CHP Sözcüsü Faik Öztrak, Ekonomik Paketi Değerlendirdi Açıklaması
'100 milyar liralık paket diyorlar ama sağından bakıyoruz, solundan bakıyoruz ortada 100 milyar liralık bir tedbir görmüyoruz' 'Açıklanan paket beklentilerin çok uzağındaydı. Bu paket için 'dağ fare doğurdu' demek bile mümkün değil. Bu pakette ne dağ ne de fare var' 'Bir Macron kadar olamadılar. Çıkıp, hiçbir esnafın bu krizde batmasına izin vermeyeceğiz diyemediler'
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, "100 milyar liralık paket diyorlar ama sağından bakıyoruz, solundan bakıyoruz ortada 100 milyar liralık bir tedbir görmüyoruz." dedi.
Öztrak, İstanbul Milletvekili Akif Hamzaçebi ile CHP Genel Merkezi'nde basın toplantısı düzenledi.
Çanakkale Deniz Zaferi'nin 105. yıl dönümü olduğunu hatırlatan Öztrak, başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, vatan için canını veren şehitleri bir kez daha rahmet ve minnetle andığını söyledi.
Dünyada Kovid-19 bulaşanların sayısının 191 bini aştığını, binlerce kişinin de hayatını kaybettiğini aktaran Öztrak, Türkiye'de de çok hızlı bir tırmanma süreci yaşandığına, iki kişinin de hayatını kaybettiğine dikkati çekti.
Öztrak, alınan tedbirlerle virüsün Türkiye sınırına girmesinin geciktirildiğine işaret ederek, "Ancak virüs artık Türkiye'de. Başlangıçta iyi götürülen süreçte eksiklikler giderek dikkat çekmeye başlıyor. Bu nedenle Türkiye'nin İtalya'ya benzememesi için tedbirleri ciddiyetle almak ve uygulamak zorundayız. Bunun için insanlara ve devleti yönetenlere büyük görev düşüyor. Paniğe kapılmadan akıllıca ve sorumlu hareket etmek zorundayız." dedi.
Dünya ekonomisinin daha önce görülmemiş bir durumla karşı karşıya olduğunu aktaran Öztrak, yaşanan güven bunalımı nedeniyle her yeni tedbirin piyasalarda panik havasını daha da artırdığını söyledi.
Öztrak, Türkiye'nin bu duruma çok kırılgan bir ekonomik yapıda yakalandığını savunarak, "İçeride kendi ekonomik krizimizi yaşarken küresel tsunami kıyılarımıza vurdu." yorumunu yaptı.
"Yüzde 1'in altında büyüyen ekonomi, 8 milyon işsizle bu türbülansa maalesef yakalandık" diyen Öztrak, kötü günler için neredeyse hiçbir manevra alanının bırakılmadığını ileri sürdü.
Merkez Bankası kasasında kara günde kullanılacak tek bir delikli kuruş kalmadığını iddia eden Öztrak, döviz rezervinin 18 milyar dolara gerilediğini kaydetti.
Bu nedenle Türkiye'nin risk priminin rekor seviyelere çıktığını belirten Öztrak, küresel sermayenin risk primi yüksek ülkelerden güvenli limanlara yöneldiğini vurguladı.
- "Kaptanın iyisi fırtınalı sularda belli olur"
Öztrak, "Bu dönemde AK Parti Genel Başkanı her kritik dönemde yaptığı gibi sarayına kapandı. Ekonomiden sorumlu damat ise sadece tivit attı." diye konuştu.
Kaptanın iyisinin fırtınalı sularda belli olacağını dile getiren Faik Öztrak, şöyle devam etti:
"İyi kaptan hem mürettabatı hem de yolcuları yatıştırıp güven verir. Gemidekilerin psikolojisini fırtınada sağlam tutar, sonra da gemiyi fırtınanın içinden çekip çıkarır, güvenli limana yanaştırır. Ama gelin görün ki bizim kaptan ne zaman bir fırtına çıksa dümeni bırakıp saklanmayı alışkanlık haline getirdi. Erdoğan her fırtınada ortadan kaybolur. Ortaya çıktığında ise moral vermek yerine hayal kırıklığına uğratıyor. Dünyayı kasıp kavuran korona salgınında da 6 gün ortada yoktu. Bu sırada tüm dünyada yönetimler paket üstüne paket açıklıyorlardı. Salgının ekonomik etkilerini sınırlamaya çalışıyorlardı."
