Yeşilboğaz Açıklaması 'Ülkemiz, Dünya Hukuk Sıralamasında 129 Ülke Arasında 109. Sırada Olmamalı'
İçel Barosu Başkanı Bilgin Yeşilboğaz, hukukun; toplumda eşitliği, umudu, geleceğe olan inancı sağladığını belirterek, “Hukukun üstün olmadığı bir ülkenin sosyal ve ekonomik anlamda gelişmesi mümkün değildir. Hukukumuzu dünya sıralamasında, Atatürk’ün muasır medeniyetler seviyesine çıkarmalıyız. Ülkemiz, dünya hukuk sıralamasında 129 ülke arasında 109. sırada olmamalı” dedi.
İçel Barosu Başkanı Yeşilboğaz, 10 Temmuz Dünya Hukuk Günü çerçevesinde katıldığı bir radyo programında, Türkiye’deki hukuk sistemine ilişkin açıklamalarda bulundu. Yeşilboğaz, Hukuk Yoluyla Dünya Barışı konulu konferansların üçüncüsünün 10 Temmuz 1967’de Cenevre’de yapıldığını ve hem barışı hem de hukukun üstünlüğünü perçinlemek adına, Türkiye Cumhuriyetinin o dönemki Bakanlar Kurulu kararıyla 10 Temmuz gününün Dünya Hukuk Günü olarak ilan edildiğini söyledi.
Yeşilboğaz, “Dünya Hukuk Günü’nün ilan edilmesinin ardından bugüne baktığımız zaman batı devletleri eyleme geçip toplumsal uzlaşıyı, insanların ve ülkenin refahını, demokrasiyi, hak ve özgürlükleri sağlamak adına evrensel hukuk kurallarını uygulamaya geçirmiştir. Ülkemizde ise Dünya Hukuk Günü’nü sadece kutlamalarla geçiştiriyoruz” diye konuştu.
“Hukukun üstün olmadığı bir ülkenin sosyal ve ekonomik anlamda gelişmesi mümkün değildir”
Türkiye’de günümüzde en çok ihtiyaç duyulan konunun hukuk olduğunu hiç kimsenin inkar edemeyeceğini vurgulayan Yeşilboğaz, hukukun üstün olmadığı bir ülkenin sosyal ve ekonomik anlamda gelişmesinin ve insan ilişkilerinin düzgün olmasının mümkün olmadığının altını çizdi. Yeşilboğaz, “Ekonomik ve sosyal istikrarın temelini, hukukun üstünlüğü oluşturmaktadır. Hukukun altyapısı yoksa, hukuk bağımsız, tarafsız ve eşit uygulanacak şekilde inşa edilmezse toplumsal kalkınma sağlanamaz. Rekabetin, ticari ilişkilerin, yatırımların önü kapanır. Yatırımcılar, hukuk sistemimize güvenmediği için ülkemizde yatırım yapmıyor. Hukuki güvencesi olmayan insanların geleceği de güvence altında olmaz, o ülkede insan hakları da olmaz. Hukukun olmadığı yerde her zaman sorun vardır. İnsanlar hukuka inanmak, güvenmek istiyor. Hukuk; toplumda eşitliği, umudu, geleceğe olan inancı sağlar” ifadelerini kullandı.
FETÖ darbesiyle birlikte ülkenin çektiği en büyük sıkıntıların temelinde hukuk olduğunu belirten Yeşilboğaz, “Darbeciler silahlı gücü hep kullandılar ama bu kez hukuku kulandılar. En tehlikesi de buydu. Hukuk toplumun temeli olduğu için, toplumun temelini de bu tür zihniyetler bozdu. Hala hukukumuzu yerine oturtmaya çalışıyoruz ve acısını da toplum olarak hep beraber çekiyoruz” dedi.
“Hukuk, toplumun ihtiyacına göre güncellenmelidir”
Hukukta liyakatin önemine vurgu yapan Yeşilboğaz, bilgili, deneyimli, toplumun sorunlarını çözebilecek, hukuk ve adaleti eşit bir şekilde dağıtabilecek hukukçular var olursa, toplumun hukuka olan güveninin de sağlanacağına dikkat çekti. Yeşilboğaz, şöyle devam etti: “Hukuk canlıdır; toplumun ihtiyacına göre değişmeli, güncellenmeli, toplumun ihtiyacına cevap verebilmelidir. Ancak, hukuk toplumsal baskılara yenik düşüyor. Hukukta ceza sistemimiz yerine oturtulamadı. Kişisel ve siyasal nedenlerle ya da toplumsal baskılarla ceza sistemimiz sürekli değişime uğruyor. Hukuki kararlar, toplumun getirdiği baskıyla verilebiliyor. Adalette bir dengesizlik var. Önemli olan cezaların miktarı değil, uygulanabilirliğidir.”
“Ülkemiz dünya hukuk sıralamasında 129 ülke arasında 109. sırada olmamalı”
Türkiye’nin dünyada hukuk sıralamasındaki yerini, batı medeniyetleri içerisinde, Atatürk’ün göstermiş olduğu muasır medeniyetler seviyesine çıkarmak gerektiğini vurgulayan Yeşilboğaz, “Artık hukukumuz 129 ülke arasında 109. sırada olmamalı. Kıyaslanacağımız ülkeler orta Asya ülkeleri, Latin Amerika, Afrika ülkeleri olmamalı. Hukukumuzu; demokrasi, özgürlük alanında muasır medeniyet seviyesine ulaşmış ülkeler statüsüne çıkarmamız gerekiyor. Bunun için de erklerin elinden geleni yapması gerekiyor. Hukukun üstünlüğüne ulaştığımız andan itibaren toplumsal refaha, barışa, huzura, istikrara kavuşacağımıza inanıyorum” şeklinde konuştu.
