KBÜ'de Uzaktan Eğitim Süreci Başladı
Karabük Üniversitesi’nde (KBÜ) yeni tip korona virüs (Covid-19) önlemleri kapsamında başlatılan uzaktan eğitim süreci başladı.
Türkiye’de görülen korona virüs salgını nedeniyle ilk ve orta öğretim kurumlarının ardından tatil edilen Karabük Üniversitesinde Yüksek öğretim Kurulunca (YÖK) alınan karar doğrultusunda uzaktan eğitim süreci başladı.
Yaklaşık 50 bin öğrenci ile ön lisans, lisans ve lisansüstü programlar akademik takvime göre eğitim-öğretim faaliyetleri bugünden itibaren uzaktan eğitim öğretim yöntemiyle sürdürülecek.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdür Yardımcısı Dr. Öğretim Üyesi Muhammet Tahir Güneşer, istenmeyen bir durum altında bu uygulamaya başladıklarını belirterek, “Doğrusunu söylemek gerekirse burada çok uzun zamandır aslında teknolojik alt yapıya sahip olduğumuz üniversitemizin birçok programında genel itibariyle hizmet sunduğumuz 27 ayrı programda uzaktan eğitim olarak hizmet sunuyoruz. 2007’de üniversitemiz kurulmuştu ve 2009’dan beri ciddi tecrübelerimiz olan bir alan. Fakat Karabük Üniversitesi çok kapsamlı bir üniversite. Toplam 295 farklı lisans, ön lisans ve lisansüstü programlarımız mevcut. Bu programların tümünü sanal ortamı kullanabilir hale getirebilmek için çok ciddi bir alt yapı yenilemesi gerekiyordu. Fakat elimizdeki vakit bu kadar hızlı değildi. Dolayısı ile bizde elimizde sayılır vakit içerisinde tecrübemizle birleştirerek sistemimizi çalışır halde öğrencilerimizin ve öğretim elemanlarımızın hizmetine sunduk” dedi.
“Derslerimizi yüzde yüz performansla işlendiği bir ortama taşımış olacağız”
Bu sabah itibariyle derslere başladıklarını ifade eden Güneşer, “İlk gün olması sebebiyle genel itibariyle kısmı aksaklıklar mevcut. Öncelikle Milli Eğitim’inde eğitim sisteminin başlaması internet trafiğinde ciddi bir yük oluşturdu. Bir yandan da insanımızın evde bulunuyor olması ile internet kullanım aktivasyonunu arttırdığı için tüm bu etkenler çalışma sistemimizin arkasına bir dezavantaj olacağını biliyorduk. Buna göre biz üç ve dört aşamalı felaket kurtarma senaryosunu sürekli devrede tuttuk. Sabah 8.30 itibari ile derslerimiz başladı.
Yaşadığımız sıkıntılar oldu. Sıkıntılarımızı da peyderpey kurmuş olduğumuz burada 11 ayrı yardım masasında öğrencilerimize e-mail yoluyla hem de öğretim elemanlarımıza telefon hizmetiyle sağlamaya çalıştık. Zannediyorum ki yarından sonra sistem oturacak. Biraz daha derslerimizi tam anlamıyla yüzde yüz performansla işlendiği bir ortama taşımış olacağız” diye konuştu.
“Eğitim içi materyallerinin zenginleştirilmesi önümüzdeki yılları en önemli konusu olacaktır”
Uzaktan eğitim sürecinin ileriye dönük getireceği en önemli noktalardan bahseden Güneşer, “Sürecin yürütülebileceği teknolojik ortamda bu derslerin öğrenci ve öğretim elemanı etkileşimi ile sağlanabildiği ortaya çıktığında şüphesiz daha verimli bir öğretim materyallerinin üretilmesi aşamasına geçilmesi gerekiyor. Çünkü örnek dersleri incelediğimizde teknolojinin alt yapısı müsait birçok argüman var. Bilgisayarın ekranını tahta olarak kullanabiliyorsunuz. Bir projeksiyon sunum olarak kullanabiliyorsunuz. Beraberinde ya da öğrencilerle karşılıklı etkileşim, öğrenci ödev sunumu yapabiliyor. Bunların hepsini bir arada yapabiliyorsunuz. Bunların hepsinin yapıldığı bir ortamda şüphesiz eğitim içi materyallerinin zenginleştirilmesi belki de önümüzdeki yılları en önemli konusu olacaktır. Bu konuda eğitimcilerin ciddi çalışmaları sürüyor. Herhalde hızlanarak devam edecek diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Öğrencilerin sistemi kullanırken çeşitli acemilikler ya da hatalar yapacaklarını, bunları bu sistemi kullandıkça aşacaklarını hatırlatan Güneşer, şunları söyledi: “Derslere katılımla ilgili sistem derslerin takibini yapıyor ve kayıt altına alıyor. Dolayısı ile herhangi bir teknik aksaklık sebebiyle bile olsa izleyemedikleri dersleri daha sonradan sisteme girip izleme, inceleme, hocalarına özelden mesaj atma, anlamadıkları yerin cevabını e-mail üzerinden alabilme imkanları olacak. Sükunetle sistemin oturmasını ve bu süreci derslerini ve ders programlarını takip etmelerini, en önemlisi evde kalmalarını istiyoruz.”