"Millet canının derdine düşmüş, maşallah Erdoğan'ın keyfi yerindeydi." ifadesini kullanan Öztrak, şunları söyledi:
"Açıklanan paket beklentilerin çok uzağındaydı. Bu paket için 'dağ fare doğurdu' demek bile mümkün değil. Bu pakette ne dağ ne de fare var. Adeta Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulundan rol çalmaya çalışan Erdoğan'ın şahsını parlatmak için bir tiyatro sahnelendi. Dün açıklanan paketten çalışanlara, çiftçilere, küçük esnaf ve sanatkarlara derde deva, dişe dokunur hiçbir tedbir çıkmadı. Daha da önemlisi sarayın gözünde çiftçinin kıymeti kalmamış bunu da gördük. Çiftçilerin temsilcisini toplantıya bile çağırmamışlar. Bugün salgın nedeniyle kahvehaneler, kafeler, eğlence mekanları iş yapmıyor. Küçük esnaf ve sanatkarlarımız başta olmak üzere piyasada ticaret durmuş vaziyette. İktidar yapılmayan ticaretin, kazanılmayan gelirin kapanan dükkanın vergisini erteleyerek, sadece bunu yaparak piyasayı canlandıracağını zannediyor. Esnaf zaten bir şey kazanmıyor. Bir Macron kadar olamadılar. Çıkıp hiçbir esnafın bu krizde batmasına izin vermeyeceğiz diyemediler. Esnafın yanında çalışanların maaşlarına katkıda bulunacağız da diyemediler."
Öztrak, salgının tüm dünyada turizmi de olumsuz etkileyeceğini, Türkiye'nin de bundan nasibini alacağını ve kaybedilen yılın telafisi için turizmcilerin birkaç yıla ihtiyaç duyacağını ileri sürdü.
Bu hafta başında CHP Ekonomi Masası'nın salgının ekonomik etkilerine karşı önlem paketini açıkladıklarını hatırlatan Öztrak, önerdikleri tedbirlerden birinin de "konaklama vergisi ve turizm tanıtma fonu kesintisinin" kaldırılması olduğunu vurguladı.
İktidarın sadece kasım ayına kadar, o da bir tek konaklama vergisini ertelediğini aktaran Öztrak, "Bu yıl zaten turist gelmeyecek. Gelmeyen turistten de vergi alamazsınız. Bu yüklerin kaldırılması gelecek yılları kurtarabilirdi ama iktidar turizm sektörü yerine vergiyi kurtarmayı tercih etti." diye konuştu.
- "Millet uçağa binip gezecek mi?"
İktidarın millete "koronavirüsten korunmanın tek yolu var o da eve kapanmak ve kişisel temizlik" dediğini aktaran Faik Öztrak, şunları kaydetti:
"Neden temizlik ürünlerinden alınan KDV'yi indirmeyip, sadece iç hatlarda uçak yolculuğundan alınan KDV'yi yüzde 18'den yüzde 1'e indiriyorlar? Millet uçağa binip gezecek mi, yoksa temizliğine dikkat edip evinde mi oturacak? Söyledikleriyle yaptıkları birbirini tutmuyor. 100 milyar liralık paket diyorlar ama sağından bakıyoruz, solundan bakıyoruz ortada 100 milyar liralık bir tedbir görmüyoruz. Devlet herhangi bir alacağından vazgeçiyor mu? Hayır. Vergi ve prim alacaklarını sadece 6 ay öteliyor. Devletin harcamalarında dişe dokunur bir artış var mı? Hayır. İki kalemde son derece cüzi bir artış var. En düşük emekli maaşı 1500 liraya yükseltilecek deniyor. Bir de ihtiyaç sahibi ailelere nakdi yardım için ilave 2 milyar lira ayrılıyor. Bu ikisinin kamunun toplam harcamalarına etkisi 3 milyar lira bile etmez. Gerisi vergiye, SGK primine, borca takla attırıp işvereni bir süre rahatlatmak. Yani yine aspirin tedavisi, yine pansuman. ABD tüm vatandaşlarının cebine 1000 dolar koymaya hazırlanıyor. Vazgeçtik herkese 1000 dolar vermenizden, 22 milyon sigortalı çalışan yurttaşımızın cebine ilave 1000 lira mı koydunuz?"
