Şahinbey'de 15 Temmuz Anlatıldı
Şahinbey Belediyesi tarafından Şahinbey Kültür Merkezi’nde 15 Temmuz, Suriye Krizi ve Türkiye Paneli düzenlendi.
Şahinbey Belediyesi tarafından organize edilen konferansta Siyaset Bilimci Dr. Murat Yılmaz, GENAR Araştırma Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı İhsan Aktaş, Ülke TV Genel Yayın Yönetmeni Hasan Öztürk ve SETA Uzmanı Prof. Dr. Muharrem Kılıç, 15 Temmuz, Suriye Krizi ve Türkiye konulu panelde 15 Temmuz gecesi yaşananları anlattılar.
"Milletimiz teslim olmadı"
Siyaset Bilimci Dr. Murat Yılmaz milletin sokaklara ve meydanlara çıkarak bir musibeti kanıyla boğduğunu belirterek, “Türkiye soğuk savaşla birlikte içine girdiği ve içeride demokrasinin üzerinde bürokratik bir vesayet dışarıda da bağımsızlığının üzerinde müttefiklik adı altında kurulmaya çalışılan bir başka vesayeti tartışmaya açtı. Dedelerimizin oyları ile seçilen Mendereslerin idam edilişine şahit oldu ve onu takiben 27 Mayıs’tan sonra içeride ve dışarıda vesayet altına alına Türkiye’nin demokrasisini ve bağımsızlığını zedeleyen vesayet çukuruna milletimiz teslim olmadı” dedi.
"Batı Fetö ile yürümeyi seçti"
GENAR Araştırma Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı İhsan Aktaş, batının FETÖ ile ilgili projesini anlatarak "Batının FETÖ ile ilgili projesi şuydu, ’AK Parti içerisinde bir kuluçka yatıralım. Bir gün bu şemsiye açıldığında AK Parti bunun altında kalsın, biz FETÖ’cülerle yürüyelim’. Bu hikaye olmadı ve sonuçta da darbeye kalkıştılar. FETÖ yaşayan bir örgüt, bu yaşayan organları kesmek lazım. Tepedeki bizzat fiilen fikir oluşturan yönetimi ve yurt dışındaki odaklarla irtibatlı olan insanları, sistemini çökertmek lazım. FETÖ devletin bütün kilit noktalarını ele geçirmiş olabilir, fakat toplumu etkileyecek kanaat önderi yetiştiremediği için toplumda bir nüfuz oluşturamadı. Kanaat önderi yetiştirse köle ve ajan olmazlardı. Dolayısıyla tesirleri toplumda yüzde 1-2’lerde kaldı" ifadelerini kullandı.
"İki kez yolum kesildi"
Ülke TV Genel Yayın Yönetmeni Hasan Öztürk, 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında evinden Ülke TV’nin bulunduğu binaya gittiğini ve darbeciler tarafından iki kez yolunun kesildiğini belirterek, "Karşılıklı silahlar çekilmişti. O anda ölümle yüz yüze gelmiş biri olarak hiçbir korku hissetmedim. 15 Temmuzcular, 27 Mayıs darbesini kendilerine örnek aldılar. Yurtta sulh konseyinde 38 kişi vardı. Bu 27 Mayıs Darbesi’ni yapan Milli Birlik Komitesi’ndeki 38 kişiden örnek alınmıştı ve 27 Mayıs’ı hazırlayan koalisyonu kendilerince inşa etmeye çalıştılar. Ancak Türkiye aradan geçen zaman zarfında o koalisyonu yeniden inşa edemeyecekleri bir tecrübe kazanmıştı. TBMM’de o gece AK Parti, MHP ile birlikte 27 Mayıs darbesine destek veren ve hatta 27 Mayıs darbesinden ders çıkaran CHP, TBMM’de direndiler ve beraberce darbeye karşı bir beyanname yayınladılar. Tüm bunlar Türkiye açısından çok önemli kazançlardır” ifadelerine yer verdi.
"15 Temmuz hafızalara kazınmalı"
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Uzmanı Prof. Dr. Muharrem Kılıç da 15 Temmuz darbe girişiminde canlarını feda eden şehit ve gazilerin bu ülkeyi ayakta tuttuğunu belirterek, "15 Temmuz Destanı’nın nitelendirilmesi, okunması, anlamlandırılması tarih, sosyoloji, siyaset ve hukuk açısından makamının ve konumunun tayin edilmesi gerekiyor. Biz bu tür hadiseleri yaşıyoruz ama kavramsallaştıramıyoruz. 15 Temmuz olayının insanlığın hafızasında kalıcı bir iz bırakabilmesi için kavramsallaştırılması zorunlu bir şeydir. Bu konuda başta üniversitelerin üzerine büyük sorumluluk düşüyor” şeklinde konuştu.
"15 Temmuz günü herkes meydanlardaydı"
Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, Demokrasi Meydanı’nın kahramanlarla dolup taştığını vurgulayarak, “Öncelikle birbirinden değerli konuşmacılarımıza teşekkür ediyorum. 15 Temmuz ve Suriye krizi gibi önemli konularda birbirinden değerli görüşlerini bizlerle paylaştılar. Çok verimli bir panel oldu. İnşallah bundan sonra 15 Temmuz gibi darbe teşebbüslerini bir daha yaşamayız. Ben de o geceyi Demokrasi Meydanında yaşadım. Bahsettiğiniz kahramanların hepsini orada gördüm. O gece kadınlar, çocuklar, yaşlılar 7’den 70’e herkes meydandaydı. O gece başka bir geceydi. Rabbim milletimizin kalbinden korkuyu kaldırmış, kalbi tamamen vatan millet, aşkıyla dolu olan vatandaşlarımız hangi fikirde olursa olsun bayrağını eline alıp meydana koştu. Bu memleket dualı bir memleket. Rabbim bu insanları ve ülkeyi koruyor. Bin yıldan bu yana İslam’ın bayraktarlığını yapan bu milleti Rabbim hiçbir zaman yalnız bırakmadı bırakmayacak” diye konuştu.
