29 Eylül Dünya Kalp Günü
Eskişehir İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Uğur Bilge: 'Vatandaşlarımız sağlığın ilk basamağı olan Aile Sağlığı Merkezlerine giderek periyodik sağlık muayenelerini yaptırıp, özellikle 40 yaş üstü bireylerin kalp ve damar hastalıkları açısından riski hesaplanarak varsa önlenebilir risk faktörlerine uygun müdahaleler ile kalp krizi, inme, kalp yetmezliği ve diğer komplikasyonların gelişmesini önleyebilecek tedbirler alınabilir'
Eskişehir İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Uğur Bilge, "29 Eylül Dünya Kalp Günü" dolayısıyla mesaj yayımladı.
Bilge, mesajında, kalp ve damar hastalıklarının dünyada başlıca ölüm nedenleri arasında ilk sırada yer aldığını belirterek, kalp ve damar hastalıklarına bağlı ölümlerin 2030 yılında 22,2 milyona ulaşacağının tahmin edildiğini aktardı.
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre 2012 yılında tüm dünyada bulaşıcı olmayan hastalıklara bağlı ölümlerin 17,5 milyonunun kalp ve damar hastalıkları nedeniyle gerçekleştiğini vurgulayan Bilge, "Ülkemizde 2013 yılında ölen her 5 kişiden ikisinin kalp ve damar hastalıklarına bağlı nedenlerden öldüğü görülüyor. Kalp hastalıklarına neden olan faktörler arasında, hem önlenebilir hem de önlenemez risk faktörleri vardır. Aile öyküsünün varlığı, yaş ve cinsiyet önlenemez risk faktörleri arasında yer alır." ifadelerini kullandı.
Bilge, kalbi ödüllendirmenin yolunun kontrolden geçmek olduğunu belirtti.
Sağlıksız beslenme alışkanlığı, yetersiz fiziksel aktivite, hipertansiyon, diyabet, kolesterol yüksekliği, stres, sigara ve alkol kullanımı gibi kalp hastalıklarına neden olan faktörlerin önlenebilir olduğunu ve kalp hastalıklarının yüzde 80'inden sorumlu olduğunu kaydeden Bilge, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Kalp ve damar hastalıklarının çoğu risk faktörleriyle mücadele edilerek engellenebilir. Vatandaşlarımız sağlığın ilk basamağı olan Aile Sağlığı Merkezlerine giderek periyodik sağlık muayenelerini yaptırıp, özellikle 40 yaş üstü bireylerin kalp ve damar hastalıkları açısından riski hesaplanarak varsa önlenebilir risk faktörlerine uygun müdahaleler ile kalp krizi, inme, kalp yetmezliği ve diğer komplikasyonların gelişmesini önleyebilecek tedbirler alınabilir. Her bireyin kalp ve damar hastalıklarına yol açan davranışsal risk faktörleri ile ilgili farkındalığının artırılması ve hasta olmamak için riskli davranışlarını olumlu davranışlara değiştirmesi için teşvik edilmesi önem taşımaktadır."
Kaynak: AA
Bilge, mesajında, kalp ve damar hastalıklarının dünyada başlıca ölüm nedenleri arasında ilk sırada yer aldığını belirterek, kalp ve damar hastalıklarına bağlı ölümlerin 2030 yılında 22,2 milyona ulaşacağının tahmin edildiğini aktardı.
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre 2012 yılında tüm dünyada bulaşıcı olmayan hastalıklara bağlı ölümlerin 17,5 milyonunun kalp ve damar hastalıkları nedeniyle gerçekleştiğini vurgulayan Bilge, "Ülkemizde 2013 yılında ölen her 5 kişiden ikisinin kalp ve damar hastalıklarına bağlı nedenlerden öldüğü görülüyor. Kalp hastalıklarına neden olan faktörler arasında, hem önlenebilir hem de önlenemez risk faktörleri vardır. Aile öyküsünün varlığı, yaş ve cinsiyet önlenemez risk faktörleri arasında yer alır." ifadelerini kullandı.
Bilge, kalbi ödüllendirmenin yolunun kontrolden geçmek olduğunu belirtti.
Sağlıksız beslenme alışkanlığı, yetersiz fiziksel aktivite, hipertansiyon, diyabet, kolesterol yüksekliği, stres, sigara ve alkol kullanımı gibi kalp hastalıklarına neden olan faktörlerin önlenebilir olduğunu ve kalp hastalıklarının yüzde 80'inden sorumlu olduğunu kaydeden Bilge, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Kalp ve damar hastalıklarının çoğu risk faktörleriyle mücadele edilerek engellenebilir. Vatandaşlarımız sağlığın ilk basamağı olan Aile Sağlığı Merkezlerine giderek periyodik sağlık muayenelerini yaptırıp, özellikle 40 yaş üstü bireylerin kalp ve damar hastalıkları açısından riski hesaplanarak varsa önlenebilir risk faktörlerine uygun müdahaleler ile kalp krizi, inme, kalp yetmezliği ve diğer komplikasyonların gelişmesini önleyebilecek tedbirler alınabilir. Her bireyin kalp ve damar hastalıklarına yol açan davranışsal risk faktörleri ile ilgili farkındalığının artırılması ve hasta olmamak için riskli davranışlarını olumlu davranışlara değiştirmesi için teşvik edilmesi önem taşımaktadır."