Uluslararası Basın Enstitüsünden Kaşıkçı Cinayetinin İkinci Yılında Suudi Arabistan'a Tepki
IPI İcra Müdürü Barbara Trionfi: 'Suudi Arabistan'ın bu iğrenç eylemin gerçek sonuçlarından kurtulmayı başardığı gerçeği, Krallık için kırmızı halı sermeye devam eden hükümetlerin insan hakları söyleminin ikiyüzlülüğünü gözler önüne seriyor' 'Suudi mahkemesinde alınan karar adaletle dalga geçmek anlamına geliyor, uluslararası toplum bu kararı kabul etmemelidir'.
Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın katledilmesinin üzerinden geçen iki yıla rağmen Riyad yönetiminin olayın gerçek sorumlularını açıklamaması nedeniyle adaletin hala tecelli etmemesine tepki gösterdi.
Merkezi Avusturya’nın başkenti Viyana’da bulunan IPI’den yapılan yazılı açıklamada, Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğunda katledilmesinin ikinci yıl dönümünde cinayeti planlayanların adalete teslim edilmemesi kınandı.
Açıklamada görüşlerine yer verilen IPI İcra Müdürü Barbara Trionfi, Kaşıkçı’nın katledilmesinin üzerinden iki yıl geçtiğini ancak Suudi Arabistan’ın olayı planlayan gerçek failleri açıklamadığını, bu nedenle sorumluların adalete hesap vermediğini ifade etti.
- "Suudi Arabistan'a tepki gösteremeyen ülkelerin ikiyüzlülüğü"
Riyad yönetimine sessiz kalan ülkelere tepki gösteren Trionfi, "Suudi Arabistan'ın bu iğrenç eylemin gerçek sonuçlarından kurtulmayı başardığı gerçeği, Krallık için kırmızı halı sermeye devam eden hükümetlerin insan hakları söyleminin ikiyüzlülüğünü gözler önüne seriyor." değerlendirmesinde bulundu.
Trionfi, cinayete ilişkin Suudi Arabistan’da görülen mahkemenin geçen ay başında aldığı karara da tepki göstererek, "Suudi Mahkemesinde alınan karar adaletle dalga geçmek anlamına geliyor, uluslararası toplum bu kararı kabul etmemelidir." görüşünü paylaştı.
- Cemal Kaşıkçı cinayeti
Evlilik işlemleri için 2 Ekim 2018'de Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğuna giden Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'dan bir daha haber alınamamıştı. Geçen sürede ortaya çıkan detaylarla Kaşıkçı'nın planlı bir cinayete kurban gittiği ortaya çıkmıştı.
Amerikan Washington Post gazetesi, ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatının (CIA), Kaşıkçı cinayetinin emrini Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın verdiği sonucuna ulaştığını yazmıştı.
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (OHCHR) tarafından açıklanan 101 sayfalık raporda da Suudi Arabistan, Kaşıkçı'yı kasten ve taammüden öldürmekten sorumlu tutulmuştu.
Ülkenin Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın da aralarında bulunduğu üst düzey yetkililerin soruşturulması için güvenilir kanıtlar olduğuna işaret edilen raporda, "Suudi Arabistan, diplomatik ayrıcalıkların istismarı ve kendi toprakları dışında güç kullanımı yasağını ihlal etmekten ötürü Türk hükümetinden özür dilemeli." ifadeleri kullanılmıştı.
Suudi Arabistan resmi ajansı SPA'ya göre, Başsavcılık 7 Eylül'de, Kaşıkçı cinayeti davasında yargılanan 8 sanık hakkında nihai hükmün açıklandığını duyurmuştu. Buna göre, Riyad Ceza Mahkemesi, sanıklardan 5'ine 20'şer, 1'ine 10, diğer 2'sine 7'şer yıl hapis cezası vermişti.
Kaynak: AA
Merkezi Avusturya’nın başkenti Viyana’da bulunan IPI’den yapılan yazılı açıklamada, Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğunda katledilmesinin ikinci yıl dönümünde cinayeti planlayanların adalete teslim edilmemesi kınandı.
Açıklamada görüşlerine yer verilen IPI İcra Müdürü Barbara Trionfi, Kaşıkçı’nın katledilmesinin üzerinden iki yıl geçtiğini ancak Suudi Arabistan’ın olayı planlayan gerçek failleri açıklamadığını, bu nedenle sorumluların adalete hesap vermediğini ifade etti.
- "Suudi Arabistan'a tepki gösteremeyen ülkelerin ikiyüzlülüğü"
Riyad yönetimine sessiz kalan ülkelere tepki gösteren Trionfi, "Suudi Arabistan'ın bu iğrenç eylemin gerçek sonuçlarından kurtulmayı başardığı gerçeği, Krallık için kırmızı halı sermeye devam eden hükümetlerin insan hakları söyleminin ikiyüzlülüğünü gözler önüne seriyor." değerlendirmesinde bulundu.
Trionfi, cinayete ilişkin Suudi Arabistan’da görülen mahkemenin geçen ay başında aldığı karara da tepki göstererek, "Suudi Mahkemesinde alınan karar adaletle dalga geçmek anlamına geliyor, uluslararası toplum bu kararı kabul etmemelidir." görüşünü paylaştı.
- Cemal Kaşıkçı cinayeti
Evlilik işlemleri için 2 Ekim 2018'de Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğuna giden Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'dan bir daha haber alınamamıştı. Geçen sürede ortaya çıkan detaylarla Kaşıkçı'nın planlı bir cinayete kurban gittiği ortaya çıkmıştı.
Amerikan Washington Post gazetesi, ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatının (CIA), Kaşıkçı cinayetinin emrini Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın verdiği sonucuna ulaştığını yazmıştı.
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (OHCHR) tarafından açıklanan 101 sayfalık raporda da Suudi Arabistan, Kaşıkçı'yı kasten ve taammüden öldürmekten sorumlu tutulmuştu.
Ülkenin Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın da aralarında bulunduğu üst düzey yetkililerin soruşturulması için güvenilir kanıtlar olduğuna işaret edilen raporda, "Suudi Arabistan, diplomatik ayrıcalıkların istismarı ve kendi toprakları dışında güç kullanımı yasağını ihlal etmekten ötürü Türk hükümetinden özür dilemeli." ifadeleri kullanılmıştı.
Suudi Arabistan resmi ajansı SPA'ya göre, Başsavcılık 7 Eylül'de, Kaşıkçı cinayeti davasında yargılanan 8 sanık hakkında nihai hükmün açıklandığını duyurmuştu. Buna göre, Riyad Ceza Mahkemesi, sanıklardan 5'ine 20'şer, 1'ine 10, diğer 2'sine 7'şer yıl hapis cezası vermişti.