Kaynak: İHA
"Milletimiz teslim olmadı"
Siyaset Bilimci Dr. Murat Yılmaz milletin sokaklara ve meydanlara çıkarak bir musibeti kanıyla boğduğunu belirterek, “Türkiye soğuk savaşla birlikte içine girdiği ve içeride demokrasinin üzerinde bürokratik bir vesayet dışarıda da bağımsızlığının üzerinde müttefiklik adı altında kurulmaya çalışılan bir başka vesayeti tartışmaya açtı. Dedelerimizin oyları ile seçilen Mendereslerin idam edilişine şahit oldu ve onu takiben 27 Mayıs’tan sonra içeride ve dışarıda vesayet altına alına Türkiye’nin demokrasisini ve bağımsızlığını zedeleyen vesayet çukuruna milletimiz teslim olmadı” dedi.
"Batı Fetö ile yürümeyi seçti"
GENAR Araştırma Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı İhsan Aktaş, batının FETÖ ile ilgili projesini anlatarak "Batının FETÖ ile ilgili projesi şuydu, ’AK Parti içerisinde bir kuluçka yatıralım. Bir gün bu şemsiye açıldığında AK Parti bunun altında kalsın, biz FETÖ’cülerle yürüyelim’. Bu hikaye olmadı ve sonuçta da darbeye kalkıştılar. FETÖ yaşayan bir örgüt, bu yaşayan organları kesmek lazım. Tepedeki bizzat fiilen fikir oluşturan yönetimi ve yurt dışındaki odaklarla irtibatlı olan insanları, sistemini çökertmek lazım. FETÖ devletin bütün kilit noktalarını ele geçirmiş olabilir, fakat toplumu etkileyecek kanaat önderi yetiştiremediği için toplumda bir nüfuz oluşturamadı. Kanaat önderi yetiştirse köle ve ajan olmazlardı. Dolayısıyla tesirleri toplumda yüzde 1-2’lerde kaldı" ifadelerini kullandı.
"İki kez yolum kesildi"
Ülke TV Genel Yayın Yönetmeni Hasan Öztürk, 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında evinden Ülke TV’nin bulunduğu binaya gittiğini ve darbeciler tarafından iki kez yolunun kesildiğini belirterek, "Karşılıklı silahlar çekilmişti. O anda ölümle yüz yüze gelmiş biri olarak hiçbir korku hissetmedim. 15 Temmuzcular, 27 Mayıs darbesini kendilerine örnek aldılar. Yurtta sulh konseyinde 38 kişi vardı. Bu 27 Mayıs Darbesi’ni yapan Milli Birlik Komitesi’ndeki 38 kişiden örnek alınmıştı ve 27 Mayıs’ı hazırlayan koalisyonu kendilerince inşa etmeye çalıştılar. Ancak Türkiye aradan geçen zaman zarfında o koalisyonu yeniden inşa edemeyecekleri bir tecrübe kazanmıştı. TBMM’de o gece AK Parti, MHP ile birlikte 27 Mayıs darbesine destek veren ve hatta 27 Mayıs darbesinden ders çıkaran CHP, TBMM’de direndiler ve beraberce darbeye karşı bir beyanname yayınladılar. Tüm bunlar Türkiye açısından çok önemli kazançlardır” ifadelerine yer verdi.
"15 Temmuz hafızalara kazınmalı"
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Uzmanı Prof. Dr. Muharrem Kılıç da 15 Temmuz darbe girişiminde canlarını feda eden şehit ve gazilerin bu ülkeyi ayakta tuttuğunu belirterek, "15 Temmuz Destanı’nın nitelendirilmesi, okunması, anlamlandırılması tarih, sosyoloji, siyaset ve hukuk açısından makamının ve konumunun tayin edilmesi gerekiyor. Biz bu tür hadiseleri yaşıyoruz ama kavramsallaştıramıyoruz. 15 Temmuz olayının insanlığın hafızasında kalıcı bir iz bırakabilmesi için kavramsallaştırılması zorunlu bir şeydir. Bu konuda başta üniversitelerin üzerine büyük sorumluluk düşüyor” şeklinde konuştu.
"15 Temmuz günü herkes meydanlardaydı"
Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, Demokrasi Meydanı’nın kahramanlarla dolup taştığını vurgulayarak, “Öncelikle birbirinden değerli konuşmacılarımıza teşekkür ediyorum. 15 Temmuz ve Suriye krizi gibi önemli konularda birbirinden değerli görüşlerini bizlerle paylaştılar. Çok verimli bir panel oldu. İnşallah bundan sonra 15 Temmuz gibi darbe teşebbüslerini bir daha yaşamayız. Ben de o geceyi Demokrasi Meydanında yaşadım. Bahsettiğiniz kahramanların hepsini orada gördüm. O gece kadınlar, çocuklar, yaşlılar 7’den 70’e herkes meydandaydı. O gece başka bir geceydi. Rabbim milletimizin kalbinden korkuyu kaldırmış, kalbi tamamen vatan millet, aşkıyla dolu olan vatandaşlarımız hangi fikirde olursa olsun bayrağını eline alıp meydana koştu. Bu memleket dualı bir memleket. Rabbim bu insanları ve ülkeyi koruyor. Bin yıldan bu yana İslam’ın bayraktarlığını yapan bu milleti Rabbim hiçbir zaman yalnız bırakmadı bırakmayacak” diye konuştu.