'Yurdumuzu Yurtlarla Donattık'

İhlas Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Ahmet Tuncer Akalın, yaklaşan Kurban Bayramı öncesi yaptığı açıklamada; "Şu anda 30 vilayetimizin 33 yurdunda 3 bin civarında üniversite öğrencisi barınıyor. Bu rakamı kararlılıkla 50 yurt ve 5 bin talebeye çıkartmak için çalışıyoruz" dedi.

'Yurdumuzu Yurtlarla Donattık'


Yaklaşan kurban bayramı nedeniyle açıklama yapan İhlas Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Ahmet Tuncer Akalın, İhlas Vakfının faaliyetleri hakkında bilgiler verdi. Akalın, "Efendimiz Sallallahü aleyhi ve sellem "İnsanların iyisi insanlara faydalı olandır" buyurmuşlar. İhlas Vakfı da bunu kendine şiar ve maksat edindi. Kurucumuz Enver Ören Bey bize şu iki ölçüyü verdi. Kanunlara uyun suç işlemeyin, dinimizin emirlerine uyun günah işlemeyin. Bizler de bu çizgide yürümeye gayret ediyoruz. İhlas Vakfımız tarihi misyonu gereği bilhassa üniversite öğrencilerine hizmet etti ve bu konuda hayli mesafe aldı. Şu anda 30 vilayetimizin 33 öğrenci yurdunda 3 bin civarında talebe barınıyor. Devletimiz de bize sahip çıkıyor. Bakanlar Kurulu Kararı ve Cumhurbaşkanımızın onayı ile ’kamu yararına çalışan vakıf’ statüsüne kavuştuk. Bu bize bazı vergilerden muafiyet sağlıyor, önümüzü açıyor. Biz de bu teveccühe lâyık olmaya çalışıyoruz. Nitekim planlarımıza göre kısa bir zaman sonra yurt sayımız elliye ulaşacak ve 5 bin öğrenciye sahip çıkacağız" dedi.



Ülkeler ötesinden

Yurtlarda kalan talebelerin içinde Türk-i Cumhuriyetlerden, Afrika ülkelerinden, Balkanlar’dan gelen gençlerimiz de bulunduğunu belirten Ahmet Tuncer Akalın, "Onlarla çabucak kaynaşıyoruz, zaman geçtikçe muhabbetleri artıyor, cüzdanlarında bayrağımızı taşımaya başlıyorlar. Şüphesiz kendi ülkelerine gidince burada yaşadıkları güzel günleri hatırlayacak, hayatları boyunca dost kalacaklar. Kim bilir belki de içlerinden önemli insanlar çıkacak, yetkilerini Türkiye’den yana kullanacak.

İhlas Vakfı, rahmet bereket mağfiret ayı olan Ramazan-ı şerifte dünyanın dört bir yanındaki kardeşlerimize iftar ve iaşe desteği veriyor. Kazanlar kaynıyor, sofralar kuruluyor, koliler bırakılıyor kapılara. Bazı ailelere bir çift keçi veriyoruz, bunlar çoğalıp dişe dokunur bir gelir kapısı olabilir. Hiç olmazsa çocukları süt içiyor. Muhatap olduğumuz insanların çoğu farklı alfabe kullandıkları için afişlerdeki ’İhlas Vakfı’ yazısını okuyamıyorlar bile. Lâkin orada dalgalandırdığımız nazlı hilal unutulmuyor. Hatıralar hafızalara yazılıyor, hiç unutmam bir gün Türkler köyümüze gelmişlerdi diye başlayan sohbetlere mevzu oluyor" şeklinde konuştu.



UNUTULMUŞU İHYA

Kurban kesmenin Hanefi mezhebi mensupları için vacip olduğunu bildiren Akalın, "Diğerlerinde ise sünnet-i seniyye, yani mükellefiyet yok, keserlerse ecrine nail oluyorlar. Afrika’daki kardeşlerimiz Hanefi değiller. Kaldı ki aralarında nisap miktarı malı parası olan da çok az. Haliyle hayvan kesemiyorlar. Bayram namazına gelen müminler kucaklaşıyor tebrikleşiyor, günü farklı kılan sadece farz namazlarından sonra söylenen teşrik tekbirleri oluyor. Türk hayır kuruluşları girdikten sonra o ülkelerde de Kurban heyecanı yaşanmaya başladı.