Devletin hukuk fakültelerine bir standart getirmesi gerektiğini de dile getiren Yeşilboğaz, “Türkiye’de yaklaşık 100 tane hukuk fakültesi var, ancak yeterli akademik kadro yok. Dolayısıyla eğitimlerin kalitesi de düştü. Hukuk fakültelerine standart getirilirse fakültelerin yüzde 80’inin kapanacağına, böylece eğitimde kalitenin yükseleceğine inanıyoruz” diye konuştu.
Kaynak: İHA
Yeşilboğaz, “Dünya Hukuk Günü’nün ilan edilmesinin ardından bugüne baktığımız zaman batı devletleri eyleme geçip toplumsal uzlaşıyı, insanların ve ülkenin refahını, demokrasiyi, hak ve özgürlükleri sağlamak adına evrensel hukuk kurallarını uygulamaya geçirmiştir. Ülkemizde ise Dünya Hukuk Günü’nü sadece kutlamalarla geçiştiriyoruz” diye konuştu.
“Hukukun üstün olmadığı bir ülkenin sosyal ve ekonomik anlamda gelişmesi mümkün değildir”
Türkiye’de günümüzde en çok ihtiyaç duyulan konunun hukuk olduğunu hiç kimsenin inkar edemeyeceğini vurgulayan Yeşilboğaz, hukukun üstün olmadığı bir ülkenin sosyal ve ekonomik anlamda gelişmesinin ve insan ilişkilerinin düzgün olmasının mümkün olmadığının altını çizdi. Yeşilboğaz, “Ekonomik ve sosyal istikrarın temelini, hukukun üstünlüğü oluşturmaktadır. Hukukun altyapısı yoksa, hukuk bağımsız, tarafsız ve eşit uygulanacak şekilde inşa edilmezse toplumsal kalkınma sağlanamaz. Rekabetin, ticari ilişkilerin, yatırımların önü kapanır. Yatırımcılar, hukuk sistemimize güvenmediği için ülkemizde yatırım yapmıyor. Hukuki güvencesi olmayan insanların geleceği de güvence altında olmaz, o ülkede insan hakları da olmaz. Hukukun olmadığı yerde her zaman sorun vardır. İnsanlar hukuka inanmak, güvenmek istiyor. Hukuk; toplumda eşitliği, umudu, geleceğe olan inancı sağlar” ifadelerini kullandı.
FETÖ darbesiyle birlikte ülkenin çektiği en büyük sıkıntıların temelinde hukuk olduğunu belirten Yeşilboğaz, “Darbeciler silahlı gücü hep kullandılar ama bu kez hukuku kulandılar. En tehlikesi de buydu. Hukuk toplumun temeli olduğu için, toplumun temelini de bu tür zihniyetler bozdu. Hala hukukumuzu yerine oturtmaya çalışıyoruz ve acısını da toplum olarak hep beraber çekiyoruz” dedi.
“Hukuk, toplumun ihtiyacına göre güncellenmelidir”
Hukukta liyakatin önemine vurgu yapan Yeşilboğaz, bilgili, deneyimli, toplumun sorunlarını çözebilecek, hukuk ve adaleti eşit bir şekilde dağıtabilecek hukukçular var olursa, toplumun hukuka olan güveninin de sağlanacağına dikkat çekti. Yeşilboğaz, şöyle devam etti: “Hukuk canlıdır; toplumun ihtiyacına göre değişmeli, güncellenmeli, toplumun ihtiyacına cevap verebilmelidir. Ancak, hukuk toplumsal baskılara yenik düşüyor. Hukukta ceza sistemimiz yerine oturtulamadı. Kişisel ve siyasal nedenlerle ya da toplumsal baskılarla ceza sistemimiz sürekli değişime uğruyor. Hukuki kararlar, toplumun getirdiği baskıyla verilebiliyor. Adalette bir dengesizlik var. Önemli olan cezaların miktarı değil, uygulanabilirliğidir.”
“Ülkemiz dünya hukuk sıralamasında 129 ülke arasında 109. sırada olmamalı”
Türkiye’nin dünyada hukuk sıralamasındaki yerini, batı medeniyetleri içerisinde, Atatürk’ün göstermiş olduğu muasır medeniyetler seviyesine çıkarmak gerektiğini vurgulayan Yeşilboğaz, “Artık hukukumuz 129 ülke arasında 109. sırada olmamalı. Kıyaslanacağımız ülkeler orta Asya ülkeleri, Latin Amerika, Afrika ülkeleri olmamalı. Hukukumuzu; demokrasi, özgürlük alanında muasır medeniyet seviyesine ulaşmış ülkeler statüsüne çıkarmamız gerekiyor. Bunun için de erklerin elinden geleni yapması gerekiyor. Hukukun üstünlüğüne ulaştığımız andan itibaren toplumsal refaha, barışa, huzura, istikrara kavuşacağımıza inanıyorum” şeklinde konuştu.
Devletin hukuk fakültelerine bir standart getirmesi gerektiğini de dile getiren Yeşilboğaz, “Türkiye’de yaklaşık 100 tane hukuk fakültesi var, ancak yeterli akademik kadro yok. Dolayısıyla eğitimlerin kalitesi de düştü. Hukuk fakültelerine standart getirilirse fakültelerin yüzde 80’inin kapanacağına, böylece eğitimde kalitenin yükseleceğine inanıyoruz” diye konuştu.