Köylü Kadın Girişimcilerin Hasat Heyecanı
Düzce'nin Gölyaka ilçesinde YÖK tarafından hazırlanan bölgesel kalkınma odaklı proje kapsamında bahçelerine tıbbi ve aromatik bitki eken kadınlar, hasat heyecanı yaşıyor DÜBİT Saha Çalışmaları Koordinatörlüğünde görev yapan Öğretim Görevlisi Mehmet Fatih Çakır: 'Eylül ayında bu bitkilerimizin dikimi yapıldı. Bu dönem ilk hasadı alacağız. 23 ay sonra tekrar bir biçim daha yapacağız. Bu, ürünlerdeki ilk yılımız ve ilk biçimimiz' Üretici Müzeyyen Kolamaç: 'Bir şeyleri başarıyoruz diye heyecanlıyız. İnşallah bu işleri başaracağız. Çevremizdeki insanlara da tavsiye ediyoruz, kadınlar bizi önder olarak görüyor'
TAYYİB HOŞBAŞ - Düzce'de yaşayan 4 girişimci köylü kadın, üniversite destekli ekim yaptıkları tıbbi aromatik bitkide hasat heyecanı yaşıyor.
Yükseköğretim Kurulunca (YÖK) hazırlanan bölgesel kalkınma odaklı proje kapsamında, Düzce Üniversitesi Bilimsel ve Teknolojik Araştırmalar Uygulama ve Araştırma Merkezince (DÜBİT) sağlık ve çevre alanında çalışmalar yapıldı. Bu doğrultuda Gölyaka ilçesine bağlı Hacıyakup köyünde yaşayan Leyla Kardüz, Müzeyyen Kolamaç, Asiye Horuz ve Emine Demircan, tıbbi ve aromatik bitki ekimi için eğitim alarak komşularından kiraladıkları arazilere ada çayı ve kekik ekimi yaptı.
Köylü kadınlar, her gün tarlaya gidip ada çayı ve kekikleri kontrol etti. Akademisyenlerin takibinde süren üretim aşamasında son aşamaya gelen kadınlar, ayrı ayrı oluşturdukları 4 dönümlük araziye birlikte ektikleri ürünlerin hasadını yapıyor.
İmece usulünü köyde yaşatan kadınlar, topladıkları ada çayı ve kekikleri ilaç, gıda ve kozmetik sanayisinde çalışma yapılması için Düzce Üniversitesine gönderiyor.
- "Ürünlerdeki ilk yılımız ve ilk biçimimiz"
DÜBİT Saha Çalışmaları Koordinatörlüğünde görev yapan Öğretim Görevlisi Mehmet Fatih Çakır, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kadınların ilk günden bu yana sergiledikleri girişimcilik örneğine hayran kaldığını söyledi.
Kadınların özveriyle bilime ve aile ekonomisine destek verdiğini aktaran Çakır, "Bu çalışmalar başlamadan önce toplantılar düzenlendi ve burada kadın çiftçilerimiz ön plana çıkartıldı. Toprak analizi yaptıktan sonra bitki seçimi yaptık, eylül ayında da bu bitkilerimizin dikimi yapıldı. Bu dönem ilk hasadı alacağız. 2-3 ay sonra tekrar bir biçim daha yapacağız. Bu, ürünlerdeki ilk yılımız ve ilk biçimimiz." diye konuştu.
Türkiye'deki endemik bitki sayısının çok yüksek olduğunu ifade eden Çakır, bahçelerde hasadın yine imece usulüyle devam ettiğini belirtti.
Çakır, ekimi yapılan ürünlerin kullanım alanının çok geniş olduğunu, diğer ürünlere göre de daha fazla kazanç getireceğini vurgulayarak, "Burada avantaj, çiftçilerimizin kendi işlerini kendilerinin yapması. Yabancı ot mücadelesi olsun, sulama ya da dikim olsun, başka kişilere ihtiyaç duymadan işlerini yapıyorlar. Bu ürünler katma değerli ürünlere dönüştürüldüğünde kadın çiftçilerimiz çok ciddi rakamlar kazanacak." dedi.
Türkiye'de tarımın belli ürünler üzerinde yapıldığına değinen Çakır, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu bitkilerin daha fazla tanınması gerekiyor, sadece üretmek değil bunu ürün haline de getirmeliyiz. Bunu yaparsak gerçekten para kazanırız. Burada hem kırsal kalkınmaya hem de yeni ürün üretimini gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Bu sayede ev kadınlarımıza ek gelir sağlıyoruz."
- "Kadınlar bizi önder olarak görüyor"
Üreticilerden Müzeyyen Kolamaç, ekimi de hasadı da arkadaşlarıyla yaptıklarını ifade etti.
Fikirle yola çıktıklarını ve birbirlerine güç verdiklerini vurgulayan Kolamaç, "Bu işe geçtiğimiz güz sezonunda başladık. Sonbahar aylarında bu ürünü diktik, şimdi biçiyoruz. Bu hasattan sonra iki biçme daha yapmayı planlıyoruz. Üniversiteyle başladık bu işe, üniversite arkamızda. Hocalar gelip bize 'şöyle yapın' diyor. Biz de onların dediği gibi yapıyoruz." şeklinde konuştu.