Pakete yönelik eleştirilerini sürdüren Öztrak, "Paketin kapağına 100 milyar lira yazmışlar ama paketin içinde 100 milyar lira koymayı unutmuşlar. Pakette millet yok, yandaş var. Çalışana, yoksula para almak yerine, yine hava almak düşmüş. Çünkü paralar zaten yandaşların cebine üleştirildi. Oysa bütçeyi adamakıllı sağlam tutsalardıya da Merkez Bankasının kötü gün paralarını bir avuç müteahhit için har vurup harman savurmasalardı, bugün tüm sigortalıların cebine 1000 lira koyamasak da ihtiyacı olana aile sigortası kapsamında 1000 lira limitli kart verebilirdik." dedi.
CHP olarak, "salgın nedeniyle çalışanların izin alma koşullarını kolaylaştırın,izinli sayılan işçilerin primlerinin ve ücretlerinin bir kısmını İşsizlik Fonu'ndan karşılayın" dediğini hatırlatan Öztrak, bu konuda da adım atılmadığını söyledi. Faik Öztrak, şöyle konuştu:
"Aile sigortası dedik. Bunda da tık yok. Sicil affı dedik, sadece bundan sonra iş yerleri kapananların siciline borcu ödeyemediklerinde mücbir sebep yazılacakmış. Derde deva bile olmaz. CHP Ekonomi Masası olarak çalıştık, salgından etkilenecek aileler için, çalışanlar için somut tedbirler önerdik. Ama bakıyoruz sarayın paketinde bu somut sorunlara hiçbir somut çare yok. İktidar krizi gerçekten fırsata çevirmek istiyorsa bahsettiğim bu hususlara vakit yitirmeden odaklanmalıdır. Yok eğer bunlar iktidarın fıtratına aykırı geliyorsa, milletin talihini ve geleceğini artık daha fazla karartmamalıdır. Emaneti millete iade etmeli, millet kendi gelecek ve talihine kendisi karar vermelidir."
Açıklamalarının ardından Öztrak, Türkiye'deki vaka sayıları hatırlatılarak, "Size göre sokağa çıkma yasağı gündeme getirilmeli mi?" sorusu üzerine, "Bu hastalıkla mücadelenin en etkili yolu sosyal mesafeyi artırmaktır. Bu çerçevede Bilim Kurulunun tavsiyesilerine aynen uyulması gerekir." yanıtını verdi.
- Hamzaçebi, CHP'nin TBMM'ye sunacağı teklifi anlattı
İstanbul Milletvekili Akif Hamzaçebi de ekonomik alanda alınması gereken önlemlere ilişkin CHP Ekonomi Masası olarak uzun süredir bir çalışma yürüttüklerini, o çalışmanın sonuçlarını paylaşacaklarını söyledi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Ağustos 2019'da 13 maddelik bir eylem paketini kamuoyuyla paylaştığını ve hükümete bu eylem paketindeki adımların atılması halinde CHP olarak bütün destekleri vereceğini ifade ettiğini anımsatan Hamzaçebi, koronavirüs kaynaklı ekonomik krizi aşmak veya önlemek amacıyla da yine parti olarak çeşitli öneriler yaptıklarını anlattı.
Hamzaçebi, CHP olarak yaptıkları bu önerileri yasa teklifine dönüştürdüklerini bildirerek, basın toplantısından sonra bu yasa teklifini TBMM Başkanlığına sunacaklarını belirtti.
