İnşaat Sektörü Yüzde 40 Küçüldü

İnşaat sektöründeki küçülmenin en büyük nedenlerinden birinin faizlerdeki yükselme olduğunu vurgulayarak; "Şuanda genel olarak inşaat sektöründe en son TÜİK’in açıkladığı verilere göre yüzde 40’a yakın bir küçülme var. Bunun da en büyük etkeni son 1 yıldaki faizlerdeki yükselme geliyor en başta. Başka etkenler de var, bir konut stoğu var ülkemizde. Bu stoğun da önümüzdeki 1 veya 1 buçuk yıl içerisinde erimesi bekleniyor. Stoğun erimesi ve faizlerin de düşüşünden sonra sektörün tekrar hareketlenmesi bekleniyor. Önümüzdeki günlerde Merkez Bankasında faizle ilgili ciddi bir düşüş kararının alınacağı bir toplantı bekleniyor. Aslında piyasalar belli bir oranda düşüşü de satın aldı şuanda. Yani 300 baz puan civarında bir düşüş piyasalarda bekleniyor zaten. Bunun da satın alınması piyasalar tarafından kabul edildi. 300 baz puanlık faiz indirimi şuanda piyasaların hareketlenmesi için yeterli bir indirim değil. Biz 500 ila 700 arasında bir baz puan indirimi bekliyoruz. Hem sektörü hareketlendirecek hem de genel anlamda ülkemizde son 1 yılda yaşanan durgunluğu da tekrar harekete geçirecek bir indirim olur 500 ila 700 arasında olacak bir indirim. Faizlerde 7 puanlık bir düşüş olursa yaklaşık konut kredisi faizleri 1 civarına kadar düşer. 1 ve altı aslında bizim sektörde psikolojik sınır. Faiz 1’in altında düştüğünde tüketici direkt harekete geçiyor. Ülke genelindeki mevcut stoğun erimesinde hem de yeni projelerin tekrar harekete geçmesi için böyle bir oran gerekiyor. Şuanda kısa vadede 1’in altını beklemiyoruz ama 1.10 oranına düşse dahi piyasada ciddi bir hareketlenme olacağını biliyoruz” dedi.

Yerel seçimlerin ardından inşaat sektöründeki bazı konuların gündeme getirildiğini, yerel yönetim ve hükümetin sektörün önünün açılması için bazı adımlar atması gerektiğinin altını çizen Klınç; "Yeni bir seçim dönemi geçti, belediyeler ve meclis üyeleri görevlerine başladı.

Hatta 3. meclis toplantılarına geçildi. Biz de meclis üyesi olarak sektörün sıkıntılarıyla ilgili olarak bazı şeyleri gündeme getiriyoruz. Bu noktada yapılan düzenlemeler, kanunlar sektörün sektörün sıkıntılarını daha fazla arttırıcı sebepler de teşkil edebiliyor. Biraz önce de açıkladığımız gibi sektörde yüzde 40’a yakın bir küçülme var yerel yönetimlerin pozitif yönde katkı sağlaması için bazı adımlar atması gerekiyor. Özellikle bürokratik engellerin sektörün önünden kaldırılması gerekiyor. Yatırım yapacak sektör temsilcilerine ve genel anlamda ülkede de birçok sektörde yatırım yapacak insanlara ihtiyaç var. Bu noktada yerel yönetimler de mevcut hükümet de yatırımcıların önünü açabilmek için birçok düzenleme yapması ve önünü açması lazım. Geçmişten gelen bir çok sıkıntı var. Bu tabii şuanda bazı sorunları yerel yönetimlerce çözebiliyoruz ama tamamını çözemiyoruz. Genel anlamda bürokrasiyi kaldırma, evrak trafiğini ortadan kaldırmak için birçok yeni hamlenin yapılması lazım. Dönemimiz artık teknoloji dönemi. Sektörümüzle ilgili birkaç sıkıntıdan bahsedeyim. Ciddi anlamda bir evrak kalabalığı var. Bunlar inşaat ruhsatı alma döneminde, mesken alma sürecinde, elektrik aboneliği, su aboneliği, doğalgaz aboneliği, yapı kullanma izin belgesi vesaire bu aşamalarda çok ciddi anlamda milli servetimiz ciddi anlamda israf ediliyor, bunun önüne geçebiliriz. Çok ciddi anlamda hem zaman kaybı hem de milli servet kaybı. Günümüzde teknoloji çok gelişti, birkaç yazılım desteğiyle belediyelerdeki bu mesken uygulamasında kurumların birbirleriyle iletişimleri sağlanabilir, bir tuşla mesken verilebilir. Bir mesken süreci yeri geliyor 1 yıl sürebiliyor. Ufak tefek proje içerisindeki tadilatlarda belediyeler tekrar proje yapıyormuş gibi bir beklenti içine geliyor ve tekrar projeler yapılıyor. Bu noktada çok ciddi bir evrak trafiği oluşuyor. Günümüz teknolojisiyle evrak trafiğini ortadan kaldırıp tamamen dijital ortamda tek tuşla yapılabilecek düzenlemeler var. Hem inşaat sektörüne hem de direkt tüketiciye büyük katkı sağlayacak. Hem zaman israfı ortadan kalkmış olacak hem de evrak israfı ortadan kalkmış olacak. Bununla ilgili şuan ülkemizde çok ciddi anlamda bizim de birebir görüşmelerimiz var. Özellikle birçok genç bilgisayar mühendisi arkadaşlar yazılımlar üretiyorlar. Çok küçük bütçelerle ve yerel yönetimlerle bu sorunlar düzeltilebilir. Eğer bu noktada yeterli düzenlemeler yoksa hükümetimizin de meclisimizin de bu işe el atarak kısa bir zamanda bürokratik engeller ortadan kaldırılabilir. Ama bir adım atılmıyor, bizim bu noktada çağrımız bu bürokrasinin ortadan kaldırılması mesken alma sürecinin uzaması sektöre zarar veriyor, konut alan insanları da ciddi anlamda rahatsız ediyor” şeklinde konuştu.