Kolamaç, çevredeki tüm kadınların kendilerini ilgiyle izlediğini belirterek, "Çok güzel bir duyguyla başladık. Hasat sonuna geldik. Bir şeyleri başarıyoruz diye heyecanlıyız. İnşallah bu işleri başaracağız. Çevremizdeki insanlara da tavsiye ediyoruz, kadınlar bizi önder olarak görüyor. 'Siz yapın, kazanın, biz de yapacağız.' diyorlar. Herhalde yapacağız." dedi.
Kaynak: AA
Yükseköğretim Kurulunca (YÖK) hazırlanan bölgesel kalkınma odaklı proje kapsamında, Düzce Üniversitesi Bilimsel ve Teknolojik Araştırmalar Uygulama ve Araştırma Merkezince (DÜBİT) sağlık ve çevre alanında çalışmalar yapıldı. Bu doğrultuda Gölyaka ilçesine bağlı Hacıyakup köyünde yaşayan Leyla Kardüz, Müzeyyen Kolamaç, Asiye Horuz ve Emine Demircan, tıbbi ve aromatik bitki ekimi için eğitim alarak komşularından kiraladıkları arazilere ada çayı ve kekik ekimi yaptı.
Köylü kadınlar, her gün tarlaya gidip ada çayı ve kekikleri kontrol etti. Akademisyenlerin takibinde süren üretim aşamasında son aşamaya gelen kadınlar, ayrı ayrı oluşturdukları 4 dönümlük araziye birlikte ektikleri ürünlerin hasadını yapıyor.
İmece usulünü köyde yaşatan kadınlar, topladıkları ada çayı ve kekikleri ilaç, gıda ve kozmetik sanayisinde çalışma yapılması için Düzce Üniversitesine gönderiyor.
- "Ürünlerdeki ilk yılımız ve ilk biçimimiz"
DÜBİT Saha Çalışmaları Koordinatörlüğünde görev yapan Öğretim Görevlisi Mehmet Fatih Çakır, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kadınların ilk günden bu yana sergiledikleri girişimcilik örneğine hayran kaldığını söyledi.
Kadınların özveriyle bilime ve aile ekonomisine destek verdiğini aktaran Çakır, "Bu çalışmalar başlamadan önce toplantılar düzenlendi ve burada kadın çiftçilerimiz ön plana çıkartıldı. Toprak analizi yaptıktan sonra bitki seçimi yaptık, eylül ayında da bu bitkilerimizin dikimi yapıldı. Bu dönem ilk hasadı alacağız. 2-3 ay sonra tekrar bir biçim daha yapacağız. Bu, ürünlerdeki ilk yılımız ve ilk biçimimiz." diye konuştu.
Türkiye'deki endemik bitki sayısının çok yüksek olduğunu ifade eden Çakır, bahçelerde hasadın yine imece usulüyle devam ettiğini belirtti.
Çakır, ekimi yapılan ürünlerin kullanım alanının çok geniş olduğunu, diğer ürünlere göre de daha fazla kazanç getireceğini vurgulayarak, "Burada avantaj, çiftçilerimizin kendi işlerini kendilerinin yapması. Yabancı ot mücadelesi olsun, sulama ya da dikim olsun, başka kişilere ihtiyaç duymadan işlerini yapıyorlar. Bu ürünler katma değerli ürünlere dönüştürüldüğünde kadın çiftçilerimiz çok ciddi rakamlar kazanacak." dedi.
Türkiye'de tarımın belli ürünler üzerinde yapıldığına değinen Çakır, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu bitkilerin daha fazla tanınması gerekiyor, sadece üretmek değil bunu ürün haline de getirmeliyiz. Bunu yaparsak gerçekten para kazanırız. Burada hem kırsal kalkınmaya hem de yeni ürün üretimini gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Bu sayede ev kadınlarımıza ek gelir sağlıyoruz."
- "Kadınlar bizi önder olarak görüyor"
Üreticilerden Müzeyyen Kolamaç, ekimi de hasadı da arkadaşlarıyla yaptıklarını ifade etti.
Fikirle yola çıktıklarını ve birbirlerine güç verdiklerini vurgulayan Kolamaç, "Bu işe geçtiğimiz güz sezonunda başladık. Sonbahar aylarında bu ürünü diktik, şimdi biçiyoruz. Bu hasattan sonra iki biçme daha yapmayı planlıyoruz. Üniversiteyle başladık bu işe, üniversite arkamızda. Hocalar gelip bize 'şöyle yapın' diyor. Biz de onların dediği gibi yapıyoruz." şeklinde konuştu.
Kolamaç, çevredeki tüm kadınların kendilerini ilgiyle izlediğini belirterek, "Çok güzel bir duyguyla başladık. Hasat sonuna geldik. Bir şeyleri başarıyoruz diye heyecanlıyız. İnşallah bu işleri başaracağız. Çevremizdeki insanlara da tavsiye ediyoruz, kadınlar bizi önder olarak görüyor. 'Siz yapın, kazanın, biz de yapacağız.' diyorlar. Herhalde yapacağız." dedi.