'Osmanlı Bizim De Ecdadımız'
Lübnan Kültür ve Dostluk Derneği Başkanı Wassim İbrahim Bekraki: 'Lübnanlıyız, Lübnanlı olmaktan gurur duyuyoruz ama aynı zamanda Türkiye bizim ikinci vatanımız. Cumhurbaşkanımızın söylediği sözleri bizi üzdü, Osmanlı bizim de ecdadımız' AK Parti Genel Başkan Danışmanı Prof. Dr. Yasin Aktay: 'Kendi adı Mişel. Bu şunu gösteriyor; Osmanlı'nın aslında hiçbir şekilde sömürgecilik yapmamış olduğunu, orada kültürel bir asimilasyon veyahut bir dışlama içerisinde olmadığını' 'Eğer başkaları gibi yapmış olsaydı Osmanlı, yani diğer emperyalist ve işgalciler gibi yapmış olsaydı; gelirdi herkese tek dil, tek kültür, tek din empoze ederdi. Bugün de kimsenin adı Mişel olmazdı'
Lübnan Kültür ve Dostluk Derneği Başkanı Wassim İbrahim Bekraki, Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn'ın "Osmanlı'nın Lübnanlılara devlet terörü uyguladığı" yönündeki ifadelerine tepki göstererek, "Lübnanlıyız, Lübnanlı olmaktan gurur duyuyoruz ama aynı zamanda Türkiye bizim ikinci vatanımız. Cumhurbaşkanımızın söylediği sözleri bizi üzdü, Osmanlı bizim de ecdadımız." dedi.
Bekraki, akademisyen, mühendis, avukat ve iş insanlarından oluşan bir heyetle, Beyoğlu Gümüşsuyu'ndaki AK Parti Genel Başkan Danışmanı Prof. Dr. Yasin Aktay'ın ofisini ziyaret etti.
Burada konuşan Bekraki 2016'dan beri resmi bir şekilde faaliyet yürüten bir dernek olduklarını ifade ederek, son iki haftada Lübnan'da Türkiye aleyhine yaşananların kendilerini çok üzdüğünü söyledi.
Türkiye ile her zaman barış içinde yaşadıklarını ifade eden Bekraki, şöyle devam etti:
"Hatta biz kendimizi Türkiye'nin evladı olarak görüyoruz. Lübnanlıyız, Lübnanlı olmaktan gurur duyuyoruz ama aynı zamanda Türkiye bizim ikinci vatanımız. Cumhurbaşkanımızın söylediği sözleri bizi üzdü, Osmanlı bizim de ecdadımız. Bu gibi söylemleri ve bayrağa saygısızlık yapan bu gibi kendini bilmez insanları ciddi bir şekilde kınıyoruz. Bu hiçbir zaman doğru bir söz ve işlem değildir. Kabullenmesi mümkün değildir. Lübnan'da bulunan bir sürü avukat arkadaşımız bu konuyla ilgili suç duyurusunda bulunmuş, bu kişilerin ceza alması yönünde."
Bekraki, Türkiye'de yaşayan Lübnanlılar olarak "Türkiye için neler yapabiliriz?" noktasında, her zaman hazır olduklarını da sözlerine ekledi.
Lübnanlı Instagram fenomeni Salah Chatah ise Beyrut'taki Türkiye Büyükelçiliği'ne saldıran kişilerin kendilerini temsil etmediklerini ifade ederek, "Ben bir sosyal medya fenomeni olarak her zaman Türkiye'yi tanıtıyorum ve Türkiye hakkında güzel şeyler söylüyorum." dedi.
Chatah, Lübnan'da az sayıda bazı kişilerin Türkiye ve Osmanlı hakkında kötü şeyler söylese de kendilerinin güzel şeyler söylediklerini ve Türkiye için iyi şeyler yaptıklarını kaydetti.
AK Parti Genel Başkan Danışmanı Prof. Dr. Yasin Aktay ise Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn'ın açıklamalarının kendilerini çok üzdüğünü ve bu tavrın Lübnan halkını temsil etmediğini bildiklerini söyledi.
