Down Sendromlu Aişe'nin Azim Dolu Hayatı
Adana’da down sendromlu Aişe Nur Adıgüzel, doktorların ‘Uğraşmayın’ demesine rağmen annesi Ayfer’in çabasıyla hayata tutunup liseyi bitirdi. Şimdi özel bir şirkette işe başlayan Aişe, yaşama olan bağlılığıyla herkese örnek oluyor.
36 yıl önce evlenen Mehmet Emin (58) ve Ayfer Adıgüzel (61) çiftinin 7 çocuğu oldu. Çiftin çocuklarından sonuncusu Aişe Nur Adıgüzel (24) “Down sendromlu” olarak dünyaya geldi. Aile ilk 40 gün kızlarının engelli olduğunun farkına varmadı. Ailenin evlerinde çalışan hizmetçi, 40 günden sonra anne Ayfer’e, “Bu kız benim yeğenime benziyor. O da down sendromlu. Hastaneye götür” dedi.
Bunun üzerine de aile kızlarını hastane hastane gezdirerek derman aradı ancak doğuştan gelen bir rahatsızlık olduğu için çare bulamadı. Doktorların “Uğraşmayın” demesine rağmen anne Ayfer, sürekli araştırmalar yapıp kitaplar okuyarak kızının normal bir hayat sürmesi için uğraştı. Down sendromu hastalığının tedavisi olmadığının ancak ‘sevgi’ ile bütün engelleri aşabileceğinin farkına varan anne, kızını hiç eve kapatmadı. Kızıyla sürekli dışarı çıkıp kızının sosyal hayat sürmesini sağlayan aile, okul çağına geldiğinde kızlarını normal bir okula kaydettirmek istedi ve Milli Eğitim’den rapor alıp kızlarını ilköğretimde karma sınıfa kaydettirdi. Aişe Nur, 8 yılda sağlıklı yaşıtları gibi ilköğretimi bitirdi.
Daha sonra aile kızlarını İbrahim Atalı Ticaret Meslek Lisesi Muhasebe Bölümü’ne kaydettirdi. Okula kısa sürede uyum sağlayan Aişe, liseyi de ‘Onur Belgesi’ alarak tamamladı. Bu sırada, ailesi ve arkadaşları tarafından hiç engelli olarak görülmeyen Aişe, ilk kendisine ‘Engelli’ dendiğini de Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı’na (EKPSS) gireceğinde öğrendi. EKPSS’den 59 puan alan Aişe, devlet memurluğuna atanamayınca 2 sene önce özel bir eğitim kurumunda Halkla İlişkiler Uzmanı olarak işe başladı.
“Dünya başımıza yıkıldı”
Kızını hayata ‘sevgi’yle bağladığını İHA muhabirine anlatan anne Ayfer Adıgüzel, “Doktor bana bu çocuk zeka yönünden sıfır dedi.
Dünya başımıza yıkıldı ama biz inançlı insanlarız. Rabbim verdiyse çaresini de vermiştir diye düşündüm. Araştırmalar yaptım ve orada eğitim ile sevginin bu rahatsızlığı atlatmada en önemli unsur olduğunu öğrendim. Allah bizi boş olarak yaratıyor. Biz buna sevgi ve eğitim verirsek olur dedim. Gece Kur’an-ı Kerim okudum, gündüz ise kitaplar okuyarak araştırdım. İnsanlarla iletişim kurdurdum ben kızımı. Hayatım hep sokaklarda geçti” diye konuştu.
“Herkesten önce okumayı söktü”
‘Down sendromlu’ çocukların annelerinin eğitime yönelmesi gerektiğini kaydederek, “Ben doğuştan itibaren eğitiyorum. Normal bir çocuğa ne yaptırıyorsa yaptırmalı. Birçok anne eğitimsiz ve eğitmiyor. Eliyle su içirmeli, yürütmeli. Aişe 6 aylıkken örümcekte yürümeye başladı.
Ben yürüttüm. Doktorlar bu mümkün değil demişti. Hasta olmadan ben doktora götürdüm. Doktorlar hatta Aişe’nin down sendromlu raporuna ‘Bu rapor yanlış Ayfer hanım. Siz bir daha rapor alın’ bile demişti. Tekrar gittim ve yine down sendromlu raporu verildi.
Doktorlar inanamadı. Okula gittiğinde herkesten önce okumayı söktü” ifadelerini kullandı.
“Cumhurbaşkanı ile görüşmek istiyor”
Kızının en büyük hayalinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmek olduğunu kaydeden Adıgüzel, “Aişe çok normal bir çocuk. Evde tek başına kalıyor. Yemek yapabiliyor. 2 yıldır sigortası yatıyor ve çalışıyor. İngilizce öğrendi. Normal davranırsanız bu da normal çocuklarımız gibi yani. En büyük hayali Aişe’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile özel görüşüp tanışmak ve Murat Boz ile tanışmak. Abisi polis kendisi de polis olmak istiyor” şeklinde konuştu.
"Cumhurbaşkanını çok seviyorum"
2 yıldır çalıştığını ve işini çok sevdiğini söyleyen Aişe Nur Adıgüzel ise, “Evrak hazırlıyorum. Bilgisayara giriyorum iş yerinde. En büyük hayalim patron olup araba sahibi olmak. Tek başıma yeni bir hayat kurmak istiyorum. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşüp konuşmayı çok istiyorum. Çok seviyorum onu. Televizyona çıkıp Murat Boz ile görüşmek istiyorum" dedi.
