CHP TBMM Grup Toplantısı

Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu: (2) 'Milletin talebi tarafsız cumhurbaşkanlığından yanadır. İnanmıyorsan referandum yapalım, vatandaşa soralım; cumhurbaşkanı taraflı mı tarafsız mı olsun? Emin olun ezici çoğunluk tarafsız olsun çıkacak' 'Sen bir devlet başkanının önünde Hollywood'da oyun oynayacak kişilere benzetiliyorsan oturup bir itibarını düşünmen lazım' '13 bin lirayı beğenmeyip, 18 bine çıkıyor, vatandaş sorduğu zaman da 'edepsiz' diyorsun. Edep yahu'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, milletin talebinin tarafsız cumhurbaşkanlığından yana olduğunu savunarak "İnanmıyorsan referandum yapalım, vatandaşa soralım, koyalım sandıkları; cumhurbaşkanı taraflı mı tarafsız mı olsun? Emin olun ezici çoğunluk tarafsız olsun çıkacak. Milletin iradesine, anayasaya neden saygı göstermiyorsun?" dedi.

Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grubu'nda yaptığı konuşmada, adaletin bir başka boyutunun daha bulunduğunu belirterek komşu açken ona yardım etmek, açlığını gidermek zorunda olduklarını, iktidarların da işsizliğe çare bulması gerektiğini söyledi.

Bütün dünyada gıda fiyatları düşerken Türkiye'de neden arttığını soran Kılıçdaroğlu, "Kim yönetiyor Türkiye'yi, kim Türkiye'ye bu belaları sardı? Bunları AK Parti'li kardeşlerimin düşünmesini isterim." ifadelerini kullandı.

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'nin, arada bir mizah unsuru olduğunu, bir söylediğinin 3 gün sonra tutmadığını savunan Kılıçdaroğlu, Pakdemirli'nin "2021 sonuna kadar et ithalatı olmayacak." dediğini söyledi. Kılıçdaroğlu, "Bir bakan düşünün, topluma doğru bilgi vermiyor, toplumu kandıracağını zannediyor. O koltukta niye, hangi gerekçeyle oturuyorsun? Yönetemiyorsunuz, Türkiye'nin yönetilmediğini gayet iyi biliyorum." diye konuştu.

- "Vatandaşa edepsiz diyemezsin. Diyen insan aynaya bakacak"

Kılıçdaroğlu, vatandaşın geliri düştüğü için et tüketiminde düşüş olduğunu ifade ederek saraydakilerin ise lale devrini yaşadığını öne sürdü.

Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Eğer birisinin siyasal olarak bocalaması var, saraya transfer ediyor, 'gel yanıma, sana paralar, odalar, sekreter, araba vereceğim' diyor. Çiftlik çünkü orası, Ali babanın çiftliği gibi her şey var orada. Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu. Neyi istişare edecekler? Bunlar toplanıp, Erdoğan'a itiraz mı edecekler, 'söylediğiniz yanlış mı?' diyecekler. Bülent Arınç, Cemil Çiçek, Mehmet Ali Şahin eski abiler var. Para alıyorlar, baktılar ki yeni parti kurulacak 'bunları saraya transfer edeyim.' Bunlar da '13 bin para mı yükseltin bu parayı' dediler. 18 bin lira oldu. Yüzünüze gözünüze dursun neyin istişaresini yapacaksınız? Aldığınız para fakir fukaranın parası, tüyü bitmemiş yetimin hakkı. İstişare yapabilirsin; Ekonomik Sosyal Konsey var, üstelik anayasal kurum. (Onlar değil, bizim arkadaşlar eski abiler gelecek, birisi parti kurmaya kalkarsa onlar oraya meyletmesin.)"

Kılıçdaroğlu, Yüksek İstişare Kurulu üyelerine, ödenecek maaşların 13 binden 18 bine çıkarılacağının sorulması üzerine Bülent Arınç'ın verdiği cevaba, bir vatandaş olarak içinin yandığını söyledi.

Arınç'ın, "Benim ne alacağımı ben düşünmüyorum ki bazı edepsizler bunun üzerine yorum yapıyor." dediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, Arınç'ın, bu tartışmayı yapan vatandaşlara "edepsiz" deme cüretini gösterdiğini belirtti.

Kılıçdaroğlu, "Daha toplantı olmadan, daha makamınıza oturmadan 13 bin liralık aylığınızı 18 bine çıkarıyorlarsa, bu vatandaşı rahatsız ediyorsa, sen dönüp vatandaşa edepsiz diyemezsin. Diyen insan aynaya bakacak. Vatandaşın bunu sorgulamaya hakkı var, sana o parayı o vatandaş veriyor. Senin aldığın emekli aylığını dahi vatandaş veriyor. Vatandaş bunu sormazsa o ülkede demokrasi yok demektir. Vatandaş, 'Suyu açarken 5 çeşit, elektrik düğmesine basarken 4 çeşit, çocuğuma bez alırken, kefen alırken vergi ödüyorum.' diyor. 13 bin lirayı beğenmeyip, 18 bine çıkıyor, vatandaş sorduğu zaman da 'edepsiz' diyorsun. Edep yahu. Edep, erkan sahibi olmak nedir bilir misin; vatandaşa hesap vermek demektir. Çünkü sen kamu görevi yapıyorsun, özel şirkette çalışmıyorsun. Gerçi sarayı özel şirkete dönüştürdünüz. " değerlendirmesinde bulundu.

