Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, İİT 47. Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı'nda Konuştu Açıklaması
'Göçmenler ve Müslümanlar, bulundukları topluluklara katkıda bulunmaya devam ediyor. Bunun en son örneği, Almanya'da yaşayan iki Türk tarafından Kovid19 aşısının geliştirilmesidir' 'Filistin meselesinin, İİT ülkelerinin gözünde merkezdeki yerini kaybettiğine dair artan bir yanlış algı var' 'Ne yazık ki, Filistin davasının düşmanları, böylesi bir yanlış algıyı teşvik etmek için bizim bölünmemizden yararlandılar' 'Ne yazık ki, Avrupa'da vizyon sahibi liderler yok. Hatta bazıları kutsal dinimizi yeniden düzenlemeye cesaret ediyor. 'Terörle mücadele' bahanesiyle Batı'daki milyonlarca Müslümanın huzuru ve esenliği tehlikeye atılıyor' '(İslamofobi ve ırkçılık) Bu tehlikeli retorik ve eylemlere uyanmalıyız. Kırmızı çizgilerimizle ilgili net bir mesaj göndermeliyiz'
Bakan Çavuşoğlu, Nijer'in başkenti Niamey'de düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) 47. Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı'nda Asya grubu adına konuştu.
İslam ümmetinin nüfusunun yüzde 60'ından fazlasını barındıran Asya'nın, ümmetin küresel çıkarlarını korumak için kilit role sahip olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, "Asya pek çok açıdan yükseliyor. Ümmet bu yükselişte hak ettiği yeri almalıdır. İİT Asya Grubu, bu güçle, dünya çapında ortak İslami eylemde bulunmaya kararlı." ifadelerini kullandı.
Çavuşoğlu, halen yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla mücadele ederken, yeni aşılarla ilgili raporların kendilerini cesaretlendirdiğini dile getirerek, "Üyelerimizin neredeyse yarısının en az gelişmiş ülkeler olduğu göz önüne alındığında, aşının herkes için, özellikle de en savunmasız olanlar için mevcut olması gerektiğini desteklemeliyiz." şeklinde konuştu.
Bakan Çavuşoğlu, bu yılın, herkes için zorlayıcı bir yıl olduğuna işaret ederek, Kovid-19 salgının yanı sıra İslamofobinin hiç olmadığı kadar yükselişte olduğunu ve normalleşme çabalarının, İsrail'i ve acımasız uygulamalarını cesaretlendirdiği bildirdi.
İsrail'in ilhak planlarını askıya alma kararının bir aldatmaca olduğunun altını çizen Çavuşoğlu, yerleşim yerlerinin genişlemesinin ise en yüksek seviyelere ulaştığına dikkati çekti.
Çavuşoğlu, "Amaçları çok net: Bağımsız, egemen ve bitişik bir Filistin Devletini fiziksel olarak imkansız kılmak." değerlendirmesinde bulundu.
Kudüs'te büyükelçilikler açma yönündeki eşgüdümlü uluslararası girişimlerin de Kudüs'ün statüsünü zayıflatmayı hedeflediğini belirten Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"Filistin meselesinin, İİT ülkelerinin gözünde merkezdeki yerini kaybettiğine dair artan bir yanlış algı var. Hatta bazıları bunun belirli üyeler tarafından bir 'yükümlülük' olarak görüldüğünü iddia ediyor. Ne yazık ki, Filistin davasının düşmanları, böylesi bir yanlış algıyı teşvik etmek için bizim bölünmemizden yararlandılar. Bu nedenle ortak kararlılığımızı tazelemeliyiz. Bu teşkilatın temelinde yatan davada birleşemezsek, ümmetin birliğini nasıl savunabiliriz? Sözümüzü kim ciddiye alacak? Resim net: Güvenilirliğimiz tehlikede."
- "Üçlü bildiri, bölgede kalıcı barış için umut verici bir adım"
Çavuşoğlu, Ermenistan, Azerbaycan ve Rusya arasında imzalanan ortak bildirinin, bölgede kalıcı barış için umut verici bir adım olduğunu belirterek, bildirinin BM, AGİT ve İİT kararlarına uygun olarak Azerbaycan'ın toprak bütünlüğünü yeniden teyit ettiğini kaydetti.
İİT Genel Sekreterliğinin ateşkese ilişkin açıklamalarını memnuniyetle karşıladıklarını dile getiren Çavuşoğlu, herkesi Ermenistan'ın Azerbaycan'a yönelik saldırısına ilişkin, karar taslaklarıyla ilgili Azerbaycan'ın revizyon önerilerini kabul etmeye davet etti.
- "Avrupa'da vizyon sahibi liderler yok"
Çavuşoğlu, konuşmasında, İslam karşıtlığının, özellikle Avrupa'da yükselişte olduğuna değinerek, "Ne yazık ki bu eğilim azalmayacak. İslamofobi ve ırkçılık, göçmen karşıtı söylemlerle besleniyor. Bununla birlikte göçmenler ve Müslümanlar, topluluklarına katkıda bulunmaya devam ediyor. Bunun en son örneği, Almanya'da yaşayan iki Türk tarafından Kovid-19 aşısının geliştirilmesidir." dedi.
