Gaziantep'te Kanserle Mücadele
SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Göktürk Maralcan, kanserin hala tam olarak tedavisi başarılamamış ve çoğu hasta için ancak “Hastalıksız sağ kalımın” teselli olarak kabul edildiği bir hastalık olduğunu söyledi.
SANKO Üniversitesi Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı da olan Prof. Dr. Maralcan, “1-7 Nisan Ulusal Kanser Haftası” nedeniyle bir açıklama yaptı. Prof. Dr. Maralcan, “Korona virüs pandemisi nedeniyle dünyanın ve ülkemizin çok ciddi bir sınav verdiği şu günlerde bir an önce bu pandemiyi atlatmak ümidini taşırken, bir taraftan da güncel hayatın akışı içinde 1-7 Nisan Ulusal Kanser Haftası nedeniyle insanlığın süregelen bir problemi olan kanser hastalığı ile ilgili bazı hatırlatmaları yapmamız gerekiyor” dedi.
“Kanser, hala tam olarak tedavisi başarılamamış ve çoğu hastamız için ancak ‘hastalıksız sağ kalımı’ teselli olarak kabul ettiğimiz bir hastalıktır” ifadelerini kullanan Prof. Dr. Maralcan, kanserin bilinen başlıca risk faktörlerini şöyle sıraladı: “Temelde kanserin bilinen başlıca risk faktörleri genetik geçiş, ciddi düzeyde radyasyona maruz kalmak ve ailesel kanser durumudur. Daha çok bildiğimiz şey, kanser çeşitlerine göre değişen risk faktörleridir. Bu risk faktörlerinden haberdar olursak ve uzak durursak veya bu risk faktörlerinden herhangi biri bizde varsa hekim kontrolünde takiplere gidersek küçük de olsa bir önlem almış oluruz. Tiroit kanseri için radyasyon maruziyetinin olması, meme kanseri için hiç doğum yapmamış olunması veya ilk canlı doğumun 35 yaşından sonra yapılmış olunması, kolon-rektum kanseri için tuvalet alışkanlığında sonradan oluşmuş ve uzun süredir devam eden düzensizliğin olması, mide kanseri için 10 yıldan fazla zaman önce bir mide ameliyatı geçirilmiş olunması, aşırı tuzlu ve yağlı gıdalarla beslenilmesi, çok miktarda kalitesi güvensiz ve nitrat içeren konserve tipi gıda tüketilmesi, mide ülseri varlığına rağmen üst gastrointestinal endoskopi yaptırılmaması bu risk faktörlerinden birkaç tanesine örnektir.”
Erken teşhisin önemi
Halen kanser için net olarak söylenebilecek basit ama etkili eylemler bulunduğunu anımsatan Prof. Dr. Maralcan, bunlar içerisinde en önemlisinin, erken teşhis olduğunun altını çizdi.
Erken teşhisin yolunun “kanser tarama testleri” olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Maralcan, şöyle devam etti: “Örneğin meme kanseri için bu testler kendi kendini muayene, genel cerrahi uzmanı muayenesi ve mamografi iken, kolon-rektum kanserleri için genel cerrahi veya gastroenteroloji uzmanı muayenesi ve kolonoskopi şeklindedir. Bir başka kanser türü olan mide kanseri için de tarama testi, genel cerrahi veya gastroenteroloji uzmanı muayenesi ve üst gastrointestinal endoskopidir. Bu durumda yapılabilecek en akıllıca şey olası kanserin erken teşhisi için tarama testlerinin farkında olmak ve hastanelere bu konuda zamanında başvurmaktır.”
Korona virüs pandemisi yaşanan bugünlerin önünde sonunda biteceğini vurgulayan ve sürecin bir an önce en az zararla bitmesini temenni eden Prof. Dr. Maralcan, “Kanserle mücadelemiz muhtemelen daha uzun yıllar sürecektir. Bu bakımdan yapabileceğimiz en anlamlı şey bilinçli olmak, bilgi edinmek, hekimlerin ve sağlık kuruluşlarının önerdiği kanser tarama testlerini yaptırmaktır” diye konuştu.
Kaynak: İHA
“Kanser, hala tam olarak tedavisi başarılamamış ve çoğu hastamız için ancak ‘hastalıksız sağ kalımı’ teselli olarak kabul ettiğimiz bir hastalıktır” ifadelerini kullanan Prof. Dr. Maralcan, kanserin bilinen başlıca risk faktörlerini şöyle sıraladı: “Temelde kanserin bilinen başlıca risk faktörleri genetik geçiş, ciddi düzeyde radyasyona maruz kalmak ve ailesel kanser durumudur. Daha çok bildiğimiz şey, kanser çeşitlerine göre değişen risk faktörleridir. Bu risk faktörlerinden haberdar olursak ve uzak durursak veya bu risk faktörlerinden herhangi biri bizde varsa hekim kontrolünde takiplere gidersek küçük de olsa bir önlem almış oluruz. Tiroit kanseri için radyasyon maruziyetinin olması, meme kanseri için hiç doğum yapmamış olunması veya ilk canlı doğumun 35 yaşından sonra yapılmış olunması, kolon-rektum kanseri için tuvalet alışkanlığında sonradan oluşmuş ve uzun süredir devam eden düzensizliğin olması, mide kanseri için 10 yıldan fazla zaman önce bir mide ameliyatı geçirilmiş olunması, aşırı tuzlu ve yağlı gıdalarla beslenilmesi, çok miktarda kalitesi güvensiz ve nitrat içeren konserve tipi gıda tüketilmesi, mide ülseri varlığına rağmen üst gastrointestinal endoskopi yaptırılmaması bu risk faktörlerinden birkaç tanesine örnektir.”
Erken teşhisin önemi
Halen kanser için net olarak söylenebilecek basit ama etkili eylemler bulunduğunu anımsatan Prof. Dr. Maralcan, bunlar içerisinde en önemlisinin, erken teşhis olduğunun altını çizdi.
Erken teşhisin yolunun “kanser tarama testleri” olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Maralcan, şöyle devam etti: “Örneğin meme kanseri için bu testler kendi kendini muayene, genel cerrahi uzmanı muayenesi ve mamografi iken, kolon-rektum kanserleri için genel cerrahi veya gastroenteroloji uzmanı muayenesi ve kolonoskopi şeklindedir. Bir başka kanser türü olan mide kanseri için de tarama testi, genel cerrahi veya gastroenteroloji uzmanı muayenesi ve üst gastrointestinal endoskopidir. Bu durumda yapılabilecek en akıllıca şey olası kanserin erken teşhisi için tarama testlerinin farkında olmak ve hastanelere bu konuda zamanında başvurmaktır.”
Korona virüs pandemisi yaşanan bugünlerin önünde sonunda biteceğini vurgulayan ve sürecin bir an önce en az zararla bitmesini temenni eden Prof. Dr. Maralcan, “Kanserle mücadelemiz muhtemelen daha uzun yıllar sürecektir. Bu bakımdan yapabileceğimiz en anlamlı şey bilinçli olmak, bilgi edinmek, hekimlerin ve sağlık kuruluşlarının önerdiği kanser tarama testlerini yaptırmaktır” diye konuştu.