doğurmaktadır. Müteahhitlik hizmetleri ve müşavirlik sektöründe faaliyet gösteren firmaların, yurt dışında görevli personelini yurt içine getiremedikleri için personellerinin iş akitlerini fesih edememeleri, yurt içi çalışan statüsüne getirememeleri, mücbir sebep kapsamında yurtdışında tatil edilen projeleri için SGK ve diğer tahakkukların devam ettiği ve proje tamamlanmış veya durdurulmuş olsa dahi SGK ödemelerinin yurtdışı işçisi olarak ödemeye devam etme zorunluluğunun kaldırılması beklentiler arasındadır. Otomotiv ve tekstil sektörlerinin beklentileri arasında, birikmiş KDV alacaklarının, doğalgaz, elektrik gibi kamusal alacaklarla mahsup edilmesi gelmektedir. İşe devam kredisinin kullanım koşullarının ve cezai şartlarının en hızlı şekilde belirlenmesinde büyük fayda bulunmaktadır. Tarımsal faaliyetlerde bulunan firmaların, gıda dışı tarım ürünlerinin mevcut satış ve nakliye kanallarının kapalı olması nedeniyle, desteklenebilmesi önem arz etmektedir. Gıda kapsamındaki tarım ürünlerinde, ihraç edilemeyecek ürünlerin, iç piyasaya devlet sübvansiyonları ile sunulabilmesi hem üreticiyi koruyacaktır hem de şu sürede halkımızın ucuz ve taze ürüne ulaşımına büyük katkı sağlayacaktır."
Tüm sektörlere hassasiyet
Turizm sektörünün de henüz sezon açıp açamayacağının belirsiz olduğu için özel olarak destek bekleyen sektörler arasında olduğunu dile getiren Balta, bu konudaki önerileri de şöyle sıraladı:
"Kongre ve toplantı sektörünün önümüzdeki 5 ay boyunca faaliyete girebileceği öngörülmemektedir. Bu sektördeki yetişmiş iş gücünün işsiz kalmaması, tüm sektörlerin beklentileri arasında olan SGK ve diğer kamusal giderlerin bu süreçte tahakkuk ettirilmemesi, bu sektörün de beklentileri arasındadır. Sivil toplum kuruluşları da Türkiye’de bu süreçte ciddi mağduriyetler yaşamaktadırlar. Faaliyetlerini tamamen üyelerinin katkıları ile sürdüren STK’lar da mücbir sebep içinde bulunan kuruluşlardan sayılmalı ve finansman imkanları ile de desteklenmelidirler. Genel olarak tüm sektörlerin ortak beklentileri, ertelenen SGK, muhtasar gibi kamusal ödemelerin bu süreçte çalışılamadığı ve ertelenen ödemelerin ilerleyen süreçte ödeme sorunlarına yol açacağı için tahakkuk ettirilmemesi ve KÇÖ (Kısa Çalışma Ödeneği) başvurularının çok hızlı bir şekilde neticelendirilmesidir."