'Kapalı Maraş'ın Askeri Bölge Olmasını Makul Ve Mantıklı Bulmuyoruz'

KKTC Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay: 'KKTC hükümeti olarak kapalı Maraş gibi bir yerin askeri bölge olmasını makul ve mantıklı bulmuyoruz' 'Envanter çalışmasını önemsiyoruz ama buna da paralel bir biçimde bugünkü ziyaret de dahil olmak üzere bazı adımlar atmak kararlılığındayız. Bunu çok uzun bir zamana yayma düşüncemiz de yoktur' 'Hükümet olarak ortaya koyduğumuz pozisyon, buranın eski sakinlerini bir noktada muhatap kabul eden ama Kıbrıs Rum siyasi liderliğini muhatap kabul ederek çözüm arayışına girecek olan bir yaklaşım değil. Bu, denenmiş ve tüketilmiş olan bir yöntemdir'

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, "KKTC hükümeti olarak kapalı Maraş gibi bir yerin askeri bölge olmasını makul ve mantıklı bulmuyoruz." dedi.

Özersay, KKTC Türk basını ve Dış Basın Birliğine kayıtlı gazetecilerin kapalı Maraş'ı ziyaret etmesinin ardından değerlendirmelerde bulundu.

Ziyaretin organize edilmesinde emeği geçen ve katılan herkese teşekkür eden Özersay, bu ziyaretin, uzun yıllar sonra Türk ve uluslararası kamuoyunun bölgeye ilişin önyargılarının kırılması ve gerçeğin daha sağlam perspektiften değerlendirilmesine imkan sağlayacağını söyledi.

Özersay, ziyaretin başlangıç olduğuna dikkati çekerek, bunun sadece bugüne özgü basınla ilgili düzenlenmiş ziyaret olmadığını vurguladı.

Bakan Özersay, gelecek süreçte bir taraftan kapalı Maraş ile ilgili çalışmaları devam ettirirken diğer taraftan da sadece KKTC kamuoyu değil, Kıbrıs'ın güneyindeki, Türkiye'deki ve dünyadaki farklı aktörlerin de burayı doğru okumasını sağlamak için çalışmalar yürüteceklerini dile getirdi.

Maraş ile ilgili çalışmaları kademeli olarak hayata geçireceklerini ifade eden Özersay, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kuşkusuz herkes kapalı Maraş ile ilgili gördüklerinden, sizler aracılığıyla göreceklerinden kendi yorumunu yapacaktır. Her karar kendi dönemi içinde değerlendirilmelidir. 1974'ün ertesinde Maraş'ın kapalı bir bölge olarak tutulması yönünde siyasi bir karar verildi. O dönemin şartları içinde bu kararın değerlendirilmesi çok daha doğru olur diye düşünüyorum. Aksi halde anakronik bir değerlendirme yapılmış olur ve o dönemin karar alıcılarına da haksızlık edilmiş olur. Bugüne geldiğimizde biz KKTC hükümeti olarak kapalı Maraş gibi bir yerin askeri bir bölge olmasını makul ve mantıklı bulmuyoruz. Önümüzdeki dönemde ortaya koyacağımız politika buranın muhtemelen kademeli biçimde sivil bölgeye dönüşmesini içeren politika olacak.

Sizler de bugün bizzat gördünüz, bugün için kapalı Maraş'ın kapalı olmasını gerektirecek, askeri ve savunmaya ilişkin bir gereklilik kaldı mı? Akıl ve mantık yoluyla bunu sorgulamak durumundayız. Bu nedenle önümüzdeki dönemde karar alırken bunları da dikkate alacağız."

Özersay, Maraş'ta envanter çalışmasının devam ettiğini ancak bu çalışmalar sanki sadece taşınmazlarla ilgiliymiş gibi bir algının olduğuna dikkati çekerek, taşınır mallarla ilgili de envanter çalışması yapıldığını, bunların bir kısmının eski eser niteliğinde olduğunu kaydetti.

Kapalı Maraş bölgesinde "eski eser müzesi" olarak tanımlanabilecek binada envanteri tamamlanmış eski eserlerin bulunduğuna dikkati çeken Özersay, bunların tümünün koruma altında ve mühürlenmiş olduğunu ifade etti.