Yaz döneminde gurbetçilerin ülkelerine büyük destek olduğunu da belirten Kılınç; "Anadolu’nun böyle bir özelliği var. Özellikle Kayseri civarında çok ciddi bir gurbetçiler var. Bizim de yaz sezonunda satış yaptığımız büyük bir oran gurbetçilere oluyor. Onlara özel kampanyalarımız da mevcut. Bundan sonra da gurbetçilerimize yönelik farklı desteklerimiz olacak. Pozitif ayrımcılık yaparak onlara verdiğimiz hizmetler var. Sektörü ciddi anlamda hareketlendirdiği gibi aslında şehrin ekonomisine de çok ciddi katkı sağlıyor gurbetçilerimiz. Bu güne kadar yaklaşık 3-4 bin gurbetçiye konut satmış biri olarak sık sık yurt dışında onları ziyaret ediyoruz, geldiklerinde de sohbetimiz muhabbetimiz devam ediyor. Gurbetçilerimiz sadece konut için değil aslında ülkelerine katma değer sağlamak için birçok ihtiyacını yurt dışından almıyorlar. Bu ihtiyaçlarını erteleyerek paramız ülkemize ve şehrimize nasip olsun diye buraya gelip alışverişini yapıp götürüyorlar. Bütün gurbetçi dostlarımıza teşekkür etmek istiyorum. Milli duruş bu şekilde olur bu konuda da çok fedakarlar” ifadelerini kullandı.

"Farklı kampanyalarla yüzde 20’nin üzerinde büyüme gerçekleştirdik"

İnşaat sektörünün sıkıntıda olduğu dönemde Sedat Kılın. İnşaat olarak yüzde 20’nin üzerinde büyüme gerçekleştirdiklerinin altını çizen Sedat Kılınç konuşmasını şöyle sürdürdü;

"Sektörün durduğu dönemlerde biz durmadık. Çok farklı projeler ürettik herkese uygun projelerde hayata geçirdik. Projelerimizde özellikle post modern mimari kullandık. Selçuklu mimarisinden bazı çizgilerin olduğu ve modern mimarinin birleştiği bir mimariyle, farklı kampanyalarla ihtiyaçları doğru tespit ederek 2019 yılının ilk yarısında yüzde 20’nin üzerinde bir büyüme gerçekleştirdik. Büyümeye de devam ediyoruz. Önümüzde birkaç proje var, hedeflediğimiz noktada gerçekleştirirsek 2020 yılında yüzde 30’un üzerinde bir büyüme bekliyoruz. Kentsel dönüşüm projemizin birinci etabı 9. ay itibariyle inşallah teslim olacak ve erken teslimat yapmış olacağız. Projemizde yaklaşık 1 yıl kadar erken teslimat olmuş olacak. İkinci etabı da devam ediyor yine orada da erken teslimat bekliyoruz. Projelerin devamı da olacak ilerleyen süreçlerde ihalelere çıkan kentsel dönüşüm projesi dahilindeki bloklara tekrar talip olacağız. Melisa konakları ciddi anlamda ses getiren bir proje oldu. Yoğun bir talep aldık birinci etabını neredeyse bitirdik ikinci etapla ilgili de satışa sunuyoruz şuanda. Hatta üçüncü ve dördüncü etaplarla ilgili de hazırlıklar var. Şehrin bu konuda bir ihtiyacı olduğunu tespit etmiştik. Bu tespitin de ne kadar doğru olduğunu kısa zamanda görmüş olduk. Melisa konakları gibi yatay mimari ve yaz kış oturulabilir ve daire fiyatına satın alınabilecek projeler üretmeye devam edeceğiz.”