-"Freni patlamış kamyon"

Türkiye'nin yönetilemediğini, tek adam rejiminin getirildiğini, "tek adam rejimini kuralım Türkiye'yi uçuracağım." denildiğini öne süren Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin yokuş aşağı uçtuğunu, freni patlamış bir kamyonda 82 milyonun yokuş aşağı gittiğini öne sürerek "Hiçbir önlem yok. Hazine damada teslim edilmiş, damadın bir eli yağda bir eli balda." dedi.

Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yetkiyi aldıktan sonra nelerin düştüğüne nelerin yükseldiğine dair bir tablo yaptığını anlattı. Kılıçdaroğlu, büyüme oranının, milli gelirin 66 milyar dolara, kişi başına gelirin 10 bin 597 binden 9 bin 632 dolara, Merkez Bankası döviz rezervlerinin, TL'nin dolar karşısında değerinin, TBMM'nin çalışma kapasitesinin, Türkiye'nin üretim kapasitesinin, dünyadaki itibarının, asgari ücretin düştüğünü savundu. Kılıçdaroğlu, enflasyonun, hayat pahalılığının, faizlerin, işsizliğin, ödenmeyen vergilerin gecikme faizlerinin, devletin ve vatandaşların borçlarının, intihar vakalarının, uyuşturu kullanımının, fuhuş, ahlaksızlık, icra dosyalarının arttığını öne sürdü.

Kılıçdaroğlu, "Saraydaki zatlar, saray ve çevresi, saray sosyetesi merak ediyorsa fuhuş nerede yapılıyor diye öğrenmek, görmek istiyorsa bu konuda uzmanları çağırsın, dinlesin. Memleketi ne hale getirdiniz. Yolsuzluk, dolandırıcılık arttı, sarayın lüksü muhteşem, bu da arttı. Japonya'da mütevazı bir yerde karşılamışlar, bizimki sarayda karşılıyor. Neymiş itibarımız varmış. Japonya'da kişi başı gelir, sanayi nedir Türkiye'de nedir? Japonya'nın tüm dünyada saygınlığı nedir, Türkiye'nin nedir? Kimin itibarı Japon imparatorunun mu senin mi itibarın? Sen bir devlet başkanının önünde Hollywood'da oyun oynayacak kişilere benzetiliyorsan oturup bir itibarını düşünmen lazım." diye konuştu.

-"Bir de Sayın Bahçeli'yi ara"

Enflasyon verilerinin açıklanacağına işaret eden Kılıçdaroğlu, bundan yola çıkarılarak da emeklilere zam yapılacağını anımsattı. Kılıçdaroğlu, enflasyonun daha düşük çıkması için enflasyon verileriyle oynandığını, enflasyonun düşük gösterilmek istendiğini iddia etti.

Kılıçdaroğlu, hafta sonu Kırşehir'e gittiğini, ülkücü, esnaf bir vatandaşın yanına gelerek "Perişanız, derdimizi niye dile getirmiyorsunuz?" diye sorduğunu anlatarak esnafın derdini en çok kendilerinin dile getirdiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, "Ülkücü kardeşim sen bir de Sayın Bahçeli'yi ara o da esnafın, çiftçinin derdini dile getirsin. Neden çiftçinin, esnafın, memleketin hali çok iyidir diyor? Tank palet fabrikasını Katar'a sattık, o bile çok iyidir diyor." değerlendirmesinde bulundu.

-"Tarafsız hakem yönetmesin"

Cumhurbaşkanının tarafsız olması gerektiğini yineleyen Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanının ant içmesi başlıklı anayasanın 103. maddesini okudu.

Erdoğan'ın, meydanlara AK Parti Genel Başkanı olarak değil Cumhurbaşkanı olarak çıktığını, "Bizim partimize oy verin" dediğini, her türlü hakareti yaptığını savunan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Biz cevap verdiğimizde 'Cumhurbaşkanına hakaret...' Ne Cumhurbaşkanına haraket, sen Cumhurbaşkanı değilsin ki? Tarafsızlık ilkesi üzerine bütün kuralları kuralım. Tarafsız cumhurbaşkanı ol başımızın üstünde yerin var, tarafsız oldun da biz itiraz mı ettik. Tarafsız olacaksın, her vatandaşa, her siyasi partiye, her sivil toplum kuruluşuna eşit mesafede olacaksın. Taraflı cumhurbaşkanı olmaz. İki takım futbol maçı yapacaklar, maçı tarafsız hakem yönetir. Bir bakıyorsunuz 'Tarafsız hakem yönetmesin, bizim takımın kaptanı yönetecek.' deniliyor. Bu maç adil, adaletli bir maç olabilir mi? Eğer benim söylediğime inanmıyorsun, bu milletin talebi tarafsız cumhurbaşkanlığından yanadır. İnanmıyorsan referandum yapalım, vatandaşa soralım, koyalım sandıkları-maliyeti çok yüksek olmasın- cumhurbaşkanı taraflı mı tarafsız mı olsun? Emin olun ezici çoğunluk tarafsız olsun çıkacak. Milletin iradesine neden saygı göstermiyorsun, neden anayasaya saygı göstermiyorsun? Sen anayasaya uymuyorsun, vatandaşa niye kanunu ihlal ettin diyorsun. İhlal eden sensin? Ettiğin yemini tutmayan, aksine faaliyette bulunan sensin. Devletin bütün imkanlarını kullanıyorsun. Oturursun sarayında 'tarafsızım' dersin herkes sana saygı duyar. Bir partinin genel başkanı cumhurbaşkanlığı yapamaz. Anayasa, ettiğin yemin neyi öngörüyorsa, namusa ve şerefe sadık kalarak yeminin gereğini yapacaksın kardeşim. İstediğimiz budur."

Toplantıyı cezaevinde bulunan CHP PM üyesi Eren Erdem'in eşi ve oğlu da izledi.

(Bitti)
Kaynak: AA