Paketlerinin toplam 9 grupta 26 öneriyi kapsadığını ifade eden Hamzaçebi, başlıklar arasında ödenmemiş vergi ve sigorta prim borçlarının yeniden yapılandırılması olduğunu da aktardı.
Hamzaçebi, ikinci önerilerinin Gelir ve Kurumlar vergilerinde geriye doğru zarar mahsubu müessesesi olduğunu belirterek, "Bunu ilk kez telaffuz ediyoruz. Bazı gelişmiş ülkelerde Avrupa ülkelerinde olan bir uygulamadır." dedi.
Beyanname verme ve ödeme sürelerinde daha uzun bir sürenin kullanılması konusunda Gelir İdaresi Başkanlığına yetki veren bir düzenlemenin de tekliflerinde yer aldığına işaret eden Hamzaçebi, tekliflerinin şüpheli alacak karşılığı ayrılmasını da kolaylaştırdığını dile getirdi.
Bekleyen KDV ihalelerinin mükelleflere avans olarak ödenmesinin yine başka bir önerileri olduğunu aktaran Hamzaçebi, "Yatırım teşvik belgeli yatırımlar var. 2020 yılına mahsus olmak üzere bu yatırım teşvik belgesine bağlanmış olan yatırımlar hangi düzeyde olursa olsun onun tamamlanmış olmasını kabul edeceğiz. Bu da bir kriz düzenlemesi olarak bizim teklifimiz de yer almaktadır." dedi.
Hamzaçebi, tekliflerinde çalışma hayatıyla ilgili düzenlemeler bulunduğunu, burada da 7 grup halinde bu önerileri sıraladıklarını söyledi.
Kısa çalışma ödeneğinden yararlanma şartlarının yumuşatılmasını önerdiklerini bildiren Hamzaçebi, "Yine salgın hastalık, bulaşıcı hastalık riski nedeniyle işletmeler eğer kapanıyorsa yine kısa süreli olarak çalışma durduruluyorsa, burada da yine bu nedenle çalışanlara ödenemeyen ücretlerin 3 ay süreyle İşsizlik Fonu'ndan ödenmesini öngörüyoruz." açıklamasını yaptı.
Hamzaçebi, bu krizin asla ve asla çalışanların işini kaybettiği bir sürece dönüşmemesi gerektiğini sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
Öztrak, İstanbul Milletvekili Akif Hamzaçebi ile CHP Genel Merkezi'nde basın toplantısı düzenledi.
Çanakkale Deniz Zaferi'nin 105. yıl dönümü olduğunu hatırlatan Öztrak, başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, vatan için canını veren şehitleri bir kez daha rahmet ve minnetle andığını söyledi.
Dünyada Kovid-19 bulaşanların sayısının 191 bini aştığını, binlerce kişinin de hayatını kaybettiğini aktaran Öztrak, Türkiye'de de çok hızlı bir tırmanma süreci yaşandığına, iki kişinin de hayatını kaybettiğine dikkati çekti.
Öztrak, alınan tedbirlerle virüsün Türkiye sınırına girmesinin geciktirildiğine işaret ederek, "Ancak virüs artık Türkiye'de. Başlangıçta iyi götürülen süreçte eksiklikler giderek dikkat çekmeye başlıyor. Bu nedenle Türkiye'nin İtalya'ya benzememesi için tedbirleri ciddiyetle almak ve uygulamak zorundayız. Bunun için insanlara ve devleti yönetenlere büyük görev düşüyor. Paniğe kapılmadan akıllıca ve sorumlu hareket etmek zorundayız." dedi.
Dünya ekonomisinin daha önce görülmemiş bir durumla karşı karşıya olduğunu aktaran Öztrak, yaşanan güven bunalımı nedeniyle her yeni tedbirin piyasalarda panik havasını daha da artırdığını söyledi.
