Bahçeli Açıklaması 'HDP'yle Aynı Tarafta Olandan Bizim Duyacağımız Hiçbir Şey Yoktur'
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Kılıçdaroğlu, eğer aklı varsa da kendine saklasın. HDP’yle aynı tarafta olandan bizim duyacağımız hiçbir şey yoktur. PKK’yla aynı bloğa girenden öğreneceğimiz bir şey olamayacaktır” dedi.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Kurul Toplantısı’nda konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle birlikte değişenin rejim olmadığını belirterek, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştirdi.
"CHP ile yanında yöresinde hizalanan icazetli partiler, sözde uzmanlar, yarım aydınlar, malum köşe yazarları yeni hükümet sistemini hedef tahtası haline getirdiler" diyen Bahçeli, “Türkiye aradığı parlak yönetim sistemini pek çok badireye uğraya uğraya, birçok sorunla boğuşa boğuşa sonunda bulmuş ve benimsemiştir. Değişen rejim değildir. Aksini iddia ve ilan edenler müfteridir, münafıktır, müptezeldir. Sistem değişikliğini rejim elden gitti diyerek karalamaya ve kötülemeye yeltenenler iyi niyetten yoksun bozgunculardır. Önümüzdeki 9 Temmuz günü yeni sistemin bir yılı dolmuş olacaktır. Kuşkusuz Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ilke ve esaslarıyla oturması, kurum ve kurallarıyla güçlenmesi zaman alacaktır. Dünya üzerinde hiçbir hükümet sistemi kısa sürede umut edilen fayda ve sonuçları tam manasıyla vermemiş, verememiştir. Bu da son derece normaldir, beklenen ve ölçümü yapılan bir durumdur. Parlamenter sistemden Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçiş sürecinde var olan uyum sorunlarının aşılması kaçınılmazdır. Bize göre Türkiye’nin yönetim sisteminden kaynaklanan zafiyetleri son bulmuş, nihayete ermiştir. Bu gerçeğe rağmen sistem tartışmasını yeni baştan açmanın ne ülkeye, ne millete ne de demokrasimize hiçbir yararı olmayacaktır. Müflis tüccar nasıl eski defterleri karıştırıyorsa, ikiyüzlü siyaset bezirganları da eski sisteme dönüş yollarını aramaya koyulmuşlardır. Cumhuriyet Halk Partisi ile yanında yöresinde hizalanan icazetli partiler, sözde uzmanlar, yarım aydınlar, malum köşe yazarları yeni hükümet sistemini hedef tahtası haline getirmişlerdir. Kerametleri kendilerinden menkul bu çevrelerin parlamenter sisteme övgü üstüne övgü yağdırmaya başlayarak, son bir yıllık geçmişin bütün olumsuzluklarını yeni sisteme yükleme teşebbüsleri zeka özründen ziyade akıl eksikliği, ahlak zayıflığı, köhne ve kötürüm bakışın neticesidir. Bunlar ne istiyorlar? Neyi amaçlıyorlar? Koalisyonlar dönemine geri mi dönülsün? Devletteki sonuçsuz güç ve yetki mücadeleleri yeniden mi alevlensin? Bu şaşkın ve şuursuzlar nereye ulaşmayı düşünüyorlar? 15 Temmuz’da başı ezilen işgal girişiminin farklı kanallardan, farklı bünye ve maskelerle tekraren tedavüle girmesini mi ümit ediyorlar? Karar alma mekanizmalarının çatışmasını ve çökmesini mi arzuluyorlar? CHP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı’nın partisiyle olan bağını sorgulayarak ’Tarafsızlık referandumuna hazırız’ diyor. Türkiye durup durup referandum mu yapacak? 16 Nisan’da Türk milleti iradesini göstermedi mi? Daha neyin tarafsızlığından, neyin referandumundan bahsediliyor? Kılıçdaroğlu öncelikle Türkiye’nin karşı tarafında yer almasından dolayı nedamet getirsin, içine düştüğü vahim sapmayı, tehlikeli savrulmayı düşünsün, şahsı için dert etsin. Eğer aklı varsa da kendine saklasın. HDP’yle aynı tarafta olandan bizim duyacağımız hiçbir şey yoktur. PKK’yla aynı bloğa girenden öğreneceğimiz bir şey olamayacaktır” ifadelerini kullandı.
