Polonya'da Nesli Tükenme Tehlikesi Bulunan 5 Pallas Kedisi Doğdu
Polonya’nın Wroclaw kentinde nesli tükenme tehdidi altında bulunan 5 pallas kedisi (manul) dünyaya geldi. Doğum sonrası ölüm oranları da çok yüksek olan bebek kediler kritik eşiği atlatmalarının ardından ziyaretçilere açıldı.
Polonya’nın güney batısındaki Wroclaw Hayvanat Bahçesi’nde nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya bulunan 5 pallas kedisi doğdu. 2’si erkek, 3’ü dişi olan kediler, geçtiğimiz Mayıs ayında dünyaya geldi ancak henüz ziyaretçilere açıldı. Wroclaw Hayvanat Bahçesi Direktörü Radoslaw Ratajszczak gazetecilere yaptığı açıklamada, pallas kedilerinin bünyelerinin çok hassas olması dolayısıyla yüzde 68’inin doğumdan sonra hayatını kaybettiğini, bu sebepten bugüne kadar beklediklerini söyledi.
Zorlu sürecin geride kaldığını, yavru kedilerin kritik eşiği atlattıklarını ifade eden Ratajszczak, minik pallasların artık misafirlerin ziyaretine açık olduğunu belirtti.
Bebeklerin annesi Zarina’nın Krakow Hayvanat Bahçesi’nde, babası Nazar’ın ise Rusya’nın Nowosibirsk Hayvanat Bahçesi’nde 2016 yılında dünyaya geldiklerini kaydeden Direktör Ratajszczak, pallas kedilerinin 2002 yılından bu yana Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliğinin (IUCN) nesli tehlike altında olan türler listesinde bulunduğunu aktardı. Ratajszczak “Bu küçük kediler doğada 6 yıl yaşarken, hayvanat bahçesi, özel bakım merkezleri gibi alanlarda 12 yıl yaşayabiliyor ancak bağışıklık sistemlerinin çok hassas olması dolayısıyla doğumun hemen ardından maalesef ki çoğu hayatını kaybediyor” dedi.
50 DERECEDE YAŞIYORLAR, KÜRKLERİ İÇİN AVLANIYORLAR
Halk arasında bilinen kedilere göre daha kısa bacaklı, uzun tüylü ve uzun kuyruklu olan pallas kedilerinin ana vatanı Moğolistan, Çin, Pakistan, Rusya olmak üzere Orta Asya’nın yüksek stepleri. Kalın ve uzun postu onları eksi 50 dereceye kadar inen soğuk havadan, üçlü göz kapakları ise gözlerini dondurucu soğuktan koruyor. Hemen her şeyden izole bir yaşam sürdüklerinden pallas kedilerinin bağışıklık sistemi oldukça zayıf olup, hastalıklara çok açıktır. Doğal yaşam alanlarının azalmasıyla av hayvanlarındaki ve avladıkları av oranındaki düşüş de bu kedileri varlıklarını tehlikeye sokan bir diğer unsur. Yasalarla koruma altına alınmış olmalarına karşın Moğolistan başta olmak üzere Çin ve Rusya’da kürkleri için avlanan pallas kedileri kimi zaman da tilki, kurt gibi hayvanlar için kurulmuş kapanların kurbanı oluyor.
(Ebru Orhan/İHA)
Kaynak: İHA
Zorlu sürecin geride kaldığını, yavru kedilerin kritik eşiği atlattıklarını ifade eden Ratajszczak, minik pallasların artık misafirlerin ziyaretine açık olduğunu belirtti.
Bebeklerin annesi Zarina’nın Krakow Hayvanat Bahçesi’nde, babası Nazar’ın ise Rusya’nın Nowosibirsk Hayvanat Bahçesi’nde 2016 yılında dünyaya geldiklerini kaydeden Direktör Ratajszczak, pallas kedilerinin 2002 yılından bu yana Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliğinin (IUCN) nesli tehlike altında olan türler listesinde bulunduğunu aktardı. Ratajszczak “Bu küçük kediler doğada 6 yıl yaşarken, hayvanat bahçesi, özel bakım merkezleri gibi alanlarda 12 yıl yaşayabiliyor ancak bağışıklık sistemlerinin çok hassas olması dolayısıyla doğumun hemen ardından maalesef ki çoğu hayatını kaybediyor” dedi.
50 DERECEDE YAŞIYORLAR, KÜRKLERİ İÇİN AVLANIYORLAR
Halk arasında bilinen kedilere göre daha kısa bacaklı, uzun tüylü ve uzun kuyruklu olan pallas kedilerinin ana vatanı Moğolistan, Çin, Pakistan, Rusya olmak üzere Orta Asya’nın yüksek stepleri. Kalın ve uzun postu onları eksi 50 dereceye kadar inen soğuk havadan, üçlü göz kapakları ise gözlerini dondurucu soğuktan koruyor. Hemen her şeyden izole bir yaşam sürdüklerinden pallas kedilerinin bağışıklık sistemi oldukça zayıf olup, hastalıklara çok açıktır. Doğal yaşam alanlarının azalmasıyla av hayvanlarındaki ve avladıkları av oranındaki düşüş de bu kedileri varlıklarını tehlikeye sokan bir diğer unsur. Yasalarla koruma altına alınmış olmalarına karşın Moğolistan başta olmak üzere Çin ve Rusya’da kürkleri için avlanan pallas kedileri kimi zaman da tilki, kurt gibi hayvanlar için kurulmuş kapanların kurbanı oluyor.
(Ebru Orhan/İHA)