Öztrak, Türkiye'nin bu duruma çok kırılgan bir ekonomik yapıda yakalandığını savunarak, "İçeride kendi ekonomik krizimizi yaşarken küresel tsunami kıyılarımıza vurdu." yorumunu yaptı.
"Yüzde 1'in altında büyüyen ekonomi, 8 milyon işsizle bu türbülansa maalesef yakalandık" diyen Öztrak, kötü günler için neredeyse hiçbir manevra alanının bırakılmadığını ileri sürdü.
Merkez Bankası kasasında kara günde kullanılacak tek bir delikli kuruş kalmadığını iddia eden Öztrak, döviz rezervinin 18 milyar dolara gerilediğini kaydetti.
Bu nedenle Türkiye'nin risk priminin rekor seviyelere çıktığını belirten Öztrak, küresel sermayenin risk primi yüksek ülkelerden güvenli limanlara yöneldiğini vurguladı.
- "Kaptanın iyisi fırtınalı sularda belli olur"
Öztrak, "Bu dönemde AK Parti Genel Başkanı her kritik dönemde yaptığı gibi sarayına kapandı. Ekonomiden sorumlu damat ise sadece tivit attı." diye konuştu.
Kaptanın iyisinin fırtınalı sularda belli olacağını dile getiren Faik Öztrak, şöyle devam etti:
"İyi kaptan hem mürettabatı hem de yolcuları yatıştırıp güven verir. Gemidekilerin psikolojisini fırtınada sağlam tutar, sonra da gemiyi fırtınanın içinden çekip çıkarır, güvenli limana yanaştırır. Ama gelin görün ki bizim kaptan ne zaman bir fırtına çıksa dümeni bırakıp saklanmayı alışkanlık haline getirdi. Erdoğan her fırtınada ortadan kaybolur. Ortaya çıktığında ise moral vermek yerine hayal kırıklığına uğratıyor. Dünyayı kasıp kavuran korona salgınında da 6 gün ortada yoktu. Bu sırada tüm dünyada yönetimler paket üstüne paket açıklıyorlardı. Salgının ekonomik etkilerini sınırlamaya çalışıyorlardı."
"Millet canının derdine düşmüş, maşallah Erdoğan'ın keyfi yerindeydi." ifadesini kullanan Öztrak, şunları söyledi:
"Açıklanan paket beklentilerin çok uzağındaydı. Bu paket için 'dağ fare doğurdu' demek bile mümkün değil. Bu pakette ne dağ ne de fare var. Adeta Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulundan rol çalmaya çalışan Erdoğan'ın şahsını parlatmak için bir tiyatro sahnelendi. Dün açıklanan paketten çalışanlara, çiftçilere, küçük esnaf ve sanatkarlara derde deva, dişe dokunur hiçbir tedbir çıkmadı. Daha da önemlisi sarayın gözünde çiftçinin kıymeti kalmamış bunu da gördük. Çiftçilerin temsilcisini toplantıya bile çağırmamışlar. Bugün salgın nedeniyle kahvehaneler, kafeler, eğlence mekanları iş yapmıyor. Küçük esnaf ve sanatkarlarımız başta olmak üzere piyasada ticaret durmuş vaziyette. İktidar yapılmayan ticaretin, kazanılmayan gelirin kapanan dükkanın vergisini erteleyerek, sadece bunu yaparak piyasayı canlandıracağını zannediyor. Esnaf zaten bir şey kazanmıyor. Bir Macron kadar olamadılar. Çıkıp hiçbir esnafın bu krizde batmasına izin vermeyeceğiz diyemediler. Esnafın yanında çalışanların maaşlarına katkıda bulunacağız da diyemediler."
Öztrak, salgının tüm dünyada turizmi de olumsuz etkileyeceğini, Türkiye'nin de bundan nasibini alacağını ve kaybedilen yılın telafisi için turizmcilerin birkaç yıla ihtiyaç duyacağını ileri sürdü.
Bu hafta başında CHP Ekonomi Masası'nın salgının ekonomik etkilerine karşı önlem paketini açıkladıklarını hatırlatan Öztrak, önerdikleri tedbirlerden birinin de "konaklama vergisi ve turizm tanıtma fonu kesintisinin" kaldırılması olduğunu vurguladı.