S-400 konusunda CHP’nin suyu bulandırdığını söyleyen Bahçeli, “FETÖ’ye itiraz edemeyen, S-400 konusunda Türkiye’nin tezlerini savunamayan, bekayı bilmeyen, belaya kucak açan CHP Genel Başkanı’nın tarafsızlık çağrısı, referandum önerisi bize göre nevrotik bir vaka, tedavisi aciliyet arz eden tükenmişlik sendromudur. CHP önce suyu bulandırmakta, sonra da bundan rahatsız olduğunu açıklamaktadır. Bu siyaset tarzı çürüktür, güdüktür, güdümlüdür, bayağıdır. Bilinmelidir ki, CHP’den hiçbir halt olmayacaktır. Ruhunu CHP’ye satan İP’ten, yuları Kandil’e teslim edilmiş HDP’den bu memlekete, bu millete en küçük hayır gelmesi bile düşünülemeyecektir. Bunlar zilletin sacayağıdır, Türk milleti bunları başından mutlaka savacaktır. CHP demek kriz demektir, kaos demektir, kavga demektir, kargaşa demektir. İster sevsinler, ister sevmesinler, durmayıp papatya falı açsınlar, baktılar olmuyor hemen tanıdık medyumlara koşsunlar, fakat ne yapsalar boştur, ne etseler nafiledir. Çırpınışları da boşunadır. Zira Türkiye’nin geleceği Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’dir. Bu gelecek de bir gün gelecek, millet zilleti eninde sonunda alt edecek, hakikat çirkefi ve siyaset çirkinliğini inanıyorum ki kalbura çevirecektir" şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
"CHP ile yanında yöresinde hizalanan icazetli partiler, sözde uzmanlar, yarım aydınlar, malum köşe yazarları yeni hükümet sistemini hedef tahtası haline getirdiler" diyen Bahçeli, “Türkiye aradığı parlak yönetim sistemini pek çok badireye uğraya uğraya, birçok sorunla boğuşa boğuşa sonunda bulmuş ve benimsemiştir. Değişen rejim değildir. Aksini iddia ve ilan edenler müfteridir, münafıktır, müptezeldir. Sistem değişikliğini rejim elden gitti diyerek karalamaya ve kötülemeye yeltenenler iyi niyetten yoksun bozgunculardır. Önümüzdeki 9 Temmuz günü yeni sistemin bir yılı dolmuş olacaktır. Kuşkusuz Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ilke ve esaslarıyla oturması, kurum ve kurallarıyla güçlenmesi zaman alacaktır. Dünya üzerinde hiçbir hükümet sistemi kısa sürede umut edilen fayda ve sonuçları tam manasıyla vermemiş, verememiştir. Bu da son derece normaldir, beklenen ve ölçümü yapılan bir durumdur. Parlamenter sistemden Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçiş sürecinde var olan uyum sorunlarının aşılması kaçınılmazdır. Bize göre Türkiye’nin yönetim sisteminden kaynaklanan zafiyetleri son bulmuş, nihayete ermiştir. Bu gerçeğe rağmen sistem tartışmasını yeni baştan açmanın ne ülkeye, ne millete ne de demokrasimize hiçbir yararı olmayacaktır. Müflis tüccar nasıl eski defterleri karıştırıyorsa, ikiyüzlü siyaset bezirganları da eski sisteme dönüş yollarını aramaya koyulmuşlardır. Cumhuriyet Halk Partisi ile yanında yöresinde hizalanan icazetli partiler, sözde uzmanlar, yarım aydınlar, malum köşe yazarları yeni hükümet sistemini hedef tahtası haline getirmişlerdir. Kerametleri kendilerinden menkul bu çevrelerin parlamenter sisteme övgü üstüne övgü yağdırmaya başlayarak, son bir yıllık geçmişin bütün olumsuzluklarını yeni sisteme yükleme teşebbüsleri zeka özründen ziyade akıl eksikliği, ahlak zayıflığı, köhne ve kötürüm bakışın neticesidir. Bunlar ne istiyorlar? Neyi amaçlıyorlar? Koalisyonlar dönemine geri mi dönülsün? Devletteki sonuçsuz güç ve yetki mücadeleleri yeniden mi alevlensin? Bu şaşkın ve şuursuzlar nereye ulaşmayı düşünüyorlar? 15 Temmuz’da başı ezilen işgal girişiminin farklı kanallardan, farklı bünye ve maskelerle tekraren tedavüle girmesini mi ümit ediyorlar? Karar alma mekanizmalarının çatışmasını ve çökmesini mi arzuluyorlar? CHP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı’nın partisiyle olan bağını sorgulayarak ’Tarafsızlık referandumuna hazırız’ diyor. Türkiye durup durup referandum mu yapacak? 16 Nisan’da Türk milleti iradesini göstermedi mi? Daha neyin tarafsızlığından, neyin referandumundan bahsediliyor? Kılıçdaroğlu öncelikle Türkiye’nin karşı tarafında yer almasından dolayı nedamet getirsin, içine düştüğü vahim sapmayı, tehlikeli savrulmayı düşünsün, şahsı için dert etsin. Eğer aklı varsa da kendine saklasın. HDP’yle aynı tarafta olandan bizim duyacağımız hiçbir şey yoktur. PKK’yla aynı bloğa girenden öğreneceğimiz bir şey olamayacaktır” ifadelerini kullandı.
S-400 konusunda CHP’nin suyu bulandırdığını söyleyen Bahçeli, “FETÖ’ye itiraz edemeyen, S-400 konusunda Türkiye’nin tezlerini savunamayan, bekayı bilmeyen, belaya kucak açan CHP Genel Başkanı’nın tarafsızlık çağrısı, referandum önerisi bize göre nevrotik bir vaka, tedavisi aciliyet arz eden tükenmişlik sendromudur. CHP önce suyu bulandırmakta, sonra da bundan rahatsız olduğunu açıklamaktadır. Bu siyaset tarzı çürüktür, güdüktür, güdümlüdür, bayağıdır. Bilinmelidir ki, CHP’den hiçbir halt olmayacaktır. Ruhunu CHP’ye satan İP’ten, yuları Kandil’e teslim edilmiş HDP’den bu memlekete, bu millete en küçük hayır gelmesi bile düşünülemeyecektir. Bunlar zilletin sacayağıdır, Türk milleti bunları başından mutlaka savacaktır. CHP demek kriz demektir, kaos demektir, kavga demektir, kargaşa demektir. İster sevsinler, ister sevmesinler, durmayıp papatya falı açsınlar, baktılar olmuyor hemen tanıdık medyumlara koşsunlar, fakat ne yapsalar boştur, ne etseler nafiledir. Çırpınışları da boşunadır. Zira Türkiye’nin geleceği Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’dir. Bu gelecek de bir gün gelecek, millet zilleti eninde sonunda alt edecek, hakikat çirkefi ve siyaset çirkinliğini inanıyorum ki kalbura çevirecektir" şeklinde konuştu.