Lübnan Cumhurbaşkanı Avn'ın bu sözleri neden söylediği düşündürücü bulduklarını ifade eden Aktay, "Orta Doğu'da yeterince huzursuzluğun olduğu, iletişim kopukluğunun olduğu bir ortamda, birbirimizi bir daha anlamamız gereken bir ortamda Lübnan gibi toplumsal dengelerin çok hassas olduğu bir yerde bu sözleri sarf etmesi Lübnan Cumhurbaşkanına yakıştırılacak sözler olmamıştır. Kendi ayıbı olmuştur. Cumhurbaşkanımız ve cumhurbaşkanı sözcümüz gereken cevabı vermiştir." dedi.
Aktay, Lübnan'ın Osmanlı'dan ayrı gösterilecek bir bölge olmadığını belirterek, "Kendi adı Mişel. Bu şunu gösteriyor, Osmanlı'nın aslında hiçbir şekilde sömürgecilik yapmamış olduğunu, orada kültürel bir asimilasyon veyahut bir dışlama içerisinde olmadığını. Lübnan bugün bu etnik çeşitliliği koruyorsa Osmanlı'nın orada sergilemiş olduğu tolerans sayesinde olmuştu. Eğer başkaları gibi yapmış olsaydı Osmanlı, yani diğer emperyalist ve işgalciler gibi yapmış olsaydı; gelirdi herkese tek dil, tek kültür, tek din empoze ederdi. Bugün de kimsenin adı Mişel olmazdı. Herkesin adı Hakan, Murat, Barış olurdu. Osmanlı öyle bir şey yapmadı, bilakis bütün etnik ve dini grupları olduğu gibi özgür bir tarih ortaya koymuştur. Osmanlı tarihinde utanacağımız tek bir sayfa bile yoktur." diye konuştu.
Aktay, Lübnan'da insanların büyükelçilik saldırganına karşı Türk bayraklarıyla eylem yaptığını hatta bayrak eksikliği olduğu için Lübnan Kültür ve Dostluk Derneği'nin İstanbul'dan Lübnan'a Türk bayrağı gönderdiğini de sözlerine ekledi.
- Avn'ın açıklaması
Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn, Lübnan Devleti'nin kuruluşunun 100. yıl dönümü dolayısıyla 31 Ağustos'ta yaptığı televizyon konuşmasında, "Osmanlı boyunduruğundan kurtulma girişimlerinin tümünün şiddet, cinayet ve mezhep çekişmesiyle sonuçlandığı" iddiasında bulunmuştu.
Avn'ın skandal açıklaması, Türkiye'nin verdiği tepkinin yanı sıra Lübnan'ın farklı kesimlerinde ciddi tepkilere yol açmış ve protesto edilmişti.
Kaynak: AA
Bekraki, akademisyen, mühendis, avukat ve iş insanlarından oluşan bir heyetle, Beyoğlu Gümüşsuyu'ndaki AK Parti Genel Başkan Danışmanı Prof. Dr. Yasin Aktay'ın ofisini ziyaret etti.
Burada konuşan Bekraki 2016'dan beri resmi bir şekilde faaliyet yürüten bir dernek olduklarını ifade ederek, son iki haftada Lübnan'da Türkiye aleyhine yaşananların kendilerini çok üzdüğünü söyledi.
Türkiye ile her zaman barış içinde yaşadıklarını ifade eden Bekraki, şöyle devam etti:
"Hatta biz kendimizi Türkiye'nin evladı olarak görüyoruz. Lübnanlıyız, Lübnanlı olmaktan gurur duyuyoruz ama aynı zamanda Türkiye bizim ikinci vatanımız. Cumhurbaşkanımızın söylediği sözleri bizi üzdü, Osmanlı bizim de ecdadımız. Bu gibi söylemleri ve bayrağa saygısızlık yapan bu gibi kendini bilmez insanları ciddi bir şekilde kınıyoruz. Bu hiçbir zaman doğru bir söz ve işlem değildir. Kabullenmesi mümkün değildir. Lübnan'da bulunan bir sürü avukat arkadaşımız bu konuyla ilgili suç duyurusunda bulunmuş, bu kişilerin ceza alması yönünde."
