Balıkçılar Denizdeki Durumu Anlattı
1 Eylül’de başlayan yeni sezonla birlikte denize açılan Karadenizli balıkçılar, "Böyle giderse 10-15 seneye balık kalmayacak” iddiasında bulundu.
Sinop Gerzeli balıkçı Mehmet Küçükekmekçi, büyük gırgırların dip taraması yaparken büyük küçük bütün balıkları yumurtaları alıp götürdüğüne dikkat çekerek, “Hayvanın bıraktığı yumurtayı da avlarsan ne olur, zamanla yok olur nesli tükenir. 1970 yıllarında burada tuttuğumuz balıklar kaliteli güzel balıklardı, şimdi tezgâhlara bakıyorum balıklar eskisi gibi değil. Hayvanların üreyip büyümesine izin vermiyorlar. Böyle giderse 10 - 15 seneye balık da kalmayacak. Devletin bu işe el atması lazım yoksa bu gidişat iyi değil” dedi.
“Hayvanların geleceğini yok ediyorlar”
Gerze Balıkçı Barınağına demir atarak ağlarını tamir etmeye çalışan Giresun Limanı’na kayıtlı geminin kaptanı Orhan Baloğlu, “Devletin bu balık sektörüne el atması lazım. Ağların derinliğine, cihazların kontrolüne, kotaya kadar her şeyin kontrol edilmesi lazım ki bu sektör kendini toplasın. Mutlaka kota sistemi koyulmalı. Herkesin takımına göre kota koyulmalı denetimciler bin kasa hamsiden fazla tutmayacaksın dediğinde kontrol edilmeli. Mesela sezon boyunca bir takıma 30 bin kasa hamsi tutacaksın dendiyse denetleyip fazlasına izin verilmemeli. Giriş çıkışlar sadece limanlardan olmalı böylelikle denetlemesi de kolay olur” şeklinde konuştu.
Yanlış avlanma sebebiyle balıkların Abhazya ve Gürcistan tarafına gittiğini söyleyen Baloğlu, büyük takımların bir haftalık yavruları dahi avladığını söyledi.
Orhan Baloğlu, “Büyük takımlar, buradan Abhazya’ya Batum’a giden hayvanları daha bir haftalıkken küçücükken avlıyorlar. Hayvanların geleceğini yok ediyorlar. Biz ne yiyeceğiz, çoluğum çocuğum ne yiyecek? Bunların gözü doymuyor” diyerek dip taramalarında küçük balıklarla birlikte yumurtaları da götürüldüğü için bu yüzden her yıl balıkların hızla azaldığını belirtti.
“Japonya’dan ithal edilen sonar makineleri balıkları yok ediyor"
Japonya’dan ithal edilen sonar makinelerin balıkları yok ettiğini, bu cihazın yasaklanması gerektiğini söyleyen balıkçılar, “Önceden hamsi 2-3 ay olurdu şimdi 15 güne bitiyor. Bütün kayıklar sonarlarını açıyor balıkların beyni patlıyor hayvan da ürküp gidiyor” dedi.
Balıkçılar, Gürcistan Abhazya tarafına giden balıkların dinlenme yatağı olduğunu ancak oradaki takımların gecede tonlarca doğurmamış küçük hamsileri avladıkları için hamsinin neslinin tükenme tehlikesi altında olduğunu dile getirdi.
Kaynak: İHA
“Hayvanların geleceğini yok ediyorlar”
Gerze Balıkçı Barınağına demir atarak ağlarını tamir etmeye çalışan Giresun Limanı’na kayıtlı geminin kaptanı Orhan Baloğlu, “Devletin bu balık sektörüne el atması lazım. Ağların derinliğine, cihazların kontrolüne, kotaya kadar her şeyin kontrol edilmesi lazım ki bu sektör kendini toplasın. Mutlaka kota sistemi koyulmalı. Herkesin takımına göre kota koyulmalı denetimciler bin kasa hamsiden fazla tutmayacaksın dediğinde kontrol edilmeli. Mesela sezon boyunca bir takıma 30 bin kasa hamsi tutacaksın dendiyse denetleyip fazlasına izin verilmemeli. Giriş çıkışlar sadece limanlardan olmalı böylelikle denetlemesi de kolay olur” şeklinde konuştu.
Yanlış avlanma sebebiyle balıkların Abhazya ve Gürcistan tarafına gittiğini söyleyen Baloğlu, büyük takımların bir haftalık yavruları dahi avladığını söyledi.
Orhan Baloğlu, “Büyük takımlar, buradan Abhazya’ya Batum’a giden hayvanları daha bir haftalıkken küçücükken avlıyorlar. Hayvanların geleceğini yok ediyorlar. Biz ne yiyeceğiz, çoluğum çocuğum ne yiyecek? Bunların gözü doymuyor” diyerek dip taramalarında küçük balıklarla birlikte yumurtaları da götürüldüğü için bu yüzden her yıl balıkların hızla azaldığını belirtti.
“Japonya’dan ithal edilen sonar makineleri balıkları yok ediyor"
Japonya’dan ithal edilen sonar makinelerin balıkları yok ettiğini, bu cihazın yasaklanması gerektiğini söyleyen balıkçılar, “Önceden hamsi 2-3 ay olurdu şimdi 15 güne bitiyor. Bütün kayıklar sonarlarını açıyor balıkların beyni patlıyor hayvan da ürküp gidiyor” dedi.
Balıkçılar, Gürcistan Abhazya tarafına giden balıkların dinlenme yatağı olduğunu ancak oradaki takımların gecede tonlarca doğurmamış küçük hamsileri avladıkları için hamsinin neslinin tükenme tehlikesi altında olduğunu dile getirdi.