Özersay, envanteri henüz çıkarılmamış ama koruma altındaki eski eserlere de işaret ederek, "Bunun yanında kiliselerden alınarak muhafaza edilen ve envanteri çıkarılan ikonlar vardır. Tümünün kaydı vardır. Bunlar insanlık bağlamında kültür mirasının bir parçasıdırlar. Bunlarla ilgili envanter önemli ölçüde tamamlanmış durumdadır." diye konuştu.

Özellikle kasalarda kıymetli taşınır malların da olduğunu belirten Özersay, bazılarının güvenlik amaçlı belirli bir bölgede toplandığını, bekçi ve kamerayla koruma altında tutulduğunu anlattı.

- "Envanter çalışmasını önemsiyoruz"

Özersay, bazı kasaların da banka kasası şeklinde ve hareket ettirilecek durumda olmadığını söyledi.

"Bunlar da koruma altına alınmış durumdadır ancak önümüzdeki dönemde sadece taşınmaz mallarla ilgili değil, taşınır mallarla ilgili de politika geliştirilmesi söz konusudur." diyen Özersay, şunları dile getirdi:

"Bizler, uluslararası hukuk ve insan hakları kurallarını dikkate alarak, 21'inci yüzyılda daha akla ve mantığa sığacak bir politikanın geliştirilmesinin ve bunun çalışması içindeyiz. Elde edeceğimiz veriler çerçevesinde atacağımız adımların ne kadar sürede hayata geçebileceğini böylece iyi bir biçime öngörebiliyor durumda olacağız. Envanter çalışmasını önemsiyoruz ama buna da paralel bir biçimde bugünkü ziyaret de dahil olmak üzere bazı adımlar atmak kararlılığındayız. Bunu çok uzun bir zamana yayma düşüncemiz de yoktur."

Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Özersay, Maraş'ta kademeli ilerlediklerini, sadece Kıbrıs Türk kamuoyunun değil, Güney Kıbrıs ve paydaş olarak kabul ettikleri bölgenin eski sakinlerinin de doğru ve sağlıklı bilgi almasını önemsediklerinin altını çizdi.

Özersay, Kıbrıs sorunuyla ilgili görüşmelerde kapalı Maraş'ın geçmişte defalarca gündeme geldiğini ve o yöntemle hiçbir sonuç alınamadığını vurgulayarak, "Hükümet olarak ortaya koyduğumuz pozisyon, buranın eski sakinlerini bir noktada muhatap kabul eden ama Kıbrıs Rum siyasi liderliğini muhatap kabul ederek çözüm arayışına girecek olan bir yaklaşım değil. Bu, denenmiş ve tüketilmiş olan bir yöntemdir." dedi.

- "Maraş'ı bir statüko sembolü olarak tutmayı anlamlı bulmuyoruz"

Maraş'ın KKTC toprakları içinde askeri bölge statüsünde bir alan olduğunu anımsatan Özersay, bu noktada KKTC'yi uluslararası hukuka daha da yakınlaştıracak ve insan hakları perspektifini kaybetmeden hangi adımların atılabileceği üzerinde çalıştıklarını söyledi.

Özersay, sözlerini şöyle tamamladı:

"45 yıldır denenen ve bir sonuç alınmayan yöntemi tekrardan gündeme getirip kapalı Maraş'ı bir statüko sembolü olarak tutmayı anlamlı bulmuyoruz. Şu anda yürütmekte olduğumuz çalışma, Kıbrıs Rum tarafıyla müzakereyle ilgili bir çalışma değildir. Birleşmiş Milletler (BM) yetkilileri sadece ilgi duydukları oranda sordukları sorulara yanıt almışlardır ama burada atacağımız adımlarla ilgili BM yetkililerini muhatap almıyoruz. Buraya giriş, burada yetki icra etme ve buraya ilişkin tasarruf hakkı tamamen KKTC hükümetinin insiyatifindedir.

Zaman zaman bilgi mahiyetinde sorular geliyor ve konuşuyoruz. Atacağımız adımlar bizim kendi atacağımız adımlardır. Birisiyle oturup, anlaşıp da atacağımız adımlar değildir."
Kaynak: AA