Bekraki, Türkiye'de yaşayan Lübnanlılar olarak "Türkiye için neler yapabiliriz?" noktasında, her zaman hazır olduklarını da sözlerine ekledi.
Lübnanlı Instagram fenomeni Salah Chatah ise Beyrut'taki Türkiye Büyükelçiliği'ne saldıran kişilerin kendilerini temsil etmediklerini ifade ederek, "Ben bir sosyal medya fenomeni olarak her zaman Türkiye'yi tanıtıyorum ve Türkiye hakkında güzel şeyler söylüyorum." dedi.
Chatah, Lübnan'da az sayıda bazı kişilerin Türkiye ve Osmanlı hakkında kötü şeyler söylese de kendilerinin güzel şeyler söylediklerini ve Türkiye için iyi şeyler yaptıklarını kaydetti.
AK Parti Genel Başkan Danışmanı Prof. Dr. Yasin Aktay ise Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn'ın açıklamalarının kendilerini çok üzdüğünü ve bu tavrın Lübnan halkını temsil etmediğini bildiklerini söyledi.
Lübnan Cumhurbaşkanı Avn'ın bu sözleri neden söylediği düşündürücü bulduklarını ifade eden Aktay, "Orta Doğu'da yeterince huzursuzluğun olduğu, iletişim kopukluğunun olduğu bir ortamda, birbirimizi bir daha anlamamız gereken bir ortamda Lübnan gibi toplumsal dengelerin çok hassas olduğu bir yerde bu sözleri sarf etmesi Lübnan Cumhurbaşkanına yakıştırılacak sözler olmamıştır. Kendi ayıbı olmuştur. Cumhurbaşkanımız ve cumhurbaşkanı sözcümüz gereken cevabı vermiştir." dedi.
Aktay, Lübnan'ın Osmanlı'dan ayrı gösterilecek bir bölge olmadığını belirterek, "Kendi adı Mişel. Bu şunu gösteriyor, Osmanlı'nın aslında hiçbir şekilde sömürgecilik yapmamış olduğunu, orada kültürel bir asimilasyon veyahut bir dışlama içerisinde olmadığını. Lübnan bugün bu etnik çeşitliliği koruyorsa Osmanlı'nın orada sergilemiş olduğu tolerans sayesinde olmuştu. Eğer başkaları gibi yapmış olsaydı Osmanlı, yani diğer emperyalist ve işgalciler gibi yapmış olsaydı; gelirdi herkese tek dil, tek kültür, tek din empoze ederdi. Bugün de kimsenin adı Mişel olmazdı. Herkesin adı Hakan, Murat, Barış olurdu. Osmanlı öyle bir şey yapmadı, bilakis bütün etnik ve dini grupları olduğu gibi özgür bir tarih ortaya koymuştur. Osmanlı tarihinde utanacağımız tek bir sayfa bile yoktur." diye konuştu.
Aktay, Lübnan'da insanların büyükelçilik saldırganına karşı Türk bayraklarıyla eylem yaptığını hatta bayrak eksikliği olduğu için Lübnan Kültür ve Dostluk Derneği'nin İstanbul'dan Lübnan'a Türk bayrağı gönderdiğini de sözlerine ekledi.
- Avn'ın açıklaması
Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn, Lübnan Devleti'nin kuruluşunun 100. yıl dönümü dolayısıyla 31 Ağustos'ta yaptığı televizyon konuşmasında, "Osmanlı boyunduruğundan kurtulma girişimlerinin tümünün şiddet, cinayet ve mezhep çekişmesiyle sonuçlandığı" iddiasında bulunmuştu.
Avn'ın skandal açıklaması, Türkiye'nin verdiği tepkinin yanı sıra Lübnan'ın farklı kesimlerinde ciddi tepkilere yol açmış ve protesto edilmişti.