Kaynak: İHA
Yaklaşık 50 bin öğrenci ile ön lisans, lisans ve lisansüstü programlar akademik takvime göre eğitim-öğretim faaliyetleri bugünden itibaren uzaktan eğitim öğretim yöntemiyle sürdürülecek.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdür Yardımcısı Dr. Öğretim Üyesi Muhammet Tahir Güneşer, istenmeyen bir durum altında bu uygulamaya başladıklarını belirterek, “Doğrusunu söylemek gerekirse burada çok uzun zamandır aslında teknolojik alt yapıya sahip olduğumuz üniversitemizin birçok programında genel itibariyle hizmet sunduğumuz 27 ayrı programda uzaktan eğitim olarak hizmet sunuyoruz. 2007’de üniversitemiz kurulmuştu ve 2009’dan beri ciddi tecrübelerimiz olan bir alan. Fakat Karabük Üniversitesi çok kapsamlı bir üniversite. Toplam 295 farklı lisans, ön lisans ve lisansüstü programlarımız mevcut. Bu programların tümünü sanal ortamı kullanabilir hale getirebilmek için çok ciddi bir alt yapı yenilemesi gerekiyordu. Fakat elimizdeki vakit bu kadar hızlı değildi. Dolayısı ile bizde elimizde sayılır vakit içerisinde tecrübemizle birleştirerek sistemimizi çalışır halde öğrencilerimizin ve öğretim elemanlarımızın hizmetine sunduk” dedi.
“Derslerimizi yüzde yüz performansla işlendiği bir ortama taşımış olacağız”
Bu sabah itibariyle derslere başladıklarını ifade eden Güneşer, “İlk gün olması sebebiyle genel itibariyle kısmı aksaklıklar mevcut. Öncelikle Milli Eğitim’inde eğitim sisteminin başlaması internet trafiğinde ciddi bir yük oluşturdu. Bir yandan da insanımızın evde bulunuyor olması ile internet kullanım aktivasyonunu arttırdığı için tüm bu etkenler çalışma sistemimizin arkasına bir dezavantaj olacağını biliyorduk. Buna göre biz üç ve dört aşamalı felaket kurtarma senaryosunu sürekli devrede tuttuk. Sabah 8.30 itibari ile derslerimiz başladı.
Yaşadığımız sıkıntılar oldu. Sıkıntılarımızı da peyderpey kurmuş olduğumuz burada 11 ayrı yardım masasında öğrencilerimize e-mail yoluyla hem de öğretim elemanlarımıza telefon hizmetiyle sağlamaya çalıştık. Zannediyorum ki yarından sonra sistem oturacak. Biraz daha derslerimizi tam anlamıyla yüzde yüz performansla işlendiği bir ortama taşımış olacağız” diye konuştu.
“Eğitim içi materyallerinin zenginleştirilmesi önümüzdeki yılları en önemli konusu olacaktır”
Uzaktan eğitim sürecinin ileriye dönük getireceği en önemli noktalardan bahseden Güneşer, “Sürecin yürütülebileceği teknolojik ortamda bu derslerin öğrenci ve öğretim elemanı etkileşimi ile sağlanabildiği ortaya çıktığında şüphesiz daha verimli bir öğretim materyallerinin üretilmesi aşamasına geçilmesi gerekiyor. Çünkü örnek dersleri incelediğimizde teknolojinin alt yapısı müsait birçok argüman var. Bilgisayarın ekranını tahta olarak kullanabiliyorsunuz. Bir projeksiyon sunum olarak kullanabiliyorsunuz. Beraberinde ya da öğrencilerle karşılıklı etkileşim, öğrenci ödev sunumu yapabiliyor. Bunların hepsini bir arada yapabiliyorsunuz. Bunların hepsinin yapıldığı bir ortamda şüphesiz eğitim içi materyallerinin zenginleştirilmesi belki de önümüzdeki yılları en önemli konusu olacaktır. Bu konuda eğitimcilerin ciddi çalışmaları sürüyor. Herhalde hızlanarak devam edecek diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Öğrencilerin sistemi kullanırken çeşitli acemilikler ya da hatalar yapacaklarını, bunları bu sistemi kullandıkça aşacaklarını hatırlatan Güneşer, şunları söyledi: “Derslere katılımla ilgili sistem derslerin takibini yapıyor ve kayıt altına alıyor. Dolayısı ile herhangi bir teknik aksaklık sebebiyle bile olsa izleyemedikleri dersleri daha sonradan sisteme girip izleme, inceleme, hocalarına özelden mesaj atma, anlamadıkları yerin cevabını e-mail üzerinden alabilme imkanları olacak. Sükunetle sistemin oturmasını ve bu süreci derslerini ve ders programlarını takip etmelerini, en önemlisi evde kalmalarını istiyoruz.”