Hayvanlar seçiliyor, süsleniyor, kesiliyor, etler dağıtılıyor. Bir mangal, kavurma telaşı, etrafa neşe yayılıyor. Tamam o insanlar için et değerli ama daha değerlisi yaşanan bayram heyecanı. Çocuklar ’iyd-i adha’ kelimesini unutacaklar yoksa. Bunun için gözleri yollarda, bizim vesilemizle o sevinci yaşıyorlar doya doya" ifadelerini kullandı.

VEKALET ÖNEMLİ

Kurbanın bir ibadet olduğunun altını çizen Akalın, "Bu yüzden hassasiyet gösteriyoruz fazlasıyla. ’Yatır parayı tamam’ demiyor, iştirakçilerin fıkh kitaplarına uygun bir vekalet vermelerini sağlıyoruz. Bağışçılarımız sözlü ya da yazılı olarak "Allah rızası için üzerime vacib olan bayram kurbanımı almaya, aldırmaya, kesmeye ve kestirmeye, etini ve derisini dilediğine vermeye seni veya filancayı (net bir şekilde ilgilinin adı dillendiriliyor) umumi vekil ettim" diyor.

Elektronik ortamda ’vekil ettim’ lafzı söylenmedikçe ya da tasdik edilmedikçe bir sonraki adıma geçilmiyor. Kardeşlerimiz bu hususta ikaz ediliyor. Hayvan alımlarına da özen gösteriyoruz, bazı danalar iri görünmelerine rağmen daha bebekler. Halbuki dinen 2 yaşını doldurmuş olmaları gerekiyor. Bunu dişlerine bakarak anlamak mümkün, tabii bilginiz tecrübeniz varsa. Vakfımız vacib kurbanların yanı sıra adak, akika, şükür, mevtalar için de kesimler yapıyor. Senenin her mevsimi insanımıza yardımcı oluyoruz ki isteyen ihlasvakfi.org.tr adresinden ulaşabilir kolayca. Aklınıza gelecek sorular için bir arkadaşımız telefon başında, 0212 451 49 00’dan arayabilirsiniz rahatlıkla" şeklinde konuştu.



VİDEOSU YOLLANACAK

Kurban bedeli bu sene yurt içinde 950, yurt dışında ise 750 lira olduğunu açıklayan İhlas Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Ahmet Tuncer Akalın, "Yurt içinde kesilen hayvanların etleri buzhanelere kaldırılıyor ve yurtlarımızda kalan çocuklarımıza yemek olarak sunuluyor. Yurt dışında ise Afganistan, Çad, Gazze, Kamerun, Somali, Sudan gibi ülkelerin muhtaçlarına dağıtılıyor. Her ne kadar mahalli yardım kuruluşları ile işbirliği yapsak da, kesimlerin kendi nezaretimizde olmasına gayret ediyor, bu ülkelere ekipler gönderiyoruz mutlaka. Hayvanın kesim yerine getirilmesinden itibaren videosu çekiliyor ve kayıtlar bağışçılarımıza yollanıyor. Tamam, bizi seçenler İhlas Vakfına güveniyorlar ama "nasıl bir hayvandı, ne gibi bir ortamda kesildi, kimlere dağıtıldı" bilmeye görmeye hakları var" dedi.



"SU GİBİ AZİZ OLUN"

Az gelişmiş ülkelerde temiz suyun çok büyük bir sıkıntı olduğunu vurgulayan Ahmet Tuncer Akalın, "Mesela Afganistan Türkmenleri nehirden kanallarla gelen suyu göllendiriyor, sonra birikintiden kullanıyorlar. Bardağı kaldırıyorsunuz, içinde kurtlar böcekler net bir şekilde görünüyor. Orada bir çocuğun bağırsak hastalıklarından ölmesi sıradan vaka, hafta geçmiyor ki bir bebek na’şı konmasın musallaya. Son yıllarda kuyu açma işine hız verdik. Sağ olsun devletimiz de bizim gibi kamu yararına çalışan vakıflara destek oluyor. Şöyle ki bağış sahibi bu bedeli vergi matrahından düşebiliyor. Halkımız yurt yeri için arsa bağışlayarak, yaptırdığımız binalara iştirak ederek bize omuz veriyor. Arzu edenlerin isimleri çeşmelere, yurtlara, etüt odalarına veriliyor. Böylece adları yaşatılıyor, hayırla yâd ediliyorlar yıllarca" şeklinde sözlerini sonlandırdı.

Kaynak: İHA