Hollywood Filmlerinin Kostümleri Tarihi Kapalıçarşı'da Üretiliyor
Gişe rekorları kıran Hollywood filmlerinin kostüm ve dekor kumaşları, İstanbul Kapalıçarşı’daki tarihi dükkânda üretiliyor. 159 yıllık tarihi dükkândan, Karayip Korsanları, 300 Spartalı, Game of Thrones, Hobbit, Pamuk Prenses, Nuh, Peter Pan, Star Wars ve Aladdin filmi gibi yabancı birçok filme kostüm üretildi.
Gişe rekorları kıran Hollywood filmlerin kostüm ve dekor kumaşları İstanbul Kapalıçarşı’daki tarihi dükkânda üretiliyor. Süleyman Ertaş’ın oğlu Emrah Ertaş ile işlettiği dükkân 6 kuşaktır yerli ve yabancı film yapım şirketlerine kumaş ve kostüm temin ediyor. 15 yıl önce Truva filmine kostüm üreterek yabancı film sektörüne giren 159 yıllık tarihi dükkândan, Karayip Korsanları, 300 Spartalı, Game of Thrones, Hobbit, Pamuk Prenses, Nuh, Peter Pan, Star Wars ve Aladdin filmi gibi yabancı birçok filme kostüm üretildi. Marco Polo ve Witcher dizilerinin tasarımcılarının da kendilerini tercih ettiğini söyleyen Ertaş, yerli dizi ve filmlere de üretim yaptıklarını, Ayla, Çiçero, Cep Herkülü: Naim Süleymanoğlu ve Diriliş Ertuğrul gibi dizi ve filmlerden birkaçı olduğunu belirtti.
Kostüm hazırlama sürecinin de günlerce sürdüğünü söyleyen Ertaş, hazırladıkları kostümleri daha sonra bozup tekrar yaptıklarını ifade etti.
“İlk başlangıcımız Truva filmiydi”
5. kuşak olarak tarihi dükkânı işletmeye devam eden Süleyman Ertaş, “Burası 1860 yılından beri ailemizde olan bir iş yeri. Ben beşinci, çocuklarımda, özellikle oğlum altıncı kuşak olarak işletmeye devam ediyor. Osmanlı coğrafyasının birçok yerinden toplanmış eski ürünlerimiz var, iç yapımlarda kullanılıyor. Hollywood, Kazakistan ve Avusturalya yapımlarında da kullanılıyor. İlk başlangıcımız Truva filmiydi daha sonra Karayip Korsanları. Hobbit, Nuh, Egzodus, Pan, 300 Spartalı, Pamuk Prenses bunlardan birkaçı. Son zamanlarda ise Aladdin ve Witcher dizisine kostüm yaptık. 2 tanede devam eden projemiz var. Kazakistan’daki 3 filme de kumaş tedarik ettik. Üç bin sene evvel dokunmuş gibi dokuduğumuz kumaşları verdik” dedi.
“Bazı parçalara 3 gün çalıştığımız oluyor”
Yerli dizi ve filmlere de üretim yaptıklarını söyleyen Ertaş, “Diriliş Ertuğrul, Kuruluş Osman ve Kut’ül Amare, Ayla, Çiçero, Müslüm ve Cep Herkülü: Naim Süleymanoğlu gibi dizi ve filmlere de kostüm tedariği yaptık. Bazı parçalarda eskitme yapıyoruz önce kumaşı dokuyoruz sonra bozuyoruz. Yırtıyoruz, çamura buluyoruz hatta yaktığımız bile oluyor. Bazen üstüne tekrar boya yapmamız gereken durumlar oluyor. Bazı parçalara ise 3 gün çalıştığımız oluyor. Bana bu işi öğreten ustalar gerçekten iyi ustalardı. Bizim de merakımız vardı, öğrenmek için tezgâhların yanında yattığımız zamanlar olmuştur” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA
Kostüm hazırlama sürecinin de günlerce sürdüğünü söyleyen Ertaş, hazırladıkları kostümleri daha sonra bozup tekrar yaptıklarını ifade etti.
“İlk başlangıcımız Truva filmiydi”
5. kuşak olarak tarihi dükkânı işletmeye devam eden Süleyman Ertaş, “Burası 1860 yılından beri ailemizde olan bir iş yeri. Ben beşinci, çocuklarımda, özellikle oğlum altıncı kuşak olarak işletmeye devam ediyor. Osmanlı coğrafyasının birçok yerinden toplanmış eski ürünlerimiz var, iç yapımlarda kullanılıyor. Hollywood, Kazakistan ve Avusturalya yapımlarında da kullanılıyor. İlk başlangıcımız Truva filmiydi daha sonra Karayip Korsanları. Hobbit, Nuh, Egzodus, Pan, 300 Spartalı, Pamuk Prenses bunlardan birkaçı. Son zamanlarda ise Aladdin ve Witcher dizisine kostüm yaptık. 2 tanede devam eden projemiz var. Kazakistan’daki 3 filme de kumaş tedarik ettik. Üç bin sene evvel dokunmuş gibi dokuduğumuz kumaşları verdik” dedi.
“Bazı parçalara 3 gün çalıştığımız oluyor”
Yerli dizi ve filmlere de üretim yaptıklarını söyleyen Ertaş, “Diriliş Ertuğrul, Kuruluş Osman ve Kut’ül Amare, Ayla, Çiçero, Müslüm ve Cep Herkülü: Naim Süleymanoğlu gibi dizi ve filmlere de kostüm tedariği yaptık. Bazı parçalarda eskitme yapıyoruz önce kumaşı dokuyoruz sonra bozuyoruz. Yırtıyoruz, çamura buluyoruz hatta yaktığımız bile oluyor. Bazen üstüne tekrar boya yapmamız gereken durumlar oluyor. Bazı parçalara ise 3 gün çalıştığımız oluyor. Bana bu işi öğreten ustalar gerçekten iyi ustalardı. Bizim de merakımız vardı, öğrenmek için tezgâhların yanında yattığımız zamanlar olmuştur” ifadelerini kullandı.