İktidarın sadece kasım ayına kadar, o da bir tek konaklama vergisini ertelediğini aktaran Öztrak, "Bu yıl zaten turist gelmeyecek. Gelmeyen turistten de vergi alamazsınız. Bu yüklerin kaldırılması gelecek yılları kurtarabilirdi ama iktidar turizm sektörü yerine vergiyi kurtarmayı tercih etti." diye konuştu.
- "Millet uçağa binip gezecek mi?"
İktidarın millete "koronavirüsten korunmanın tek yolu var o da eve kapanmak ve kişisel temizlik" dediğini aktaran Faik Öztrak, şunları kaydetti:
"Neden temizlik ürünlerinden alınan KDV'yi indirmeyip, sadece iç hatlarda uçak yolculuğundan alınan KDV'yi yüzde 18'den yüzde 1'e indiriyorlar? Millet uçağa binip gezecek mi, yoksa temizliğine dikkat edip evinde mi oturacak? Söyledikleriyle yaptıkları birbirini tutmuyor. 100 milyar liralık paket diyorlar ama sağından bakıyoruz, solundan bakıyoruz ortada 100 milyar liralık bir tedbir görmüyoruz. Devlet herhangi bir alacağından vazgeçiyor mu? Hayır. Vergi ve prim alacaklarını sadece 6 ay öteliyor. Devletin harcamalarında dişe dokunur bir artış var mı? Hayır. İki kalemde son derece cüzi bir artış var. En düşük emekli maaşı 1500 liraya yükseltilecek deniyor. Bir de ihtiyaç sahibi ailelere nakdi yardım için ilave 2 milyar lira ayrılıyor. Bu ikisinin kamunun toplam harcamalarına etkisi 3 milyar lira bile etmez. Gerisi vergiye, SGK primine, borca takla attırıp işvereni bir süre rahatlatmak. Yani yine aspirin tedavisi, yine pansuman. ABD tüm vatandaşlarının cebine 1000 dolar koymaya hazırlanıyor. Vazgeçtik herkese 1000 dolar vermenizden, 22 milyon sigortalı çalışan yurttaşımızın cebine ilave 1000 lira mı koydunuz?"
Pakete yönelik eleştirilerini sürdüren Öztrak, "Paketin kapağına 100 milyar lira yazmışlar ama paketin içinde 100 milyar lira koymayı unutmuşlar. Pakette millet yok, yandaş var. Çalışana, yoksula para almak yerine, yine hava almak düşmüş. Çünkü paralar zaten yandaşların cebine üleştirildi. Oysa bütçeyi adamakıllı sağlam tutsalardıya da Merkez Bankasının kötü gün paralarını bir avuç müteahhit için har vurup harman savurmasalardı, bugün tüm sigortalıların cebine 1000 lira koyamasak da ihtiyacı olana aile sigortası kapsamında 1000 lira limitli kart verebilirdik." dedi.
CHP olarak, "salgın nedeniyle çalışanların izin alma koşullarını kolaylaştırın,izinli sayılan işçilerin primlerinin ve ücretlerinin bir kısmını İşsizlik Fonu'ndan karşılayın" dediğini hatırlatan Öztrak, bu konuda da adım atılmadığını söyledi. Faik Öztrak, şöyle konuştu:
"Aile sigortası dedik. Bunda da tık yok. Sicil affı dedik, sadece bundan sonra iş yerleri kapananların siciline borcu ödeyemediklerinde mücbir sebep yazılacakmış. Derde deva bile olmaz. CHP Ekonomi Masası olarak çalıştık, salgından etkilenecek aileler için, çalışanlar için somut tedbirler önerdik. Ama bakıyoruz sarayın paketinde bu somut sorunlara hiçbir somut çare yok. İktidar krizi gerçekten fırsata çevirmek istiyorsa bahsettiğim bu hususlara vakit yitirmeden odaklanmalıdır. Yok eğer bunlar iktidarın fıtratına aykırı geliyorsa, milletin talihini ve geleceğini artık daha fazla karartmamalıdır. Emaneti millete iade etmeli, millet kendi gelecek ve talihine kendisi karar vermelidir."