"Benim gibi insanlar, kendisini geliştirebilir"
Çok güzel şarkı söyleyip dans ettiğini vurgulayan Adıgüzel, "Bilgisayarda müzik açıp dans ediyorum. İngilizcem çok iyi. Daha da ilerletmek istiyorum. Yabancı birisi geldiğinde iletişim kurabiliyorum. İş yerindekiler beni çok seviyor. Ben de onları çok seviyorum. Benim gibi insanlar iş sahibi olup kendini geliştirebilir. Ben kendimi geliştirdim. İnsanlar da iş sahibi olabilir" ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA
Bunun üzerine de aile kızlarını hastane hastane gezdirerek derman aradı ancak doğuştan gelen bir rahatsızlık olduğu için çare bulamadı. Doktorların “Uğraşmayın” demesine rağmen anne Ayfer, sürekli araştırmalar yapıp kitaplar okuyarak kızının normal bir hayat sürmesi için uğraştı. Down sendromu hastalığının tedavisi olmadığının ancak ‘sevgi’ ile bütün engelleri aşabileceğinin farkına varan anne, kızını hiç eve kapatmadı. Kızıyla sürekli dışarı çıkıp kızının sosyal hayat sürmesini sağlayan aile, okul çağına geldiğinde kızlarını normal bir okula kaydettirmek istedi ve Milli Eğitim’den rapor alıp kızlarını ilköğretimde karma sınıfa kaydettirdi. Aişe Nur, 8 yılda sağlıklı yaşıtları gibi ilköğretimi bitirdi.
Daha sonra aile kızlarını İbrahim Atalı Ticaret Meslek Lisesi Muhasebe Bölümü’ne kaydettirdi. Okula kısa sürede uyum sağlayan Aişe, liseyi de ‘Onur Belgesi’ alarak tamamladı. Bu sırada, ailesi ve arkadaşları tarafından hiç engelli olarak görülmeyen Aişe, ilk kendisine ‘Engelli’ dendiğini de Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı’na (EKPSS) gireceğinde öğrendi. EKPSS’den 59 puan alan Aişe, devlet memurluğuna atanamayınca 2 sene önce özel bir eğitim kurumunda Halkla İlişkiler Uzmanı olarak işe başladı.
“Dünya başımıza yıkıldı”
Kızını hayata ‘sevgi’yle bağladığını İHA muhabirine anlatan anne Ayfer Adıgüzel, “Doktor bana bu çocuk zeka yönünden sıfır dedi.
Dünya başımıza yıkıldı ama biz inançlı insanlarız. Rabbim verdiyse çaresini de vermiştir diye düşündüm. Araştırmalar yaptım ve orada eğitim ile sevginin bu rahatsızlığı atlatmada en önemli unsur olduğunu öğrendim. Allah bizi boş olarak yaratıyor. Biz buna sevgi ve eğitim verirsek olur dedim. Gece Kur’an-ı Kerim okudum, gündüz ise kitaplar okuyarak araştırdım. İnsanlarla iletişim kurdurdum ben kızımı. Hayatım hep sokaklarda geçti” diye konuştu.
“Herkesten önce okumayı söktü”
‘Down sendromlu’ çocukların annelerinin eğitime yönelmesi gerektiğini kaydederek, “Ben doğuştan itibaren eğitiyorum. Normal bir çocuğa ne yaptırıyorsa yaptırmalı. Birçok anne eğitimsiz ve eğitmiyor. Eliyle su içirmeli, yürütmeli. Aişe 6 aylıkken örümcekte yürümeye başladı.
Ben yürüttüm. Doktorlar bu mümkün değil demişti. Hasta olmadan ben doktora götürdüm. Doktorlar hatta Aişe’nin down sendromlu raporuna ‘Bu rapor yanlış Ayfer hanım. Siz bir daha rapor alın’ bile demişti. Tekrar gittim ve yine down sendromlu raporu verildi.
Doktorlar inanamadı. Okula gittiğinde herkesten önce okumayı söktü” ifadelerini kullandı.
“Cumhurbaşkanı ile görüşmek istiyor”
Kızının en büyük hayalinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmek olduğunu kaydeden Adıgüzel, “Aişe çok normal bir çocuk. Evde tek başına kalıyor. Yemek yapabiliyor. 2 yıldır sigortası yatıyor ve çalışıyor. İngilizce öğrendi. Normal davranırsanız bu da normal çocuklarımız gibi yani. En büyük hayali Aişe’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile özel görüşüp tanışmak ve Murat Boz ile tanışmak. Abisi polis kendisi de polis olmak istiyor” şeklinde konuştu.
"Cumhurbaşkanını çok seviyorum"
2 yıldır çalıştığını ve işini çok sevdiğini söyleyen Aişe Nur Adıgüzel ise, “Evrak hazırlıyorum. Bilgisayara giriyorum iş yerinde. En büyük hayalim patron olup araba sahibi olmak. Tek başıma yeni bir hayat kurmak istiyorum. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşüp konuşmayı çok istiyorum. Çok seviyorum onu. Televizyona çıkıp Murat Boz ile görüşmek istiyorum" dedi.
"Benim gibi insanlar, kendisini geliştirebilir"
Çok güzel şarkı söyleyip dans ettiğini vurgulayan Adıgüzel, "Bilgisayarda müzik açıp dans ediyorum. İngilizcem çok iyi. Daha da ilerletmek istiyorum. Yabancı birisi geldiğinde iletişim kurabiliyorum. İş yerindekiler beni çok seviyor. Ben de onları çok seviyorum. Benim gibi insanlar iş sahibi olup kendini geliştirebilir. Ben kendimi geliştirdim. İnsanlar da iş sahibi olabilir" ifadelerini kullandı.