İslam'a ve Müslümanlara karşı saldırgan yayınlar, hakaret ve nefret söylemlerinin de arttığını ve tüm inananlara hakaret edildiğini söyleyen Çavuşoğlu, "Ne yazık ki Avrupa'da vizyon sahibi liderler yok. Hatta bazıları kutsal dinimizi yeniden düzenlemeye cesaret ediyor. 'Terörle mücadele' bahanesiyle Batı'daki milyonlarca Müslümanın huzuru ve esenliği tehlikeye atılıyor." diye konuştu.
Son zamanlarda, okul çağındaki 4 farklı kökene sahip en az 14 Müslüman çocuğun evlerine düzenlenen baskın sonrasında Fransız polisi tarafından gözaltına alındığını anımsatan Çavuşoğlu, "Aileleriyle görüşmelerine izin verilmeden 11 saat tutuldular. Terörist muamelesi gördüler. Çocuklara bu kadar insanlık dışı davranılmasını ne haklı gösterebilir?" ifadelerini kullandı.
- "Tehlikeli retorik ve eylemlere uyanmalıyız"
Çavuşoğlu, Al-i İmran Suresi'nin 103. ayetindeki "Hep birlikte Allah'ın ipine sımsıkı sarılın, bölünmeyin" ifadelerini hatırlatarak, "Bu tehlikeli retorik ve eylemlere uyanmalıyız. Kırmızı çizgilerimizle ilgili net bir mesaj göndermeliyiz." dedi.
Bakan Çavuşoğlu, bu nedenle Pakistan'ın 15 Mart'ı "Uluslararası İslamofobi ile Mücadele Günü" olarak belirleyen taslak kararını desteklediklerini belirtti.
İlgili "İrtibat Grupları'nın" etkinleştirilmesi ve "İİT İslamofobi Gözlemevi"nin güçlendirilmesi gerektiğine dikkati çeken Çavuşoğlu, "Ayrıca, Uygurlar, Rohingyalar, Kıbrıs Türkleri ve Yunanistan'daki Türk Müslüman azınlık, Cammu ve Keşmir'deki kardeşlerimizin, Avrupa'daki Müslümanların ve diğerlerinin temel hak ve özgürlükleri için sesimizi yükseltmeliyiz." ifadesini kullandı.
Bakan Çavuşoğlu, Sahel bölgesindeki barış ve istikrarın önemine de vurgu yaparak, "Sahel'deki kardeşlerimizin teröre karşı mücadelelerinde ilgili BM kuruluşları da dahil olmak üzere destek vermeye devam edeceğiz." dedi.
- Genel Sekreter seçimleri
Çavuşoğlu, 47. Dışişleri Bakanları Konseyi'nin bir sonraki Genel Sekreteri seçme görevi olduğunu belirtti.
İİT Genel Sekreteri Yusuf bin Ahmed el-Useymin'in sıkı çalışmasını ve özverisini takdir ettiklerini dile getiren Çavuşoğlu, Useymin'e hizmetleri için teşekkür etti.
Bakan Çavuşoğlu, "Belirlenen kurallar ve yönetmelikler ve coğrafi rotasyon ilkesi doğrultusunda, bu toplantıda bir sonraki Genel Sekreter Afrika Grubu'ndan seçilecektir. Afrika Grubu'ndan aday gösterilen adayları memnuniyetle karşılıyoruz." dedi.
Afrika Grubu'nun bugün "üzerinde uzlaşma sağlanan tek bir adayın" bulacağını fazlasıyla umduklarını ifade eden Çavuşoğlu, bunun olmaması durumunda bu Afrikalı adaylar arasında gizli oylamaya gidilmesi gerekeceğini belirtti.
Çavuşoğlu, İİT'nin en uygun adayı seçerek "tanınmış Afrika haysiyetini onurlandıracağına" inandığını belirterek, şunları kaydetti:
"25 Mayıs 1963'te Afrikalı kardeşlerimiz meseleleri kendi ellerine almak için ayağa kalktılar. Bağımsızlıklarını desteklemek ve sömürgecilikten kurtulmak için birlik içinde hareket ettiler. İİT kesinlikle bu ruhtan yararlanacaktır. Çeşitlilik ile birlik içinde hareket etme yeteneği bizi güçlendirecektir."
Çavuşoğlu, yakın zamanda vefat eden İİT Ekonomik İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Büyükelçi Ahmed Ssenyomo'ya da saygılarını sundu.
Bakan Çavuşoğlu, ayrıca nazik konukseverliği için de Nijer'e minnettarlığını belirtirken, tüm İİT üyesi devletlere ve onların kardeş halklarına barış, refah ve sağlık dileğinde bulundu.