Açıklamalarının ardından Öztrak, Türkiye'deki vaka sayıları hatırlatılarak, "Size göre sokağa çıkma yasağı gündeme getirilmeli mi?" sorusu üzerine, "Bu hastalıkla mücadelenin en etkili yolu sosyal mesafeyi artırmaktır. Bu çerçevede Bilim Kurulunun tavsiyesilerine aynen uyulması gerekir." yanıtını verdi.
- Hamzaçebi, CHP'nin TBMM'ye sunacağı teklifi anlattı
İstanbul Milletvekili Akif Hamzaçebi de ekonomik alanda alınması gereken önlemlere ilişkin CHP Ekonomi Masası olarak uzun süredir bir çalışma yürüttüklerini, o çalışmanın sonuçlarını paylaşacaklarını söyledi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Ağustos 2019'da 13 maddelik bir eylem paketini kamuoyuyla paylaştığını ve hükümete bu eylem paketindeki adımların atılması halinde CHP olarak bütün destekleri vereceğini ifade ettiğini anımsatan Hamzaçebi, koronavirüs kaynaklı ekonomik krizi aşmak veya önlemek amacıyla da yine parti olarak çeşitli öneriler yaptıklarını anlattı.
Hamzaçebi, CHP olarak yaptıkları bu önerileri yasa teklifine dönüştürdüklerini bildirerek, basın toplantısından sonra bu yasa teklifini TBMM Başkanlığına sunacaklarını belirtti.
Paketlerinin toplam 9 grupta 26 öneriyi kapsadığını ifade eden Hamzaçebi, başlıklar arasında ödenmemiş vergi ve sigorta prim borçlarının yeniden yapılandırılması olduğunu da aktardı.
Hamzaçebi, ikinci önerilerinin Gelir ve Kurumlar vergilerinde geriye doğru zarar mahsubu müessesesi olduğunu belirterek, "Bunu ilk kez telaffuz ediyoruz. Bazı gelişmiş ülkelerde Avrupa ülkelerinde olan bir uygulamadır." dedi.
Beyanname verme ve ödeme sürelerinde daha uzun bir sürenin kullanılması konusunda Gelir İdaresi Başkanlığına yetki veren bir düzenlemenin de tekliflerinde yer aldığına işaret eden Hamzaçebi, tekliflerinin şüpheli alacak karşılığı ayrılmasını da kolaylaştırdığını dile getirdi.
Bekleyen KDV ihalelerinin mükelleflere avans olarak ödenmesinin yine başka bir önerileri olduğunu aktaran Hamzaçebi, "Yatırım teşvik belgeli yatırımlar var. 2020 yılına mahsus olmak üzere bu yatırım teşvik belgesine bağlanmış olan yatırımlar hangi düzeyde olursa olsun onun tamamlanmış olmasını kabul edeceğiz. Bu da bir kriz düzenlemesi olarak bizim teklifimiz de yer almaktadır." dedi.
Hamzaçebi, tekliflerinde çalışma hayatıyla ilgili düzenlemeler bulunduğunu, burada da 7 grup halinde bu önerileri sıraladıklarını söyledi.
Kısa çalışma ödeneğinden yararlanma şartlarının yumuşatılmasını önerdiklerini bildiren Hamzaçebi, "Yine salgın hastalık, bulaşıcı hastalık riski nedeniyle işletmeler eğer kapanıyorsa yine kısa süreli olarak çalışma durduruluyorsa, burada da yine bu nedenle çalışanlara ödenemeyen ücretlerin 3 ay süreyle İşsizlik Fonu'ndan ödenmesini öngörüyoruz." açıklamasını yaptı.
Hamzaçebi, bu krizin asla ve asla çalışanların işini kaybettiği bir sürece dönüşmemesi gerektiğini sözlerine ekledi.